Akut Koroner Sendrom (AKS), kalbi besleyen koroner arterlerin aniden tıkanmasıyla karakterize, ciddi bir kardiyovasküler acil durumdur. Bu sendrom, kalp kasının oksijen ihtiyacını karşılayamaması sonucu ortaya çıkar ve hayati tehlike yaratabilir. Dünya genelinde önde gelen ölüm nedenlerinden biri olan Akut Koroner Sendrom, kalp krizi ve angina pektoris gibi durumları kapsar. Zamanında müdahale edilmediği takdirde kalp kasında kalıcı hasara yol açabilir. Bu nedenle, AKS’nin belirtilerini tanımak, nedenlerini anlamak ve tedavi yaklaşımlarını bilmek, hastaların hayatta kalma şansını artırmak açısından son derece önemlidir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Akut Koroner Sendrom Nedir? Akut Koroner Sendrom Belirtileri ve Tedavisi
Akut Koroner Sendrom belirtileri kişiden kişiye değişebilir, ancak en yaygın şikayetler arasında göğüs ağrısı, nefes darlığı ve soğuk terleme yer alır. Genellikle, bu belirtiler aniden ortaya çıkar ve hastaların büyük bir kısmı bu durumu “ezici bir baskı” veya “yoğun bir ağırlık” olarak tarif eder. Bu sendromun belirtilerini göz ardı etmek, kalp dokusunda geri dönüşü olmayan hasarlara yol açabileceği için, hastaların bu belirtileri hafife almaması hayati önem taşır. Ayrıca, özellikle risk faktörlerine sahip bireylerde Akut Koroner Sendrom gelişme olasılığı daha yüksektir.
AKS’nin temel nedeni, koroner arterlerdeki aterosklerotik plakların ani bir şekilde yırtılması ve bu yırtılmaya bağlı olarak kan pıhtısının oluşmasıdır. Bu plaklar zamanla arterlerde birikerek daralmaya ve kalbin ihtiyaç duyduğu kan akışının engellenmesine neden olur. Özellikle sigara içenler, yüksek kolesterol seviyelerine sahip olanlar ve diyabet hastaları bu duruma karşı daha savunmasızdır. Bu faktörler, koroner arterlerdeki plak oluşumunu hızlandırır ve tıkanıklık riskini artırır.
Tedavi sürecinde erken teşhis ve müdahale çok önemlidir. Bu sendromun tedavisinde kullanılan yöntemler arasında ilaç tedavisi, cerrahi müdahaleler ve yaşam tarzı değişiklikleri bulunmaktadır. Ayrıca, AKS’yi önlemek için kardiyovasküler risk faktörlerini kontrol altına almak ve düzenli tıbbi kontroller yaptırmak gereklidir. Makalemizin devamında, Akut Koroner Sendrom belirtileri, nedenleri ve tedavi seçenekleri hakkında daha detaylı bilgi vereceğiz. Ayrıca, bu hastalığın nasıl önlenebileceği ve risk faktörlerinin nasıl minimize edilebileceği konularını ele alacağız.
Akut Koroner Sendrom Belirtileri Nelerdir?
Akut Koroner Sendrom belirtileri, kalp kasının yeterli oksijen alamaması nedeniyle ortaya çıkar ve kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Genellikle göğüs ağrısı gibi yaygın belirtilerle ortaya çıksa da, her birey aynı semptomları yaşamayabilir. AKS belirtilerini tanımak, hızlı müdahale ve tedavi için kritik öneme sahiptir.
1. Göğüs Ağrısı (Angina Pektoris)
Göğüs ağrısı, AKS’nin en yaygın ve tanımlayıcı belirtisidir. Genellikle göğsün ortasında, sol tarafta hissedilir ve ezici bir baskı, sıkışma veya yanma şeklinde tarif edilir. Bu ağrı “angina pektoris” olarak adlandırılır ve kalp krizi belirtisi olabilir. Ancak, her göğüs ağrısı kalp krizini işaret etmez, bu nedenle diğer belirtilerle birlikte değerlendirilmelidir. Ağrının bazı özellikleri şunlardır:
- Yayılma: Ağrı genellikle sol kola, sırta, boyna, çeneye ve bazen karın bölgesine yayılabilir. Bu yayılma, kalp kasındaki oksijen eksikliğinin bir işareti olabilir.
- Şiddet: Göğüs ağrısı hafif bir rahatsızlıktan ezici bir acıya kadar değişiklik gösterebilir. Genellikle fiziksel aktivite, stres veya soğuk hava gibi durumlarda ortaya çıkar ve dinlenmeyle geçmez.
