Avasküler Nekroz Nedir? 8 Belirtisi, Tedavisi (Osteonekroz)
Avasküler nekroz (AVN), kemiğin kan akışının bozulması sonucunda kemik dokusunun ölümüne yol açan ciddi bir sağlık sorunudur. Bu durum, genellikle kemikteki küçük damarların tıkanması veya kan akışının tamamen kesilmesi ile meydana gelir. Kan akışının azalması veya kesilmesi, kemiğin oksijen ve besin alamamasına, dolayısıyla da kemiğin yavaş yavaş çürümesine ve çökmesine neden olur. Tedavi edilmediğinde, avasküler nekroz ilerleyici bir şekilde eklem hasarına ve kemik deformasyonlarına yol açarak kişinin hareket kabiliyetini ciddi anlamda kısıtlayabilir. Çoğunlukla kalça, omuz, diz ve ayak bileği gibi büyük eklemlerde görülse de, vücuttaki herhangi bir kemikte de ortaya çıkabilir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Avasküler Nekroz Nedir? 8 Belirtisi, Nedenleri, Teşhisi, Tedavisi (Osteonekroz)
Avasküler nekroz, her yaş grubunda görülebilen bir hastalık olmakla birlikte, özellikle 30-50 yaş arası yetişkinlerde daha yaygındır. Hastalığın temel nedeni, kemik dokusuna yeterli miktarda kanın ulaşamaması olsa da, bu durumu tetikleyen birçok faktör mevcuttur. Örneğin, travmatik yaralanmalar, yüksek dozda steroid kullanımı, aşırı alkol tüketimi ve bazı kronik hastalıklar gibi etkenler avasküler nekrozun gelişiminde önemli rol oynar. Bununla birlikte, bazı vakalarda, hastalığın gelişiminde hiçbir belirgin neden bulunamamaktadır; bu tür vakalar “idiyopatik” olarak adlandırılır.
Erken evrelerde avasküler nekrozun tanınması oldukça zordur çünkü belirtiler genellikle hafiftir veya hiç yoktur. Ancak hastalık ilerledikçe, etkilenen eklemde ağrı, sertlik ve hareket kısıtlılığı gibi belirtiler ortaya çıkar. Zamanla, eklem çevresindeki kaslar zayıflar ve eklemde deformasyonlar meydana gelir. Bu nedenle, erken teşhis ve tedavi, hastalığın ilerlemesini durdurmak ve kalıcı hasarları önlemek açısından büyük önem taşır.
Bu makalede, avasküler nekrozun nedenleri, belirtileri, teşhis yöntemleri ve tedavi seçenekleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Ayrıca, hastalığın önlenmesine yönelik alınabilecek önlemler de tartışılacaktır. Sağlık profesyonelleri ve hastalar için önemli bilgiler sunan bu makale, avasküler nekroz hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen herkes için değerli bir kaynak olmayı amaçlamaktadır.
Avasküler Nekroz Belirtileri
Avasküler nekroz (osteonekroz), kemik dokusunun kan akışının azalması veya tamamen kesilmesi sonucu gelişen bir durumdur ve belirtileri genellikle hastalığın evresine, etkilenen kemiğin yerine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Hastalığın erken evrelerinde semptomlar hafif olabilirken, ilerleyen aşamalarda şiddetli ağrı ve fonksiyon kaybına neden olabilir. İşte avasküler nekrozun en yaygın belirtileri:
1. Ağrı (Hastalığın İlk Belirtisi)
- Erken Dönem Ağrısı: Avasküler nekrozun ilk belirtisi genellikle etkilenen bölgede hafif veya orta şiddette bir ağrıdır. Bu ağrı başlangıçta aralıklı olabilir ve genellikle fiziksel aktiviteyle artar. Dinlenme sırasında ağrı hafifleyebilir veya tamamen kaybolabilir.
- İlerleyen Dönem Ağrısı: Hastalık ilerledikçe, ağrı sürekli hale gelir ve dinlenme sırasında bile devam edebilir. Bu durum, kemik dokusunda meydana gelen hasarın arttığını gösterir.
