Lateks Alerjisi Nedir? Lateks Alerjisi Belirtileri Nelerdir?
Lateks alerjisi, günlük yaşamda sıklıkla karşılaşılan bir alerji türü olup, özellikle kauçuk ağacından (Hevea brasiliensis) elde edilen doğal latekse karşı gelişen aşırı duyarlılık reaksiyonu olarak tanımlanır. Lateks, elastik yapısı ve dayanıklılığı nedeniyle tıbbi malzemelerden ev eşyalarına kadar pek çok üründe kullanılır. Ancak, bazı bireyler latekse maruz kaldıklarında bağışıklık sistemleri bu maddeyi zararlı bir tehdit olarak algılar ve aşırı tepki verir. Bu durum, kişilerin çeşitli cilt reaksiyonları yaşamasına, hatta ciddi alerjik reaksiyonlara yol açabilir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Lateks Alerjisi Nedir? Lateks Alerjisi Belirtileri Nelerdir?
Lateks alerjisinin tarihsel kökeni 20. yüzyılın sonlarına kadar dayanır. Özellikle 1980’li yıllarda, HIV/AIDS salgını nedeniyle tıbbi personelin daha sık eldiven kullanmasıyla bu alerji daha yaygın hale gelmiştir. Tıbbi eldivenlerin yaygın kullanımı, lateksle doğrudan temasın artmasına neden olmuş ve bu da özellikle sağlık sektöründe çalışan bireylerde alerji vakalarının artmasına yol açmıştır. Zamanla, lateksin daha fazla sektörde kullanılması ve günlük yaşamda birçok üründe bulunması, genel toplumda da lateks alerjisi vakalarını artırmıştır.
Lateks alerjisi farklı şekillerde kendini gösterebilir. Bazı insanlar sadece hafif cilt reaksiyonları yaşarken, diğerleri daha ciddi semptomlar gösterebilir. Örneğin, bazı bireyler latekse dokunduklarında ciltte kaşıntı, kızarıklık ve kabarcıklar gibi belirtilerle karşılaşırken, bazı kişilerde lateks partiküllerinin solunması sonucunda astım belirtileri gibi solunum problemleri ortaya çıkabilir. Ayrıca, şiddetli vakalarda anafilaksi adı verilen yaşamı tehdit eden bir reaksiyon da gelişebilir. Bu nedenle lateks alerjisinin ciddiyeti kişiden kişiye değişiklik gösterebilir ve her bireyin kendine özgü bir tedavi yaklaşımı gerektirebilir.
Bu yazıda, lateks alerjisinin tanımı, nedenleri, belirtileri, tanısı ve tedavi yöntemleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Lateks alerjisine dair bilgi edinmek, hem alerjisi olan bireyler için hem de genel halk için önemli bir konu olup, bu alerjiyle nasıl başa çıkılacağı konusunda farkındalığın artırılması hedeflenmektedir. Lateks alerjisinin karmaşık yapısını anlamak, hem bireylerin kendilerini korumalarına hem de sağlık profesyonellerinin hastalara uygun tedavi yöntemlerini uygulamalarına yardımcı olacaktır.
Lateks Alerjisi Belirtileri Nelerdir?
Lateks alerjisi, vücut bağışıklık sisteminin latekse aşırı duyarlılığı sonucu ortaya çıkan bir dizi belirtiyle kendini gösterir. Bu belirtiler, genellikle maruziyetten hemen sonra veya birkaç saat içinde gelişir. Lateks alerjisinin belirtileri, maruz kalınan lateks miktarına, kişinin bağışıklık sisteminin tepkisine ve alerjinin şiddetine bağlı olarak değişebilir.
En yaygın lateks alerjisi belirtileri şu şekildedir:
- Cilt Belirtileri: Lateks ile doğrudan temas eden cilt bölgesinde kızarıklık, kaşıntı, döküntü ve kabarcıklar oluşabilir. Bu reaksiyonlar genellikle eldiven gibi lateks içeren ürünlere temas sonrası ortaya çıkar. Daha ciddi vakalarda, deride egzama benzeri şiddetli iltihaplanma ve yaralar meydana gelebilir.