- Süre: Akut Koroner Sendrom kaynaklı göğüs ağrısı birkaç dakikadan uzun sürebilir ve genellikle 30 dakikadan fazla devam eder. Nitrat gibi ilaçlar bu ağrıyı hafifletebilir, ancak tamamen geçmeyebilir.
Göğüs ağrısı, kalp kasına yeterli oksijen sağlanamaması nedeniyle gelişir ve acil müdahale gerektirir. Bu ağrının yanı sıra, hastaların %20-30’u bu klasik göğüs ağrısını yaşamayabilir, bu da teşhisin gecikmesine yol açabilir.
2. Nefes Darlığı (Dispne)
Nefes darlığı, AKS’nin yaygın bir belirtisidir ve kalbin vücuda yeterli kan pompalayamaması nedeniyle oluşur. Bu belirti, özellikle efor sarf ederken ya da dinlenme halinde bile ortaya çıkabilir. Nefes darlığı, akciğerlerde sıvı birikimi gibi komplikasyonlara işaret edebilir. Nefes darlığının detayları şunlardır:
- Aniden Gelişir: Akut Koroner Sendrom geçiren hastalar genellikle aniden ve açıklanamayan bir şekilde nefes darlığı yaşar. Bu durum, kalbin oksijen ihtiyacını karşılayamamasının bir sonucudur.
- Dinlenme Halinde Görülebilir: Fiziksel aktivite sonrası görülmesi normal olan nefes darlığı, AKS’de dinlenme sırasında da meydana gelebilir ve tehlike işaretidir.
- Solunum Sıklığı: Nefes alıp verme hızı artar ve derin nefes almak zorlaşır.
Nefes darlığı, özellikle yaşlı bireylerde veya diyabet gibi altta yatan hastalıkları olanlarda göğüs ağrısı olmadan da AKS belirtisi olabilir. Bu nedenle, herhangi bir ani nefes darlığı durumu acil tıbbi müdahale gerektirir.
3. Soğuk Terleme ve Baş Dönmesi
Akut Koroner Sendrom sırasında sempatik sinir sisteminin aktivasyonu, soğuk terleme ve baş dönmesi gibi belirtilere yol açabilir. Kalp krizi geçiren bireylerde, genellikle yoğun bir stres veya panik hissiyle birlikte soğuk terleme görülür. Bu belirtilerin detayları şunlardır:
- Soğuk ve Yapışkan Terleme: Terleme genellikle ani başlar ve hasta kendini ani bir şekilde aşırı terli ve yapışkan hissedebilir. Soğuk terleme, genellikle vücudun kalp krizi geçirdiğinde yaşadığı fizyolojik stresten kaynaklanır.
- Baş Dönmesi ve Bayılma: Kalbin yeterli kan pompalayamaması nedeniyle, beyine yeterli oksijen ulaşmaz ve bu da baş dönmesine veya bayılma hissine yol açar. Bazı hastalar bayılabilir, bu durum beyin oksijen seviyesinin kritik derecede düşük olduğunu gösterir.
Bu belirtiler, çoğunlukla yaşanan göğüs ağrısıyla birlikte görülür, ancak tek başına da AKS habercisi olabilir.
4. Yorgunluk
Yorgunluk, özellikle kadın hastalarda Akut Koroner Sendromun sık görülen ancak çoğu zaman göz ardı edilen bir belirtisidir. Bu belirti, genellikle kalp krizi öncesi haftalar ya da günler boyunca devam eden, açıklanamayan bir bitkinlik şeklinde olabilir. Yorgunluğun özellikleri şunlardır:
- Ani ve Yoğun: Herhangi bir fiziksel aktiviteye bağlı olmadan, aniden başlayan ve aşırı bitkinlik şeklinde ortaya çıkar.
- Uzun Süreli: Bu yorgunluk hissi günler veya haftalar boyunca devam edebilir ve normal dinlenme veya uyku ile geçmeyebilir.
Bu belirti özellikle yaşlı bireylerde ve kadınlarda sık görülür ve sıklıkla kalp krizi habercisi olabilir. Akut Koroner Sendrom kaynaklı yorgunluk, kalbin kanı yeterince etkili bir şekilde pompalayamamasından kaynaklanır.
