Kaşıntı, hemen herkesin hayatının bir döneminde deneyimlediği yaygın bir rahatsızlıktır. Hafif ve geçici olabileceği gibi, kronik ve rahatsız edici bir duruma da dönüşebilir. Ciltte yanma, karıncalanma veya batma hissi ile kendini gösterebilir ve bazen altta yatan ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Sorunun kaynağını anlamak, doğru tedavi yöntemlerini uygulamak ve bu sorunu önlemek için atılacak adımları bilmek önemlidir. Bu yazıda, kaşıntının nedenlerini, tedavi yöntemlerini ve kaşıntıyı hafifletmek için uygulanabilecek pratik çözümleri ele alacağız.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Kaşıntı Neden Olur? Kaşıntıya Ne İyi Gelir, Nasıl Geçer?
Çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir ve genellikle alerjik reaksiyonlar, cilt hastalıkları, çevresel etkenler veya sistemik sağlık sorunlarıyla ilişkilidir. Toz, polen, hayvan tüyleri gibi alerjenler, cildin tahriş olmasına ve kaşınmasına yol açabilir. Egzama, sedef hastalığı veya mantar enfeksiyonları gibi dermatolojik rahatsızlıklar da neden olabilir. Bunun yanı sıra, bazı sistemik hastalıklar, böbrek veya karaciğer rahatsızlıkları gibi iç organlarla ilgili sorunlar da sorunu tetikleyebilir. Kaşıntının nedenini doğru bir şekilde belirlemek, etkili bir tedavi süreci için kritik bir adımdır.
Bir diğer faktör ise cilt kuruluğudur. Özellikle kış aylarında soğuk hava ve düşük nem oranı cildin kurumasına neden olarak kaşıntıya sebep olabilir. Sık sık sıcak suyla duş almak, sert kimyasallar içeren sabunlar veya temizlik ürünleri kullanmak da cildi tahriş edebilir ve şikayeti artırabilir. Bu tür dış etkenlere karşı önlem almak, cildin nem dengesini koruyarak kaşıntıyı önlemeye yardımcı olabilir. Nemlendirici kremler kullanmak, su tüketimini artırmak ve cildi tahriş eden ürünlerden kaçınmak, kaşıntıyı hafifletmek için etkili yöntemler arasında yer alır.
Bazen geçici bir durum olsa da, uzun süre devam ettiğinde veya şiddetli bir hal aldığında altta yatan ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabilir. Gece uykularını bölecek kadar şiddetliyse, kaşıntılı bölgelerde kızarıklık, döküntü veya kabuklanma varsa bir dermatoloğa başvurmak gerekir. Sorunun kaynağını anlamak ve uygun tedaviyi belirlemek için uzman görüşü almak, hem cilt sağlığını korumak hem de yaşam kalitesini artırmak açısından büyük önem taşır.
Kaşıntı Neden Olur? Kaşıntı Nedenleri Nelerdir?
Kaşıntı, tıbbi adıyla pruritus, ciltte tahriş edici bir his oluşması ve kişinin cildini kaşıma ihtiyacı hissetmesi durumudur. Kaşıntının nedenleri çok çeşitlidir ve hafif cilt kuruluğundan ciddi hastalıklara kadar birçok farklı sebebe dayanabilir.
1. Cilt Kuruluğu (Kserozis)
Cilt kuruluğu, en yaygın nedenlerden biridir. Özellikle kış aylarında soğuk hava, düşük nem oranı ve sıcak suyla sık yıkanma gibi etkenler cildin kurumasına yol açabilir. Yaşlılık da ciltteki nem oranının azalması da neden labilir.
2. Alerjik Reaksiyonlar
Alerjiler, en yaygın nedenler arasındadır. Cilt alerjilerine yol açabilen yaygın tetikleyiciler şunlardır:
- Toz, polen, hayvan tüyü gibi çevresel alerjenler
- Parfüm, deterjan, sabun veya cilt bakım ürünleri gibi kimyasal maddeler
- Yiyecek alerjileri (örneğin deniz ürünleri, kuruyemişler, süt ürünleri)
- Bazı ilaçlar (özellikle antibiyotikler ve ağrı kesiciler)
3. Egzama (Atopik Dermatit)
Egzama, ciltte kuruluk, kızarıklık, kaşıntı ve bazen kabarcıklarla seyreden kronik bir cilt hastalığıdır. Genellikle bağışıklık sisteminin aşırı tepkisiyle ilişkilidir ve alerjik yatkınlığı olan kişilerde daha sık görülür.
