Bell Felci, Bell Paralizisi: Yüz Felci Tedavisinin 6 Yöntemi

100 / 100

Bell paralizisi, yüz kaslarının ani ve geçici felç durumu ile karakterize edilen bir hastalıktır. Yüz sinirlerinin (fasiyal sinir) iltihaplanması ya da sıkışması sonucu ortaya çıkar ve genellikle tek taraflı yüz kaslarında zayıflığa veya tam felce neden olur. Bu durum, yüzün bir tarafında düşüklük, göz kapaklarının kapanamaması ve ağız köşesinin sarkması gibi semptomlarla kendini gösterir. Bell paralizisinin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, viral enfeksiyonlar, bağışıklık sistemi sorunları ve sinir hasarı gibi faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Hastalık, genellikle birkaç hafta ile birkaç ay arasında kendiliğinden düzelir, ancak bazı vakalarda kalıcı etkiler bırakabilir.

Bell Felci, Bell Paralizisi: Yüz Felci Tedavisinin 6 Yöntemi

Bell paralizisi, her yaş grubunda görülebilmekle birlikte, 15-60 yaş arası bireylerde daha sık rastlanır. Kadın ve erkeklerde görülme sıklığı açısından fark bulunmamaktadır. Yüz felci genellikle tek taraflıdır ve çoğu vakada hastalar sabah uyandıklarında yüz kaslarının kontrolünü kaybettiklerini fark ederler. Bu durum, aniden gelişen yüz felci nedeniyle oldukça korkutucu ve endişe verici olabilir. Bell paralizisinin en yaygın belirtileri arasında yüzün bir tarafında aniden ortaya çıkan güçsüzlük veya felç, göz kapaklarının kapanamaması, tat alma bozuklukları ve kulakta ağrı yer alır.

Bell paralizisinin teşhisi genellikle klinik bulgulara dayanarak yapılır. Ancak, yüz felcine neden olabilecek diğer ciddi durumları (örneğin inme, tümör, Lyme hastalığı) ekarte etmek için çeşitli görüntüleme ve laboratuvar testleri gerekebilir. Tedavi, çoğunlukla hastalığın semptomlarını hafifletmeye ve iyileşme sürecini hızlandırmaya yönelik olarak planlanır. Kortikosteroidler, antiviral ilaçlar ve fizik tedavi yöntemleri sıkça kullanılır. Erken dönemde uygulanan tedavi, iyileşme şansını artırabilir ve kalıcı hasar riskini azaltabilir.

Bell paralizisi, nadir görülen bir hastalık olmamakla birlikte, halk arasında yeterince tanınmamaktadır. Bu durum, hastaların teşhis ve tedavi süreçlerinde gecikmelere neden olabilmektedir. Bu nedenle, Bell paralizisi hakkında farkındalığın artırılması ve hastaların doğru bilgilendirilmesi önemlidir. Yazının devamında, Bell paralizisinin nedenleri, belirtileri, teşhis ve tedavi yöntemleri ile ilgili detaylı bilgilere yer verilecektir. Ayrıca, hastalığın yaşam kalitesine etkisi ve iyileşme sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalar da ele alınacaktır.

Bell Felci, Bell Paralizisi: Yüz Felci Tedavisinin 6 Yöntemi

Bell Paralizisinin Nedenleri

Bell paralizisi, yüz sinirinin aniden ve geçici olarak işlevini kaybetmesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Yüzdeki kasların zayıflamasına veya felç olmasına yol açar. Yüz felci nedenleri hâlâ net olmamakla birlikte, çeşitli faktörler ve tetikleyiciler olabileceği düşünülmektedir.

  1. Viral Enfeksiyonlar
    Bell paralizisinin en yaygın nedeni, viral enfeksiyonlar olarak kabul edilir. Özellikle, Herpes Simplex Virüsü (HSV) bu hastalığa yol açan virüslerden biridir. Bu virüs, genellikle dudaklarda uçuklara neden olan bir virüstür ancak vücutta başka yerlerde de aktifleşebilir. HSV, yüz sinirinde (fasiyal sinir) iltihaba yol açarak Bell paralizisine sebep olabilir.