5. Bulantı ve Kusma
Bazı hastalar, Akut Koroner Sendrom sırasında mide bulantısı ve kusma hissi yaşayabilir. Bu belirtiler genellikle sindirim sistemi rahatsızlıklarıyla karıştırılsa da, AKS’nin bir belirtisi olabilir. Bu durumu yaşayan kişiler sıklıkla mide rahatsızlığıyla başvurduğunda, kalp problemleri göz ardı edilebilir. Bulantı ve kusma özellikle şu durumlarda görülebilir:
- Kadın Hastalarda Yaygın: Kadınlarda Akut Koroner Sendrom sırasında mide bulantısı ve kusma gibi sindirim sistemi belirtileri daha sık görülür.
- Sindirim Rahatsızlıklarıyla Karışabilir: Bulantı ve mide rahatsızlıkları sık sık diğer sindirim problemleriyle karıştırılabileceğinden, belirtiler ciddiye alınmayabilir.
Bu belirtiler hafif veya şiddetli olabilir ve AKS’nin diğer belirtileri ile birlikte ortaya çıktığında acil müdahale gerektirir.
6. Çarpıntı ve Kalp Ritmi Bozuklukları
Akut Koroner Sendrom sırasında kalbin elektriksel sistemi de etkilenebilir ve bu durum düzensiz kalp atışlarına neden olabilir. Hastalar bu durumu çarpıntı olarak hissedebilir. Bu çarpıntılar, kalbin ritmik atışlarını bozan aritmilere işaret edebilir ve bazı durumlarda hayatı tehdit edebilir. Kalp ritmi bozukluklarının özellikleri şunlardır:
- Düzensiz Kalp Atışı: Kalp atışları hızlanabilir, yavaşlayabilir ya da düzensiz hale gelebilir. Bu durum aritmiler olarak adlandırılır.
- Çarpıntı Hissi: Hastalar kalplerinin hızla atmakta olduğunu veya düzensiz atışlar yaşadığını hissedebilirler.
Çarpıntı ve ritim bozuklukları, kalbin yeterli kan pompalayamaması sonucu gelişir ve acil müdahale gerektirebilir.
7. Ağrının Yayılması
Göğüs ağrısının yanı sıra, Akut Koroner Sendrom belirtileri arasında ağrının vücudun diğer bölgelerine yayılması da sıkça görülür. Bu ağrı sol kola, omuzlara, sırta, boyuna ve çeneye yayılabilir. Bu yayılma, AKS’nin kalp dışında diğer bölgelere de etki ettiğini gösterebilir. Özellikle aşağıdaki bölgelerde ağrı hissedilebilir:
- Sol Kol ve Omuz: Kalp krizi sırasında ağrı sol kola ve omuza yayılabilir. Bu belirti genellikle AKS’nin tipik bir işareti olarak kabul edilir.
- Çene ve Boyun: Bazı hastalar ağrıyı çenelerinde veya boyun bölgelerinde hissedebilir. Bu da AKS’nin yanlış teşhis edilmesine neden olabilir, çünkü bu tür ağrılar diş veya boyun problemleri ile karıştırılabilir.
Bu ağrılar genellikle fiziksel eforla veya stresle şiddetlenir ve istirahatle hafiflemez. Bu tür belirtilerle karşılaşıldığında acil müdahale son derece önemlidir.
Akut Koroner Sendrom Nedenleri Nelerdir?
Akut Koroner Sendromun temel nedeni, kalbi besleyen koroner arterlerdeki kan akışının aniden kesilmesidir. Bu kesinti genellikle ateroskleroz (damar sertliği) sürecinin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Ateroskleroz, arterlerin iç duvarında yağ, kolesterol ve diğer maddelerin birikmesi sonucu plak oluşumuna yol açar. Bu plaklar zamanla büyüyerek arterlerin daralmasına ve kan akışının kısıtlanmasına neden olur.
Akut Koroner Sendrom nedenleri şu başlıklar altında incelenebilir:
- Ateroskleroz: Ateroskleroz, koroner arterlerde plakların birikmesi sonucu meydana gelir. Bu plaklar, arter duvarında iltihaplanmaya neden olabilir ve ani bir yırtılma ile plak üzerindeki pıhtılaşma sürecini tetikleyebilir. Bu durum, arterin tamamen tıkanmasına ve kalp kasının kan ile oksijen ihtiyacının karşılanamamasına yol açar.
- Koroner Arter Spazmı: Bazı durumlarda, koroner arterler geçici olarak daralabilir veya spazm geçirebilir. Bu spazmlar, ateroskleroz olmasa bile geçici kan akışı kaybına neden olabilir. Sigara kullanımı, yüksek stres ve bazı ilaçlar bu duruma neden olabilir.
