Migren: 5 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi

100 / 100

Migren, toplumda yaygın olarak görülen ve genellikle şiddetli baş ağrısı ile karakterize edilen kronik bir nörolojik rahatsızlıktır. Ağrı, başın bir veya her iki tarafında zonklayıcı bir şekilde hissedilir ve genellikle bulantı, kusma, ışığa ve sese karşı aşırı duyarlılık gibi semptomlarla birlikte görülür. Dünya genelinde milyonlarca insanın yaşam kalitesini olumsuz etkiler, sadece bir baş ağrısı olarak değerlendirilmemeli, karmaşık bir beyin bozukluğu olarak ele alınmalıdır.

Migren: 5 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi

Kesin nedeni hala tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin birleşimi ile ortaya çıktığı düşünülmektedir. Aile geçmişinde öyküsü olan bireylerde bu durumun ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir. Ayrıca, stres, hormonal değişiklikler, uyku düzensizlikleri, belirli yiyecek ve içecekler gibi çeşitli tetikleyici faktörler de migren ataklarını başlatabilmektedir. Özellikle kadınlarda hormonal değişikliklerin etkisiyle atakların sıklaştığı ve daha şiddetli seyrettiği bilinmektedir. Bu nedenle, kadınlarda prevalans erkeklere göre daha yüksektir.

Ataklar, her bireyde farklı şiddette ve sıklıkta yaşanabilir. Bazı bireylerde ayda birkaç kez görülürken, bazılarında ise daha seyrek olarak ortaya çıkabilir. Ağrı süresi genellikle 4 saat ile 72 saat arasında değişir ve bu süre zarfında kişinin günlük aktivitelerini yerine getirmesi oldukça zor olabilir. Sosyal ve iş hayatını olumsuz etkileyerek, bireyin genel yaşam kalitesini düşürür. Bu durum, migren tedavisinin ve yönetiminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.

Bu makalenin amacı, migren nedenlerini ve belirtilerini ayrıntılı bir şekilde açıklayarak, bu rahatsızlıktan muzdarip olan kişilere bilgi ve rehberlik sunmaktır. Aynı zamanda, tedavi yöntemleri hakkında güncel bilgileri paylaşarak, bu hastalığın yönetiminde farklı yaklaşımların önemini vurgulamaktır. Migrenle başa çıkmak için uygulanabilecek çeşitli yöntemler ve tedavi seçenekleri üzerinde durularak, okuyuculara bu konuda bilinçli kararlar verebilmeleri için gerekli bilgiler sağlanacaktır.

Migren: 5 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi

Migren Nedenleri

Migren, kesin nedeni tam olarak anlaşılamamış olmakla birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu olarak ortaya çıkan karmaşık bir nörolojik durumdur. Tetikleyici mekanizmaları anlamak için beyindeki kimyasal, genetik ve çevresel etkiler üzerine yapılan araştırmalar, bu durumun çeşitli nedenlerle ilişkili olabileceğini ortaya koymuştur.

1. Genetik Faktörler

Hastalık, genetik yatkınlıkla güçlü bir şekilde ilişkilidir. Hastaların büyük bir kısmında ailede migren öyküsü bulunmaktadır. Bilim insanları, hastalıkla ilişkili genetik mutasyonları incelemiş ve beyin hücrelerinin normal elektriksel aktivitesini etkileyen genlerde değişiklikler tespit etmiştir. Örneğin, ailevi hemiplejik migren (FHM) adı verilen nadir bir tür, belirli genetik mutasyonlarla ilişkilendirilmiştir.

2. Beyindeki Kimyasal Dengesizlikler

Ağrı, beyindeki kimyasal dengesizliklerden kaynaklanabilir. Özellikle serotonin adı verilen bir nörotransmitter, önemli rol oynar. Serotonin seviyelerindeki dalgalanmalar, beyindeki kan damarlarının genişlemesine veya daralmasına neden olabilir, bu da migren ağrılarına yol açabilir. Ayrıca, dopamin ve glutamat gibi diğer nörotransmitterlerin de ağrı oluşumunda etkili olduğu düşünülmektedir.

3. Beyin Sapı ve Sinir Sistemindeki Anormallikler

Hastalığın, beyin sapındaki ve trigeminal sinir sistemindeki anormalliklerle bağlantılı olduğu bilinmektedir. Beyin sapında bulunan belirli merkezler, ağrı sinyallerinin işlenmesinde rol oynar. Bu bölgelerdeki hiperaktivite, migren ataklarının tetiklenmesine neden olabilir. Ayrıca, trigeminal sinir sistemi, yüzde ve başta hissedilen ağrıları ilettiği için hastalığın ana mekanizmalarından biri olarak kabul edilir.