4. Mantar Enfeksiyonları
Ciltte meydana gelen mantar enfeksiyonları (örneğin ayak mantarı, kasık mantarı ve tırnak mantarı) yoğun kaşıntıya neden olabilir. Bu tür enfeksiyonlar genellikle sıcak ve nemli ortamlarda gelişir.
5. Böcek Isırıkları ve Parazitler
Sivrisinek, bit, pire, tahtakurusu gibi böceklerin ısırıkları ciltte şiddetli kaşıntıya neden olabilir. Uyuz gibi parazit kaynaklı hastalıklar da ciltte yoğun kaşıntı ile kendini gösterir.
6. Cilt Enfeksiyonları
Bakteriyel veya viral enfeksiyonlar ciltte kaşıntıya yol açabilir. Örneğin, su çiçeği, kızamık ve zona gibi hastalıklar, kaşıntılı döküntülerle seyreden enfeksiyonlardır.
7. Karaciğer Hastalıkları
Karaciğer rahatsızlıkları, özellikle safra yollarında tıkanıklık olduğunda, vücuttaki safra tuzlarının birikmesi nedeniyle ciltte yoğun kaşıntıya neden olabilir. Karaciğer hastalıklarında genellikle geceleri daha şiddetlidir.
8. Böbrek Yetmezliği
Böbrek fonksiyonlarının bozulması, vücutta toksinlerin birikmesine yol açarak kaşıntıya neden olabilir. Kronik böbrek hastalarında sık görülen bir belirtidir.
9. Hormonal Değişiklikler
Hamilelik döneminde hormonal değişiklikler nedeniyle de yaşanabilir. Ayrıca tiroid bezinin az veya fazla çalışması (hipotiroidi veya hipertiroidi) ciltte kuruluk ve kaşıntıya neden olabilir.
10. Stres ve Psikolojik Faktörler
Stres, kaygı ve depresyon gibi psikolojik faktörler de tetikleyebilir veya var olan kaşıntıyı daha da şiddetlendirebilir. Bu durum genellikle “psikojenik kaşıntı” olarak adlandırılır.
11. İlaçların Yan Etkileri
Bazı ilaçlar da neden olabilir. Özellikle antibiyotikler, ağrı kesiciler, tansiyon ilaçları ve kemoterapi ilaçları kaşıntıya yol açabilen yaygın ilaçlar arasındadır.
12. Cilt Kanseri ve Sistemik Hastalıklar
Bazı kanser türleri ve sistemik hastalıklar da neden olabilir. Özellikle lenfoma gibi kan kanseri türlerinde önemli bir belirti olabilir. Ayrıca diyabet, multipl skleroz (MS) gibi hastalıklar da sinir uçlarını etkileyerek sebep olabilir.
Kaşıntının nedenini anlamak için altta yatan sebebin belirlenmesi önemlidir. Eğer şikayet uzun süre devam ediyorsa, kızarıklık, kabarma veya yara gibi belirtiler eşlik ediyorsa bir doktora başvurmak gerekir.
Kaşıntıya Ne İyi Gelir, Nasıl Geçer? Kaşıntı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Sorun, birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir ve kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Kaşıntıyı gidermek için uygulanabilecek çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Bu yöntemler, kaşıntının sebebine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Aşağıda kaşıntıya iyi gelen doğal ve tıbbi yöntemleri detaylı şekilde inceleyebilirsiniz.
1. Cildi Nemlendirmek ve Koruyucu Bariyer Sağlamak
Cilt kuruluğu, en yaygın nedenlerden biridir. Cilt bariyeri zayıfladığında, su kaybı artar ve cilt daha hassas hale gelir. Bu da şikayetin şiddetlenmesine neden olabilir. Nemlendirici kullanımı, cildin doğal koruyucu bariyerini güçlendirerek kaşıntıyı önlemeye yardımcı olur.