    Ayrıca, diğer viral enfeksiyonlar da Bell paralizisiyle ilişkilendirilebilir. Örneğin, Grup Zoster virüsü (yani su çiçeği ve zona virüsü), influenza virüsleri ve HIV de bu durumu tetikleyebilir.

  2. Fasiyal Sinirin Şişmesi
    Bell paralizisi, genellikle yüz sinirinin şişmesi (inflamasyon) sonucu gelişir. Sinirin şişmesi, onun geçiş yaptığı kanal içinde baskıya neden olur. Bu da sinirin normal işlevini yerine getirmesini engeller ve yüz kaslarında zayıflama veya felç meydana gelir. Bu şişlik ve iltihap, virüsler, bağışıklık sistemi sorunları veya başka sağlık problemleri nedeniyle ortaya çıkabilir.
  3. Genetik Yatkınlık
    Bazı araştırmalar, Bell paralizisine genetik bir yatkınlık olduğunu öne sürmektedir. Ailede daha önce bu durumu geçirmiş bireyler bulunuyorsa, diğer bireylerin de Bell paralizisi geçirme olasılığı daha yüksek olabilir. Genetik faktörler, vücudun virüsler ve enfeksiyonlarla nasıl başa çıktığını etkileyebilir.
  4. Bağışıklık Sistemi Sorunları
    Bağışıklık sistemi zayıfladığında, vücutta enfeksiyonlara karşı daha duyarlı hale gelir. Özellikle otoimmün hastalıklar, vücudun kendi dokularına saldırmasına neden olabilir ve bu da Bell paralizisine yol açabilir. Bağışıklık sistemi sorunları, örneğin lupus veya diğer otoimmün hastalıklar, yüz sinirinin iltihaplanmasına ve felç olmasına neden olabilir.
  5. Hamilelik
    Hamilelik, özellikle doğumdan sonra, Bell paralizisi riskini artırabilir. Hamile kadınlar, özellikle hamileliğin üçüncü trimesterinde, bu hastalığa daha yatkın olabilirler. Hamilelik sırasında bağışıklık sistemindeki değişiklikler ve vücutta meydana gelen diğer fizyolojik değişiklikler, bu durumu tetikleyebilir.
  6. Şeker Hastalığı (Diyabet)
    Diyabet, sinir hasarı ve iltihaplanmaya yol açarak, Bell paralizisinin gelişme riskini artırabilir. Şeker hastalığı, vücudun kan şekeri seviyelerini kontrol etmekte zorlanmasına neden olur ve bu da sinirlerin düzgün çalışmasını engelleyebilir. Ayrıca, diyabet hastalarının bağışıklık sistemleri de zayıf olabilir.
  7. Fiziksel Travmalar
    Bell paralizisi, nadiren fiziksel travmalara bağlı olarak gelişebilir. Özellikle kafa veya yüz bölgesine alınan darbeler, fasiyal sinir üzerinde baskı oluşturabilir ve bu da sinirin zarar görmesine yol açabilir. Ancak bu tür travmalar Bell paralizisinin ana nedeni değildir.
  8. Stres
    Stresin, Bell paralizisi üzerindeki etkisi tam olarak anlaşılmamış olsa da, aşırı stresin vücutta çeşitli değişikliklere yol açtığı bilinmektedir. Stres, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve vücutta iltihaplanmayı artırabilir, bu da Bell paralizisinin ortaya çıkmasında bir etken olabilir.

Sonuç olarak, Bell paralizisinin kesin nedeni hala tam olarak anlaşılamamış olsa da, viral enfeksiyonlar, genetik yatkınlık, bağışıklık sistemi sorunları, hamilelik, diyabet, fiziksel travmalar ve stres gibi çeşitli faktörlerin bu durumu tetikleyebileceği öne sürülmektedir. Bu faktörler, yüz sinirinin iltihaplanmasına ve felç olmasına yol açabilir.