- Kan Pıhtısı (Tromboz): Aterosklerotik plakların yırtılması sonucu kan pıhtıları oluşabilir ve bu pıhtılar arterlerin tamamen tıkanmasına neden olabilir. Pıhtının arterde oluşturduğu bu tıkanıklık, kan akışını durdurarak kalp kasının zarar görmesine yol açar.
- Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon): Hipertansiyon, koroner arterlere zarar vererek ateroskleroz sürecini hızlandırabilir. Yüksek tansiyon, arter duvarlarının hasar görmesine ve plakların daha kolay oluşmasına neden olur.
- Diyabet: Diyabet, vücutta insülin direncine ve yüksek kan şekerine yol açarak damarların zarar görmesine neden olabilir. Yüksek kan şekeri, ateroskleroz riskini artırır ve AKS’ye zemin hazırlar.
- Sigara İçme: Sigara, damarların iç yüzeyine zarar verir ve ateroskleroz riskini artırır. Ayrıca sigara, kanın pıhtılaşma eğilimini artırarak tromboz oluşumunu tetikleyebilir.
- Yüksek Kolesterol: Kolesterol, arter duvarında plak birikimine yol açan ana faktörlerden biridir. Yüksek LDL (kötü) kolesterol seviyeleri, arterlerde plak oluşumunu hızlandırarak Akut Koroner Sendrom riskini artırır.
- Aile Geçmişi: Kalp hastalıkları ailesinde sık görülen bireyler, AKS gelişimi açısından daha yüksek risk altındadırlar. Genetik faktörler, ateroskleroz ve diğer koroner arter hastalıklarına yatkınlığı artırabilir.
Akut Koroner Sendrom Tedavisi Nasıl Yapılır?
Akut Koroner Sendrom tedavisi, semptomların şiddetine, hastanın sağlık durumuna ve koroner arterlerdeki tıkanıklığın derecesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Tedavi yöntemleri arasında ilaç tedavisi, invaziv girişimler ve yaşam tarzı değişiklikleri yer almaktadır. Akut Koroner Sendrom tedavisinde hedef, kan akışını yeniden sağlamak, kalp kasını korumak ve hastalığın tekrarlamasını önlemektir.
Tedavi seçenekleri şu şekilde sıralanabilir:
- İlaç Tedavisi:
- Aspirin: AKS’de kan pıhtılaşmasını azaltmak için kullanılan temel ilaçlardan biridir. Aspirin, kanın pıhtılaşma eğilimini düşürerek tromboz riskini azaltır.
- Antikoagülanlar: Kanın pıhtılaşmasını önlemek için kullanılan ilaçlar, arterlerdeki tıkanıklığın ilerlemesini durdurabilir.
- Trombolitik İlaçlar: Bu ilaçlar, arterlerdeki pıhtıları çözerek kan akışını yeniden sağlar.
- Beta Blokerler: Kalbin iş yükünü azaltmak ve kalp kasını korumak için kullanılan bu ilaçlar, kalp atış hızını ve kan basıncını düşürerek kalbi rahatlatır.
- Nitrogliserin: Nitrogliserin, damarları genişleterek kan akışını iyileştirir ve göğüs ağrısını hafifletir.
- Kolesterol Düşürücü İlaçlar (Statinler): Statinler, LDL kolesterol seviyelerini düşürerek plak oluşumunu engeller ve mevcut plakların stabil kalmasına yardımcı olur.
- Cerrahi ve Girişimsel Yöntemler:
- Anjiyoplasti ve Stentleme: Anjiyoplasti, tıkalı veya daralmış arterlerin balon yardımıyla genişletilmesi işlemidir. Bu işlem sırasında stent adı verilen metal bir tüp arter içine yerleştirilerek arterin açık kalması sağlanır.
- Koroner Arter Bypass Cerrahisi: Eğer arterlerdeki tıkanıklık çok yaygınsa veya diğer tedavi yöntemleri etkisiz kalıyorsa, koroner arter bypass cerrahisi uygulanabilir. Bu işlemde, vücuttaki diğer damarlar kullanılarak tıkalı arterin etrafından yeni bir yol yapılır ve kan akışı sağlanır.