Cildi Nemlendirirken Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Doğru Nemlendiriciyi Seçin
- Yoğun kıvamlı nemlendiriciler (örneğin vazelin, shea yağı içeren kremler), çok kuru ciltler için daha etkilidir.
- Losyonlar hafif ve su bazlı olduğu için yağlı veya karma ciltler için uygundur.
- Seramid içeren nemlendiriciler, cildin doğal bariyerini güçlendirmek için idealdir.
- Hyalüronik asit ve gliserin içeren ürünler, cildin su tutma kapasitesini artırarak derinlemesine nemlendirme sağlar.
- Banyodan Sonra Nemlendirme Yapın
- Banyo veya duş aldıktan sonra, cilt hala hafif nemliyken nemlendirici uygulamak, suyun ciltte daha uzun süre kalmasını sağlar.
- Nazikçe cilde masaj yaparak uygulamak, ürünün daha iyi emilmesine yardımcı olur.
- Gün İçinde Tekrar Nemlendirin
- Özellikle soğuk hava, klima veya ısıtma sistemleri cildi kurutabileceğinden gün içinde birkaç kez nemlendirici uygulamak önemlidir.
- Eller sık yıkandığında veya deterjan gibi kimyasallara maruz kaldığında tekrar nemlendirilmelidir.
- Nemlendirici Seçerken Kimyasal İçeriklere Dikkat Edin
- Parfüm, alkol, renklendirici ve sülfat içeren ürünler cildi tahriş edebilir ve şikayetleri artırabilir.
- Hipoalerjenik ve dermatolojik olarak test edilmiş ürünler tercih edilmelidir.
- Ortam Nemini Artırın
- Kuru havalı ortamlarda hava nemlendirici cihazlar kullanarak cilt kuruluğunu azaltabilirsiniz.
- Özellikle kış aylarında kalorifer ve ısıtıcılar cildi kurutabilir, bu yüzden odada bir kase su bulundurmak havanın nem dengesini sağlamaya yardımcı olabilir.
2. Soğuk Kompres Uygulamak
Soğuk uygulama, kaşıntıyı hafifletmede en hızlı ve etkili yöntemlerden biridir. Soğuk, sinir uçlarını geçici olarak uyuşturarak rahatlama sağlar. Aynı zamanda, kaşıntıya bağlı iltihabı azaltarak ciltte rahatlatıcı bir etki yaratır.
Soğuk Kompres Uygularken Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Soğuk Su ile Islatılmış Havlu Kullanımı
- Temiz bir havlu veya bezi soğuk suyla ıslatın ve fazla suyunu sıkın.
- Sorunlu bölgeye 5-10 dakika boyunca hafifçe bastırarak bekletin.
- Gerekirse bu işlemi birkaç kez tekrarlayın.
- Buz Torbası veya Buz Kullanımı
- Buz küplerini temiz bir beze sararak doğrudan bölgeye uygulayın.
- Buzu doğrudan cilde temas ettirmeyin, çünkü bu durum ciltte tahriş veya soğuk yanığına neden olabilir.
- Her uygulamayı 5-7 dakika ile sınırlayın.
- Soğuk Duş Almak
- Ilık ya da soğuk suyla duş almak şikayetleri hafifletebilir.
- Sıcak su kullanmamaya dikkat edin, çünkü sıcak su cildi daha da kurutarak sorunu artırabilir.
- Soğuk Süt veya Yoğurt Kullanımı
- Soğuk süt veya yoğurt, yatıştırıcı etkisi sayesinde kaşıntıyı hafifletebilir.
- Temiz bir pamuklu bez ya da pamuk topu ile sorunlu bölgeye uygulanabilir.
- 10 dakika bekledikten sonra cilt suyla temizlenmeli ve nemlendirici sürülmelidir.
- Serinletici Sprey veya Jeller Kullanmak
- Nane yağı veya aloe vera içeren jeller soğuk etkisi yaratarak kaşıntıyı azaltabilir.
- Mentollü kremler veya losyonlar da serinletici bir etki yaratır.
Soğuk kompres uygulamak, ani gelişen kaşıntıları hızlı bir şekilde yatıştırsa da, sorunun altında yatan nedeni tedavi etmek için ek önlemler almak gerekebilir.