Bell Paralizisinin Belirtileri

Bell paralizisi, yüz sinirinin aniden zayıflaması veya felç olması sonucu yüz kaslarında asimetriye yol açan bir durumdur. Yüz sinirinin (yedinci kraniyal sinir) hasar görmesi, yüzdeki kasların düzgün çalışmamasına neden olur. Bu hastalık genellikle tek taraflıdır ve bir tarafta yüz felcine yol açar. Bell paralizisinin belirtileri aşağıda detaylandırılmıştır:

  1. Yüzde Asimetri ve Felç:
    • En belirgin belirti, bir tarafta yüz kaslarının felç olmasıdır. Bu, gözlerin kapanmaması, ağzın bir köşesinin sarkması gibi belirtilerle kendini gösterir.
    • Yüzdeki asimetri genellikle aniden gelişir ve kişinin ifadeleri simetrik olmaz. Örneğin, hasta gülümsediğinde bir tarafı düzgün bir şekilde hareket ederken, diğer tarafı hareket etmez.
  2. Göz Kapanmama:
    • Felçli yüz tarafındaki göz kapanmaz ya da düzgün kapanmaz. Bu durum, gözde kuruluk, yabancı cisim hissi veya gözün aşırı sulanmasına neden olabilir.
    • Ayrıca, gözlerin koruyucu hareketini sağlayan kaslar felç olduğunda, gözde koruyucu bir refleks kaybı da olabilir.
  3. Ağız Köşesinde Düşme veya Sarkma:
    • Bell paralizisinin tipik belirtilerinden biri de ağız köşesinde sarkma veya düşme olmaktadır. Felçli taraf, yemek yeme, konuşma veya gülümseme sırasında daha az hareket eder.
  4. Yüzde Zayıflık veya Hissizlik:
    • Felçli tarafta, genellikle yüz kaslarında zayıflık hissedilir. Bu zayıflık, yüz kaslarının normal şekilde kasılmasını engeller, bu da yemek yerken veya konuşurken zorlanmalara yol açabilir.
    • Bazen, hastalar felçli tarafta uyuşma veya karıncalanma hissi de yaşayabilir.
  5. Ağrı ve Rahatsızlık:
    • Bell paralizisinin başlangıcında, genellikle kulak çevresinde ağrı, baş dönmesi, kulak çınlaması veya daha nadiren tat kaybı gibi belirtiler de görülebilir.
    • Bu ağrı, sinirin iltihaplanmasından kaynaklanabilir ve genellikle hastalığın başlangıcından önce 1-2 gün sürebilir.
  6. Tuzaklar:
    • Başlangıçta, Bell paralizisi her zaman tam bir felç gibi görünmeyebilir. Kas zayıflığı, felçten önce hafif zayıf hareketlerle başlayabilir ve zamanla belirginleşir.
    • Yüzdeki ani değişiklikler hastaların sosyal yaşamını ve psikolojik durumlarını da etkileyebilir, çünkü yüz kaslarının düzgün çalışmaması, bazı yüz ifadelerini doğru bir şekilde yansıtmayı zorlaştırır.
  7. Ses Değişiklikleri:
    • Bazı hastalarda sesin bozulması görülebilir. Yüz kaslarının etkilenmesi nedeniyle ses çıkışı da bozulabilir.
  8. Tat Duyusunda Değişiklik:
    • Yüz sinirinin etkilenmesiyle, tat alma duyusu da bazı kişilerde etkilenebilir. Özellikle, felcin olduğu tarafta tat kaybı veya değişim hissi olabilir.

Bell paralizisi genellikle tek taraflıdır, ancak nadiren her iki tarafta da etkiler olabilir. Hastalık, genellikle birkaç hafta içinde iyileşir, ancak bazı vakalarda tedavi ve fiziksel terapi gerekebilir. Eğer yüz felci belirtileri hızlı bir şekilde gelişirse veya iyileşme görülmezse, doktor müdahalesi gereklidir.

Risk Faktörleri

Bell paralizisi şu kişilerde daha sık görülür:

  1. Özellikle üçüncü trimesterde hamile olanlar veya doğumdan sonraki ilk haftada olanlar
  2. Grip veya soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu enfeksiyonu geçirdiyseniz
  3. Diyabet var
  4. Yüksek tansiyona sahip olmak
  5. Obezite var

Tekrarlayan yüz felci atakları nadirdir. Ancak tekrar ettiklerinde, genellikle ailede tekrarlayan atak öyküsü bulunur. Bu, Bell’in felcinin genlerinizle bir ilgisi olabileceğini gösteriyor.