- Yaşam Tarzı Değişiklikleri:
- Sağlıklı Beslenme: Doymuş yağlardan, trans yağlardan ve kolesterolden zengin gıdalardan kaçınılmalı, lif açısından zengin besinler tüketilmelidir. Kalp sağlığını destekleyen Akdeniz diyeti gibi beslenme planları önerilmektedir.
- Egzersiz: Düzenli fiziksel aktivite, kalp sağlığını korumak ve kardiyovasküler riskleri azaltmak için önemlidir.
- Sigara Bırakma: Sigara içen hastalar, sigarayı bırakarak Akut Koroner Sendrom riskini önemli ölçüde azaltabilir.
- Stres Yönetimi: Yüksek stres seviyeleri, kalp hastalıkları riskini artırır. Bu nedenle stres yönetimi teknikleri (meditasyon, yoga, nefes egzersizleri) hastalara önerilebilir.
Akut Koroner Sendromun Önlenmesi
Akut Koroner Sendromu önlemek için, kardiyovasküler risk faktörlerini kontrol altında tutmak esastır. Aşağıdaki stratejiler, AKS riskini azaltmada etkilidir:
- Sağlıklı Bir Yaşam Tarzı Benimsemek: Düşük yağlı, lif açısından zengin bir diyet, düzenli egzersiz ve sigarayı bırakmak, AKS riskini azaltan önemli faktörlerdir.
- Kan Basıncını ve Kan Şekerini Kontrol Altında Tutmak: Yüksek tansiyon ve diyabet, AKS için başlıca risk faktörleridir. Bu nedenle bu hastalıkların düzenli takip edilmesi ve uygun tedavi yöntemlerinin kullanılması önemlidir.
- Düzenli Tıbbi Kontroller: Risk faktörleri taşıyan bireyler, düzenli olarak kardiyovasküler sistemlerini kontrol ettirmelidir. Erken teşhis, AKS’nin önlenmesi açısından kritik bir rol oynar.
Sonuç
Akut Koroner Sendrom, kalp sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturan bir durumdur. Belirtilerin hızlı bir şekilde fark edilmesi ve tedaviye zamanında başlanması, hastanın yaşamını kurtarmak için kritik öneme sahiptir. Akut Koroner Sendrom belirtilerini tanımak, nedenlerini anlamak ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak, hem hastalar hem de sağlık profesyonelleri için hayati öneme sahiptir. Yaşam tarzı değişiklikleri ve risk faktörlerinin kontrolü, AKS’nin önlenmesinde anahtar rol oynar. Unutulmamalıdır ki, kalp sağlığı, düzenli bakım ve dikkatle korunmalıdır.
Referanslar:
- Akut Koroner Sendrom Nedir? Akut Koroner Sendrom Belirtileri ve Tedavisi
- Braunwald E. Unstable angina: a classification. Circulation. 1989;80(2):410-414.
- Antman EM, Anbe DT, Armstrong PW, et al. ACC/AHA guidelines for the management of patients with ST-elevation myocardial infarction. Circulation. 2004;110(9):e82-e292.
- Thygesen K, Alpert JS, Jaffe AS, et al. Third universal definition of myocardial infarction. Circulation. 2012;126(16):2020-2035.
- Cannon CP, Braunwald E, McCabe CH, et al. Comparison of thrombolytic strategies in acute myocardial infarction: TIMI study. N Engl J Med. 1997;336(15):1105-1111.
- Levine GN, Bates ER, Blankenship JC, et al. ACCF/AHA/SCAI guideline for percutaneous coronary intervention. J Am Coll Cardiol. 2011;58(24):e44-e122.
- Boden WE, O’Rourke RA, Teo KK, et al. Optimal medical therapy with or without PCI for stable coronary disease. N Engl J Med. 2007;356(15):1503-1516.
- Mehta SR, Yusuf S, Peters RJ, et al. Effects of pretreatment with clopidogrel and aspirin in patients undergoing percutaneous coronary intervention. N Engl J Med. 2001;345(7):494-502.
- Wiviott SD, Braunwald E, McCabe CH, et al. Prasugrel versus clopidogrel in patients with acute coronary syndromes. N Engl J Med. 2007;357(20):2001-2015.
- Bhatt DL, Stone GW, Mahaffey KW, Gibson CM, et al. Effect of ticagrelor versus clopidogrel on mortality and new ischemic events in acute coronary syndromes. Lancet. 2009;373(9676):1355-1363.
- Yusuf S, Zhao F, Mehta SR, Chrolavicius S, Tognoni G, Fox KK. Effects of clopidogrel in addition to aspirin in patients with acute coronary syndromes without ST-segment elevation. N Engl J Med. 2001;345(7):494-502.
