Ağız Kokusu Nedenleri ve Tedavisi 2
Ağız kokusu (Halitosis, Bad breath, BB), birçok insanın karşılaştığı bir sorundur ve sosyal ilişkileri olumsuz etkileyebilir. Bilimsel olarak “halitosis” olarak adlandırılır ve genellikle ağız ve ağız çevresindeki sorunlardan kaynaklanır. Bu makalede, halitosis nedenleri, türleri ve tedavisi hakkında kapsamlı bir inceleme sunacağız.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Ağız Kokusu (Halitosis)
Hem bireyin sosyal yaşamını hem de özgüvenini olumsuz etkileyen yaygın bir sorundur. Bu durum, ağız içi hijyenin yeterince sağlanamaması, beslenme alışkanlıkları, tıbbi durumlar ve bazı yaşam tarzı faktörleri nedeniyle ortaya çıkabilir. Bazen basit bir ağız kuruluğu veya diş eti iltihabından kaynaklanabileceği gibi, bazen de altta yatan ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabilir. Kötü ağız kokusunun sosyal ilişkilerde yarattığı rahatsızlık, kişilerin iletişim kurmaktan kaçınmasına ve dolayısıyla sosyal izolasyon yaşamasına neden olabilir.
Halitosis’in en yaygın nedenlerinden biri, ağız içindeki bakterilerin ürettiği sülfür bileşikleridir. Bu bakteriler, genellikle dişler arasında, dilin üzerinde veya diş eti çizgisinde biriken gıda artıklarıyla beslenir. Yeterli diş fırçalama ve diş ipi kullanımı olmadan bu bakteriler çoğalır ve kötü kokulu bileşikler üretir. Bunun yanı sıra, yetersiz su tüketimi de halitosis’e yol açabilir, çünkü tükürük üretimi azalır ve ağızda biriken bakteriler kolayca temizlenemez. Sigara içmek, alkol kullanımı ve bazı yiyeceklerin tüketimi de ağız kokusunu artıran diğer faktörler arasında yer alır.
Tedavi etmek ve önlemek için ilk adım, ağız hijyenine dikkat etmektir. Düzenli diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve dil temizliği, ağızda biriken bakterilerin uzaklaştırılmasını sağlar. Ayrıca, su tüketimini artırmak ve ağız kuruluğunu önlemek de önemlidir. Eğer, alınan tüm önlemlere rağmen devam ediyorsa, bir diş hekimine başvurmak gerekebilir. Çünkü bazı durumlarda halitosis, mide problemleri, böbrek yetmezliği veya diyabet gibi sistemik hastalıkların bir belirtisi olabilir ve bu tür durumların tedavisi için profesyonel yardım almak şarttır.
Ağız Kokusu Nedenleri
Sosyal yaşamı olumsuz etkileyen yaygın bir problemdir. Bu rahatsız edici durumun birçok farklı nedeni olabilir. Genellikle ağız içindeki sorunlardan kaynaklansa da, bazen sistemik hastalıklar veya dış etkenler de bu soruna yol açabilir.
Aşağıda ağız kokusu nedenleri detaylı bir şekilde ele alınmıştır:
1. Yetersiz Ağız Hijyeni
En yaygın nedeni, yetersiz ağız hijyenidir. Dişlerin ve dilin düzenli olarak fırçalanmaması, ağız içinde yiyecek artıkları ve plak birikimine yol açar. Bu birikintiler, bakteriler için uygun bir ortam oluşturur. Bakteriler, ağız içindeki besin artıklarını parçalayarak kötü kokuya neden olan sülfür bileşiklerini üretirler. Ayrıca, diş ipi kullanmamak da diş aralarında yiyecek artıklarının birikmesine ve dolayısıyla halitosis’e yol açabilir.