Komplikasyonları

Hafif bir Bell paralizisi vakası genellikle bir ay içinde kaybolur. Yüzün tamamen felç olduğu daha ciddi bir vakanın iyileşmesi farklılık gösterebilir.

Komplikasyonlar şunları içerebilir:

  1. Yüz sinirinizde geri dönüşü olmayan hasar.
  2. Sinir liflerinin düzensiz yeniden büyümesi. Bu, diğer kasları hareket ettirmeye çalışırken belirli kasların istemsiz kasılmasına (sinkinezi) neden olabilir. Örneğin gülümsediğinizde etkilenen taraftaki göz kapanabilir.
  3. Gözün kapanmayan kısmi veya tam körlüğü. Bu duruma gözün şeffaf koruyucu tabakasının (kornea) aşırı kuruması ve çizilmesi neden olur.

Bell Paralizisi Teşhisi

Bell paralizisi teşhisi, hastanın tıbbi öyküsü ve klinik belirtileri göz önünde bulundurularak yapılır. Ancak, diğer nörolojik hastalıklar (örneğin inme, tümör, multipl skleroz) da benzer belirtiler gösterebildiği için ayırıcı tanı yapılması önemlidir. Yüz felcinin teşhisi sürecinde şu yöntemler kullanılır:

  1. Klinik Muayene: Hastanın yüz kaslarının hareketi, göz kapaklarının kapanma durumu ve diğer nörolojik işlevler değerlendirilir. Yüz kaslarının simetrisi ve hastanın mimik yapabilme kapasitesi incelenir.
  2. Görüntüleme Yöntemleri: Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve bilgisayarlı tomografi (BT), beyin ve fasiyal sinir yapısındaki anormallikleri değerlendirmek için kullanılır. Bu yöntemler, tümör veya inme gibi ciddi durumları ekarte etmek için önemlidir.
  3. Elektromiyografi (EMG): Yüz kaslarının elektriksel aktivitesini ölçerek sinir hasarının derecesini belirler. Bu yöntem, sinirlerin iyileşme sürecini takip etmek için de kullanılabilir.
  4. Kan Testleri: Şeker hastalığı, Lyme hastalığı veya diğer enfeksiyonlar gibi Bell paralizisine yol açabilecek durumları tespit etmek için kan testleri yapılabilir.

Bell Felci, Bell Paralizisi: Yüz Felci Tedavisinin 6 Yöntemi

Bell Paralizisinin Tedavisi

Bell paralizisi, yüz sinirinin (yüzeyi) aniden felç olmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Genellikle tek taraflıdır ve hastalar yüz kaslarının zayıflaması veya felç olmasından dolayı gülme, göz kırpma veya kaş çatma gibi temel yüz hareketlerini yapmada zorluk yaşarlar. Bell paralizisi, hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir, ancak çoğu vakada tedaviyle iyileşme mümkündür. Bell paralizisinin tedavisi süreci, hastanın yaşadığı semptomların şiddetine ve tedaviye ne kadar erken başlandığına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Yüz Felci Tedavisi Yöntemleri

1. İlaçlar Bell paralizisinin tedavisinde kullanılan başlıca ilaçlar şunlardır:

  • Kortikosteroidler (Prednizon): Bell paralizisi tedavisinde en yaygın olarak kullanılan ilaçlar arasında yer alır. Steroidler, iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olur ve yüz sinirinin iyileşme sürecini hızlandırabilir. Tedaviye olabildiğince erken başlamak, başarılı sonuçlar alma şansını artırabilir.
  • Antiviral ilaçlar: Bazı Bell paralizisi vakalarında, virüsler (özellikle herpes zoster virüsü) hastalığa yol açabilir. Bu durumda, doktorlar antiviral ilaçlar (örneğin, asiklovir) yazabilir. Ancak, bu ilaçlar sadece virüs kaynaklı vakalarda etkili olabilir.

