Benign Prostat Hiperplazisi: 7 Belirtisi Ve Tedavisi (BPH)
Benign prostat hiperplazisi (BPH), prostat bezinin iyi huylu büyümesi olarak tanımlanan bir durumdur ve genellikle 50 yaş üstü erkeklerde sıkça görülür. Prostat, üreme sisteminin bir parçası olup, mesanenin alt kısmında, üretra adı verilen idrar kanalını çevreleyen küçük bir bezdir. Yaşla birlikte, prostat büyümeye başlar ve üretrayı sıkıştırarak idrar akışını engelleyebilir. Bu durum, çeşitli idrar yolu problemlerine neden olabilir ve hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Benign prostat hiperplazisi, prostat kanseri ile karıştırılmamalıdır, çünkü bu durum kanser değildir ve ölümcül olma potansiyeli yoktur. Ancak, tedavi edilmediği takdirde, idrar yolu enfeksiyonları ve mesane taşları gibi komplikasyonlara yol açabilir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Benign Prostat Hiperplazisi: 7 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi (BPH)
Prostat büyümesinin nedenleri tam olarak anlaşılmamış olsa da, yaş ve hormonal değişikliklerin başlıca faktörler olduğu düşünülmektedir. Özellikle erkeklerde testosteron seviyelerinin düşmesi ve dihidrotestosteron (DHT) seviyelerinin artması, prostat hücrelerinin anormal büyümesine neden olabilir. BPH’nin ortaya çıkmasında genetik faktörlerin ve yaşam tarzının da etkili olduğu bilinmektedir. Bazı araştırmalar, aşırı kilo, hareketsiz yaşam tarzı ve kötü beslenme alışkanlıklarının bu duruma katkıda bulunduğunu öne sürmektedir.
Benign prostat hiperplazisi erken belirtileri genellikle hafif olup, çoğu erkek bu semptomları göz ardı edebilir. Bununla birlikte, durum ilerledikçe, idrar yapma zorluğu, sık idrara çıkma ihtiyacı, gece idrara çıkma ve mesanenin tamamen boşaltılamaması gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu belirtiler günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir ve ciddi rahatsızlıklara yol açabilir. Hastaların çoğu, bu belirtilerle başa çıkmakta zorlanır ve zamanla bir uzmana başvurmayı gerektirebilir.
Tedavi seçenekleri ise hastanın semptomlarının şiddetine ve prostatın büyüklüğüne bağlı olarak değişir. İlaç tedavisinden cerrahi müdahaleye kadar çeşitli seçenekler mevcuttur. Ayrıca, yaşam tarzı değişiklikleri ve bazı bitkisel tedavi yöntemleri de BPH yönetiminde yardımcı olabilir. Ancak, her tedavi her hasta için uygun olmayabilir, bu nedenle bireyselleştirilmiş bir tedavi planı oluşturmak önemlidir.
Benign Prostat Hiperplazisi Nedir?
Benign Prostat Hiperplazisi, prostat bezinin iyi huylu büyümesi olarak tanımlanan yaygın bir sağlık sorunudur. Prostat, erkek üreme sisteminin bir parçası olarak mesanenin hemen altında yer alır ve üretrayı çevreler. Yaşla birlikte, genellikle 40 yaşından sonra, prostat dokusunda hücresel büyüme artabilir ve bu durum prostatın boyut olarak büyümesine yol açar. Büyüyen prostat, idrar yolunu daraltabilir veya sıkıştırabilir, bu da idrar yapmada zorluklara ve diğer üriner semptomlara neden olabilir. Bu semptomlar arasında sık idrara çıkma ihtiyacı, idrar akışının zayıflaması ve gece sık sık idrara çıkma (noktüri) gibi belirtiler öne çıkar. BPH, yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak görülse de, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir ve bu nedenle tanı ve tedavi gerektirir.
