Toksik Şok Sendromu: 10 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi

100 / 100

Toksik Şok Sendromu (TSS), ciddi ve hayati tehlike arz eden bir hastalıktır. Genellikle, stafilokok (Staphylococcus aureus) ve streptokok (Streptococcus pyogenes) adı verilen bakterilerin neden olduğu bu sendrom, ilk olarak 1970’lerin sonlarında ve 1980’lerin başlarında tampondan kaynaklanan vakalarla gündeme gelmiştir. Ancak tampon kullanımıyla sınırlı kalmayan bu hastalık, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir ve her yaştan bireyi etkileyebilir. Toksik Şok Sendromu’nun hızlı seyreden ve ciddi komplikasyonlara yol açabilen doğası nedeniyle, erken teşhis ve tedavi hayati öneme sahiptir.

Toksik Şok Sendromu: 10 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi

TSS’nin temelinde, bazı bakteri türlerinin ürettiği toksinler yer alır. Bu bakteriler vücuda girdikten sonra toksin salgılamaya başlar ve bu toksinler, bağışıklık sisteminin aşırı tepkisine yol açar. Bu aşırı bağışıklık tepkisi, organ yetmezliği ve şok gibi ciddi durumlara neden olabilir. TSS genellikle genç kadınlarda daha yaygın olarak görülse de, yara enfeksiyonları, doğum sonrası enfeksiyonlar ve cerrahi girişimler gibi çeşitli faktörler nedeniyle erkeklerde ve çocuklarda da ortaya çıkabilir. Bu makalede, Toksik Şok Sendromu’nun nedenleri, belirtileri, risk faktörleri, tanı ve tedavi yöntemleri ile korunma yollarını ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.

TSS’nin tarihsel süreci incelendiğinde, ilk vakalar tampon kullanımına bağlı olarak kaydedilmiş ve o dönemde tampon üretiminde kullanılan bazı malzemelerin bu sendromun gelişimine katkıda bulunduğu tespit edilmiştir. Ancak zamanla, TSS’nin sadece tamponlarla sınırlı olmadığı, vücutta bulunan enfekte yaralar, doğum sonrası enfeksiyonlar ve cerrahi işlemler sonrası da gelişebileceği anlaşılmıştır. Bu nedenle, TSS’nin yaygın olarak görülebileceği durumlar hakkında farkındalık oluşturmak, sendromun önlenmesi açısından oldukça önemlidir. Aynı zamanda, TSS’nin ciddiyeti ve hızlı seyreden doğası, erken tanı ve müdahalenin önemini bir kez daha vurgulamaktadır.

Bu makale, TSS’nin kapsamlı bir analizini sunarak, halk arasında genellikle tampon kullanımı ile ilişkilendirilen bu ciddi sağlık sorununu daha geniş bir perspektiften ele almayı amaçlamaktadır. TSS’nin risk faktörlerini, belirtilerini ve tedavi süreçlerini anlamak, bu hastalığın neden olabileceği komplikasyonları en aza indirmek adına hayati bir öneme sahiptir. Ayrıca, TSS’nin nasıl önlenebileceğine dair bilinçlenmek, özellikle risk altındaki bireyler için oldukça önemlidir.

Toksik Şok Sendromu: 10 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi

Toksik Şok Sendromu Nedenleri

Toksik Şok Sendromu, genellikle Staphylococcus aureus veya daha nadir olarak Streptococcus pyogenes gibi bakterilerin ürettiği toksinlerin kana karışması sonucu ortaya çıkan ciddi bir enfeksiyondur. Bu sendromun ortaya çıkışını tetikleyen nedenler hem kişisel hijyen alışkanlıkları hem de enfeksiyona yatkınlığı artıran durumlarla ilişkilidir. Toksik Şok Sendromu nedenleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır:

1. Bakteriyel Toksinler

TSS’nin temel nedeni, belirli bakterilerin ürettiği süperantijenik toksinlerdir.