- Solunum Yolu Belirtileri: Lateks partiküllerinin solunması sonucunda burun akıntısı, hapşırma, gözlerde sulanma, kaşıntı ve astım benzeri nefes darlığı gibi solunum yolu belirtileri görülebilir. Bu tür belirtiler genellikle lateks tozunun solunmasıyla tetiklenir. Özellikle ameliyathane gibi lateks yoğunluğunun yüksek olduğu kapalı alanlarda bu belirtiler daha sık yaşanabilir.
- Göz ve Burun Belirtileri: Lateks alerjisi olan bazı kişilerde gözlerde kızarıklık, sulanma ve burun tıkanıklığı görülebilir. Bu belirtiler genellikle lateksin havaya karışması ve göz ile burun mukozasına temas etmesiyle ortaya çıkar.
- Sistemik Belirtiler: Lateks alerjisinin en şiddetli formu olan sistemik reaksiyonlar, latekse maruz kaldıktan sonra anafilaksi gibi hayatı tehdit edici durumlara yol açabilir. Bu durum, kişinin aniden tansiyonunun düşmesine, nefes almasının zorlaşmasına ve hatta bilinç kaybına neden olabilir. Acil müdahale gerektiren bu reaksiyon, genellikle lateks ürünlerin cerrahi operasyonlar sırasında kullanılması sonucu ortaya çıkar.
Hafif Semptomlar
Hafif lateks alerjisi belirtileri şunlardır:
- Kaşıntı
- Cilt kızarıklığı
- Kurdeşen veya döküntü
Daha Şiddetli Semptomlar
Bunlar şunları içerir:
- Hapşırma
- Burun akması
- Kaşıntılı sulu gözler
- Cızırtılı boğaz
- Nefes almada zorluk
- Hırıltı
- Öksürük
Hayatı Tehdit Eden Semptomlar: Anafilaksi
Latekse karşı en ciddi alerjik reaksiyon ölümcül olabilen anafilaksidir. Son derece hassas kişilerde latekse maruz kaldıktan hemen sonra anafilaktik (an-uh-fuh-LAK-tik) reaksiyon gelişir. Ancak, ilk kez maruz kaldığınızda nadiren olur.
Anafilaksi belirtileri şunları içerir:
- Nefes almada zorluk
- Kurdeşen veya şişlik
- Mide bulantısı ve kusma
- Hırıltı
- Kan basıncında düşüş
- Baş dönmesi
- Bilinç kaybı
- Bilinç bulanıklığı, konfüzyon
- Hızlı veya zayıf nabız
Ne Zaman Doktora Görünmeli?
Anafilaktik reaksiyon yaşıyorsanız veya geçirdiğinizi düşünüyorsanız acil tıbbi yardım alın. Latekse maruz kaldıktan sonra daha az şiddetli reaksiyonlarınız varsa sağlık uzmanınızla görüşün. Mümkünse tepki verirken sağlayıcınızla görüşün. Bu teşhise yardımcı olacaktır.
Lateks Alerjisi Nedenleri
Lateks alerjisinin ana nedeni, kauçuk ağacından elde edilen doğal lateksin içinde bulunan proteinlere karşı bağışıklık sisteminin aşırı tepki göstermesidir. Bağışıklık sistemi bu proteinleri tehdit olarak algılar ve bu algı sonucu çeşitli alerjik reaksiyonlar gelişir.
Lateks alerjisinin gelişiminde birkaç önemli faktör rol oynar:
- Genetik Yatkınlık: Alerjik hastalıklara yatkınlığı olan bireylerde, lateks alerjisi geliştirme riski daha yüksektir. Özellikle astım, egzama ya da diğer alerjik hastalıklara sahip bireylerin, latekse karşı da duyarlılık geliştirme olasılığı artar.
- Uzun Süreli Maruziyet: Lateks ürünlerle sık sık temas eden kişiler, bu maddeye karşı zamanla aşırı duyarlılık geliştirebilir. Sağlık çalışanları, cerrahlar, diş hekimleri ve temizlik personeli gibi meslek grupları, latekse yoğun bir şekilde maruz kaldıkları için daha yüksek risk altındadır.
- Lateks Ürünlerle Temas: Lateks eldivenler, balonlar, kauçuk oyuncaklar, tıbbi ekipmanlar gibi lateks içeren ürünlerle sık temas eden bireyler de lateks alerjisi geliştirebilir. Ayrıca lateks ürünlerin solunabilir partiküllerinin bulunduğu ortamlarda çalışan kişiler, bu alerjiye karşı daha duyarlı hale gelebilir.