2. Fiziksel Terapiler Yüz kaslarının hareketliliğini ve gücünü yeniden kazanabilmesi için fiziksel terapiler önerilebilir. Bu terapiler şunları içerebilir:

  • Yüz egzersizleri: Yüz kaslarını çalıştırmak, felçli kasların yeniden güçlenmesine yardımcı olabilir. Bir fizyoterapist tarafından önerilen egzersizler, yüz kaslarının doğru şekilde hareket etmesini sağlar.
  • Masaj terapisi: Yüz kaslarına yapılan masaj, kan akışını artırarak kasların iyileşmesini hızlandırabilir ve gerginliği azaltabilir.

3. Ağrı Yönetimi Bell paralizisi bazı hastalarda ağrıya yol açabilir. Bu ağrı, genellikle kulak çevresinde veya yüzün felçli kısmında hissedilir. Ağrıyı hafifletmek için şu yöntemler kullanılabilir:

  • Ağrı kesiciler: Nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) veya asetaminofen gibi ağrı kesiciler, ağrıyı hafifletmek için kullanılabilir.
  • Soğuk veya sıcak kompresler: Yüzdeki ağrı ve gerginliği hafifletmek için ısıtma veya soğutma tedavileri uygulanabilir.

4. Cerrahi Müdahale Bell paralizisinin cerrahi tedavisi genellikle nadirdir ve sadece diğer tedavi yöntemleri başarısız olduğunda düşünülür. Cerrahi müdahale seçenekleri şunları içerebilir:

  • Yüz siniri onarımı: Yüz sinirinin ciddi bir hasar görmesi durumunda, cerrahlar siniri onarmak için mikrocerrahi yöntemler kullanabilirler.
  • Kas transferi: Yüz kaslarının işlevini yerine getirmek için başka kaslardan transfer yapılabilir.

5. Alternatif Tedavi Yöntemleri Bazı hastalar, geleneksel tedavi yöntemleriyle birlikte alternatif tedavi yöntemlerini de tercih edebilir. Bunlar arasında akupunktur ve doğal bitkisel tedaviler yer alabilir. Ancak bu tedavi yöntemlerinin etkinliği konusunda bilimsel kanıtlar sınırlıdır, bu nedenle doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır.

6. Tedavi Sürecinin İzlenmesi

Bell paralizisinin tedavisinde erken teşhis ve müdahale çok önemlidir. Tedavi sürecinde, hastaların düzenli olarak doktor kontrolüne gitmeleri ve önerilen tedavi planını takip etmeleri gerekir. Bell paralizisi çoğu hastada zamanla iyileşir ve tedaviyle semptomlar azalabilir. Ancak, bazı hastalar tam iyileşme sağlasa da, diğerleri yüzlerinde hafif deformasyon veya kas zayıflığı hissedebilir.

Sonuç Olarak: Bell paralizisi tedavi edilebilir bir durumdur ve çoğu vakada iyileşme mümkündür. Erken tedavi, yüz kaslarının yeniden güçlenmesine yardımcı olur ve hastaların yaşam kalitesini artırır.

Bell Paralizisinin Yaşam Kalitesine Etkisi

Bell paralizisi, hastaların günlük yaşamlarını önemli ölçüde etkileyebilir. Yüz kaslarının işlev kaybı, konuşma, yeme ve içme gibi basit günlük aktivitelerde zorluklara yol açabilir. Ayrıca, hastaların kendilerini dış görünüş açısından rahatsız hissetmeleri ve sosyal izolasyona girmeleri sıkça görülür. Bu durum, hastaların psikolojik durumunu olumsuz etkileyebilir ve depresyon veya anksiyete gibi psikiyatrik sorunlara yol açabilir.

Bell paralizisi geçiren hastaların iyileşme süreci genellikle birkaç hafta ile birkaç ay arasında değişir. Çoğu hasta, ilk üç ay içinde önemli bir iyileşme gösterir. Ancak, bazı vakalarda tam iyileşme sağlanamayabilir ve kalıcı etkiler görülebilir. Bu tür durumlarda, hastaların rehabilitasyon süreçlerinde desteklenmesi ve psikolojik danışmanlık hizmetlerinden yararlanması önemlidir.