- Ağrının Yayıldığı Bölgeler: Ağrı, çoğunlukla kalça, diz, omuz veya ayakta hissedilir ve bu bölgelerle ilişkili çevre dokulara yayılabilir. Örneğin, kalçada avasküler nekroz varsa, ağrı uyluğun ön veya yan kısmına yayılabilir.
2. Hareket Kısıtlılığı
Avasküler nekrozun ilerleyen evrelerinde, etkilenen eklemde hareket kısıtlılığı gelişebilir. Bu durum özellikle kalça, diz ve omuz gibi hareketli eklemlerde belirgindir.
- Katılık ve Sertlik: Eklemin hareket ettirilmesi zorlaşır ve hasta, günlük aktivitelerini yerine getirirken zorluk yaşayabilir. Örneğin, oturup kalkmak veya merdiven çıkmak gibi temel hareketler ağrılı hale gelebilir.
- Fonksiyon Kaybı: Eklemdeki hareket kısıtlılığı, yürüme veya eşya taşıma gibi işlevlerin yerine getirilmesini zorlaştırabilir.
3. Şişlik ve Hassasiyet
Etkilenen bölgede şişlik, hassasiyet ve iltihaplanmaya benzer belirtiler görülebilir.
- Şişlik: Etkilenen eklem çevresinde hafif bir şişlik oluşabilir. Bu durum genellikle ilerleyen evrelerde ortaya çıkar.
- Hassasiyet: Hastalar, etkilenen bölgeye dokunulduğunda veya üzerine basıldığında ağrı hissedebilir. Bu hassasiyet, kemik ve çevre dokuların zarar görmesinden kaynaklanır.
4. Topallama veya Duruş Değişikliği
Kalça veya diz gibi ağırlık taşıyan eklemlerin etkilendiği durumlarda, hasta topallamaya başlayabilir.
- Topallama: Ağrı nedeniyle hasta, ağırlığını etkilenen taraftan uzaklaştırmak için farklı bir yürüme şekli geliştirebilir.
- Duruş Değişikliği: Hasta, ağrıyı hafifletmek için otururken veya ayakta dururken farklı bir duruş sergileyebilir.
5. Dinlenme ile Geçmeyen Ağrı
Hastalığın ileri aşamalarında ağrı dinlenme ile hafiflemeyebilir. Bu durum, kemik dokusunun ciddi şekilde zarar gördüğünü ve nekrozun ilerlediğini gösterir.
- Gece Ağrıları: İlerleyen vakalarda ağrı, geceleri şiddetlenebilir ve uyku kalitesini olumsuz etkileyebilir.
- Yaygın Ağrı: Etkilenen kemiğin çevresindeki kaslar ve bağlar da zarar gördüğü için ağrı geniş bir bölgeye yayılabilir.
6. Eklem Çökmesi (İleri Dönem Belirtisi)
Avasküler nekroz tedavi edilmediğinde veya ilerlediğinde, etkilenen kemiğin yüzeyinde çökme meydana gelebilir. Bu durum genellikle şiddetli ağrı ve eklemde ciddi deformite ile ilişkilidir.
- Kemik Çökmesi: Kemik yapısının zayıflaması sonucu eklemde deformasyon oluşur. Bu, kalça veya diz gibi eklemlerde hareket kaybına ve ciddi şekil bozukluklarına yol açabilir.
- Eklemlerde Krepitasyon: Etkilenen eklem hareket ettirildiğinde bir “tıknama” veya “çıtırtı” sesi duyulabilir.
7. Günlük Hayatı Etkileyen Belirtiler
Hastalar, avasküler nekrozun etkileri nedeniyle günlük aktivitelerini yerine getirmekte zorluk çekebilir.
- Merdiven Çıkamama: Kalça veya diz ekleminde görülen avasküler nekroz, merdiven çıkmayı ağrılı ve zor bir hale getirebilir.
- Kuvvet Kaybı: Omuz veya dirsek gibi üst ekstremitelerin etkilendiği durumlarda, hasta kolunu kaldırmakta veya ağır eşyaları taşımakta zorlanabilir.
- Yorgunluk: Sürekli ağrı ve hareket kısıtlılığı, hastada genel bir yorgunluk hissine yol açabilir.