Benign prostat hiperplazisi nedenleri tam olarak anlaşılmasa da hormonal değişikliklerin önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Testosteron ve östrojen dengesindeki değişiklikler veya dihidrotestosteron (DHT) hormonunun birikimi, prostat hücrelerinin anormal büyümesine katkıda bulunabilir. Ayrıca genetik faktörler, obezite, hareketsiz yaşam tarzı ve diyabet gibi risk faktörleri de bu durumu tetikleyebilir. Tedavi seçenekleri arasında yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavisi ve cerrahi müdahaleler bulunmaktadır. Tedavi kararı, hastanın yaşına, semptomların şiddetine ve genel sağlık durumuna bağlı olarak kişiselleştirilir. BPH, prostat kanseri ile karıştırılmamalıdır, çünkü tamamen iyi huylu bir durumdur; ancak her iki durumda da uzman bir doktor değerlendirmesi önemlidir.
Benign Prostat Hiperplazisi Belirtileri
Benign Prostat Hiperplazisi, yaşla birlikte erkeklerde sık görülen bir sağlık sorunudur. Prostat bezinin iyi huylu bir şekilde büyümesi olarak tanımlanan bu durum, alt üriner sistem belirtilerine (AÜSB) neden olabilir. Belirtiler, idrar akışını etkileyerek yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir. Aşağıda, Benign prostat hiperplazisi belirtileri detaylı bir şekilde ele alınmıştır:
1. İdrar Yapma Zorluğu
Prostat büyümesi, idrarın mesaneden dışarı çıkışını kısmen veya tamamen engelleyebilir. Bu durum:
- İdrar akışında zayıflama,
- İdrar yapmaya başlamakta güçlük,
- İdrarın damla damla gelmesi gibi şikâyetlerle kendini gösterebilir.
2. Gece Sık İdrara Çıkma (Noktüri)
Noktüri, geceleri sık sık uyanıp idrara çıkma ihtiyacı olarak tanımlanır. Bu durum hem uyku düzenini bozar hem de günlük enerji seviyelerinde düşüşe neden olabilir.
3. Mesanenin Tam Boşalamama Hissi
Benign prostat hiperplazisi hastaları genellikle mesanenin tam boşalmadığını hisseder. Bu, tekrarlayan idrar yapma ihtiyacına ve idrar yolu enfeksiyonu (İYE) riskinin artmasına neden olabilir.
4. Ani ve Güçlü İdrar Yapma İsteği (Urgency)
BPH ile ilişkili olarak, ani ve şiddetli idrar yapma isteği gelişebilir. Bu durum, günlük aktiviteleri zorlaştırabilir ve bireyde stres yaratabilir.
5. İdrar Kaçırma (Inkontinans)
Prostat büyümesi, mesane kaslarını zorlayarak istemsiz idrar kaçırmaya yol açabilir. Bu durum genellikle ileri evrelerde görülür ve tedavi gerektirebilir.
6. İdrar Yollarında Ağrı veya Yanma Hissi
Bazı hastalar, idrar yaparken ağrı veya yanma hissi yaşayabilir. Bu durum, mesane kaslarının zorlanmasından ya da idrar yolu enfeksiyonlarından kaynaklanabilir.
7. Kanlı İdrar (Hematüri)
Benign prostat hiperplazisi, nadiren de olsa idrarda kan görülmesine neden olabilir. Bu durum dikkatle değerlendirilmelidir çünkü diğer ciddi hastalıkların da belirtisi olabilir.
Tedavi Arayışı ve Önemli Noktalar Bu belirtiler bireyden bireye değişiklik gösterebilir ve yaşam kalitesini farklı şekillerde etkileyebilir. BPH belirtilerini yaşayan bireyler, bir üroloğa başvurarak doğru teşhis ve tedavi yöntemlerini değerlendirmelidir.