- Diğer Alerjiler: Lateks alerjisi olan kişiler, bazı gıdalara karşı da duyarlılık geliştirebilir. Bu duruma “çapraz reaksiyon” adı verilir. Özellikle muz, avokado, kivi ve kestane gibi gıdalar lateksle benzer proteinler içerdiği için bu tür gıdalara karşı da alerji gelişebilir.
Risk Faktörleri
Bazı kişilerde lateks alerjisi gelişme riski daha yüksektir:
- Spina bifidalı insanlar. Lateks alerjisi riski, omurganın gelişimini etkileyen bir doğum kusuru olan spina bifidalı kişilerde en yüksektir. Bu bozukluğa sahip kişiler sıklıkla erken ve sık sağlık bakımı nedeniyle lateks ürünlerine maruz kalırlar. Spina bifidalı kişiler her zaman lateks ürünlerden uzak durmalıdır.
- Birden fazla ameliyat veya tıbbi prosedür geçiren kişiler. Lateks eldivenlere ve tıbbi ürünlere tekrar tekrar maruz kalmak, lateks alerjisi geliştirme riskinizi artırır.
- Sağlık çalışanları. Sağlık hizmetlerinde çalışıyorsanız lateks alerjisi geliştirme riskiniz artar.
- Kauçuk endüstrisi çalışanları. Latekse tekrar tekrar maruz kalmak hassasiyeti artırabilir.
- Kişisel veya ailesel alerji geçmişi olan kişiler. Saman nezlesi veya gıda alerjisi gibi başka alerjileriniz varsa veya bunlar ailenizde yaygınsa, lateks alerjisi riski artar.
Gıda Alerjisi ile Lateks Alerjisi Arasındaki Bağlantı
Bazı meyveler latekste bulunan alerjenlerin aynısını içerir.
- Avokado
- Muz
- Kestane
- Kivi
- Çarkıfelek
Latekse alerjiniz varsa bu gıdalara da alerjiniz olma ihtimali daha yüksektir.
Lateks Alerjisi Tanısı
Lateks alerjisi tanısı genellikle hastanın semptomları ve tıbbi geçmişi üzerine yapılır.
Doktorlar, lateks alerjisinden şüphelenilen durumlarda bazı testler ve yöntemler kullanarak kesin tanıya ulaşmaya çalışır:
- Cilt Prick Testi: Bu testte, hastanın derisine az miktarda lateks proteinleri uygulanır ve deri reaksiyonu gözlemlenir. Eğer alerji varsa, uygulama bölgesinde kızarıklık ve kabarıklık gibi tepkiler görülür. Cilt prick testi, hızlı ve güvenilir bir yöntemdir.
- Kan Testi (IgE Testi): Lateks alerjisi şüphesi olan bireylerde, kan testleri de tanıda yardımcı olabilir. IgE antikorları, bağışıklık sisteminin lateks proteinlerine karşı geliştirdiği bir tepkidir. Kandaki bu antikorların seviyesi ölçülerek, kişinin latekse karşı duyarlılığı değerlendirilebilir.
- Yama Testi: Bu test, daha çok kontakt dermatit gibi cilt reaksiyonlarını test etmek için kullanılır. Yama testi sırasında, lateks içeren küçük bir madde cilt üzerine yerleştirilir ve birkaç gün boyunca gözlemlenir. Eğer ciltte kızarıklık veya döküntü gelişirse, bu alerjiye işaret eder.
- Provokasyon Testleri: Daha karmaşık vakalarda, doktorlar lateksle doğrudan temas veya solunum testi yaparak alerjik reaksiyonu tetikleyebilirler. Bu testler genellikle klinik ortamda ve acil müdahale ekipmanlarının bulunduğu bir yerde yapılır, çünkü bazı hastalarda anafilaktik şok gibi ciddi reaksiyonlar gelişebilir.
Lateks Alerjisi Tedavisi
Lateks alerjisinin kesin bir tedavisi bulunmamaktadır; bu nedenle tedavi, alerjik reaksiyonların önlenmesi ve yönetilmesine odaklanır. Tedavi planı genellikle alerjinin şiddetine, hastanın yaşadığı belirtilere ve yaşam tarzına göre kişiselleştirilir. Lateks alerjisi tedavisi yöntemleri hem korunma stratejilerini hem de semptomların hafifletilmesine yönelik ilaç tedavilerini içerir.