4. Hormonel Değişiklikler

Hormonlardaki değişiklikler, özellikle kadınlarda, atakların başlıca nedenlerinden biridir. Östrojen seviyelerindeki dalgalanmalar, migrenin başlangıcını tetikleyebilir. Bu nedenle, kadınlarda daha yaygın görülür ve özellikle adet döngüsü, hamilelik veya menopoz sırasında hormon seviyelerindeki değişiklikler atakları artırabilir.

5. Çevresel Faktörler

Çevresel tetikleyiciler, atakları provoke edebilir. Stres, uyku düzensizlikleri, hava değişiklikleri, parlak ışıklar ve güçlü kokular gibi faktörler, hastalığın ortaya çıkmasında etkili olabilir. Ayrıca, yüksek rakımda bulunmak veya hava basıncındaki ani değişimler de atakları tetikleyebilir.

6. Beslenme Alışkanlıkları ve Gıdalar

Belirli gıdalar ve içecekler, migren ataklarını tetikleyebilir. Özellikle tiramin içeren yiyecekler (örneğin, eski peynir, şarap), nitrik oksit içeren işlenmiş etler ve kafein gibi maddeler ağrıyı artırabilir. Ayrıca, öğün atlama veya düzensiz yemek yeme alışkanlıkları da ataklara katkıda bulunabilir.

7. Psikolojik ve Duygusal Faktörler

Anksiyete, depresyon ve yoğun stres, tetikleyiciler arasında yer alır. Özellikle stresli bir olay sonrasında gelişen rahatlama dönemlerinde migren atakları yaygın olarak görülür. Beyin, bu tür durumlarda duyusal algıları abartılı şekilde işleyebilir ve bu, ağrının başlamasına neden olabilir.

8. Uyku Bozuklukları

Uyku düzenindeki bozukluklar, migreni tetikleyebilen önemli bir faktördür. Hem uykusuzluk hem de aşırı uyuma, ağrı riskini artırabilir. Ayrıca, düzensiz uyku saatleri ve gece boyunca kesintili uyku, beynin dinlenme süreçlerini bozarak migren ataklarına zemin hazırlar.

9. Fiziksel ve Duyusal Uyarıcılar

Aşırı fiziksel aktivite, yoğun egzersiz veya vücudu zorlayıcı faaliyetler migreni tetikleyebilir. Ayrıca, parlak ışıklar, yüksek sesler ve güçlü kokular gibi duyusal uyarıcılar, atağı başlatabilir. Bu tür uyarıcılar, beyindeki trigeminal siniri hassaslaştırarak ağrı mekanizmalarını tetikleyebilir.

10. Bağışıklık Sistemi ve Enflamasyon

Son araştırmalar, migrenin bir tür enflamatuar durumla bağlantılı olabileceğini öne sürmektedir. Bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesi veya enflamatuar süreçlerin tetiklenmesi, beyinde ağrı yollarının aktive olmasına neden olabilir.

Migren Belirtileri

Migren, genellikle tekrarlayan ve şiddetli baş ağrıları ile tanımlanan karmaşık bir nörolojik durumdur. Ancak yalnızca bir baş ağrısı değildir; çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir ve bu belirtiler, bireyden bireye farklılık gösterebilir. Migren belirtilerini dört ana evrede incelemek mümkündür: prodrom (uyarı), aura, baş ağrısı ve postdrom (iyileşme) dönemleri. Her evrede görülen belirtiler şu şekilde detaylandırılabilir:

1. Prodrom Dönemi Belirtileri

Migren atağından saatler veya günler önce başlayan bu dönem, genellikle uyarıcı belirtilerle karakterizedir. Bu belirtiler kişiyi yaklaşan atağa karşı hazırlayabilir ve şunları içerebilir:

  • Duygusal Değişiklikler: Ani ruh hali değişiklikleri, depresyon, irritabilite veya aşırı mutluluk hali.
  • Yorgunluk ve Enerji Düzeyi Değişiklikleri: Ani yorgunluk hissi veya tam tersi aşırı enerji.
  • Uyku Düzeni Bozuklukları: Uykusuzluk veya aşırı uyuma isteği.
  • İştah Değişiklikleri: Bazı yiyeceklere özellikle istek duyma (örneğin çikolata veya tuzlu yiyecekler).
  • Konsantrasyon Zorluğu: Zihinsel bulanıklık veya unutkanlık.
  • Fiziksel Belirtiler: Boyun sertliği, sık idrara çıkma, kabızlık veya ishal.