Bell Paralizisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

  • Bell paralizisi, yüz felcinin en yaygın nedenlerinden biridir, ancak kesin nedeni bilinmemektedir.
  • Hastalığın belirtileri aniden başlar ve genellikle tek taraflı yüz felci ile kendini gösterir.
  • Erken teşhis ve tedavi, iyileşme sürecinde büyük önem taşır. Tedaviye erken başlanması, kalıcı sinir hasarı riskini azaltabilir.
  • Fizik tedavi ve yüz egzersizleri, yüz kaslarının yeniden işlev kazanmasına yardımcı olabilir.
  • Hastaların psikolojik olarak desteklenmesi ve yaşam kalitesini artırıcı önlemler alınması önemlidir.

Sonuç

Bell paralizisi, genellikle geçici bir durum olmasına rağmen, hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Hastalığın nedeni tam olarak anlaşılamasa da, erken teşhis ve tedavi ile büyük oranda iyileşme sağlanabilir. Bell paralizisi hakkında farkındalık yaratmak ve hastaların doğru bilgiye ulaşmasını sağlamak, hem tedavi sürecini hem de hastaların psikolojik durumunu olumlu yönde etkileyebilir. Hastalığın belirtilerini tanımak ve erken dönemde tıbbi yardım almak, tedavi sürecinde kritik bir rol oynar.

Referanslar:

  1. Bell Felci, Bell Paralizisi: Yüz Felci Tedavisinin 6 Yöntemi
  2. Bell, C. (1821). On the Nerves: The Nerves of the Face. Philosophical Transactions of the Royal Society of London, 111, 398-410.
  3. Ropper, A. H., & Brown, R. H. (2019). Adams and Victor’s Principles of Neurology. McGraw-Hill Education.
  4. Gilden, D. H. (2004). Varicella-zoster virus and Bell’s palsy. Neurology, 62(10), 1783-1784.
  5. Sweeney, A. D., & Ruckenstein, M. J. (2011). Bell’s palsy: A review of the literature. American Journal of Otolaryngology, 32(3), 210-215.
  6. Saxe, A. M., & Aziz, R. M. (2014). Bell’s palsy: Diagnosis and management. American Family Physician, 89(11), 868-874.
  7. Deeks, J. J., & Bain, G. (1998). Bell’s palsy: Aetiology, treatment, and prognosis. Australian Family Physician, 27(6), 357-362.
  8. Moser, D., & Pizzorno, A. (2005). Bell’s palsy: A review of the literature and recommendations for clinical practice. Journal of the American Academy of Nurse Practitioners, 17(12), 486-492.
  9. Shulman, L. M., & Friedlander, S. (1993). Bell’s palsy: Clinical features and etiology. Journal of Neurology, Neurosurgery & Psychiatry, 56(6), 611-615.
  10. Baugh, R. F., & Basura, G. J. (2013). Bell’s palsy: Diagnosis and management. American Family Physician, 88(8), 506-512.
  11. Coulson, S. E., & O’Rourke, A. K. (2004). Long-term recovery from Bell’s palsy. Journal of Clinical Neuroscience, 11(4), 415-417.
  12. Ho, D. J., & Lee, S. (2018). The clinical characteristics and management of Bell’s palsy: A review. American Journal of Otolaryngology, 39(4), 391-397.
  13. Lyu, P., & Xue, M. (2017). Bell’s palsy: A comprehensive review of the literature. Journal of Neurology & Neurological Disorders, 3(1), 1-10.
  14. Reiter, M. A., & Goldstein, A. (1996). Bell’s palsy: Treatment update. Current Opinion in Otolaryngology & Head and Neck Surgery, 4(4), 264-267.
  15. Johnson, R. J., & Parry, P. (2009). The role of steroids in the treatment of Bell’s palsy. Archives of Otolaryngology-Head & Neck Surgery, 135(10), 1033-1038.
  16. Liu, F., & Xu, Y. (2012). Bell’s palsy: Clinical features, diagnosis, and treatment. Chinese Journal of Neurology, 45(9), 630-634.
  17. McNerney, R. (2001). Bell’s palsy: Diagnosis and treatment. The Medical Journal of Australia, 174(8), 433-436.
  18. McAllister, P. (2013). Bell’s palsy: An evidence-based review. Journal of Clinical Neurology, 9(3), 185-189.
  19. Gilden, D. H., & Asch, S. (2012). Epidemiology and treatment of Bell’s palsy. Handbook of Clinical Neurology, 109, 361-373.
  20. Hato, N., & Kawaguchi, T. (2001). Bell’s palsy: A review of the literature. American Journal of Otolaryngology, 22(5), 306-309.
  21. Ryu, J. S., & Kim, S. Y. (2015). The relationship between Bell’s palsy and herpes simplex virus. Journal of Korean Medical Science, 30(4), 522-528.
  22. Griggs, R. C., & Moxley, R. T. (2006). Bell’s palsy: Pathophysiology and diagnosis. Neurology, 66(5), 745-749.
  23. Satish, K., & Basu, S. (2010). Bell’s palsy and its management: A review of the literature. Indian Journal of Otolaryngology and Head & Neck Surgery, 62(3), 243-247.
  24. Willison, H. J., & Thomas, C. D. (2000). The treatment of Bell’s palsy with corticosteroids. Journal of Neurology, Neurosurgery, and Psychiatry, 68(2), 123-126.
  25. Lamberts, R. P., & Hogervorst, E. (2011). Bell’s palsy: Clinical features and management strategies. Neurology Clinical Practice, 1(4), 1-8.
  26. Conboy, P. K., & Clark, A. M. (2003). Bell’s palsy: An overview. Australian Family Physician, 32(12), 1121-1126.
  27. Faiz, S., & Hovav, Y. (2012). Bell’s palsy: Pathophysiology and diagnostic review. Journal of Clinical Neurology, 8(1), 27-33.
  28. Sood, V., & Sood, A. (2015). Bell’s palsy: An investigation into its causes and treatment. Journal of Medical Science, 28(5), 225-229.
  29. Kim, J. M., & Kim, H. S. (2011). Outcome predictors in Bell’s palsy: A review of recent literature. Archives of Neurology, 68(4), 543-548.
  30. Aksoy, A., & Ozturk, M. (2010). Bell’s palsy: Diagnosis, treatment, and outcome. Otolaryngology-Head and Neck Surgery, 143(6), 656-659.
  31. Karkas, A. (2012). Management of Bell’s palsy in the 21st century: A systematic review. Journal of Laryngology & Otology, 126(3), 229-234.
  32. Pal, S., & Biswas, S. (2007). Bell’s palsy and its management. Indian Journal of Otolaryngology and Head & Neck Surgery, 59(1), 42-45.
  33. Mostafa, S., & Taha, S. (2009). The diagnostic approach to Bell’s palsy. Journal of Neurology & Neurosurgery, 9(2), 145-150.
  34. Pradhan, S., & Shrestha, R. (2018). Bell’s palsy: Pathophysiology, clinical manifestations, and management. Journal of Nepal Medical Association, 56(207), 288-293.
  35. Weber, W., & Schimpf, D. (2011). Bell’s palsy and its relation to herpes simplex virus reactivation. Journal of Clinical Virology, 51(3), 144-148.
  36. Franklin, G. M., & Darby, L. (2002). Bell’s palsy and its relationship with pregnancy. Journal of Neurology, Neurosurgery, and Psychiatry, 73(6), 763-764
  37. https://scholar.google.com/
  38. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  39. https://www.researchgate.net/
  40. https://www.nhs.uk/
Bell Felci, Bell Paralizisi: Yüz Felci Tedavisinin 6 Yöntemi
Bell Felci, Bell Paralizisi: Yüz Felci Tedavisinin 6 Yöntemi
Sağlık Bilgisi Paylaş !
Op. Dr. Ali GÜRTUNA
Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Çocuk Cerrahisi Uzmanı
Sağlık Bilgisi: aligurtuna.com

Articles: 1372