
Türkiye’nin En Kapsamlı Sağlık Rehberi

Türkiye’nin En Kapsamlı Sağlık Rehberi
Hematoloji: Kan Hastalıkları
🩸 Hematoloji Rehberi: Kanın Dili, Anemiden Lösemiye Kan Hastalıkları
Hematoloji, kanın yapısı, üretimi, fonksiyonları ve kan yoluyla taşınan hücrelerin hastalıklarıyla ilgilenen tıbbi birimdir. Vücudumuzda her an çalışan milyonlarca alyuvar (eritrosit), akyuvar (lökosit), trombosit (kan pulcuğu) ve bunları üreten kemik iliği sistemi, sağlıklı yaşamın görünmeyen kahramanlarıdır. Bu sistemde oluşan en küçük bir aksaklık; halsizlik, baş dönmesi, enfeksiyonlara yatkınlık, kolay morarma ve hatta ciddi hayati risklere yol açabilecek kan hastalıklarını beraberinde getirir.
En sık görülen kan hastalıklarından biri anemidir (kansızlık). Anemi, kandaki hemoglobin seviyesinin düşüklüğüyle tanımlanır. Nedeni çoğunlukla demir eksikliğidir. Ancak folik asit, B12 vitamini eksiklikleri, kronik hastalıklar veya genetik nedenler de anemiye yol açabilir. Kadınlarda adet kanamaları, hamilelik, düzensiz beslenme ve mide-bağırsak emilim bozuklukları demir eksikliği riskini artırır. Anemi, halsizlik, çarpıntı, tırnaklarda kırılma, saç dökülmesi, soluk cilt gibi belirtilerle kendini gösterir. Doğru tanı için tam kan sayımı, ferritin, B12 ve folik asit testleri gereklidir.
B12 vitamini eksikliği, nörolojik belirtilerle seyreden özel bir anemi türüne yol açabilir. Unutkanlık, denge bozukluğu, karıncalanma ve ruh hali değişiklikleri gibi nörolojik bulgular anemiye eşlik ediyorsa, B12 eksikliği mutlaka araştırılmalıdır. Bu durum özellikle vejetaryen beslenenlerde, mide ameliyatı geçirenlerde ya da reflü nedeniyle mide koruyucu kullananlarda sık görülür.
Lösemi, halk arasında “kan kanseri” olarak bilinir. Lösemi, kemik iliğinde anormal beyaz kan hücrelerinin kontrolsüz çoğalmasıyla oluşur. Akut ve kronik olmak üzere farklı tipleri vardır. Akut lösemiler ani başlayan ateş, halsizlik, morluklar ve tekrarlayan enfeksiyonlarla kendini gösterebilir. Kronik lösemilerde ise tanı daha geç konabilir. Lösemi, sadece yetişkinlerde değil; çocuklarda da sık görülen ve erken tanı ile başarıyla tedavi edilebilen ciddi bir hastalıktır. Bu nedenle çocukluk çağında sebebi açıklanamayan halsizlik, burun kanaması, lenf bezlerinde büyüme gibi durumlar ciddiye alınmalıdır.
Lenfoma, lenf sisteminin hücrelerinden kaynaklanan kanser türüdür. Boyunda, koltuk altında veya kasıkta ele gelen ağrısız bezeler, gece terlemeleri, nedeni açıklanamayan kilo kaybı ve ateş gibi belirtilerle fark edilir. Hodgkin ve Non-Hodgkin olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Lenfoma, günümüzde kemoterapi, hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapi ile başarıyla kontrol altına alınabilmektedir. Bu kategoride lenfomanın erken belirtileri, tanı süreci ve tedavi seçenekleri detaylı ve anlaşılır şekilde açıklanmaktadır.
Trombosit bozuklukları da hematolojinin önemli konularındandır. Trombosit sayısının azalması (trombositopeni), kolay morarma, ciltte noktasal kanamalar (purpura), uzun süren adet kanamaları gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. İmmün Trombositopenik Purpura (ITP) gibi otoimmün hastalıklar da bu duruma neden olabilir. Öte yandan trombositlerin aşırı artması da damar içi pıhtılaşma riskini artırabilir. Bu nedenle tam kan sayımı ile trombosit düzeyleri düzenli olarak takip edilmelidir.
Orak hücreli anemi, talasemi (Akdeniz anemisi) gibi genetik geçişli kan hastalıkları da özellikle ülkemizde bazı bölgelerde sık görülmektedir. Taşıyıcılık testleri, evlilik öncesi taramalar ve doğum öncesi tanı yöntemleri sayesinde bu hastalıklarla etkili mücadele mümkündür. Sitemizde bu hastalıkların belirtileri, genetik danışmanlık önemi ve yaşam boyu takip gerekliliği üzerine sade içerikler sunulmaktadır.
Ayrıca kanama-pıhtılaşma bozuklukları, hemofili ve von Willebrand hastalığı gibi nadir ama ciddi tablolar da hematoloji pratiğinde yer alır. Küçük yaralarda bile durmayan kanamalar, diş çekimi sonrası uzayan kanamalar, spontan iç kanamalar gibi durumlar bu hastalıkların habercisi olabilir.
Günümüzde hematolojik hastalıkların tanısında kan testlerinin yanı sıra kemik iliği biyopsisi, flow sitometri, genetik analiz gibi ileri tetkikler de kullanılmaktadır. Tedavi seçenekleri arasında ise demir ve B12 desteği, kan nakli, kemoterapi, immünoterapi ve kök hücre nakli gibi yöntemler yer almaktadır.