8. Sessiz İlerleme
Bazı durumlarda avasküler nekroz, özellikle erken evrelerde belirgin bir semptom göstermeyebilir. Bu durum, hastalığın sinsi bir şekilde ilerlemesine neden olabilir. Belirti vermeyen hastalarda, genellikle başka nedenlerle yapılan radyolojik görüntülemeler sırasında osteonekroz tespit edilir.
Osteonekroz Nedenleri
Avasküler nekrozun başlıca nedeni, kemiğe ulaşan kan akışının kesilmesidir. Ancak bu durumun ortaya çıkmasına yol açan birçok faktör ve hastalık bulunmaktadır. Avasküler nekrozun gelişiminde rol oynayan başlıca nedenler şu şekildedir:
- Travmalar ve Yaralanmalar: Kemik kırıkları veya çıkıkları gibi travmatik yaralanmalar, kemiğe giden kan damarlarını zedeleyerek kan akışını engelleyebilir. Özellikle kalça çıkığı gibi büyük eklem yaralanmaları, avasküler nekroza yol açma riski taşır. Yaralanmalar sonucu damarların tıkanması veya zedelenmesi, kemik dokusunun beslenmesini engeller ve nekroz gelişir.
- Steroid Kullanımı: Uzun süreli ve yüksek dozda steroid kullanımı, avasküler nekroz gelişiminde önemli bir risk faktörüdür. Steroidler, damarların daralmasına yol açarak kemik dokusuna giden kan akışını azaltabilir. Özellikle romatoid artrit veya lupus gibi kronik hastalıkların tedavisinde kullanılan steroidler, avasküler nekroz riskini artırmaktadır.
- Aşırı Alkol Tüketimi: Kronik alkol kullanımı, kan damarlarının yapısını bozarak avasküler nekroz riskini artırır. Alkol, yağ birikimine neden olabilir ve bu durum kan damarlarını tıkar, kemiğin beslenmesini engeller. Uzun süreli alkol tüketimi, özellikle kalça gibi büyük eklemlerde avasküler nekroz gelişimine yol açabilir.
- Kronik Hastalıklar: Avasküler nekroz, bazı kronik hastalıkların bir komplikasyonu olarak ortaya çıkabilir. Örneğin, otoimmün hastalıklar, pıhtılaşma bozuklukları, Gaucher hastalığı ve orak hücre anemisi gibi rahatsızlıklar, kemiklere kan akışını azaltarak avasküler nekroz riskini artırabilir.
- Radyasyon Tedavisi ve Kemoterapi: Kanser tedavisinde kullanılan radyasyon ve kemoterapi, kemik dokusunun hasar görmesine neden olabilir. Özellikle kemik iliğini hedef alan tedaviler, kan akışını engelleyerek avasküler nekroz riskini artırır.
- İdiyopatik Durumlar: Bazı durumlarda, avasküler nekrozun gelişim nedeni tam olarak belirlenemez. Bu vakalar, “idiyopatik” olarak adlandırılır ve hastalığın nedeninin belirlenememesi, tedavi sürecini zorlaştırabilir.
Risk Faktörleri
Avasküler nekroz gelişimi için risk faktörleri şunları içerir:
- Travma. Kalça çıkığı veya kırığı gibi yaralanmalar yakındaki kan damarlarına zarar verebilir ve kemiklere giden kan akışını azaltabilir.
- Steroid kullanımı. Prednizon gibi yüksek dozda kortikosteroid kullanımı yaygın bir nedenidir. Nedeni bilinmiyor ancak bazı uzmanlar kortikosteroidlerin kandaki lipit düzeylerini artırarak kan akışını azaltabileceğine inanıyor.
- Çok fazla alkol içmek. Birkaç yıl boyunca günde birkaç alkollü içki içmek de kan damarlarında yağ birikintilerinin oluşmasına neden olabilir.
- Bifosfonat kullanımı. Kemik yoğunluğunu artırmaya yönelik ilaçların uzun süreli kullanımı çene osteonekrozunun gelişmesine katkıda bulunabilir. Bu nadir komplikasyon, multipl miyelom ve metastatik meme kanseri gibi kanserler için bu ilaçların yüksek dozlarını alan bazı kişilerde ortaya çıkmıştır.