Benign Prostat Hiperplazisi Nedenleri
Benign Prostat Hiperplazisi, erkeklerde prostat bezinin yaşa bağlı olarak büyümesiyle karakterize bir durumdur. Bu büyüme genellikle alt üriner sistem semptomlarına neden olur ve hayat kalitesini olumsuz etkileyebilir. Keratokonus hastalığı ile doğrudan bir ilişkisi bulunmasa da, iki durumun patofizyolojisinin bazı ortak noktaları olabileceği düşünülmektedir. İşte Benign prostat hiperplazisi nedenleri:
1. Hormonal Dengesizlikler
- Testosteron ve Dihidrotestosteron (DHT): Prostat büyümesinin ana sebeplerinden biri testosteronun prostat dokusunda dihidrotestosterona (DHT) dönüşmesidir. DHT, prostat hücrelerinin büyümesini ve çoğalmasını teşvik ederek glandüler hiperplaziye neden olur.
- Östrojenin Rolü: Yaşla birlikte erkeklerde testosteron seviyeleri azalırken östrojen seviyeleri görece artabilir. Östrojenin, prostat dokusunda DHT ile etkileşime girerek büyümeyi artırdığı düşünülmektedir.
2. Yaşlanma
Yaşlanma, benign prostat hiperplazisi için en önemli risk faktörlerinden biridir. 40 yaşından sonra prostat bezinde mikroskobik düzeyde büyüme başlarken, 60 yaşından itibaren bu büyüme semptomatik hale gelme olasılığı artar. Bu süreçte hormonal değişiklikler, hücre döngüsü bozuklukları ve inflamasyon önemli rol oynar.
3. Genetik Yatkınlık
Aile öyküsü, BPH gelişiminde belirgin bir risk faktörüdür. Genetik yatkınlığı olan bireylerde, prostat dokusundaki büyüme eğilimi daha erken yaşlarda başlayabilir ve daha şiddetli semptomlarla kendini gösterebilir.
4. Enflamasyon
Kronik prostatit gibi inflamatuvar durumların, prostat dokusunda büyümeye neden olabilecek fibroblast ve miyofibroblast aktivitesini artırdığı gösterilmiştir. Bu durum, prostat dokusunda skarlaşma ve fibrotik değişikliklere yol açarak BPH’nin ilerlemesine katkıda bulunabilir.
5. Metabolik ve Kardiyovasküler Faktörler
- Obezite: Artan yağ dokusu, östrojen ve leptin seviyelerinin yükselmesine yol açarak prostat büyümesini tetikleyebilir.
- Diyabet: İnsülin direnci ve yüksek insülin seviyelerinin prostat hiperplazisi riskini artırdığı gösterilmiştir.
- Hipertansiyon ve Kardiyovasküler Hastalıklar: Prostat dokusunun kanlanmasındaki değişikliklerin, büyüme üzerinde etkili olabileceği düşünülmektedir.
6. Yaşam Tarzı ve Çevresel Etkiler
- Diyet: Doymuş yağ tüketiminin yüksek olduğu diyetlerin, prostat büyümesi riskini artırabileceği gösterilmiştir. Buna karşın, antioksidanlar ve omega-3 yağ asitlerinden zengin diyetlerin koruyucu etkileri olabileceği öne sürülmüştür.
- Fiziksel Aktivite: Düzenli egzersiz, hormonal dengelerin sağlanmasına katkıda bulunarak prostat sağlığını olumlu etkileyebilir.
- Sigara ve Alkol: Sigaranın toksik etkileri ve aşırı alkol tüketiminin hormonal düzenlemeler üzerindeki olumsuz etkileri, BPH riskini artırabilir.
7. Hücresel ve Moleküler Mekanizmalar
- Hücre Proliferasyonu: Prostat bezindeki epitel ve stromal hücrelerin kontrolsüz proliferasyonu, hiperplaziye yol açar.
- Apoptozun Azalması: Hücre ölümü mekanizmalarının azalması, prostat dokusunda birikime neden olur.