2. Aura Dönemi Belirtileri

Bu bireylerin yaklaşık %25-30’unda görülen aura dönemi, nörolojik belirtilerle kendini gösterir ve genellikle 20-60 dakika sürer. Aşağıdaki belirtiler bu dönemde ortaya çıkabilir:

  • Görsel Bozukluklar: Zigzag çizgiler, ışık çakmaları, karanlık noktalar veya görme alanında kayıplar.
  • Duyusal Belirtiler: Karıncalanma, uyuşma, genellikle bir tarafta başlayarak yayılabilir (örneğin, ellerde, kollarda veya yüzde).
  • Konuşma Bozuklukları: Kelime bulma güçlüğü, peltek konuşma veya cümle kurmada zorluk.
  • Hareket Bozuklukları: Nadir durumlarda, kas zayıflığı veya tek taraflı felç benzeri hisler.
  • Baş Dönmesi ve Denge Sorunları: Özellikle vestibüler migrenlerde daha sık görülebilir.

3. Baş Ağrısı Dönemi Belirtileri

Migrenin en tanıdık evresi olan bu dönem, genellikle 4 ila 72 saat süren yoğun bir baş ağrısı ile karakterizedir. Ancak baş ağrısına eşlik eden belirtiler de oldukça çeşitlidir:

  • Baş Ağrısı Özellikleri:
    • Genellikle başın bir tarafında yoğunlaşan, zonklayıcı veya nabız gibi atan ağrı.
    • Hareketle kötüleşen ağrı.
    • Şiddeti hafif ile dayanılmaz arasında değişebilir.
  • Bulantı ve Kusma: Birçok bireyde görülen yaygın belirtiler.
  • Işığa ve Sese Duyarlılık: Fotofobi ve fonofobi olarak bilinir; karanlık ve sessiz bir ortamda dinlenme ihtiyacı doğurur.
  • Kokuya Aşırı Hassasiyet: Güçlü kokuların (parfüm, yemek kokusu vb.) rahatsızlık hissi yaratması.
  • Fiziksel Hissizlik: Zayıflık, halsizlik veya genel bir bitkinlik hissi.
  • Zihinsel Belirtiler: Konsantrasyon zorluğu ve karar verme güçlüğü.

4. Postdrom Dönemi Belirtileri

Migren atağından sonra gelen bu iyileşme dönemi, asıl ağrı kadar zorlu olabilir.

Ağrının ardından saatler veya bir gün boyunca devam edebilen belirtiler şunlardır:

  • Bitkinlik ve Yorgunluk: Vücudu tüketen bir yorgunluk hissi.
  • Zihin Bulanıklığı: Konsantrasyon güçlüğü ve genel bir kafa karışıklığı.
  • Hafif Baş Ağrısı: Bazı bireylerde migren sonrası devam eden hafif bir baş ağrısı.
  • Duygusal Dalgalanmalar: Depresyon veya huzursuzluk hissi ya da tam tersi rahatlama hissi.
  • Kas Sertliği: Özellikle boyun ve omuzlarda devam eden sertlik.

5. Migren Belirtilerinin Değişkenliği

Her bireyde migren belirtileri farklı kombinasyonlar halinde görülebilir. Bazı kişiler aura yaşamazken, bazıları prodrom ve postdrom belirtilerini fark etmeyebilir. Migren atağının şiddeti ve süresi de değişkenlik gösterebilir. Bu nedenle, belirtilerin dikkatle izlenmesi ve bir ağrı günlüğü tutulması, tedaviye yönelik önemli ipuçları sağlayabilir.

Migren Tanısı Nasıl Konulur?

Migren tanısı koymak, genellikle dikkatli bir hasta hikayesi alma, fiziksel muayene ve gerekirse destekleyici tetkikler ile gerçekleştirilir. Bu, nörolojik bir hastalık olup, baş ağrısı ve buna eşlik eden diğer belirtilerle kendini gösterir. Tanı koyma süreci, migreni diğer baş ağrısı türlerinden ayırt etmek ve altta yatan başka bir tıbbi durumu dışlamak için kritik öneme sahiptir.

1. Hastanın Şikayetlerinin ve Hikayesinin Değerlendirilmesi

  • Ağrı Özellikleri: Migren baş ağrıları genellikle orta ila şiddetli yoğunlukta, zonklayıcı ve tek taraflı olarak tanımlanır. Ancak bazı hastalarda çift taraflı da olabilir. Ağrı genellikle fiziksel aktiviteyle kötüleşir.
  • Süre: Migren atakları, tedavi edilmezse 4 ila 72 saat arasında sürebilir.
  • Eşlik Eden Belirtiler:
    • Bulantı ve/veya kusma
    • Işığa (fotofobi) ve sese (fonofobi) karşı hassasiyet
    • Koku hassasiyeti
  • Başlama Yaşı ve Seyri: Genellikle genç yaşlarda başlar ve zaman içinde belirli bir patern gösterir.
  • Aile Öyküsü: Genetik bir bileşeni olduğundan, ailede benzer şikayetlerin olup olmadığı sorgulanır.