  • Staphylococcus aureus: Bu bakteri, özellikle tamponlar, vajinal diyaframlar gibi tıbbi cihazların kullanımı sırasında uygun hijyen sağlanmadığında vajinal bölgedeki dokuya nüfuz ederek toksin üretebilir.
  • Streptococcus pyogenes: Daha nadir olarak ciltteki yaralar, cerrahi insizyonlar veya diğer enfekte bölgelerden kana toksin salınımına yol açabilir.

2. Yetersiz Hijyen ve Uzun Süreli Tampon Kullanımı

Toksik Şok Sendromu, özellikle kadınlarda yüksek emici tamponların uzun süre değiştirilmemesi sonucu görülmüştür. Uzun süre tampon kullanımı şu şekilde etkiler:

  • Bakteri Üremesi: Yüksek emici tamponlar, vajinal dokularda kuruluğa ve mikroskobik tahrişe neden olarak bakterilerin üremesi için uygun ortam oluşturur.
  • Toksin Salınımı: Staphylococcus aureus bakterisinin toksinleri kana karışarak bağışıklık sistemini anormal şekilde uyarır.

3. Cilt ve Yara Enfeksiyonları

  • Cerrahi Yaralar: Ameliyat sonrası yara enfeksiyonları, özellikle sterilizasyonun yetersiz olduğu durumlarda, TSS’nin yaygın nedenlerinden biridir.
  • Travma veya Yanıklar: Derinin koruyucu bariyerinin hasar gördüğü durumlar, bakterilerin dokuya ulaşarak toksin üretmesine zemin hazırlar.

4. Doğum Kontrol Araçları ve Diğer Vajinal Cihazlar

  • Vajinal diyaframlar, süngerler veya rahim içi araçlar gibi doğum kontrol yöntemlerinin uzun süre kullanımı bakteriyel enfeksiyon riskini artırabilir. Bu cihazların uygun şekilde sterilize edilmemesi veya doğru kullanılmaması, TSS’ye yol açabilir.

5. Bağışıklık Sisteminin Zayıflığı

Bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler, toksinlere karşı daha savunmasızdır. Bağışıklık sistemi şu durumlarda zayıflayabilir:

  • Kronik hastalıklar (ör. diyabet, kanser).
  • Kortikosteroid veya immünosüpresif ilaç kullanımı.
  • Uzun süreli stres veya kötü beslenme.

6. Enjektör veya Kateter Kullanımı

Hastanelerde kullanılan kateterler veya intravenöz enjeksiyonlar, sterilizasyon kurallarına dikkat edilmediğinde enfeksiyon kaynağı olabilir. Bu cihazlar bakterilerin vücuda doğrudan girişini kolaylaştırır.

7. Vücut Piercing ve Dövme Uygulamaları

Steril olmayan koşullarda yapılan piercing ve dövmeler, ciltte mikroskobik yaralanmalara ve bakteriyel enfeksiyonlara neden olabilir. Bu tür enfeksiyonlar da TSS’ye yol açabilir.

8. Doğum ve Menstruasyon Dışı Nedenler

Toksik Şok Sendromu, sadece menstruasyon döneminde değil, aşağıdaki nedenlerle de görülebilir:

  • Doğum sonrası enfeksiyonlar.
  • Sezaryen sonrası yara enfeksiyonları.
  • Vajinal enfeksiyonlar veya düşük sonrası komplikasyonlar.

9. İlaç veya Tıbbi Müdahalelere Bağlı Riskler

Bazı tıbbi müdahaleler sırasında kullanılan ekipmanların steril olmaması, bakterilerin kan dolaşımına karışmasına neden olabilir. Örnekler:

  • Cerrahi operasyonlar.
  • Endoskopik işlemler.

10. Risk Faktörlerinin Azaltılması

Toksik Şok Sendromu riskini azaltmak için hijyen kurallarına dikkat edilmesi, tampon ve doğum kontrol cihazlarının talimatlara uygun şekilde kullanılması, cilt yaralarının düzenli temizlenip pansuman yapılması büyük önem taşır. Ayrıca, herhangi bir enfeksiyon belirtisi görüldüğünde hızlı tıbbi müdahale hayati öneme sahiptir.