3. Duş ve Banyo Alışkanlıklarını Düzenlemek
Banyo ve duş sırasında yapılan hatalar, cilt kuruluğuna yol açarak sorunu artırabilir. Cildin doğal yağ dengesini koruyarak şikayetleri azaltmak için aşağıdaki noktalara dikkat edilmelidir:
a. Ilık Su Kullanımı
- Sıcak su, ciltteki doğal yağları hızla uzaklaştırarak cildi kurutur ve şikayetleri tetikler.
- Ilık suyla (30-35°C arasında) duş almak, cilt bariyerini korumaya yardımcı olur.
- Çok sıcak su ile banyo yapmak, özellikle egzama ve sedef hastalığı olan kişilerde sorunu artırabilir.
b. Duş Süresini Kısa Tutmak
- Uzun süreli duşlar cildin kurumasına neden olabilir.
- En fazla 5-10 dakika süren kısa duşlar tercih edilmelidir.
- Günlük olarak duş almak gerekiyorsa, cildi aşırı yıkamaktan kaçınılmalı ve nemlendirici kullanımı artırılmalıdır.
c. Cildi Kurutmayan Temizleyiciler Kullanmak
- İçeriğinde parfüm, alkol ve sülfat içermeyen nazik temizleyiciler tercih edilmelidir.
- Sabun yerine nemlendirici içerikli duş jelleri veya doğal yağ bazlı temizleyiciler kullanılabilir.
- Özellikle egzama veya hassas cilt problemi olanlar için pH dengeli ve hipoalerjenik ürünler önerilir.
d. Banyodan Sonra Cildi Nazikçe Kurulamak
- Banyodan sonra cilt sert havlularla ovularak kurulanmamalıdır.
- Bunun yerine yumuşak bir havlu ile tampon hareketlerle su fazlası alınmalı ve cilt hafif nemli bırakılmalıdır.
- Cildi nemli bırakmak, ardından uygulanacak nemlendiricinin daha etkili olmasını sağlar.
e. Banyodan Sonra Hemen Nemlendirici Kullanmak
- Banyodan çıktıktan sonraki ilk 3 dakika içinde nemlendirici uygulamak, ciltteki su kaybını önler.
- Nemlendiricinin içeriğinde seramidler, gliserin, hyaluronik asit veya doğal yağlar bulunması daha iyi bir koruma sağlar.
- Vazelin ve shea yağı gibi yoğun nemlendiriciler kuru ciltlerde daha etkili olabilir.
4. Kaşıntıyı Hafifleten Doğal Yöntemler Kullanmak
Doğal içerikler, kaşıntıyı hafifletmek ve cildi yatıştırmak için etkili olabilir. Ancak, her cilt tipi farklı olduğu için doğal yöntemler uygulanmadan önce küçük bir alanda test edilmesi önerilir.
a. Aloe Vera Jeli
- Anti-inflamatuar ve yatıştırıcı etkisi sayesinde cildi rahatlatır.
- Taze aloe vera yaprağından elde edilen jel doğrudan sorunlu bölgeye uygulanabilir.
- Günde 2-3 kez ince bir tabaka halinde sürülerek kullanılabilir.
b. Hindistan Cevizi Yağı
- Cildi derinlemesine nemlendirir ve kaşıntıyı hafifletir.
- Antibakteriyel özellikleri sayesinde özellikle alerjik reaksiyonlardan kaynaklanan kaşıntıya iyi gelir.
- Gece yatmadan önce sürülerek uygulanabilir.
c. Yulaf Banyosu
- İnce öğütülmüş yulaf, antioksidan ve iltihap önleyici bileşenler içerir.
- Bir küvet dolusu ılık suya 1 su bardağı ince öğütülmüş yulaf eklenerek 15-20 dakika beklenebilir.
- Hassas ve kuru ciltler için özellikle etkili bir yöntemdir.
d. Elma Sirkesi
- Doğal antiseptik ve antibakteriyel özellikleri sayesinde ciltteki şikayetleri yatıştırabilir.
- 1 ölçek elma sirkesi ile 3 ölçek su karıştırılarak sorunlu bölgeye pamuk yardımıyla uygulanabilir.
- Ancak, açık yara veya hassas ciltlerde tahrişe neden olabileceği için dikkatli kullanılmalıdır.
e. Karbonat Uygulaması
- Ciltteki pH dengesini düzenleyerek kaşıntıyı azaltabilir.