- Bazı tıbbi tedaviler. Kanser için radyasyon tedavisi kemiği zayıflatabilir. Organ nakilleri, özellikle de böbrek nakilleri de avasküler nekrozla ilişkilidir.
Avasküler nekrozla ilişkili tıbbi durumlar şunları içerir:
- Pankreatit
- Gaucher hastalığı
- HIV/AIDS
- Sistemik lupus eritematoz
- Orak hücre anemisi
- Dalgıç hastalığı veya virajlar olarak da bilinen dekompresyon hastalığı
- Lösemi gibi bazı kanser türleri
Komplikasyonları
Tedavi edilmeyen avasküler nekroz kötüleşir. Sonunda kemik çökebilir. Ayrıca kemiğin pürüzsüz şeklini kaybetmesine neden olarak muhtemelen şiddetli artrite yol açar.
Önleme
Avasküler nekroz riskini azaltmak ve genel sağlığı iyileştirmek için:
- Alkolü sınırlayın. Ağır içicilik, en önemli risk faktörlerinden biridir.
- Kolesterol düzeylerini düşük tutun. Küçük yağ parçacıkları kemiklere kan akışını engelleyen en yaygın maddedir.
- Steroid kullanımını izleyin. Sağlık uzmanınızın geçmişte veya şu anda yüksek dozda steroid kullanımınız hakkında bilgi sahibi olduğundan emin olun. Steroide bağlı kemik hasarının, tekrarlanan yüksek doz steroid kürleri ile kötüleştiği görülmektedir.
- Sigara içmeyin. Sigara içmek kan damarlarını daraltır ve bu da kan akışını azaltabilir.
Avasküler Nekroz Teşhisi
Avasküler nekroz teşhisi, hastanın şikayetleri ve fiziksel muayene bulgularına dayanarak yapılır. Ancak hastalığın kesin teşhisi için bazı görüntüleme yöntemlerine başvurulması gerekmektedir. Teşhis için en yaygın kullanılan yöntemler şunlardır:
- Röntgen: Röntgen, kemik dokusundaki yapısal bozuklukları tespit etmek için kullanılan en temel görüntüleme yöntemidir. Ancak avasküler nekrozun erken evrelerinde röntgen sonuçları genellikle normaldir. Hastalık ilerledikçe kemik çökmesi ve deformasyonları röntgende net bir şekilde görülebilir.
- Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Avasküler nekrozun erken teşhisi için en duyarlı yöntem MRG’dir. MRG, kemik dokusundaki kan akışındaki bozulmaları ve doku hasarını detaylı bir şekilde gösterir. Bu sayede hastalık erken evrelerde tespit edilerek tedavi sürecine erken başlanabilir.
- Bilgisayarlı Tomografi (BT): BT, kemik yapısındaki değişiklikleri ve deformasyonları daha detaylı bir şekilde incelemek için kullanılan bir yöntemdir. Özellikle hastalığın ileri evrelerinde, kemik çökmeleri ve deformasyonları BT ile daha net bir şekilde görüntülenebilir.
- Kemik Taraması: Kemik taraması, avasküler nekrozun yayılımını belirlemek ve hangi kemiklerin etkilendiğini saptamak için kullanılan bir yöntemdir. Radyoaktif bir madde enjekte edilerek kemiklerdeki kan akışı izlenir ve nekroz gelişen bölgeler tespit edilir.
Avasküler Nekroz Tedavisi
Avasküler nekroz (osteonekroz), kemiğin kan dolaşımındaki bozulma nedeniyle kemik dokusunun ölmesiyle karakterize ciddi bir durumdur. Tedavinin amacı, kemiğin daha fazla hasar görmesini engellemek, ağrıyı azaltmak ve hastanın yaşam kalitesini artırmaktır. Tedavi seçimi, hastalığın evresine, etkilenen bölgeye, hastanın yaşı ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Avasküler nekroz tedavisi cerrahi olmayan yöntemlerden cerrahi müdahalelere kadar geniş bir yelpazeyi içerir.
1. Cerrahi Olmayan Tedavi Yöntemleri
Hastalığın erken evrelerinde, cerrahi olmayan yöntemler tercih edilebilir. Bu tedaviler, kan dolaşımını iyileştirmek ve kemiğin çökmesini önlemek için tasarlanmıştır.