- Ekstraselüler Matris (ECM) Değişiklikleri: ECM bileşenlerinin yeniden düzenlenmesi, prostatın elastikiyetini ve hacmini etkileyerek büyümeye katkıda bulunur.
8. Androjen Reseptör Polimorfizmleri
Androjen reseptörlerindeki genetik polimorfizmler, prostatın DHT’ye duyarlılığını etkileyebilir. Daha duyarlı reseptörler, prostat büyümesini hızlandırabilir.
Benign Prostat Hiperplazisi Tanısı
Benign Prostat Hiperplazisi, prostat bezinin büyümesi sonucu alt üriner sistem semptomlarına (LUTS) yol açan, erkeklerde sık görülen bir ürolojik durumdur. Bu hastalığın tanısı klinik belirtiler, fizik muayene bulguları, laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemlerinin kombinasyonu ile konulur.
1. Hasta Hikayesi ve Klinik Değerlendirme
Tanı sürecinde ilk adım, hastanın şikayetlerinin ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesidir. Benign prostat hiperplazisi genellikle şu semptomlarla ilişkilidir:
- Sık idrara çıkma
- İdrar yaparken zorluk
- Kesik kesik idrar yapma
- Gece idrara çıkma (noktüri)
- Mesanenin tam boşalmadığı hissi
Hastanın semptomlarının derecesini ölçmek için Uluslararası Prostat Semptom Skoru (IPSS) kullanılır. Bu skor, hastanın semptomlarının şiddetini objektif bir şekilde değerlendirmeye yardımcı olur.
2. Fizik Muayene
Fizik muayene kapsamında rektal tuşe (digital rektal muayene) önemli bir yer tutar. Bu muayene ile prostatın büyüklüğü, kıvamı ve yüzey özellikleri değerlendirilir. Normalden sert bir prostat dokusu maligniteyi düşündürebileceğinden, tanısal süreci etkiler.
3. Laboratuvar Testleri
- Prostat Spesifik Antijen (PSA): BPH’nin malignite ile karışmasını önlemek için PSA düzeyleri ölçülmelidir. PSA düzeyleri BPH’de hafif artış gösterebilse de, ani veya belirgin artışlar prostat kanseri şüphesi yaratır.
- İdrar Tahlili: İdrar yolu enfeksiyonu, hematüri veya diğer patolojileri ekarte etmek için kullanılır.
- Kreatinin ve Üre Testleri: Uzun süreli tıkanıklığa bağlı böbrek fonksiyonlarındaki bozulmaları değerlendirmek amacıyla böbrek fonksiyon testleri yapılabilir.
4. Görüntüleme Yöntemleri
- Üroflowmetri: İdrar akış hızını ölçerek idrar çıkışında bir obstrüksiyon olup olmadığını değerlendirmeye yardımcı olur.
- Ultrasonografi: Transrektal ultrasonografi (TRUS) prostat hacmini ölçmek ve anormal yapıları tespit etmek için kullanılır. Ayrıca böbreklerin ve mesanenin durumu abdominal ultrasonografi ile değerlendirilebilir.
- MR ve CT: Genellikle şüpheli durumlarda ya da komplikasyonların değerlendirilmesi için başvurulan ileri görüntüleme yöntemleridir.
5. Diferansiyel Tanı
BPH tanısı koyarken, aşağıdaki durumlar dışlanmalıdır:
- Prostat kanseri
- Kronik prostatit
- Mesane taşları
- Üretra darlıkları
6. Özel Testler
Refrakter semptomlarda veya cerrahi planlamada aşağıdaki ileri değerlendirmeler kullanılabilir:
- Ürodinamik Testler: Mesane ve sfinkter fonksiyonlarını detaylı bir şekilde değerlendirmek için kullanılır.
- Sistoskopi: Üretra ve mesane boynu bölgesinin doğrudan gözlemlenmesine olanak sağlar.