2. Diş ve Diş Eti Hastalıkları
Periodontal hastalıklar (diş eti hastalıkları), ağız kokusunun önemli nedenlerinden biridir. Diş eti iltihabı (gingivit) ve periodontitis gibi durumlar, diş etlerinde enfeksiyona ve kanamaya neden olabilir. Bu enfeksiyonlar, kötü kokuya yol açan bakterilerin çoğalmasını kolaylaştırır. Ayrıca, diş çürükleri de ağız içinde kötü kokulara yol açabilir. Çürük dişler, bakteriler için ideal bir üreme alanıdır ve bu bakteriler kötü koku üreten bileşenler salgılar.
3. Dil Üzerindeki Bakteriyel Birikintiler
Dil, ağız kokusuna neden olan bakterilerin en sık yerleştiği alanlardan biridir. Dilin yüzeyi, bakterilerin ve yiyecek artıklarının birikmesi için ideal bir yapıya sahiptir. Bu birikintiler, dil temizliği yapılmadığında kötü kokuların oluşmasına neden olur. Dilin özellikle arka kısmında biriken bakteriyel plaklar, halitosis’in başlıca kaynağı olabilir. Bu nedenle, dilin düzenli olarak temizlenmesi ağız kokusunu önlemede önemlidir.
4. Tükürük Üretiminde Azalma (Ağız Kuruluğu)
Tükürük, ağız içindeki bakterilerin temizlenmesine yardımcı olan doğal bir savunma mekanizmasıdır. Yeterli tükürük üretimi olmadığında, ağız içinde bakteriler daha kolay çoğalır ve bu durum halitosis’e neden olur. Ağız kuruluğu (xerostomia), ağız kokusunu tetikleyen yaygın bir durumdur. Tükürük üretiminin azalması, genellikle dehidrasyon, bazı ilaçların kullanımı, tükürük bezleriyle ilgili hastalıklar veya ağız açık uyuma gibi nedenlerden kaynaklanabilir.
5. Beslenme Alışkanlıkları
Bazı yiyecekler, ağız kokusunu doğrudan etkileyebilir. Sarımsak, soğan, baharatlı yiyecekler ve bazı tür balıklar gibi güçlü aromatik bileşenler içeren gıdalar, sindirildikten sonra kana karışır ve akciğerler yoluyla nefesle dışarı atılır. Bu durum, geçici ağız kokusuna neden olabilir. Ayrıca, düşük karbonhidratlı diyetler veya açlık durumunda, vücut yağları enerji için kullanmaya başladığında ketonlar adı verilen bileşikler üretilir. Ketonlar, nefesin kötü kokmasına neden olabilir.
6. Sistemik Hastalıklar
Bazı sistemik hastalıklar, ağız kokusuna neden olabilir. Örneğin, diyabetik ketoasidoz, diyabetli bireylerde görülen ve nefeste meyveye benzer bir kokunun ortaya çıkmasına neden olan bir durumdur. Böbrek yetmezliği olan kişilerde de amonyak benzeri bir koku oluşabilir. Ayrıca, karaciğer hastalıkları, mide-bağırsak sorunları (örneğin, gastroözofageal reflü hastalığı – GERD) ve bazı solunum yolu enfeksiyonları halitosis’e yol açabilir.
7. Sigara ve Tütün Ürünleri Kullanımı
Sigara içmek ve diğer tütün ürünlerini kullanmak, ağız kokusunun yaygın nedenlerinden biridir. Sigara, ağız içinde tükürük üretimini azaltır ve ağız kuruluğuna yol açar. Ayrıca, tütün ürünleri, ağız içinde kötü kokuya neden olan kimyasal bileşenler içerir. Sigara içenlerin diş eti hastalıklarına yakalanma riski de daha yüksektir, bu da halitosis’i artırabilir.
8. Alkol ve Kafein Tüketimi
Alkol ve kafeinli içecekler (kahve, çay, enerji içecekleri) ağız kuruluğuna neden olabilir. Ağız kuruluğu, ağız kokusunun artmasına yol açan önemli bir faktördür. Ayrıca, bu içeceklerin kendine özgü güçlü aromaları da geçici ağız kokusuna neden olabilir. Alkol tüketimi ayrıca, ağız hijyenini olumsuz etkileyen davranışlara yol açarak halitosis’i tetikleyebilir.