- Ağrı Yönetimi: Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) ağrıyı hafifletmek için kullanılır. İlerlemiş vakalarda opioidler kısa süreli olarak reçete edilebilir.
- Kısıtlı Hareket: Etkilenen eklemin üzerindeki yükü azaltmak için koltuk değneği veya baston kullanımı önerilir. Bu, kemiğin üzerindeki baskıyı azaltarak daha fazla hasar oluşmasını önleyebilir.
- Fizik Tedavi: Eklem hareketliliğini korumak ve kasları güçlendirmek için özel egzersiz programları uygulanabilir. Fizik tedavi, eklemin stabilitesini artırır ve ağrıyı azaltabilir.
- Elektriksel Stimülasyon: Kemik dokusunun iyileşmesini hızlandırmak için elektriksel stimülasyon terapileri kullanılabilir.
- Bifosfonatlar: Osteoporoz tedavisinde kullanılan bu ilaçlar, kemik yıkımını yavaşlatabilir ve nekrotik alanın büyümesini önleyebilir.
2. İlaç Tedavisi
Avasküler nekrozun bazı tiplerinde ilaç tedavisi, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir.
- Antikoagülanlar: Kan akışındaki pıhtılaşma sorunlarını çözmek için kullanılır. Örneğin, tromboz kaynaklı avasküler nekroz durumlarında antikoagülan tedavi etkili olabilir.
- Lipidler Düşürücü İlaçlar: Kan dolaşımında yağ seviyelerini düşürmek, damarlardaki tıkanıklıkları azaltarak kemiğin kan akışını iyileştirebilir.
- Vasküler Büyüme Faktörleri: Kemik dokusunda yeni damar oluşumunu teşvik eden biyolojik tedaviler, kan akışını artırabilir.
- Prostacyclin Analogları: Kan akışını iyileştirici etkileriyle bilinen bu ilaçlar, erken evrede olumlu sonuçlar verebilir.
3. Cerrahi Tedavi Yöntemleri
Hastalığın ilerlemiş evrelerinde cerrahi müdahaleler genellikle zorunlu hale gelir. Cerrahi tedavi seçenekleri, hastanın durumuna ve hastalığın şiddetine göre değişiklik gösterir.
- Çekirdek Dekompresyon: Bu yöntem, kemikte küçük bir delik açılarak basıncın azaltılmasını ve kan akışının iyileştirilmesini sağlar. Erken evre hastalarda ağrıyı azaltabilir ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir.
- Greftleme: Dekompresyon sonrasında, kemik hasarını onarmak için hastanın kendi kemik dokusu veya sentetik greftler kullanılabilir. Bu yöntem, kemiğin yapısal bütünlüğünü yeniden kazandırabilir.
- Osteotomi: Hasarlı kemik kısmını yeniden hizalamak için yapılan cerrahi bir işlemdir. Eklem üzerindeki baskıyı azaltarak hastanın daha rahat hareket etmesini sağlar.
- Artroplasti (Eklem Değiştirme): Hastalığın ileri evrelerinde, özellikle femur başı gibi büyük eklemlerin tamamen çökmesi durumunda uygulanır. Total eklem protezi (kalça veya diz protezi), ağrının giderilmesi ve hareket kabiliyetinin yeniden kazandırılması için etkili bir çözümdür.
- Damarlaştırılmış Kemik Grefti: Hasarlı bölgeye yeni damarların taşınmasını sağlayarak kemik dokusunun iyileşmesini teşvik eden gelişmiş bir cerrahi yöntemdir.
4. Rejeneratif ve Deneysel Tedaviler
Modern tıpta, avasküler nekroz tedavisinde rejeneratif yaklaşımlar ve deneysel tedaviler de giderek daha fazla kullanılmaktadır. Bu yöntemler, özellikle erken evrede etkili olabilir.
- Kök Hücre Tedavisi: Kemik iliğinden alınan kök hücrelerin hasarlı bölgeye enjekte edilmesiyle yeni kemik dokusunun oluşumu teşvik edilir. Kök hücre tedavisi, çekirdek dekompresyonla birleştirildiğinde etkili sonuçlar verebilir.