Toksik Şok Sendromu Belirtileri

Toksik Şok Sendromu, genellikle ani ve şiddetli semptomlarla ortaya çıkan, hayatı tehdit edebilecek ciddi bir durumdur. Bu sendromun belirtileri hızlı bir şekilde ilerleyebilir ve erken teşhis, tedavi açısından hayati önem taşır. İşte Toksik Şok Sendromu belirtileri:

1. Yüksek Ateş

Toksik Şok Sendromu’nun en karakteristik belirtisi, genellikle 39°C’nin üzerinde olan ani ve yüksek ateştir. Ateşe, titreme ve halsizlik eşlik edebilir. Bu durum, vücudun enfeksiyona karşı bir savunma mekanizması geliştirdiğini gösterir.

2. Cilt Döküntüleri

Hastalığın bir diğer dikkat çekici belirtisi, güneş yanığına benzeyen geniş bir cilt döküntüsüdür. Döküntüler genellikle avuç içi ve ayak tabanlarında belirginleşir ve enfeksiyonun ilerleyen dönemlerinde cildin soyulmasına neden olabilir.

3. Kas Ağrıları

Şiddetli kas ağrıları, toksinlerin vücuda yayılması sonucu oluşur. Bu ağrılar genellikle grip benzeri bir tablo ile karıştırılabilir. Kas ağrılarının yanında genel bir güçsüzlük hissi de yaygındır.

4. Bulantı, Kusma ve İshal

Sindirim sistemi belirtileri, Toksik Şok Sendromu’nun başlangıç aşamasında sıkça görülür. Bu semptomlar, toksinlerin bağırsaklara etki etmesiyle ortaya çıkar ve vücudun su ve elektrolit dengesini bozabilir.

5. Düşük Tansiyon (Hipotansiyon)

Toksinlerin dolaşım sistemine zarar vermesi, kan basıncında ani düşüşlere neden olabilir. Hipotansiyon, organlara yeterli miktarda kan taşınamamasına yol açarak çoklu organ yetmezliği riskini artırır.

6. Zihin Bulanıklığı ve Konfüzyon

Toksinlerin sinir sistemine etkisiyle, hasta zihin bulanıklığı, odaklanma zorluğu veya konfüzyon yaşayabilir. Bu belirtiler, oksijen yetersizliği veya kan akışındaki azalma nedeniyle beyne yeterli oksijen ulaşamamasından kaynaklanabilir.

7. Soluk ve Nemli Cilt

Toksik Şok Sendromu ilerledikçe, kan dolaşımındaki problemler cildin soluk, soğuk ve nemli bir görünüm almasına neden olabilir. Bu belirti, şok durumunun bir işaretidir ve acil müdahale gerektirir.

8. Organ Fonksiyonlarında Bozulma

Hastalığın ilerlemesiyle birlikte, böbrek, karaciğer veya akciğer gibi hayati organların işlevleri bozulabilir. Böbrek yetmezliği, idrar üretiminde azalma ile kendini gösterebilirken, solunum sıkıntısı akciğerlerin etkilenmesinin bir işaretidir.

9. Şiddetli Baş Ağrısı

Baş ağrısı, genellikle diğer belirtilerle birlikte ortaya çıkar ve toksinlerin merkezi sinir sistemi üzerindeki etkilerini gösterebilir.

10. Erken Müdahale ve Önemi

Toksik Şok Sendromu belirtileri hızlı bir şekilde ilerleyebileceğinden, bu semptomlardan herhangi birini fark eden bireylerin derhal tıbbi yardım alması gerekir. Özellikle yüksek ateş, döküntü ve hipotansiyon gibi belirgin belirtilerle karşılaşılması durumunda, zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulması hayati önem taşır.

Bu detaylandırılmış belirtiler, Toksik Şok Sendromu’nun tanınması ve erken müdahale edilmesi konusunda farkındalık sağlamayı amaçlamaktadır.

Risk Faktörleri

Toksik Şok Sendromu geliştirme riskini artıran çeşitli faktörler bulunmaktadır.