Benign prostat hiperplazisi tanısı multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Hasta semptomlarının dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi, fizik muayene, uygun laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemleriyle birleştirilerek, doğru ve kesin tanıya ulaşmak mümkündür. Erken tanı ve tedavi, hastaların yaşam kalitesinin iyileştirilmesinde kritik öneme sahiptir.
Benign Prostat Hiperplazisi Tedavisi
Benign Prostat Hiperplazisi, yaşa bağlı olarak erkeklerde sıkça görülen prostatın iyi huylu büyümesi durumudur. Prostatın büyümesi, idrar yolunu sıkıştırarak idrar yapma güçlüğüne yol açabilir ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Benign prostat hiperplazisi tedavisi seçenekleri, hastalığın şiddetine, hastanın genel sağlık durumuna ve semptomların günlük yaşam üzerindeki etkisine göre değişiklik gösterebilir.
1. İlaç Tedavisi
Benign prostat hiperplazisi başlangıç evresinde genellikle ilaç tedavisi tercih edilir. İlaçlar, semptomların hafifletilmesine ve hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılmasına yardımcı olabilir. En sık kullanılan ilaç grupları şunlardır:
- Alfa Blokerler: Prostat ve mesane boynu kaslarını gevşeterek idrar akışını iyileştirir. Tamsulosin ve alfuzosin gibi ilaçlar bu gruba örnek olarak verilebilir.
- 5 Alfa Redüktaz İnhibitörleri: Prostat boyutunu küçülterek semptomları azaltır. Dutasterid ve finasterid, bu gruba ait ilaçlardır.
- Kombinasyon Tedavisi: Alfa blokerler ve 5 alfa redüktaz inhibitörlerinin birlikte kullanılması, semptomların daha etkili bir şekilde kontrol altına alınmasını sağlar.
- Bitkisel Tedaviler: Serenoa repens (saw palmetto) gibi bitkisel destekler, hafif semptomları olan hastalarda kullanılabilir; ancak etkileri bilimsel olarak tam anlamıyla kanıtlanmamıştır.
2. Minimal İnvaziv Tedaviler
İlaç tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda veya yan etkiler nedeniyle ilaç kullanamayan hastalarda minimal invaziv prosedürler tercih edilebilir. Bu yöntemler genellikle kısa süreli iyileşme süresi ve daha az yan etki ile öne çıkar.
- Transüretral Mikrodalga Tedavisi (TUMT): Prostat dokusunu küçültmek için mikrodalga enerjisi kullanılır.
- Transüretral İğne Ablasyonu (TUNA): Radyo frekansı enerjisiyle prostat dokusunun küçültülmesini sağlar.
- Prostat Artery Embolization (PAE): Prostatın kan akışını azaltarak küçülmesini sağlar.
3. Cerrahi Tedavi
Ciddi semptomları olan veya ilaç ve minimal invaziv tedavilere yanıt vermeyen hastalar için cerrahi tedavi gereklidir. Cerrahi yöntemler, idrar yolunu açarak semptomların tamamen ortadan kaldırılmasını hedefler. En yaygın kullanılan cerrahi yöntemler şunlardır:
- Transüretral Prostat Rezeksiyonu (TURP): Prostatın bir kısmının cerrahi olarak çıkarılması. Bu yöntem, altın standart olarak kabul edilir.
- Açık Prostatektomi: Büyük prostatlarda tercih edilen bir yöntemdir. Prostat dokusunun tamamen çıkarılmasını içerir.
- Lazer Prostatektomi: GreenLight ve HoLEP gibi lazer yöntemleri, prostat dokusunu buharlaştırarak veya çıkararak tedavi eder. Daha az kanama riski ve hızlı iyileşme süresi sunar.
4. Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Hafif semptomları olan veya tedaviye ek olarak destek arayan hastalar için yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Bu değişiklikler arasında şunlar yer alır:
- Kafein ve alkol tüketiminin azaltılması.