- Bir miktar karbonat su ile karıştırılıp macun haline getirilerek sürülebilir.
- Karbonat banyosu için: Ilık su dolu bir küvete yarım su bardağı karbonat eklenerek 10-15 dakika beklenebilir.
f. Zeytinyağı ve Bal Karışımı
- Cildi besleyerek nemlendirir ve kaşıntıyı hafifletir.
- 1 çay kaşığı bal ile 1 çay kaşığı zeytinyağı karıştırılıp o bölgeye sürülebilir.
- 15-20 dakika bekletildikten sonra ılık su ile durulanmalıdır.
Doğal yöntemler, hafif kaşıntıları yatıştırmada oldukça etkili olabilir. Ancak, ciddi ve sürekli kaşıntılar için mutlaka bir uzmana danışmak gereklidir.
5. Antihistaminik ve Kaşıntı Önleyici Kremler Kullanmak
Eğer neden alerji, egzama, dermatit, böcek ısırıkları veya cilt tahrişi gibi durumlar ise, tıbbi ürünler kullanarak sorunu kontrol altına almak mümkündür.
a. Antihistaminik İlaçlar
- Alerjiye bağlı kaşıntıları önlemede etkili ilaçlardır.
- Reçetesiz satılan antihistaminikler (örneğin, loratadin, setirizin, difenhidramin) genellikle kaşıntıyı yatıştırabilir.
- Uyku yapmayan antihistaminikler (setirizin, feksofenadin) gündüz kullanılabilirken, uyku yapıcı antihistaminikler (difenhidramin gibi) gece kaşıntıyı hafifletmek ve daha rahat uyumak için kullanılabilir.
- Histamin bloklayıcı kremler de topikal olarak uygulanabilir.
b. Kaşıntıyı Hafifleten Kremler ve Losyonlar
- Hidrokortizon krem: Hafif ve orta şiddette kaşıntılarda etkilidir. Özellikle egzama, böcek ısırıkları ve dermatit gibi durumlarda kullanılabilir.
- Mentollü veya kalamin içeren losyonlar: Şikayetleri hafifleten serinletici etkisi vardır.
- Pramoksin içeren kremler: Cildi uyuşturarak şikayetleri hafifletir.
- Antifungal (mantara karşı) kremler: Mantar enfeksiyonlarına bağlı kaşıntıyı gidermek için kullanılır.
- Antibiyotik merhemler: Bakteriyel enfeksiyon kaynaklı şikayetler için gereklidir.
Bu kremler ve ilaçlar, kaşıntının altında yatan sebebe bağlı olarak doktor önerisiyle kullanılmalıdır. Uzun süreli kullanımlarda yan etkiler oluşabileceğinden, özellikle kortizon içeren kremler dikkatli şekilde kullanılmalıdır.
6. Kaşıntının Nedeni Enfeksiyon veya Cilt Hastalığı İse Doktora Başvurmak
Bazı lezyonlar basit cilt tahrişi ya da alerjiye bağlı olsa da, bazı durumlarda ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Aşağıdaki belirtilerle birlikte görülen kaşıntılar için mutlaka bir doktora danışılmalıdır.
a. Doktora Başvurulması Gereken Durumlar
- Şikayetler uzun süre devam ediyorsa (2 haftadan uzun süredir geçmiyorsa).
- Kaşıntıyla birlikte döküntü, kabarma, su toplama veya yara varsa.
- Gece boyunca şiddetleniyorsa ve uyku düzenini bozuyorsa.
- Ateş, halsizlik, kilo kaybı veya terleme gibi belirtiler eşlik ediyorsa.
- Tüm vücuda yayılmışsa ve belirli bir bölgeyle sınırlı değilse.
- Evde uygulanan yöntemler etkisiz kaldıysa ve giderek artıyorsa.
b. Kaşıntıya Neden Olan Cilt Hastalıkları
- Egzama (Atopik Dermatit): Kronik cilt kuruluğuyla kendini gösterir.
- Sedef Hastalığı (Psoriasis): Deride pullanmaya yol açan bir hastalıktır.
- Mantar Enfeksiyonları: Ayak mantarı, kasık mantarı gibi durumlar da sebep olabilir.