- Steg PG, James SK, Atar D, et al. ESC guidelines for the management of acute myocardial infarction in patients presenting with ST-segment elevation. Eur Heart J. 2012;33(20):2569-2619.
- Amsterdam EA, Wenger NK, Brindis RG, et al. 2014 AHA/ACC guideline for the management of patients with non–ST-elevation acute coronary syndromes. Circulation. 2014;130(25):e344-e426.
- Ibanez B, James S, Agewall S, et al. ESC guidelines for the management of acute myocardial infarction in patients presenting with ST-segment elevation. Eur Heart J. 2017;39(2):119-177.
- Montalescot G, Sechtem U, Achenbach S, et al. ESC guidelines on the management of stable coronary artery disease. Eur Heart J. 2013;34(38):2949-3003.
- Roffi M, Patrono C, Collet JP, et al. 2015 ESC guidelines for the management of acute coronary syndromes in patients presenting without persistent ST-segment elevation. Eur Heart J. 2016;37(3):267-315.
- O’Gara PT, Kushner FG, Ascheim DD, et al. ACCF/AHA guideline for the management of ST-elevation myocardial infarction. J Am Coll Cardiol. 2013;61(4):e78-e140.
- De Lemos JA, Morrow DA, Bentley JH, et al. The prognostic value of B-type natriuretic peptide in patients with acute coronary syndromes. N Engl J Med. 2001;345(14):1014-1021.
- Morrow DA, Cannon CP, Rifai N, et al. Ability of minor elevations of troponins I and T to predict benefit from an early invasive strategy in patients with unstable angina and non–ST elevation myocardial infarction. JAMA. 2001;286(19):2405-2412.
- Packer M, Cohn JN. Consensus recommendations for the management of chronic heart failure. Eur Heart J. 1996;17(1):1-16.
- Davies MJ, Thomas AC. Plaque fissuring–the cause of acute myocardial infarction, sudden ischemic death, and crescendo angina. Br Heart J. 1985;53(4):363-373.
- Grundy SM, Stone NJ, Bailey AL, et al. 2018 AHA/ACC guideline on the management of blood cholesterol. Circulation. 2019;139(25):e1082-e1143.
- Yusuf S, Sleight P, Pogue J, Bosch J, Davies R, Dagenais G. Effects of an angiotensin-converting-enzyme inhibitor, ramipril, on cardiovascular events in high-risk patients. N Engl J Med. 2000;342(3):145-153.
- Sabatine MS, Wiviott SD, Morrow DA, et al. High-dose atorvastatin after acute coronary syndromes. N Engl J Med. 2004;350(15):1495-1504.
- Fox KA, Dabbous OH, Goldberg RJ, et al. Prediction of risk of death and myocardial infarction in the six months after presentation with acute coronary syndrome. BMJ. 2006;333(7578):1091.
- Libby P, Theroux P. Pathophysiology of coronary artery disease. Circulation. 2005;111(25):3481-3488.
- Stone GW, Maehara A, Lansky AJ, et al. A prospective natural-history study of coronary atherosclerosis. N Engl J Med. 2011;364(3):226-235.
- Braunwald E, Domanski MJ, Fowler SE, et al. Angiotensin-converting-enzyme inhibition in stable coronary artery disease. N Engl J Med. 2004;351(20):2058-2068.
- Ridker PM, Danielson E, Fonseca FA, et al. Rosuvastatin to prevent vascular events in men and women with elevated C-reactive protein. N Engl J Med. 2008;359(21):2195-2207.
- Marso SP, Bhatt DL, Grundy SM, et al. Cardiac risk factors and outcomes in patients with type 2 diabetes mellitus. Lancet. 2010;376(9735):1029-1037.
- Hochman JS, Lamas GA, Buller CE, et al. Coronary intervention for persistent occlusion after myocardial infarction. N Engl J Med. 2006;355(23):2395-2407.
- Valgimigli M, Bueno H, Byrne RA, et al. 2018 ESC/EACTS guidelines on myocardial revascularization. Eur Heart J. 2019;40(2):87-165.
- Nabel EG, Braunwald E. A tale of coronary artery disease and myocardial infarction. N Engl J Med. 2012;366(1):54-63.
- Rogers WJ, Canto JG, Barron HV, et al. Treatment and outcome of myocardial infarction in hospitals with and without invasive capability. J Am Coll Cardiol. 2000;35(2):371-379.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