2. Uluslararası Baş Ağrısı Bozuklukları Sınıflandırması (ICHD-3) Kriterleri

Migren tanısında, ICHD-3 kriterleri temel alınır. Bu kriterler, baş ağrısının özellikleri ve eşlik eden semptomlar üzerinden tanımlamalar yapar:

  • Migren Atağı Kriterleri:
    • En az 5 atağın yaşanmış olması
    • Tedavi edilmediğinde veya etkisiz tedaviyle 4-72 saat sürmesi
    • Aşağıdaki 2 özellikten en az birine sahip olması:
      • Tek taraflı ağrı
      • Zonklayıcı karakter
      • Orta veya şiddetli yoğunlukta ağrı
      • Fiziksel aktivite ile kötüleşme veya fiziksel aktiviteyi sınırlama ihtiyacı
    • Aşağıdaki eşlik eden semptomlardan en az biri:
      • Bulantı ve/veya kusma
      • Fotofobi ve fonofobi

3. Ayırıcı Tanı

Diğer baş ağrısı türlerinden ayırt etmek için dikkatli bir değerlendirme yapılır:

  • Gerilim Tipi Baş Ağrısı: Genellikle iki taraflı, sıkıştırıcı karakterdedir ve bulantı ya da fotofobi/fonofobi genellikle görülmez.
  • Küme Baş Ağrısı: Daha kısa süreli, genellikle göz çevresinde yoğunlaşan ve otonomik semptomlarla (gözde yaşarma, burun tıkanıklığı) birlikte görülen baş ağrılarıdır.
  • Sekonder Baş Ağrıları: Tümör, enfeksiyon, kanama gibi altta yatan bir patolojiden kaynaklanabilir. Bu durumların dışlanması için gerekirse görüntüleme yöntemleri (MR veya BT) kullanılır.

4. Migrenin Alt Tiplerinin Belirlenmesi

Migrenin farklı alt tiplerinin tanımlanması tedavi ve yönetim açısından önemlidir:

  • Auralı Migren: Baş ağrısından önce, geçici nörolojik belirtiler (görsel değişiklikler, konuşma bozukluğu, uyuşma vb.) görülür.
  • Aurasız Migren: En sık görülen tip olup, auralı migren belirtileri yoktur.
  • Kronik Migren: Ayda 15 gün veya daha fazla baş ağrısının olduğu ve bunun en az 8 gününde migren özelliklerinin görüldüğü durum.
  • Menstrüel Migren: Kadınlarda, adet döngüsü ile ilişkili olarak meydana gelir.

5. Fiziksel ve Nörolojik Muayene

  • Genellikle fiziksel ve nörolojik muayene normaldir. Ancak bu muayene, sekonder baş ağrılarının dışlanması için yapılır.
  • Kafa ve Boyun Muayenesi: Kas hassasiyeti, sinüs enfeksiyon bulguları değerlendirilir.
  • Nörolojik Muayene: Refleksler, kas gücü, duyu testi ve koordinasyon testleri ile olası nörolojik patolojiler dışlanır.

6. Görüntüleme ve Laboratuvar Testleri

  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Sekonder baş ağrılarını dışlamak için uygulanabilir. Özellikle nörolojik muayenede anormallik veya “kırmızı bayrak” semptomları varsa tercih edilir.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Akut durumlarda hızlı değerlendirme için kullanılabilir.
  • Kan Testleri: Enfeksiyon, inflamasyon veya metabolik bozuklukların varlığını dışlamak için gerekli olabilir.

7. Migren Günlüğü Tutulması

  • Hastadan baş ağrısı günlüğü tutması istenir. Bu günlükte:
    • Ağrının süresi, şiddeti, yeri
    • Eşlik eden belirtiler
    • Tetikleyici faktörler
    • Kullanılan ilaçlar ve etkileri kayıt altına alınır.

8. Tetikleyici Faktörlerin Belirlenmesi

Ağrıyı tetikleyen faktörlerin değerlendirilmesi tanı sürecine ışık tutar:

  • Stres
  • Uyku düzenindeki bozukluklar
  • Hormonal değişiklikler
  • Bazı yiyecekler ve içecekler (örneğin, çikolata, kafein, alkol)
  • Çevresel faktörler (parlak ışık, güçlü kokular)

Migren tanısı, dikkatli bir değerlendirme, doğru tanı kriterlerinin uygulanması ve diğer baş ağrısı türlerinin dışlanmasıyla konur. Hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bu durumun etkin şekilde yönetilebilmesi için doğru ve kesin bir tanı kritik öneme sahiptir.