En yaygın risk faktörlerinden bazıları şunlardır:

  1. Tampon kullanımı: Özellikle uzun süre tamponun değiştirilmemesi veya yüksek emici özellikli tamponların kullanımı Toksik Şok Sendromu riskini artırabilir.
  2. Cerrahi operasyonlar: Operasyon sonrası yaraların enfekte olması, TSS gelişimine yol açabilir.
  3. Cilt enfeksiyonları: Yanıklar, kesikler veya su çiçeği gibi durumlar sonrası ciltte oluşan enfeksiyonlar TSS riskini artırabilir.
  4. Doğum sonrası enfeksiyonlar: Doğum sonrası kadınlarda enfeksiyon gelişmesi TSS’ye neden olabilir.
  5. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler: Bağışıklık sisteminin zayıf olması, bakterilere karşı savunmasızlık yaratabilir ve TSS riskini artırabilir.

Özellikle cerrahi müdahaleler sonrasında yaraların doğru bir şekilde bakımı yapılmazsa veya hijyen kurallarına dikkat edilmezse, enfeksiyon riski artar. Bu da TSS gelişimine zemin hazırlar. Aynı şekilde, tampon kullanımında da hijyen çok önemlidir. Tamponun uzun süre değiştirilmemesi, bakterilerin çoğalmasına ve toksin üretmesine neden olabilir. Özellikle yüksek emici özellikli tamponlar, bakterilerin daha hızlı çoğalmasına katkıda bulunabilir.

Toksik Şok Sendromu Tanısı

Toksik Şok Sendromu, genellikle klinik belirtilerle tanınan bir hastalıktır. Ancak, tanı süreci dikkatli bir değerlendirme ve laboratuvar testlerini gerektirir. TSS’nin hızlı bir şekilde tanımlanması, uygun tedaviye erken başlanması için kritik öneme sahiptir. İşte tanı sürecinde dikkate alınması gereken unsurlar:

Klinik Bulguların Değerlendirilmesi

Toksik Şok Sendromu tanısında öncelikli olarak, hastanın klinik bulgularının değerlendirilmesi gerekir. Belirgin semptomlar şunları içerir:

  • Yüksek Ateş: Genellikle 39°C’nin üzerinde.
  • Hipotansiyon: Kan basıncında ani ve ciddi düşüş.
  • Döküntü: Yaygın eritrodermik döküntü, güneş yanığını andırabilir ve iyileşme sürecinde cilt soyulması gözlenebilir.
  • Çoklu Organ Yetmezliği: En az üç organ sistemini etkileyen işlev bozuklukları (örneğin, böbrek, karaciğer, akciğer, kas sistemi veya merkezi sinir sistemi).
  • Bilinç Değişiklikleri: Ajitasyon, konfüzyon veya bilinç düzeyinde azalma.

Laboratuvar Testleri

TSS’nin tanısında laboratuvar testleri, enfeksiyona neden olan patojenin belirlenmesi ve diğer olası durumların dışlanması için kullanılır. Temel testler şunlardır:

  • Kan Kültürleri: Genellikle negatif olabilir; ancak tanıda enfeksiyona neden olan organizmanın belirlenmesi kritik öneme sahiptir.
  • Vajinal veya Cerrahi Yaradan Sürüntü: Staphylococcus aureus veya Streptococcus pyogenes tespiti için incelenir.
  • Tam Kan Sayımı ve Biyokimya Testleri: Lökositoz, lökopeni, trombositopeni veya organ fonksiyonlarında bozulma (örneğin, kreatinin ve karaciğer enzimlerinde artış) tespit edilebilir.
  • Serolojik ve İmmünolojik Testler: Spesifik toksinlere karşı antikor yanıtını değerlendirmek için kullanılabilir.