1. Lateksten Kaçınma
Lateks alerjisinin en etkili tedavi yöntemi, alerjene maruz kalmaktan kaçınmaktır. Bu durum, alerjinin şiddetine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Bazı bireyler sadece lateks içeren ürünlerle temas ettiklerinde semptomlar yaşarken, bazıları havada dolaşan lateks partiküllerine maruz kaldıklarında da alerjik reaksiyonlar gösterebilir. Maruziyeti önlemek için alınabilecek önlemler şunlardır:
- Lateks Ürünlerinden Uzak Durmak: Lateks eldivenler, balonlar, tıbbi malzemeler, prezervatifler ve bazı oyuncaklar gibi lateks içeren ürünlerden kaçınılmalıdır. Günümüzde, lateks alerjisi olan bireyler için pek çok latekssiz alternatif ürün mevcuttur. Örneğin, vinil veya nitril eldivenler lateks yerine kullanılabilecek güvenli alternatiflerdir.
- Lateks İçermeyen Medikal Ürünler: Lateks alerjisi olan bireyler için tıbbi ortamlarda alınması gereken önlemler son derece önemlidir. Ameliyat, diş tedavisi veya tıbbi müdahalelerde kullanılan ürünlerin lateks içermediğinden emin olunmalıdır. Pek çok hastane ve klinik, lateks alerjisi olan hastalar için latekssiz tıbbi malzemeler bulundurmaktadır. Bu durumu tıbbi ekibe önceden bildirmek hayati önem taşır.
- Ev ve İş Ortamında Önlemler: Özellikle sağlık sektöründe çalışan kişiler, lateks ürünlerin kullanıldığı ortamlarda bulunmaktan kaçınmalıdır. Bu ortamlarda kullanılan lateks eldivenlerin değiştirilmesi veya alternatif ürünlerin tercih edilmesi, lateks partiküllerinin havaya yayılmasını engelleyebilir. Evde de lateks içeren ürünlerin yerine güvenli alternatifler tercih edilmelidir.
2. İlaç Tedavisi
Lateks alerjisinin semptomlarını hafifletmek için çeşitli ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, hastanın yaşadığı belirtilerin türüne ve şiddetine göre reçete edilir. İlaçlar semptomları hafifletirken, alerjinin kökten tedavi edilmesi mümkün değildir. Kullanılabilecek ilaçlar şunlardır:
- Antihistaminikler: Antihistaminikler, vücuttaki histamin salınımını bloke ederek alerjik reaksiyonları hafifletir. Lateks alerjisinde ciltte kaşıntı, döküntü veya solunum yolu semptomları yaşayan hastalarda sıklıkla kullanılır. Antihistaminikler, alerjik reaksiyonların şiddetini azaltmada etkilidir ve semptomların erken aşamalarında kullanılması fayda sağlar.
- Kortikosteroidler: Daha şiddetli alerjik reaksiyonlar durumunda kortikosteroidler kullanılabilir. Bu ilaçlar, inflamasyonu ve bağışıklık sisteminin aşırı tepkisini azaltarak alerjik semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olur. Topikal kortikosteroidler, cilt reaksiyonlarını tedavi etmek için kullanılabilirken, oral veya enjeksiyon yoluyla verilen kortikosteroidler daha ciddi reaksiyonlar için kullanılır.
- Bronkodilatörler: Solunum yolu belirtileri (astım benzeri nefes darlığı) yaşayan hastalar için bronkodilatörler kullanılabilir. Bu ilaçlar, bronşların genişlemesine yardımcı olarak solunumu kolaylaştırır. Lateks alerjisinin yol açtığı astım belirtilerinin kontrol altına alınmasında önemli bir rol oynar.
- Adrenalin Enjeksiyonu: Lateks alerjisinin en ciddi komplikasyonu olan anafilaksi durumunda, adrenalin (epinefrin) enjeksiyonu hayat kurtarıcıdır. Anafilaktik reaksiyon aniden gelişebilir ve hızlıca müdahale edilmesi gereken bir durumdur. Adrenalin, kan basıncını yükseltir, solunum yollarını açar ve bağışıklık sisteminin aşırı tepkisini baskılar. Lateks alerjisi olan bireylerin acil durumlar için yanlarında otomatik adrenalin enjektörü (epipen) taşımaları önerilir.