9. Sinüs ve Solunum Yolu Enfeksiyonları
Sinüs enfeksiyonları, bademcik iltihabı, bronşit ve diğer solunum yolu enfeksiyonları ağız kokusuna neden olabilir. Bu tür enfeksiyonlar, burun ve boğazda mukus birikimine yol açar. Mukus, ağız içindeki bakteriler için bir besin kaynağıdır ve bu bakteriler kötü kokulu bileşenler üretebilir. Ayrıca, kronik sinüzit gibi durumlarda ağızdan nefes almak, ağız kuruluğuna ve dolayısıyla halitosis’e yol açabilir.
10. Bazı İlaçlar
Bazı ilaçlar, ağız kuruluğuna neden olarak halitosis’i tetikleyebilir. Antidepresanlar, antihistaminikler, diüretikler ve bazı tansiyon ilaçları bu tür yan etkiler gösterebilir. Ayrıca, bazı ilaçlar metabolize edildikten sonra kokuya neden olan bileşenlerin salınmasına yol açabilir. Bu durum, özellikle düzenli olarak ilaç kullanan bireylerde ağız kokusunun kronikleşmesine neden olabilir.
11. Hormonal Değişiklikler
Özellikle kadınlarda hormonal değişiklikler, ağız kokusuna neden olabilir. Örneğin, adet dönemi, hamilelik veya menopoz sırasında hormonal dalgalanmalar ağız kuruluğuna ve dolayısıyla ağız kokusuna yol açabilir. Ayrıca, bazı kadınlar, menopoz sonrası tükürük üretiminde azalma yaşarlar, bu da halitosis’i artırabilir.
Halitosis, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir durumdur ve genellikle altta yatan nedenin doğru bir şekilde tespit edilmesi ve tedavi edilmesiyle kontrol altına alınabilir. Ağız kokusunun nedenlerine yönelik farkındalık, hem kişisel hijyen alışkanlıklarını geliştirmek hem de gerekli durumlarda profesyonel yardım almak açısından önemlidir.
Ağız Kokusu Türleri
Birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilen yaygın bir sağlık sorunudur. Ağız kokusu türleri, kökenlerine ve nedenlerine göre farklı sınıflandırmalar altında incelenebilir. Bu türlerin tanınması, halitosis kaynağının belirlenmesi ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması açısından önemlidir.
1. Fizyolojik Ağız Kokusu
Fizyolojik ağız kokusu, sağlıklı bireylerde doğal olarak meydana gelen bir türdür. Genellikle sabah uyanıldığında hissedilen halitosis, bu türün en yaygın örneğidir. Bu durum, gece boyunca tükürük üretiminin azalması ve ağzın kuruması nedeniyle ağızda biriken bakterilerin artması sonucu oluşur. Gün içerisinde tükürük üretiminin normal seviyelere dönmesiyle birlikte bu koku genellikle kaybolur. Fizyolojik halitosis, herhangi bir hastalığın belirtisi değildir ve genellikle geçici bir durumdur. Ağız hijyenine dikkat edilmesi, bu tür kokunun önlenmesinde yeterli olabilir.
2. Patolojik Ağız Kokusu
Patolojik ağız kokusu, genellikle bir sağlık sorununun belirtisi olarak ortaya çıkar ve iki ana kategoriye ayrılır: oral (ağız kaynaklı) ve ekstraoral (ağız dışı kaynaklı) ağız kokusu.
- Oral Patolojik Ağız Kokusu: Ağız içinde meydana gelen sorunlardan kaynaklanır. Diş çürükleri, diş eti hastalıkları, dil yüzeyinde biriken bakteri plakları, ağız içi enfeksiyonlar ve yetersiz ağız hijyeni, bu tür halitosis’in başlıca nedenleri arasındadır. Ağız içindeki bakteriler, proteinleri parçalayarak kötü kokulu sülfür bileşenleri üretir. Bu durum, oral patolojik ağız kokusunun karakteristik bir özelliğidir. Ayrıca, protezlerin yanlış kullanımı veya temizlenmemesi de bu tür halitosise yol açabilir.