- PRP (Platelet-Rich Plasma): Hastanın kendi kanından elde edilen zenginleştirilmiş plazmanın hasarlı bölgeye enjekte edilmesi, iyileşme sürecini hızlandırabilir.
- Hiperbarik Oksijen Tedavisi: Yüksek basınçlı oksijen tedavisi, dokulara daha fazla oksijen ulaşmasını sağlayarak nekrotik bölgenin iyileşmesine yardımcı olabilir.
5. Rehabilitasyon ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Tedavi sonrası süreçte rehabilitasyon ve yaşam tarzı değişiklikleri, kemik sağlığını korumak ve tekrarlayan nekroz riskini azaltmak için hayati önem taşır.
- Egzersiz: Düşük etkili egzersizler (yüzme veya yoga) eklemleri zorlamadan kasları güçlendirebilir.
- Beslenme: Kalsiyum ve D vitamini yönünden zengin bir diyet, kemik sağlığını destekler.
- Sigara ve Alkolün Bırakılması: Sigara ve alkol kullanımı, kan dolaşımını olumsuz etkileyerek nekroz riskini artırabilir. Bu alışkanlıkların bırakılması önemlidir.
- Düzenli Kontrol: Hastaların, tedavi sonrası düzenli olarak doktor kontrolüne gitmeleri, iyileşme sürecini izlemek için gereklidir.
Önleme Yöntemleri
Avasküler nekrozun gelişmesini tamamen önlemek mümkün olmasa da, bazı risk faktörlerinden kaçınarak hastalığın gelişme riski azaltılabilir. İşte avasküler nekrozdan korunmak için alınabilecek önlemler:
- Steroid kullanımı zorunlu olduğunda, mümkün olan en düşük dozda ve en kısa süreli tedavi uygulanmalıdır.
- Aşırı alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.
- Yaralanmalardan korunmak için dikkatli olunmalı ve kemik travmaları yaşandığında zamanında tıbbi müdahale alınmalıdır.
- Kronik hastalıkların kontrol altında tutulması ve düzenli tıbbi kontrollerin yapılması da önemlidir.
Sonuç
Avasküler nekroz, kemiğin kan akışının kesilmesi sonucunda gelişen ciddi bir sağlık sorunudur. Hastalık erken evrelerde teşhis edildiğinde, tedavi yöntemleriyle ilerlemesi durdurulabilir ve kişinin yaşam kalitesi korunabilir. Ancak geç teşhis ve tedavi edilmediğinde, kalıcı eklem hasarlarına ve ciddi hareket kısıtlılıklarına yol açabilir. Bu nedenle, risk faktörleri bulunan kişilerin düzenli olarak tıbbi kontroller yaptırmaları ve belirtiler ortaya çıktığında derhal bir sağlık profesyoneline başvurmaları büyük önem taşımaktadır.
Referanslar:
- Avasküler Nekroz Nedir? 8 Belirtisi, Nedenleri, Teşhisi, Tedavisi (Osteonekroz)
- Assouline-Dayan, Y., et al. (2002). Pathogenesis and natural history of osteonecrosis. Seminars in Arthritis and Rheumatism, 32(2), 94-124.
- Mont, M. A., et al. (2006). Nontraumatic osteonecrosis of the femoral head: ten years later. The Journal of Bone and Joint Surgery. American Volume, 88(5), 1117-1132.
- Moya-Angeler, J., et al. (2015). Current concepts on osteonecrosis of the femoral head. World Journal of Orthopedics, 6(8), 590-601.
- Glueck, C. J., et al. (1994). Thrombophilia and hypofibrinolysis: pathophysiologies of osteonecrosis. Clinical Orthopaedics and Related Research, 308, 43-56.
- Kang, J. S., et al. (2013). Risk factors for osteonecrosis after treatment of femoral neck fractures: a meta-analysis. Journal of Orthopaedic Surgery and Research, 8(1), 1-6.
- Hungerford, D. S. (2004). Osteonecrosis: avoiding total hip arthroplasty. The Journal of Arthroplasty, 19(4), 105-110.
- Zalavras, C. G., et al. (2004). Osteonecrosis of the femoral head: evaluation and management. The Journal of the American Academy of Orthopaedic Surgeons, 12(6), 346-355.