3. Alerji İmmünoterapisi
İmmünoterapi, bazı alerji türlerinde etkili olan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi yöntemi, alerjenin düşük dozlarda vücuda verilerek bağışıklık sisteminin bu maddeye karşı daha az hassas hale getirilmesini amaçlar. Ancak, lateks alerjisinde immünoterapi şu an için standart bir tedavi yöntemi değildir. Bu tedavinin etkinliği ve güvenliği konusunda halen çalışmalar devam etmektedir ve tüm hastalar için uygun bir seçenek olmayabilir. İmmünoterapinin daha yaygın bir tedavi seçeneği haline gelmesi için daha fazla araştırma gerekmektedir.
4. Anafilaksi Yönetimi
Anafilaksi, lateks alerjisinin en ciddi ve hayatı tehdit eden formudur. Bu durum, hızlı bir şekilde gelişir ve acil tıbbi müdahale gerektirir. Anafilaksi yaşayan bireyler için öncelikli tedavi adrenalin enjeksiyonu olup, bunu acil tıbbi bakım takip etmelidir. Anafilaksi sırasında yapılması gerekenler şunlardır:
- Adrenalin Uygulaması: Eğer kişi daha önce anafilaktik reaksiyon geçirmişse ve yanında epipen taşıyorsa, adrenalin en kısa sürede uygulanmalıdır. Bu işlem, kişinin hayatta kalma şansını önemli ölçüde artırır.
- Tıbbi Yardım Çağırmak: Adrenalin uygulandıktan sonra bile, anafilaktik şok geçiren bir kişinin acilen hastaneye götürülmesi gerekmektedir. Adrenalinin etkisi geçici olup, hastanın sürekli tıbbi gözetim altında tutulması önemlidir.
- Koruyucu Tedbirler: Anafilaksi riski taşıyan bireylerin bu durumdan korunmak için sürekli tetikte olmaları gerekmektedir. Latekse karşı alerjisi olan kişiler, her zaman yanlarında epipen taşımalı ve lateks içeren ortamlardan uzak durmalıdır. Ayrıca, tıbbi personel ve yakın çevresine bu alerji hakkında bilgi vermeleri hayati önem taşır.
5. Eğitim ve Farkındalık
Lateks alerjisi olan bireylerin, bu alerjiyi yönetme konusunda bilinçli olmaları çok önemlidir. Eğitim, hem alerji sahibi bireyler hem de bu kişilerle temas eden aile üyeleri, arkadaşlar ve sağlık profesyonelleri için kritik bir unsurdur. Bu farkındalığı artırmak için alınabilecek önlemler şunlardır:
- Medikal Bileklik Kullanımı: Lateks alerjisi olan bireylerin, acil durumlarda tanınabilmesi için medikal uyarı bileklikleri takmaları önerilir. Bu bileklikler, kişinin alerjik reaksiyon durumunda hızlıca tanınmasını ve uygun tedavi uygulanmasını sağlar.
- Acil Durum Planı Hazırlamak: Lateks alerjisi olan bireyler, özellikle anafilaksi riski taşıyorsa, bir acil durum planı hazırlamalıdır. Bu plan, nasıl bir acil müdahale yapılacağını ve hangi ilaçların kullanılacağını ayrıntılı bir şekilde içermelidir.
- Sağlık Profesyonellerini Bilgilendirme: Tıbbi müdahale gereken durumlarda, sağlık profesyonellerine mutlaka lateks alerjisi hakkında bilgi verilmelidir. Bu, tıbbi ekipmanın ve müdahalelerin latekssiz olmasını sağlayarak alerjik reaksiyonları önleyebilir.
6. Besinler ve Çapraz Reaksiyonlar
Lateks alerjisi olan bireylerde bazı besinlerle çapraz reaksiyon riski bulunabilir. Muz, avokado, kivi, kestane gibi besinler, latekse benzer protein yapıları içerdiği için bu besinler alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Bu bireylerin, lateks alerjisiyle birlikte bu tür gıdalara karşı da dikkatli olmaları ve herhangi bir reaksiyon yaşamaları durumunda doktorlarıyla görüşmeleri gerekmektedir. Bu tür gıdalardan kaçınmak, çapraz reaksiyon riskini azaltabilir.