- Düzenli fiziksel aktivite ile mesane ve prostat sağlığının desteklenmesi.
- Geceleri sıvı alımının sınırlanması.
- Mesaneyi tamamen boşaltmak için zaman ayırma ve idrar yapma sıklığını düzenleme.
5. Alternatif Tedavi Yaklaşımları
Bazı hastalar, geleneksel tedavilere ek olarak alternatif terapilerden faydalanabilir. Akupunktur, biyofeedback ve pelvik taban kas egzersizleri (Kegel egzersizleri) semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir.
6. Takip ve İzleme
Tedavi gören Benign prostat hiperplazisi hastalarının düzenli olarak takip edilmesi gereklidir. Tedavi sürecinde:
- Semptomların değerlendirilmesi.
- Prostat boyutunun ve idrar akış hızının izlenmesi.
- Yan etkilerin gözlemlenmesi önem taşır.
Sonuç olarak, Benign prostat hiperplazisi tedavisinde her hasta için bireysel bir yaklaşım gereklidir. Hangi tedavi yönteminin tercih edileceği, hastanın tıbbi geçmişi, semptomların şiddeti ve beklentilerine bağlıdır. Modern tıptaki gelişmeler sayesinde, BPH’nin semptomlarını etkili bir şekilde yönetmek ve hastaların yaşam kalitesini artırmak mümkündür.
BPH Önleme ve Yaşam Tarzı Önerileri
- Sağlıklı Beslenme: Benign prostat hiperplazisi riskini azaltmak için dengeli bir diyet önemlidir. Sebze, meyve, tam tahıllar ve düşük yağlı süt ürünleri içeren bir beslenme planı benimsemek faydalı olabilir.
- Düzenli Egzersiz: Fiziksel aktivite, genel sağlığı artırabilir ve benign prostat hiperplazisi riskini azaltmada yardımcı olabilir. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde egzersiz hedefleyin.
- İdeal Kilo Koruma: Sağlıklı bir kiloda kalmak, prostat sağlığını olumlu yönde etkileyebilir. Fazla kilo, BPH riskini artırabilir, bu nedenle ideal kilonuzu korumaya özen gösterin.
- Alkol ve Kafein Kısıtlaması: Alkol ve kafein, prostat semptomlarını artırabilir. Bu nedenle, bu maddeleri aşırı tüketmekten kaçının.
- Su Tüketimi: Yeterli su içmek, prostat sağlığını destekleyebilir. Günde en az 8 bardak su içmeyi hedefleyin.
- Düzenli Kontroller: Yaşlı erkeklerin düzenli olarak doktor kontrollerine gitmeleri önemlidir. Prostat sağlığı için yapılan düzenli kontroller, erken teşhisi sağlayabilir.
- Stresten Kaçınma: Kronik stres, prostat semptomlarını kötüleştirebilir. Stresten kaçınmak ve stres yönetimi tekniklerini uygulamak prostat sağlığını olumlu yönde etkileyebilir.
- Sigara İçmemek: Sigara içmek, Benign prostat hiperplazisi riskini artırabilir ve genel sağlığı olumsuz etkileyebilir. Sigarayı bırakmak, prostat sağlığına yönelik önemli bir adım olabilir.
- Antioksidan Bakımından Zengin Besinler: Antioksidanlar, prostat sağlığını destekleyebilir. C vitamini, E vitamini ve likopen gibi antioksidan bakımından zengin besinleri diyetinize dahil edin.
Bu yaşam tarzı önerileri, benign prostat hiperplazisi riskini azaltmaya ve semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak, her birey farklı olduğu için, spesifik sağlık durumu ve ihtiyaçlarına uygun bir plan için bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir. Unutmayın ki yaşam tarzı değişiklikleri, prostat sağlığını desteklemenin yanı sıra genel sağlığınıza da olumlu etkiler sağlayabilir.