- Jones, L. C., & Hungerford, D. S. (2004). Osteonecrosis: etiology, diagnosis, and treatment. Current Opinion in Rheumatology, 16(4), 443-449.
- Ficat, P. (1985). Idiopathic bone necrosis of the femoral head. The Journal of Bone and Joint Surgery. British Volume, 67(1), 3-9.
- Steinberg, M. E., et al. (2006). Classification systems for osteonecrosis: an overview. Orthopedic Clinics of North America, 37(1), 283-289.
- Scully, S. P., et al. (1998). Risk factors for osteonecrosis of the femoral head. Clinical Orthopaedics and Related Research, 334, 254-267.
- Mont, M. A., et al. (2000). Use of bone morphogenetic proteins for musculoskeletal applications: an overview. Journal of Bone and Joint Surgery. American Volume, 82(3), 15-28.
- Sugano, N., et al. (1999). MRI of early stage osteonecrosis. Rheumatology, 38(1), 78-81.
- Babis, G. C., et al. (2005). Osteonecrosis of the femoral head: etiology, imaging and treatment. European Journal of Radiology, 54(1), 89-100.
- Powell, D. M., et al. (1991). The pathophysiology of avascular necrosis: how much do we know? Orthopedic Clinics of North America, 22(1), 1-13.
- Lieberman, J. R., et al. (2004). Osteonecrosis of the hip: management in the 21st century. Instructional Course Lectures, 53, 337-355.
- Brown, T. D., et al. (2005). Pathomechanics and etiology of osteonecrosis. Current Orthopaedic Practice, 39(3), 1-8.
- Koo, K. H., et al. (1999). Revascularization after core decompression for femoral head osteonecrosis. Clinical Orthopaedics and Related Research, 358, 158-165.
- Aaron, R. K., & Ciombor, D. M. (1996). Osteonecrosis: etiology, pathophysiology and diagnosis. Current Orthopaedic Practice, 34(2), 15-24.
- Mont, M. A., & Einhorn, T. A. (1998). The effect of cigarettes on osteonecrosis of the femoral head. Clinical Orthopaedics and Related Research, 346, 1-6.
- Seamon, J., et al. (2009). Corticosteroid use and the risk of osteonecrosis: a meta-analysis. Orthopedics, 32(3), 1-7.
- Beckmann, J., et al. (2007). Femoral head necrosis: causes, therapies, and risks. Deutsches Ärzteblatt International, 104(1), 1-6.
- Wang, G. J., et al. (1985). The pathogenesis and prevention of steroid-induced osteonecrosis. Clinical Orthopaedics and Related Research, 313, 75-80.
- Hauzeur, J. P., et al. (1998). Alcohol and avascular necrosis. Alcohol Research & Health, 22(3), 257-262.
- Jones, J. P. Jr. (1993). Fat embolism and osteonecrosis. Orthopedic Clinics of North America, 24(4), 695-705.
- Glueck, C. J., et al. (1999). The role of thrombophilia in osteonecrosis of the hip. Clinical Orthopaedics and Related Research, 366, 149-162.
- Steinberg, M. E., et al. (1995). Does ischemia alone cause avascular necrosis? The Journal of Bone and Joint Surgery. American Volume, 77(8), 1252-1254.
- Malizos, K. N., et al. (2007). Osteonecrosis and current management. Acta Orthopaedica Belgica, 73(1), 1-11.
- Mont, M. A., et al. (1995). The treatment of osteonecrosis of the femoral head in the United States. Journal of Bone and Joint Surgery. American Volume, 77(6), 1270-1274.
- Kuroda, Y., et al. (2016). Joint-preserving regenerative therapy for patients with early-stage osteonecrosis of the femoral head. Injury, 47(S1), S21-S27.
- Lieberman, J. R., et al. (1996). The role of core decompression in osteonecrosis of the femoral head. Journal of Bone and Joint Surgery. American Volume, 78(1), 1252-1263.
- Plakseychuk, A. Y., et al. (2003). MRI and bone marrow changes in early-stage osteonecrosis. Clinical Radiology, 58(3), 236-243.
- Lavigne, M., et al. (1999). Natural history of osteonecrosis of the femoral head. The Journal of Bone and Joint Surgery. American Volume, 81(1), 56-64.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/