Tanı Kriterleri

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nin (CDC) TSS için belirlediği tanı kriterleri, kesin ve olası vakaları ayırt etmeye yardımcı olur. Bu kriterler şunlardır:

  1. Major Kriterler: Yüksek ateş, hipotansiyon ve karakteristik döküntü gibi temel semptomların varlığı.
  2. Minör Kriterler: Gastrointestinal semptomlar (örneğin, kusma ve ishal), kas ağrısı, mukozal hiperemi, merkezi sinir sistemi semptomları gibi diğer organ sistemlerini etkileyen semptomlar.
  3. Toksin Kaynağının Tespiti: Genellikle tampon kullanımı, cerrahi yaralar veya cilt enfeksiyonları ile ilişkilidir.

Ayırıcı Tanı

Toksik Şok Sendromu semptomları, diğer ciddi enfeksiyonlar veya enflamatuar hastalıklarla karıştırılabilir. Ayırıcı tanıda aşağıdaki durumlar göz önüne alınmalıdır:

  • Sepsis: Genel bakteriyel enfeksiyonlar ile Toksik Şok Sendromu belirtileri örtüşebilir.
  • Stevens-Johnson Sendromu: Özellikle döküntü varlığı yanıltıcı olabilir.
  • Kawasaki Hastalığı: Çocuklarda görülen ateş ve döküntü ile benzerlik gösterebilir.
  • Bağ Dokusu Hastalıkları: Lupus ve vaskülit gibi hastalıklar ile ayrım yapılmalıdır.

Örnek Vaka Değerlendirmesi

Bir hasta, tampon kullanımı sonrasında gelişen yüksek ateş, döküntü ve hipotansiyon şikayetleriyle başvuruyorsa, hızlı bir şekilde TSS şüphesi ile değerlendirilmelidir. Bu süreçte, tamponun hemen çıkarılması, gerekli laboratuvar testlerinin başlatılması ve hastanın organ fonksiyonlarının yakından izlenmesi gereklidir.

Toksik Şok Sendromu tanısı, hızlı ve multidisipliner bir yaklaşımı gerektirir. Semptomların tanınması ve uygun testlerin yapılması, hem hastalığın seyrini kontrol altına almak hem de komplikasyonları önlemek için hayati öneme sahiptir.

Toksik Şok Sendromu: 10 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi

Toksik Şok Sendromu Tedavisi

Toksik Şok Sendromu, acil tıbbi müdahale gerektiren ciddi bir durumdur. Tedavi süreci genellikle yoğun bakımda gerçekleştirilir ve enfeksiyonun kontrol altına alınması, organ fonksiyonlarının desteklenmesi ve komplikasyonların önlenmesi hedeflenir. Toksik Şok Sendromu tedavisinde izlenen başlıca yöntemler şunlardır:

1. Enfeksiyonun Kaynağının Belirlenmesi ve Kontrolü

Toksik Şok Sendromuna neden olan enfeksiyon genellikle stafilokok veya streptokok bakterilerinin toksin üretmesi sonucu ortaya çıkar. Bu nedenle tedavide ilk adım, enfeksiyon kaynağını tespit etmek ve kontrol altına almaktır:

  • Tampon veya yabancı cisimlerin çıkarılması: Toksik Şok Sendromu genellikle adet döneminde tampon kullanımıyla ilişkilendirildiği için, vajinada bulunan tampon, diyafram veya başka yabancı cisimler hemen çıkarılır.
  • Cerrahi müdahale: Eğer enfeksiyonun kaynağı cerrahi bir yara, apse veya nekrotizan doku ise, bu alanlar cerrahi olarak temizlenir (debridman).

2. Antibiyotik Tedavisi

Toksik Şok Sendromu tedavisinde uygun antibiyotiklerin kullanılması kritik öneme sahiptir. Antibiyotikler hem bakteriyel enfeksiyonu tedavi eder hem de toksin üretimini durdurmaya yardımcı olur:

  • Empirik tedavi: Hasta stabilize edilirken geniş spektrumlu antibiyotikler (örn. klindamisin, vankomisin) hemen başlatılır.
  • Hedefe yönelik tedavi: Enfeksiyon etkeni ve antibiyotik duyarlılığı belirlendikten sonra, tedaviye uygun bir antibiyotikle devam edilir.