Bitkisel ve Alternatif Tedavi Yöntemleri
Bazı hastalar, Benign prostat hiperplazisi semptomlarını hafifletmek için bitkisel ve alternatif tedavilere başvurur. Ancak bu tedaviler, her zaman bilimsel olarak kanıtlanmış değildir ve doktor kontrolünde kullanılmaları önerilir.
- Saw Palmetto: Bu bitkisel takviye, BPH semptomlarını hafifletmek için yaygın olarak kullanılır. Ancak, klinik çalışmalar bu bitkinin etkinliği konusunda çelişkili sonuçlar vermiştir.
- Beta-Sitosterol: Bazı çalışmalar, bu bitkisel bileşiğin prostat sağlığını iyileştirebileceğini öne sürmektedir.
- Pygeum: Afrika erik ağacının kabuğundan elde edilen bu takviye, Benign prostat hiperplazisi semptomlarını hafifletmede faydalı olabilir.
Sonuç
Benign Prostat Hiperplazisi, yaşlanan erkeklerde yaygın bir prostat sorunudur. Ancak doğru teşhis ve etkili tedavi ile semptomları yönetmek mümkündür. BPH semptomları yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir, bu nedenle erken teşhis ve tedavi önemlidir. Ayrıca yaşam tarzı değişiklikleri, BPH riskini azaltmada da etkili olabilir.
Referanslar:
- Benign Prostat Hiperplazisi: 7 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi (BPH)
- McVary, K. T. (2016). “Clinical Evaluation of Benign Prostatic Hyperplasia.” American Journal of Medicine.
- Roehrborn, C. G. (2008). “Benign Prostatic Hyperplasia: Etiology, Pathophysiology, Epidemiology.” The Urologic Clinics of North America.
- Parsons, J. K. (2010). “Lifestyle Factors, Benign Prostatic Hyperplasia, and Lower Urinary Tract Symptoms.” Current Opinion in Urology.
- Lepor, H. (2004). “Pathophysiology of Benign Prostatic Hyperplasia.” Reviews in Urology.
- Barry, M. J., et al. (1995). “The American Urological Association Symptom Index for Benign Prostatic Hyperplasia.” Journal of Urology.
- Kirby, R., et al. (2015). “Benign Prostatic Hyperplasia: Diagnosis and Treatment.” BMJ.
- Fitzpatrick, J. M. (2006). “The Natural History of Benign Prostatic Hyperplasia.” BJU International.
- Marks, L. S., et al. (2001). “Effect of Dutasteride on Prostate Growth.” Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism.
- Roehrborn, C. G., et al. (2017). “Long-Term Effect of Alpha-Blockers on Benign Prostatic Hyperplasia.” Urology.
- Kaplan, S. A., et al. (2006). “Combination Therapy for Benign Prostatic Hyperplasia.” Journal of Urology.
- Bartsch, G., et al. (2000). “DHT and Prostate Growth.” European Urology.
- McConnell, J. D., et al. (1998). “The Role of Androgens in Prostate Growth.” The New England Journal of Medicine.
- Nickel, J. C., et al. (2004). “Benign Prostatic Hyperplasia: Inflammatory Aspects.” European Urology.
- Emberton, M., et al. (2008). “Prostate Enlargement and Benign Prostatic Hyperplasia: Impact on Quality of Life.” Urology.
- Gratzke, C., et al. (2017). “Innovations in BPH Management.” Nature Reviews Urology.
- Speakman, M. J., et al. (2014). “Nocturia in Benign Prostatic Hyperplasia.” World Journal of Urology.
- Claus, G., et al. (2009). “Saw Palmetto Extract in the Treatment of BPH.” Cochrane Database of Systematic Reviews.
- Hutchison, A., et al. (2007). “Prostate Health and BPH: Epidemiology and Treatment Options.” Urology
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/