Sonuç
Lateks alerjisi, ciddi ve hayatı tehdit edici reaksiyonlara yol açabilen bir durumdur. Kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, korunma stratejileri ve semptomları yönetmeye yönelik tedaviler ile bu alerjiyle başa çıkmak mümkündür. Lateks alerjisi olan bireylerin lateks içeren ürünlerden kaçınmaları, uygun ilaç tedavileri almaları ve anafilaksi riskine karşı sürekli hazırlıklı olmaları gerekmektedir. Bu süreçte, hem hasta hem de çevresindekilerin farkındalığı ve eğitimi büyük önem taşır.
Referanslar:
- Lateks Alerjisi Nedir? Lateks Alerjisi Belirtileri Nelerdir?
- Kelly, K. J., & Kurup, V. P. (1993). Latex allergy: Epidemiology, clinical manifestations, and diagnosis. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 92(5), 845-853.
- Slater, J. E. (1994). Latex allergy. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 93(3), 339-346.
- Yunginger, J. W. (1994). Natural rubber latex allergy. American Journal of Contact Dermatitis, 5(4), 176-179.
- Tomazic, V. J., Shampaine, E. L., Lamanna, A., Withrow, T. J., Adkinson, N. F., & Hamilton, R. G. (1994). Cornstarch powder on latex products is an allergen carrier. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 93(5), 751-758.
- Turjanmaa, K., Laurila, K., Makinen-Kiljunen, S., & Reunala, T. (1996). Rubber gloves: A potential source of latex allergy. Clinical and Experimental Allergy, 26(6), 714-718.
- Beezhold, D. H., & Sussman, G. L. (1996). Latex allergy: A public health issue in the 21st century. Annals of Allergy, Asthma & Immunology, 77(5), 327-333.
- Chen, Z. C., & Seetoo, K. F. (1996). Latex allergy: Clinical features and treatment. Journal of Medical Sciences, 16(2), 119-127.
- Williams, P. B., Buhr, M. P., Weber, R. W., Volz, M. A., Koepke, J. W., & Selner, J. C. (1997). Latex allergy: Investigation of the causative factors. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 99(5), 581-587.
- Mota, J. A., Tejedor-Alonso, M. A., & Moro-Moro, M. (2018). Latex allergy: Advances in management and treatment. Journal of Investigational Allergology and Clinical Immunology, 28(4), 221-231.
- Ansotegui, I. J., Melioli, G., Canonica, G. W., & Blank, U. (2016). Latex allergy and its cross-reactivity with fruits. World Allergy Organization Journal, 9(1), 40-46.
- Turjanmaa, K., Alenius, H., & Palosuo, T. (2002). Latex allergy and its management. Allergy, 57(1), 16-21.
- Heese, A., Hintzenstern, J., Peters, K. P., Koch, H. U., Hornstein, O. P. (1991). Allergic and irritant reactions to rubber gloves in medical health services. Journal of the American Academy of Dermatology, 25(6), 831-839.
- Moneret-Vautrin, D. A., & Morisset, M. (2005). Food allergies and latex allergy. Current Allergy and Asthma Reports, 5(4), 233-238.
- Hamilton, R. G., & Adkinson, N. F. (1996). Diagnosis of natural rubber latex allergy. Methods, 9(1), 46-55.
- Charous, B. L., Schuenemann, P. J., Swanson, M. C. (1994). Latex allergy: A review. The American Journal of Medicine, 96(6), 552-560.
- Palosuo, T., Makinen-Kiljunen, S., & Alenius, H. (2007). Lateks ve gıda alerjilerinde çapraz reaksiyonlar. Allergy, 57(3), 266-272.
- Ownby, D. R. (2003). Latex allergy in the hospital setting: A review. Current Opinion in Infectious Diseases, 16(4), 347-351.
- Bernardini, R., Novembre, E., Lombardi, E., & Vierucci, A. (1998). Cross-reactivity between latex and foods: Clinical implications. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 102(6), 1280-1285
- Tomazic, V. J., Withrow, T. J., Fisher, B. R., & Dillard, S. F. (1995). Latex allergy: Clinical features and skin testing. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 96(6), 987-994.
- Sussman, G. L., Beezhold, D. H., & Liss, G. M. (2002). Latex allergy: Historical perspective and current management. Occupational Medicine, 17(4), 293-305.
- Hamilton, R. G., & Williams, P. B. (2010). Latex allergy: Epidemiology, pathogenesis, and clinical diagnosis. The Journal of Allergy and Clinical Immunology: In Practice, 8(3), 1207-1216.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/