3. Sıvı ve Elektrolit Desteği

Toksik Şok Sendromu sırasında ciddi sıvı kaybı ve elektrolit dengesizlikleri meydana gelebilir. Bu durumun düzeltilmesi için:

  • Damardan sıvı tedavisi: Damar içi sıvı replasmanı ile kan basıncı desteklenir ve organ fonksiyonları korunur.
  • Elektrolit düzeltmesi: Özellikle potasyum, sodyum ve magnezyum düzeyleri dikkatle izlenir ve gerekirse yerine konur.

4. Organ Fonksiyonlarının Desteklenmesi

Toksik Şok Sendromu genellikle çoklu organ yetmezliğine yol açabilir. Bu nedenle, hayati organların işlevlerini sürdürebilmesi için yoğun bakım desteği sağlanır:

  • Solunum desteği: Akut solunum sıkıntısı durumunda mekanik ventilasyon kullanılabilir.
  • Dolaşım desteği: Kan basıncını artırmak için vazopressörler (örn. noradrenalin) uygulanabilir.
  • Böbrek yetmezliği: Böbrek fonksiyonlarının bozulduğu durumlarda diyaliz gerekebilir.

5. Toksinlerin Nötralizasyonu

Toksik şok sendromunda toksinlerin vücutta yayılmasını ve etkilerini azaltmak için spesifik yöntemler uygulanabilir:

  • İmmünoglobulin tedavisi: Yüksek doz intravenöz immünoglobulin (IVIG) tedavisi, toksinlerin etkisini azaltarak bağışıklık sistemini destekler.

6. Destekleyici Tedaviler

Toksik Şok Sendromunun neden olduğu semptomların ve komplikasyonların hafifletilmesi için ek tedavi yöntemleri kullanılabilir:

  • Ağrı kontrolü: Şiddetli ağrı durumunda analjezikler verilebilir.
  • Ateşin düşürülmesi: Antipiretik ilaçlarla yüksek ateş kontrol altına alınır.

7. Hastanın İzlenmesi ve İyileşme Süreci

Tedaviye başlandıktan sonra hasta yoğun bakımda izlenir. Vital bulgular, laboratuvar değerleri ve organ fonksiyonları düzenli olarak kontrol edilir. Hasta iyileştikten sonra ise bağışıklık sistemi ve olası komplikasyonlar açısından takip edilir.

Erken Tanı ve Tedavinin Önemi

Toksik Şok Sendromu, hızlı ilerleyen bir hastalık olduğundan, erken tanı ve tedavi hayati önem taşır. Tedavi geciktiğinde ölüm riski artar. Bu nedenle, Toksik Şok Sendromu belirtilerini tanımak ve erken müdahale için derhal sağlık kuruluşuna başvurmak önemlidir.

Bu tedavi yaklaşımı, Toksik Şok Sendromu komplikasyonlarını önleyerek hastaların iyileşme şansını artırmayı hedefler.

Toksik Şok Sendromundan Korunma Yolları

TSS’yi önlemek için alınabilecek bazı basit önlemler vardır. Özellikle tampon kullanımında hijyen kurallarına dikkat etmek ve tamponu düzenli olarak değiştirmek çok önemlidir. Uzun süre tampon kullanımı, bakterilerin çoğalmasına ve toksin üretmesine neden olabilir. Ayrıca, yara bakımı konusunda dikkatli olmak ve enfeksiyon riskini minimize etmek de TSS’nin önlenmesinde önemlidir. Cerrahi operasyonlar sonrasında yara bakımı ve hijyen kurallarına uyulması, enfeksiyon riskini azaltabilir.

TSS’nin ciddi sonuçlara yol açabilen bir hastalık olduğu göz önünde bulundurularak, risk altında olan bireylerin belirtiler hakkında bilinçlenmesi ve hızlı hareket etmesi hayati önem taşır. Özellikle kadınların, tampon kullanımı sırasında dikkatli olmaları ve enfeksiyon belirtilerini fark etmeleri büyük önem taşır. Hijyen kurallarına dikkat ederek ve düzenli doktor kontrolleri ile Toksik Şok Sendromu riski en aza indirilebilir.