- Ekstraoral Patolojik Ağız Kokusu: Ağız dışındaki sağlık sorunları da neden olabilir. Sindirim sistemi hastalıkları, karaciğer ve böbrek yetmezlikleri, diyabet, solunum yolu enfeksiyonları ve bazı metabolik hastalıklar, ekstraoral patolojik ağız kokusunun başlıca sebepleridir. Örneğin, diyabet hastalarında görülen “aseton” kokusu, vücutta keton cisimciklerinin birikmesi sonucu ortaya çıkar. Benzer şekilde, böbrek yetmezliği olan hastalarda amonyak benzeri bir koku meydana gelebilir.
3. Gıda ve Diyet Kaynaklı Ağız Kokusu
Bazı gıdalar ve diyet alışkanlıkları ağız kokusuna neden olabilir. Sarımsak, soğan, baharatlı yiyecekler, balık ve kahve gibi gıdalar, tüketildikten sonra ağızda geçici bir koku oluşturabilir. Bu yiyeceklerde bulunan kükürt bileşenleri, tüketildikten sonra kana karışır ve akciğerler yoluyla nefesle dışarı atılır, bu da halitosis’e neden olur. Diyet kaynaklı halitosis, genellikle yediklerinizin sindirildikten sonra vücutta bıraktığı kalıntılarla ilgilidir ve tükürük üretimiyle ilgili değildir.
Ayrıca, düşük karbonhidratlı diyetler (ketojenik diyetler gibi) ağız kokusuna yol açabilir. Bu diyetlerde, vücut enerji üretmek için yağları parçalar ve bu süreçte “keton” adı verilen kimyasallar açığa çıkar. Bu kimyasallar, nefes yoluyla dışarı atılır ve ağızda karakteristik bir “aseton” kokusuna neden olur.
4. Psikojenik Ağız Kokusu
Psikojenik ağız kokusu, gerçek bir koku sorunu olmamasına rağmen, kişinin halitosis olduğuna inanması durumunu ifade eder. Bu durum, çoğunlukla anksiyete, stres veya obsesif-kompulsif bozukluk gibi psikolojik sorunlarla ilişkilidir. Kişi, halitosis olduğuna dair güçlü bir inanca sahip olabilir ve bu inanç, sosyal yaşantısını olumsuz etkileyebilir. Psikojenik halitosis, herhangi bir fiziksel nedeni olmayan ve sadece kişinin zihninde var olan bir durumdur. Bu tür kokunun tedavisi, genellikle psikolojik destek ve danışmanlık gerektirir.
5. İlaç Kaynaklı Ağız Kokusu
Bazı ilaçlar ağız kuruluğuna neden olarak halitosise yol açabilir. Antidepresanlar, antihistaminikler, diüretikler ve bazı tansiyon ilaçları, tükürük üretimini azaltarak ağız kuruluğuna ve dolayısıyla ağız kokusuna sebep olabilir. Ayrıca, bazı ilaçlar doğrudan kötü kokulu bileşikler içerebilir veya bu tür bileşiklerin vücutta üretilmesine neden olabilir. Bu durumda, ilaç kullanımı sonlandığında veya değiştirilip alternatif bir ilaç reçete edildiğinde, halitosis da genellikle ortadan kalkar.
6. Tütün ve Alkol Kaynaklı Ağız Kokusu
Tütün ürünleri ve alkol, önemli nedenler arasındadır. Sigara içmek, ağız kuruluğuna ve diş eti hastalıklarına yol açarak halitosise neden olabilir. Ayrıca, sigaradaki kimyasallar ağız içinde kalıcı bir koku bırakır. Alkol tüketimi de ağız kuruluğuna neden olarak ağız kokusunu tetikler. Alkol ayrıca vücuttaki sıvı dengesini bozarak dehidrasyona yol açabilir, bu da ağız kokusunu artırır. Sigara ve alkol kullanımının azaltılması veya tamamen bırakılması, ağız kokusunun önlenmesinde etkili olabilir.