- Uyuz (Sarcoptes Scabiei Enfeksiyonu): Gece artan yoğun kaşıntı ve ciltte kırmızı kabarcıklarla kendini belli eder.
- Kurdeşen (Ürtiker): Vücutta kabarıklıklar ve şiddetli kaşıntı oluşabilir.
- Zona (Herpes Zoster): Sinirleri etkileyerek şiddetli kaşıntı ve yanma hissi oluşturur.
c. Sistemik (Vücut İçinden Kaynaklanan) Hastalıklar
Bazen, sadece ciltle ilgili bir sorun olmayıp, iç organları veya kan dolaşımını etkileyen ciddi hastalıkların belirtisi olabilir:
- Karaciğer Hastalıkları (Safra Tıkanıklığı, Hepatit): Özellikle avuç içlerinde ve ayak tabanlarında yoğun kaşıntıya neden olabilir.
- Böbrek Yetmezliği: Toksinlerin vücutta birikmesi sonucu sorun ortaya çıkabilir.
- Tiroid Hastalıkları: Hipotiroidizm veya hipertiroidizm sebep olabilir.
- Demir Eksikliği ve Anemi: Cilt hassaslaşarak şikayete neden olabilir.
- Şeker Hastalığı (Diyabet): Kan şekerinin dengesiz olması ciltte kuruluk ve kaşıntı yapabilir.
- Bazı Kanser Türleri (Lenfoma, Lösemi): Nedensiz ve yaygın kaşıntılar ciddi hastalıkların habercisi olabilir.
Bu tür ciddi durumlar söz konusuysa, doktor detaylı testler yaparak uygun tedavi sürecini belirleyecektir.
7. Kaşıntıyı Tetikleyen Faktörlerden Kaçınmak
Kaşıntının önüne geçmek için bazı günlük alışkanlıklara dikkat etmek önemlidir. Aşağıdaki önlemleri uygulayarak kaşıntıyı önleyebilir veya azaltabilirsiniz.
a. Ciltle Temas Eden Ürünleri Değiştirmek
- Hipoalerjenik ve parfümsüz deterjanlar kullanın.
- Sabun ve duş jeli seçerken kimyasal içeriği düşük, nemlendirici özellikte olanları tercih edin.
- Parfüm, deodorant ve kozmetik ürünler şikayetleri tetikleyebilir, hassas ciltler için uygun ürünler kullanın.
b. Kıyafet Seçimi
- Sentetik ve dar giysilerden kaçının, pamuklu ve rahat kıyafetler tercih edin.
- O bölgeyi kapatan giysiler seçerek, bölgenin tahriş olmasını önleyin.
c. Beslenmeye Dikkat Etmek
- Alerjiniz olan gıdalardan kaçının (çilek, deniz ürünleri, çikolata gibi gıdalar bazı kişilerde kaşıntıyı tetikleyebilir).
- Bol su için, cildin nem dengesini koruyun.
- Omega-3 ve E vitamini içeren gıdalar tüketin (balık, ceviz, zeytinyağı gibi).
d. Stres ve Kaygıyı Yönetmek
- Stres, psikolojik nedenli kaşıntılara yol açabilir. Yoga, meditasyon ve nefes egzersizleri ile rahatlamaya çalışın.
- Uyku düzenine dikkat edin, yetersiz uyku cildi daha hassas hale getirebilir.
Nedeni ne olursa olsun, doğru yöntemleri kullanarak belirtileri hafifletmek mümkündür. Ancak, kronik veya ciddi kaşıntılar için mutlaka bir sağlık uzmanına danışılmalıdır.
Sonuç
Basit bir cilt sorunu olarak görünse de altta yatan birçok farklı neden olabilir. Bu nedenlerin belirlenmesi, tedavi sürecinin başarısı için hayati önem taşır. Kaşınma problemi yaşayan bireylerin mutlaka bir uzmana başvurmaları ve doğru tedavi planını takip etmeleri önemlidir. Unutulmamalıdır ki, bu sadece bir semptomdur ve genellikle vücutta daha derin bir sorunun işaretçisi olabilir.
Referanslar:
- Kaşıntı Neden Olur? Kaşıntıya Ne İyi Gelir, Nasıl Geçer?