Migren Türleri

Bireylerin yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkileyen, farklı tür ve özelliklere sahip bir baş ağrısı bozukluğudur. Migren türleri, semptomların yoğunluğuna, süresine ve baş ağrısına eşlik eden diğer belirtilere göre sınıflandırılır.

1. Auralı Migren (Klasik Migren)

Baş ağrısından önce veya baş ağrısıyla birlikte gelişen nörolojik semptomlarla karakterizedir. Bu semptomlar “aura” olarak adlandırılır ve genellikle görsel belirtilerle ortaya çıkar.

  • Belirtiler:
    • Görme alanında parlayan ışıklar veya kör noktalar
    • Görme kaybı veya çift görme
    • Ellerde, yüzde veya dudaklarda uyuşma veya karıncalanma
    • Konuşmada güçlük veya dil sürçmesi
  • Süre: Aura genellikle 5 ila 60 dakika sürer ve ardından migren baş ağrısı başlar.
  • Nedenleri: Kesin nedeni bilinmemekle birlikte, beyin kan akışındaki geçici değişikliklerle ilişkili olduğu düşünülmektedir.

2. Aurasız Migren (Basit Migren)

En sık görülen türdür ve aura belirtileri olmadan ortaya çıkar. Bu tür ataklar, bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.

  • Belirtiler:
    • Orta veya şiddetli baş ağrısı (genellikle tek taraflı)
    • Işığa, sese ve kokuya karşı hassasiyet
    • Mide bulantısı ve kusma
  • Süre: Ataklar genellikle 4 ila 72 saat sürebilir.
  • Klinik Özellikler: Kesin teşhisi, baş ağrısının tipik özellikleri ve tetikleyici faktörlere dayanır.

3. Kronik Migren

Her ayın 15 veya daha fazla gününde baş ağrısı yaşayan kişilerde teşhis edilir. Bu durum genellikle atakların uzun süre tedavi edilmemesiyle ilişkilidir.

  • Belirtiler:
    • Sürekli ve tekrarlayan baş ağrıları
    • Auralı veya aurasız migren belirtileri
    • Yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu
  • Risk Faktörleri:
    • Aşırı ağrı kesici kullanımı
    • Uyku düzensizlikleri
    • Stres ve anksiyete
  • Tedavi: Tedavide ilaçlı ve ilaçsız yaklaşımlar (örneğin, botoks enjeksiyonları, stres yönetimi) bir arada kullanılır.

4. Hemiplejik Migren

Bu nadir tür, vücudun bir tarafında geçici felç belirtileriyle karakterizedir ve genellikle genetik bir temele dayanır.

  • Belirtiler:
    • Kol ve bacaklarda güç kaybı veya felç
    • Konuşma zorluğu
    • Şiddetli baş ağrısı
  • Geçici Doğa: Bu belirtiler genellikle birkaç saat veya gün içinde düzelir.
  • Alt Türler:
    • Ailesel Hemiplejik Migren: Genetik geçişli bir türdür.
    • Sporadik Hemiplejik Migren: Aile öyküsü olmayan bireylerde görülür.

5. Vestibüler Migren

Baş dönmesi, denge kaybı ve hareket hastalığı hissi gibi vestibüler sistemle ilgili belirtilerle kendini gösteren bir türdür.

  • Belirtiler:
    • Baş dönmesi
    • Denge sorunları
    • Bulantı ve kusma
  • Tetikleyiciler: Ani hareketler, stres ve belirli yiyecekler vestibüler migreni tetikleyebilir.

6. Menstrüel Migren

Kadınlarda hormon seviyelerindeki dalgalanmalarla ilişkili olarak ortaya çıkan türdür. Genellikle adet döngüsü sırasında östrojen seviyesindeki düşüşle ilişkilidir.

  • Belirtiler:
    • Şiddetli baş ağrısı
    • Hormonal dalgalanmalarla tetiklenme
    • Diğer migren semptomları (ışığa duyarlılık, bulantı vb.)
  • Tedavi: Hormonal tedaviler, yaşam tarzı değişiklikleri ve migren ilaçları kullanılır.

7. Retinal Migren

Tek gözde geçici görme kaybı veya körlük ile karakterize bir türdür. Nadiren görülür ve genellikle diğer migren türleriyle ilişkilidir.

  • Belirtiler:
    • Tek taraflı geçici görme kaybı
    • Şiddetli baş ağrısı
  • Tehlikeleri: Başka ciddi göz hastalıklarının belirtisi olabilir ve mutlaka tıbbi değerlendirme gerektirir.

Migren Nasıl Ve Neden Oluşur?