Ağız Kokusu Tedavisi
Halitosis hem sosyal hayatı hem de bireyin özgüvenini olumsuz etkileyebilen yaygın bir sorundur. Ağız kokusu nedenleri genellikle ağız içi ve ağız dışı olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Ağız içi kaynaklı nedenler arasında diş çürükleri, diş eti hastalıkları, dil üzerindeki bakteriyel plaklar ve ağız kuruluğu gibi durumlar bulunur. Ağız dışı nedenler ise genellikle sindirim sistemi rahatsızlıkları, solunum yolu enfeksiyonları ve bazı sistemik hastalıklar olabilir. Ağız kokusu tedavisi, kokunun nedenine bağlı olarak değişiklik gösterir ve etkili bir tedavi için nedenin doğru bir şekilde tespit edilmesi gerekir.
1. Diş ve Diş Eti Sağlığına Yönelik Tedaviler
Ağız kokusunun en yaygın nedenlerinden biri diş ve diş eti sorunlarıdır. Bu nedenle, halitosisin giderilmesi için öncelikle diş hekimi kontrolü şarttır. Diş hekimi, dişlerde çürük, diş etlerinde enfeksiyon veya periodontal hastalık olup olmadığını değerlendirir ve bu durumlara yönelik uygun tedavileri uygular. Diş çürükleri, dolgu, kanal tedavisi veya diş çekimi gibi işlemlerle tedavi edilirken, diş eti hastalıkları için derin temizlik (küretaj) veya diş eti tedavileri (gingivoplastik gibi) gerekebilir.
Dişlerin düzenli olarak fırçalanması, diş ipi kullanımı ve dil temizliği, ağız kokusunun kontrol altına alınmasında kritik rol oynar. Özellikle dil üzerinde biriken bakteriyel plaklar, halitosisin ana nedenlerinden biridir. Dil temizleyici aparatlar veya yumuşak bir diş fırçası ile dilin arka kısmının temizlenmesi, ağız kokusunu önemli ölçüde azaltabilir.
2. Ağız Kuruluğu Tedavisi
Ağız kuruluğu (kserostomi), tükürük üretiminin azalmasıyla ortaya çıkar ve ağız kokusuna neden olabilir. Tükürük, ağız içinde doğal bir temizlik sağlar ve bakterilerin çoğalmasını engeller. Ağız kuruluğunun nedenleri arasında bazı ilaçların yan etkileri, sistemik hastalıklar (örneğin diyabet), radyoterapi ve yetersiz sıvı alımı yer alabilir. Ağız kuruluğu tedavisinde, öncelikle neden olan faktörlerin ortadan kaldırılması hedeflenir.
Ağız kuruluğunu gidermek için bol su içmek, şekersiz sakız çiğnemek ve tükürük üretimini artıran spreyler kullanmak etkili olabilir. Bunun yanı sıra, alkol ve kafein içeren içeceklerden kaçınmak, sigarayı bırakmak ve nemlendirici ağız gargaraları kullanmak da ağız kuruluğuna karşı alınabilecek önlemler arasındadır. Eğer ağız kuruluğu bir ilaç yan etkisi olarak ortaya çıkıyorsa, doktorla görüşülerek ilaç dozajı ayarlanabilir veya alternatif ilaçlar önerilebilir.
3. Diyet ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Beslenme alışkanlıkları, halitosis üzerinde doğrudan etkilidir. Sarımsak, soğan, baharatlı yiyecekler ve bazı balık türleri gibi kokusu yoğun gıdalar, halitosise neden olabilir. Bu tür gıdaların tüketimini azaltmak veya tamamen kesmek, ağız kokusunu önlemede yardımcı olabilir. Ayrıca, ağız kokusuna neden olan bakterilerin çoğalmasını önlemek için dengeli ve sağlıklı bir diyet uygulamak önemlidir.