Sonuç

Toksik Şok Sendromu, ciddi ve hayatı tehdit eden bir hastalık olarak bilinmektedir. Staphylococcus aureus ve Streptococcus pyogenes gibi bakterilerin ürettiği toksinlerin neden olduğu bu sendrom, hızla ilerleyen belirtilerle kendini gösterir ve tedavi edilmezse organ yetmezliği ve ölüme yol açabilir. Ancak erken teşhis ve tedavi ile bu hastalık başarıyla kontrol altına alınabilir. Toksik Şok Sendromu riskini azaltmak için hijyen kurallarına dikkat etmek, tampon kullanırken belirli önlemler almak ve cerrahi sonrası yaraların bakımını düzgün bir şekilde yapmak önemlidir. Bilinçli olmak ve belirtileri hızla tanımak, hayat kurtarıcı olabilir.

Referanslar:

  1. Toksik Şok Sendromu: 10 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi
  2. Proft, T., & Fraser, J. D. (2003). Bacterial superantigens. Clinical and Experimental Immunology, 133(3), 299-310.
  3. Schlievert, P. M., & Case, L. C. (2007). The biology of staphylococcal superantigens. Clinical Microbiology Reviews, 20(3), 366-388.
  4. Marrack, P., & Kappler, J. (1990). The staphylococcal enterotoxins and their relatives. Science, 248(4959), 705-711.
  5. Todd, J. K., Fishaut, M., Kapral, F. A., & Welch, T. R. (1978). Toxic-shock syndrome associated with phage-group-I Staphylococci. Lancet, 2(8100), 1116-1118.
  6. Lowy, F. D. (1998). Staphylococcus aureus infections. New England Journal of Medicine, 339(8), 520-532.
  7. Musser, J. M., Hauser, A. R., Kim, M. H., & Schlievert, P. M. (1997). Streptococcus pyogenes and streptococcal toxic shock syndrome. Journal of Clinical Investigation, 99(10), 2461-2463.
  8. Chesney, P. J., Davis, J. P., Purdy, W. K., & Wand, P. J. (1981). Clinical manifestations of toxic shock syndrome. Journal of the American Medical Association, 246(6), 741-746.
  9. Spero, L., Metzger, J. F., & Hughes, W. F. (1983). Tampons and toxic shock syndrome. Journal of Toxicology: Clinical Toxicology, 20(2-3), 191-214.
  10. Fraser, J. D., & Proft, T. (2008). The bacterial superantigen and streptococcal toxic shock syndrome. Molecular Microbiology, 67(4), 1099-1107.
  11. Chesney, P. J. (1991). Clinical aspects and spectrum of illness of toxic shock syndrome: Overview. Pediatric Infectious Disease Journal, 10(1), S2-S5.
  12. Lappin, E., & Ferguson, A. J. (2009). Gram-positive toxic shock syndromes. Lancet Infectious Diseases, 9(5), 281-290.
  13. Schlievert, P. M. (1993). Role of superantigens in human disease. Journal of Infectious Diseases, 167(5), 997-1002.
  14. Parsonnet, J. (1996). Risk factors for toxic shock syndrome. Clinical Infectious Diseases, 22(Supplement_1), S94-S100.
  15. DeVries, A. S., Lesher, L., Schlievert, P. M., Rogers, T., Villaume, L. G., & Danila, R. (2011). Staphylococcal toxic shock syndrome 2000-2006: Epidemiology, clinical features, and molecular characteristics. PLoS One, 6(8), e22997.
  16. Papanicolas, L. E., Kirkness, N. J., & Moore, G. P. (2016). Staphylococcus aureus toxic shock syndrome after surgery: A review. ANZ Journal of Surgery, 86(4), 262-268.
  17. https://scholar.google.com/
  18. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  19. https://www.researchgate.net/
  20. https://www.mayoclinic.org/
  21. https://www.nhs.uk/
  22. https://www.webmd.com/
Toksik Şok Sendromu: 10 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi
Toksik Şok Sendromu: 10 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi

 

Sağlık Bilgisi Paylaş !