Predispozan vasküler risk faktörleri aşağıdakileri içerir:

  1. Artan C-reaktif protein seviyeleri (CRP).
  2. Artmış interlökin seviyeleri
  3. Artmış TNF-alfa ve adezyon molekülleri seviyeleri (sistemik inflamasyon belirteçleri)
  4. Oksidatif stres ve tromboz
  5. Artan vücut ağırlığı
  6. Yüksek tansiyon
  7. Hiperkolesterolemi
  8. Bozulmuş insülin duyarlılığı
  9. Yüksek homosistein düzeyleri
  10. İnme
  11. Koroner kalp hastalığı

Migrene yol açan veya ağırlaştıran olaylar (tetikleyici) şöyle tanımlanmıştır:

  1. Menstrüasyona eşlik eden tip, hamilelik ve yumurtlama gibi hormonal değişiklikler
  2. Stres
  3. Aşırı veya yetersiz uyku
  4. İlaçlar (örneğin, vazodilatörler, oral kontraseptifler)
  5. Sigara içmek
  6. Parlak veya flüoresan ışığa maruz kalma
  7. Güçlü kokular (örneğin parfümler, kolonyalar, petrol distilatları)
  8. Kafa travması
  9. Hava değişiklikleri
  10. Yol tutması
  11. Soğuk uyarıcı (örneğin, dondurma baş ağrıları)
  12. Egzersiz eksikliği
  13. Yemek öğünlerini atlamak
  14. Kırmızı şarap

Bazı gıdalar ve gıda katkı maddeleri, aşağıdakiler dahil, potansiyel tetikleyiciler olarak tanımlanmıştır:

  1. Kafein
  2. Yapay tatlandırıcılar (örneğin, aspartam, sakarin)
  3. Monosodyum glutamat (MSG)
  4. Turunçgiller
  5. Tiramin içeren yiyecekler (örneğin, eski peynir)
  6. Nitritli etler

Bununla birlikte, büyük epidemiyolojik çalışmalar bunların çoğunu tetikleyiciler olarak kanıtlayamamıştır ve hiçbirinin ağrı oluşumuna yardım ettiği kesin olarak gösterilmemiştir. Bununla birlikte, belirli yiyecekleri tetikleyici olarak tanımlayan hastalar bu yiyeceklerden kaçınmalıdır.

Çikolata tetikleyici olarak görülse de, PAMINA çalışmasından elde edilen veriler bu görüşü desteklememektedir.

Migren: 5 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi

Migren Tedavisi Nasıl Yapılır?

Bu, bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen bir nörolojik hastalıktır. Tedavi yaklaşımları, atakların sıklığı, şiddeti, bireyin yaşam tarzı ve diğer sağlık durumlarına göre değişiklik gösterir. Migren tedavisi genellikle iki ana kategoride incelenir: akut atak tedavisi ve önleyici (profilaktik) tedavi. Bunun yanında, tamamlayıcı ve alternatif tedaviler de destekleyici seçenekler sunar.

1. Akut Atak Tedavisi

Akut atak tedavisi, atağın başladığı anda durdurmayı veya semptomlarını hafifletmeyi hedefler. İlaç tedavisi genellikle bu yaklaşımın temelini oluşturur.

  • Nonsteroid Anti-inflamatuar İlaçlar (NSAİİ) ve Ağrı Kesiciler
    Parasetamol, ibuprofen veya aspirin gibi ilaçlar hafif ve orta şiddetli ataklarda kullanılır.

    • Avantajları: Hızlı etkili ve yaygın olarak bulunur.
    • Dezavantajları: Uzun süreli kullanımda mide sorunlarına yol açabilir.
  • Triptanlar
    Sumatriptan, zolmitriptan gibi ilaçlar, migren ataklarını durdurmada etkili spesifik ilaçlardır.

    • Avantajları: Migrenin temel mekanizmalarını hedefler.
    • Dezavantajları: Kalp-damar hastalığı olan kişilerde dikkatle kullanılmalıdır.
  • Ergotamin ve Türevleri
    Eski nesil migren ilaçları arasında yer alan ergotamin, daha çok şiddetli ataklarda tercih edilir.

    • Avantajları: Bazı durumlarda triptanlara alternatif olabilir.
    • Dezavantajları: Yan etkileri daha fazla ve spesifik kullanımı gereklidir.
  • Antiemetikler
    Bulantı ve kusmayı hafifletmek için metoklopramid gibi ilaçlar kullanılır.

2. Önleyici (Profilaktik) Tedavi

Migren ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltmayı hedefleyen bu tedavi, özellikle ayda dört veya daha fazla atağı olan kişiler için önerilir.

  • Beta Blokerler
    Propranolol gibi ilaçlar, ağrı sıklığını azaltabilir.