Ayrıca, tütün ürünlerinin kullanımı ağız kokusunun başlıca nedenlerinden biridir. Sigara içmek, ağız kuruluğunu artırır, diş eti hastalıklarına yol açar ve ağızda kötü kokuya neden olan bileşiklerin birikmesine sebep olur. Sigara ve diğer tütün ürünlerinin bırakılması, hem ağız kokusunun azalmasına hem de genel ağız sağlığının iyileşmesine katkı sağlar.
Diyetinize ek olarak, ağız kokusunu azaltmak için düzenli olarak su içmek ve ağız hijyenine dikkat etmek de önemlidir. Su, ağızda kalan gıda parçacıklarını temizlemeye yardımcı olur ve tükürük üretimini artırarak bakterilerin çoğalmasını engeller.
4. Sistemik Hastalıkların Tedavisi
Bazı sistemik hastalıklar, halitosise neden olabilir. Örneğin, diyabet, böbrek yetmezliği, karaciğer hastalıkları ve bazı gastrointestinal bozukluklar, ağızda kötü kokuya yol açabilir. Bu tür durumlarda, ağız kokusunun tedavisi, altta yatan hastalığın kontrol altına alınmasına bağlıdır. Bu nedenle, halitosis şikayeti olan bireylerin, kapsamlı bir tıbbi değerlendirme yapılarak sistemik bir hastalık olup olmadığının kontrol edilmesi önemlidir.
Diyabet gibi kronik hastalıklar, ağız kuruluğu ve diğer oral sağlık sorunlarına yol açabileceğinden, bu hastalıkların yönetimi, ağız kokusunu da kontrol altında tutmaya yardımcı olabilir. Ayrıca, mide reflüsü gibi sindirim sistemi sorunları, mide asidinin ağıza geri gelmesine ve ağız kokusuna neden olabilir. Bu tür durumlarda, gastroenterologdan alınacak tedavi önerileri, ağız kokusunun giderilmesine katkı sağlayabilir.
5. Ağız Bakımı Ürünleri ve Profesyonel Yardım
Piyasada halitosis’i gidermek için birçok ağız bakım ürünü bulunmaktadır. Ağız gargaraları, ağız spreyleri ve nefes tazeleyiciler, kısa vadede halitosisi maskeleyebilir ancak kokunun temel nedenini tedavi etmez. Bu ürünlerin yanı sıra, diş macunları ve diş ipleri de ağız hijyenini sağlamada yardımcı olabilir. Ancak, halitosis kronik bir hale gelmişse, bu durumda profesyonel yardım almak gereklidir.
Diş hekimleri, ağız kokusunun nedenlerini belirleyip uygun tedaviyi uygulamak için kapsamlı bir ağız muayenesi yapabilirler. Ayrıca, halitosisin altında yatan olası sistemik hastalıkların tespit edilmesi için hastayı ilgili uzmanlara yönlendirebilirler. Ağız kokusu tedavisi, genellikle multidisipliner bir yaklaşım gerektirir; bu da hem diş hekimi hem de diğer sağlık profesyonellerinin iş birliği içinde çalışmasını içerir.
6. Alternatif ve Tamamlayıcı Tıp Yöntemleri
Bazı bireyler, ağız kokusunu gidermek için alternatif ve tamamlayıcı tıp yöntemlerine başvurabilirler. Bitkisel gargaralar, doğal ağız spreyleri ve esansiyel yağlar gibi ürünler, bazı kişilerde halitosisi hafifletmeye yardımcı olabilir. Örneğin, nane yağı veya çay ağacı yağı gibi esansiyel yağlar, antimikrobiyal özellikleri sayesinde ağız kokusunu azaltabilir.
Ancak, bu tür alternatif yöntemler kullanılırken dikkatli olunmalıdır. Bu ürünlerin etkileri kişiden kişiye değişebilir ve bazı durumlarda ağız sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, alternatif tedavi yöntemlerini kullanmadan önce bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir.
Özet Tablo: Ağız Kokusu Tedavisinde Öne Çıkan Yöntemler
Tedavi Yöntemi | Açıklama | Öneriler |
---|---|---|
Diş ve Diş Eti Sağlığı Tedavisi | Diş çürükleri ve diş eti hastalıklarının tedavisi, halitosis giderilmesine yardımcı olur. | Düzenli diş hekimi kontrolleri, diş ipi ve dil temizliği kullanımı |
Ağız Kuruluğu Tedavisi | Tükürük üretimini artırmak, halitosis’i azaltır. | Bol su içmek, şekersiz sakız çiğnemek, tükürük uyarıcı spreyler |
Diyet ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri | Beslenme alışkanlıkları ve sigara kullanımı, halitosis üzerinde doğrudan etkilidir. | Tütün ürünlerinden uzak durmak, dengeli beslenme |
Sistemik Hastalıkların Tedavisi | Altta yatan hastalıkların tedavisi, halitosis kontrol altına alınmasında kritik rol oynar. | Diyabet ve mide reflüsü gibi hastalıkların yönetimi |
Ağız Bakımı Ürünleri | Ağız gargaraları ve nefes tazeleyiciler, kısa vadeli çözüm sunar. | Kronik halitosis’de profesyonel yardım almak |
Alternatif ve Tamamlayıcı Yöntemler | Bitkisel gargaralar ve esansiyel yağlar, bazı kişilerde halitosis’i hafifletebilir. | Kullanım öncesi sağlık profesyoneline danışmak |
Bu tablo, halitosis ile başa çıkmak için kullanılan temel tedavi yöntemlerini özetlemektedir. Her birey için en uygun tedavi yöntemi, halitosis nedenine göre belirlenmelidir ve bu süreçte profesyonel yardım almak, daha kalıcı sonuçlar elde edilmesine yardımcı olabilir.
Referanslar:
- Ağız Kokusu (Halitosis)
- Rosenberg, Mel. Bad Breath: Research Perspectives. Ramot Publishing, Tel Aviv University, 1995.
- Van den Broek, A. M. W., Feenstra, L., & de Baat, C. “A Review of the Current Literature on Management of Halitosis.” Oral Diseases, vol. 14, no. 1, 2008, pp. 30-39.
- Porter, Stephen R., and Michael Scully. “Oral Malodour (Halitosis).” BMJ, vol. 333, no. 7569, 2006, pp. 632-635.
- Tonzetich, J. “Production and Origin of Oral Malodor: A Review of Mechanisms and Methods of Analysis.” Journal of Periodontology, vol. 48, no. 1, 1977, pp. 13-20.
- Quirynen, Marc, et al. “Mechanisms of Oral Malodour: A Review with a Focus on Microbial Aspects.” Journal of Clinical Periodontology, vol. 36, no. 5, 2009, pp. 733-739.
- Yaegaki, Kazunari, and John M. Coil. “Clinical Application of a Questionnaire for Diagnosing Halitosis.” Quintessence International, vol. 40, no. 8, 2009, pp. 653-658.
- Seemann, Ralf, et al. “The Effectiveness of Mechanical Tongue Cleaning on Oral Levels of Volatile Sulfur Compounds.” Journal of the American Dental Association, vol. 132, no. 9, 2001, pp. 1263-1267.
- Tangerman, A. “Halitosis in Medicine: A Review.” International Dental Journal, vol. 52, 2002, pp. 201-206.
- Kleinberg, I., Westbay, G. “Oral Malodor.” Critical Reviews in Oral Biology & Medicine, vol. 1, no. 4, 1990, pp. 247-259.
- Loesche, Walter J. “Microbiology and Treatment of Halitosis.” Periodontology 2000, vol. 28, no. 1, 2002, pp. 256-279.
- https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/bad-breath/diagnosis-treatment/drc-20350925
- https://www.nhs.uk/conditions/bad-breath/
- https://my.clevelandclinic.org/health/symptoms/17771-bad-breath-halitosis
- https://www.hopkinsmedicine.org/health/conditions-and-diseases/halitosis-bad-breath
- https://www.webmd.com/oral-health/bad-breath