    • Avantajları: Kan basıncını da kontrol eder, uygun dozlarla etkili sonuçlar sağlar.
    • Dezavantajları: Yorgunluk, düşük tansiyon gibi yan etkiler görülebilir.
  • Kalsiyum Kanal Blokerleri
    Verapamil gibi ilaçlar, migren profilaksisinde tercih edilir.
  • Antidepresanlar
    Amitriptilin gibi trisiklik antidepresanlar veya seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar) kullanılabilir.

    • Avantajları: Depresyon veya anksiyete eşlik eden durumlarda faydalıdır.
    • Dezavantajları: Ağırlık artışı, uyku hali gibi yan etkiler.
  • Antiepileptik İlaçlar
    Topiramat ve valproat, atakları önlemekte etkili olabilir.
  • Botulinum Toksin (Botoks)
    Kronik migren hastalarında baş ağrısı sayısını azaltabilir.

    • Avantajları: Cerrahi olmayan bir tedavi seçeneğidir.
    • Dezavantajları: Düzenli uygulama gerektirir, maliyetlidir.

3. Tamamlayıcı ve Alternatif Tedaviler

Geleneksel tedavilere ek olarak, tamamlayıcı yöntemler de ağrı yönetiminde fayda sağlayabilir.

  • Diyet ve Beslenme
    Çikolata, alkol, peynir gibi migren tetikleyicilerinden kaçınmak önemlidir. Magnezyum ve riboflavin (B2 vitamini) takviyesi migreni azaltabilir.
  • Biyogeribildirim ve Nöroterapi
    Stres yönetimi teknikleri ağrıyı hafifletebilir.
  • Akupunktur ve Masaj Terapisi
    Geleneksel yöntemlerle atak sıklığını azaltmayı hedefler.
  • Bitkisel Tedaviler
    Zencefil, butterbur gibi bitkisel ürünler destekleyici olabilir.

4. Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Migren tedavisinde yaşam tarzı düzenlemeleri kritik bir role sahiptir.

  • Uyku Düzeni
    Yetersiz veya düzensiz uyku atakları tetikleyebilir.
  • Egzersiz
    Hafif-orta düzeyde düzenli fiziksel aktivite önerilir.
  • Stres Yönetimi
    Yoga, meditasyon gibi aktiviteler atakların sıklığını azaltabilir.
  • Hidrasyon
    Yeterli su tüketimi migreni önlemede önemlidir.

5. Yeni ve Deneysel Tedaviler

Son yıllarda geliştirilen CGRP (kalsitonin gen-ilişkili peptid) antagonistleri gibi yenilikçi ilaçlar, migren tedavisinde çığır açmıştır. Monoklonal antikor tedavileri, migrenin temel mekanizmalarını hedefleyerek etkili sonuçlar sunar.

  • Avantajları: Migreni spesifik olarak hedef alır.
  • Dezavantajları: Maliyetli olabilir ve uzun vadeli etkileri tam olarak bilinmemektedir.

Referanslar:

  1. Migren: 5 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi
  2. Goadsby, P. J., Holland, P. R., Martins-Oliveira, M., Hoffmann, J., Schankin, C., & Akerman, S. (2017). Pathophysiology of migraine: A disorder of sensory processing. Physiological Reviews, 97(2), 553-622.
  3. Lipton, R. B., Bigal, M. E., Diamond, M., Freitag, F., Reed, M. L., & Stewart, W. F. (2007). Migraine prevalence, disease burden, and the need for preventive therapy. Neurology, 68(5), 343-349.
  4. Charles, A. (2018). The pathophysiology of migraine: Implications for clinical management. The Lancet Neurology, 17(2), 174-182.
  5. Headache Classification Committee of the International Headache Society (IHS). (2018). The International Classification of Headache Disorders, 3rd edition. Cephalalgia, 38(1), 1-211.
  6. Ashina, M. (2020). Migraine. The New England Journal of Medicine, 383(19), 1866-1876.
  7. Burstein, R., Noseda, R., & Borsook, D. (2015). Migraine: Multiple processes, complex pathophysiology. The Journal of Neuroscience, 35(17), 6619-6629.
  8. Bigal, M. E., & Lipton, R. B. (2008). Clinical course in migraine: Conceptualizing migraine transformation. Neurology, 71(11), 848-855.
  9. Ferrari, M. D., & Goadsby, P. J. (2006). Migraine as a vascular disorder. Cephalalgia, 26(12), 1241-1254.
  10. Silberstein, S. D. (2004). Migraine pathophysiology and its clinical implications. Cephalalgia, 24(Suppl 2), 2-7.
  11. Dodick, D. W. (2018). Migraine. The Lancet, 391(10127), 1315-1330.
  12. Tfelt-Hansen, P., De Vries, P., & Saxena, P. R. (2000). Triptans in migraine: A comparative review of pharmacology, pharmacokinetics and efficacy. Drugs, 60(6), 1259-1287.
  13. Tepper, S. J., & Tepper, D. E. (2010). The effect of comorbidities on migraine treatment and management. Headache, 50(1), 3-13.
  14. Eikermann-Haerter, K., & Ayata, C. (2010). Cortical spreading depression and migraine. Current Neurology and Neuroscience Reports, 10(3), 167-173.
  15. Amin, F. M., Asghar, M. S., Hougaard, A., et al. (2013). Magnetic resonance angiography of intracranial and extracranial arteries in patients with spontaneous migraine without aura: A cross-sectional study. The Lancet Neurology, 12(5), 454-461.
  16. Schwedt, T. J., Chiang, C. C., Chong, C. D., & Dodick, D. W. (2015). Functional MRI of migraine. The Lancet Neurology, 14(1), 81-91.
  17. Russo, A. (2015). Calcitonin gene-related peptide (CGRP): A new target for migraine. Annual Review of Pharmacology and Toxicology, 55, 533-552.
  18. Berger, A., Bloudek, L. M., & Varon, S. F. (2012). Adherence with migraine prophylaxis in clinical practice. Pain Practice, 12(7), 541-549.
  19. Ailani, J., Burch, R. C., & Robbins, M. S. (2021). The American Headache Society consensus statement: Update on integrating new migraine treatments into clinical practice. Headache, 61(7), 1021-1039.
  20. Bigal, M. E., Serrano, D., Buse, D., Scher, A., Stewart, W. F., & Lipton, R. B. (2008). Acute migraine medications and evolution from episodic to chronic migraine: A longitudinal population-based study. Headache, 48(8), 1157-1168.
  21. Negro, A., Rocchietti March, M., Geppetti, P., Martelletti, P. (2011). Chronic migraine: Current concepts and ongoing treatments. European Review for Medical and Pharmacological Sciences, 15(12), 1401-1420.
  22. Edvinsson, L. (2019). The trigeminovascular pathway: Role of CGRP and CGRP receptors in migraine. Headache, 59(8), 47-55.
  23. Burch, R. C., Buse, D. C., & Lipton, R. B. (2019). Migraine: Epidemiology, burden, and comorbidities. Neurologic Clinics, 37(4), 631-649.
  24. Stovner, L. J., & Andree, C. (2010). Prevalence of headache in Europe: A review for the Eurolight project. The Journal of Headache and Pain, 11(4), 289-299.
  25. May, A., & Schulte, L. H. (2016). Chronic migraine: Risk factors, mechanisms and treatment. Nature Reviews Neurology, 12(8), 455-464.
  26. Goadsby, P. J., & Edvinsson, L. (2006). The trigeminovascular system and migraine: Studies characterizing cerebrovascular and neuronal mechanisms. Cephalalgia, 26(12), 835-841.
  27. Sprenger, T., & Goadsby, P. J. (2009). What has functional neuroimaging taught us about migraine? Nature Reviews Neurology, 5(6), 329-338.
  28. Buse, D. C., Greisman, J. D., Baigi, K., & Lipton, R. B. (2019). Migraine progression: A systematic review. Headache, 59(3), 306-338.
  29. Ferrari, M. D., Klever, R. R., Terwindt, G. M., & Ayata, C. (2019). Migraine pathophysiology: Lessons from mouse models and human genetics. The Lancet Neurology, 18(2), 109-119.
  30. Amin, F. M., & Ashina, M. (2013). Calcitonin gene-related peptide modulation in migraine. Current Opinion in Neurology, 26(3), 248-253.
  31. Ashina, S., Zeeberg, P., Jensen, R. H., & Ashina, M. (2012). Lifestyle factors in migraine. Current Opinion in Neurology, 25(3), 265-271.
  32. Maniyar, F. H., Sprenger, T., Monteith, T., Schankin, C., & Goadsby, P. J. (2014). Brain activations in the premonitory phase of nitroglycerin-triggered migraine attacks. Brain, 137(1), 232-241.
  33. Steiner, T. J., Stovner, L. J., Vos, T., et al. (2018). Migraine is first cause of disability in under 50s: Will health politicians now take notice? The Journal of Headache and Pain, 19(1), 1-4.
  34. Rizzoli, P., & Mullally, W. J. (2018). Management of chronic migraine. Current Neurology and Neuroscience Reports, 18(1), 1-9.
  35. https://scholar.google.com/
  36. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  37. https://www.researchgate.net/
  38. https://www.mayoclinic.org/
  39. https://www.nhs.uk/
  40. https://www.webmd.com/
Migren: 5 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi
Migren: 5 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi
Sağlık Bilgisi Paylaş !
Op. Dr. Ali GÜRTUNA
Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Çocuk Cerrahisi Uzmanı
Sağlık Bilgisi: aligurtuna.com

Articles: 1372