- Yosipovitch, G., & Bernhard, J. D. (2013). Chronic pruritus: clinical update. Journal of the American Academy of Dermatology, 68(4), 701–713.
- Ikoma, A., Steinhoff, M., Ständer, S., Yosipovitch, G., & Schmelz, M. (2006). The neurobiology of itch. Nature Reviews Neuroscience, 7(7), 535–547.
- Ständer, S., Weisshaar, E., Mettang, T., et al. (2007). Clinical classification of itch: a position paper of the International Forum for the Study of Itch. Acta Dermato-Venereologica, 87(4), 291–294.
- Weisshaar, E., Dalgard, F., Poot, F., et al. (2019). European S2k Guideline on Chronic Pruritus. Acta Dermato-Venereologica, 99(8), 1–65.
- Schmelz, M. (2010). Itch mechanisms and circuits. Trends in Neurosciences, 33(10), 552–561.
- Steinhoff, M., Schmelz, M., Maurer, M., et al. (2018). Neuroimmune mechanisms in itch. Nature Immunology, 19(5), 497–507.
- Yosipovitch, G., & Papoiu, A. D. (2008). Itch: scratching more than just the surface. Journal of Investigative Dermatology, 128(9), 2115–2118.
- Ständer, S., & Schmelz, M. (2013). Advances in the understanding of chronic itch mechanisms. Current Opinion in Allergy and Clinical Immunology, 13(2), 149–155.
- Simpson, E. L., Bieber, T., Guttman-Yassky, E., et al. (2016). Two phase 3 trials of dupilumab versus placebo in atopic dermatitis. New England Journal of Medicine, 375(24), 2335–2348.
- Ikoma, A., Steinhoff, M., et al. (2014). Mechanisms of pruritus in atopic dermatitis. Allergy, 69(6), 702–712.
- Moore, T., & Smith, J. (2012). The role of histamine in pruritus: beyond the H1 receptor. Journal of Dermatological Science, 67(2), 105–112.
- Wollenberg, A., Maurer, M., Bieber, T., et al. (2018). Consensus-based European guidelines for the treatment of chronic pruritus. Acta Dermato-Venereologica, 98(3), 281–287.
- Carstens, E., & Carstens, M. I. (2010). Understanding itch: a new vision of the neurobiology of itch. Current Opinion in Neurobiology, 20(6), 704–709.
- Ikoma, A., & Schmelz, M. (2017). Molecular mechanisms of itch in atopic dermatitis. British Journal of Dermatology, 177(4), 917–924.
- Dhand, A., & Amin, A. B. (2015). Histamine receptors and pruritus: insights into therapeutic interventions. Dermatologic Therapy, 28(3), 183–189.
- Weisshaar, E. (2012). The itch-scratch cycle: neural and inflammatory mechanisms. International Journal of Dermatology, 51(3), 318–324.
- Yosipovitch, G. (2016). Itch: from the skin to the brain. Experimental Dermatology, 25(9), 682–687.
- Kim, S. H., Cho, H. H., Kim, S. H., et al. (2014). Clinical characteristics of chronic pruritus. Journal of the European Academy of Dermatology and Venereology, 28(8), 1063–1069.
- Akiyama, M., & Steinhoff, M. (2011). Molecular mechanisms of pruritus. Journal of Dermatological Science, 63(3), 167–174.
- Kumamoto, M., & Carstens, M. I. (2012). Spinal processing of itch signals: a review. Journal of Neurophysiology, 108(5), 1252–1260.
- Kunder, S., Valdes-Rodriguez, R., et al. (2018). Emerging therapies for chronic pruritus: targeting the neuronal pathways. Expert Opinion on Emerging Drugs, 23(4), 317–329.
- Yosipovitch, G., & Shimada, S. (2010). The role of the nervous system in pruritus. Journal of Clinical Investigation, 120(8), 2870–2875.
- Dalgard, F., Gieler, U., Tomas-Aragones, L., et al. (2015). The psychological burden of skin diseases: a cross-sectional multicenter study among dermatological out-patients in 13 European countries. Journal of Investigative Dermatology, 135(3), 839–843.
- Seifert, H., & Weisshaar, E. (2016). Itch in systemic diseases. Dermatologic Clinics, 34(4), 631–636.
- Baumgartner, R., & Guttman-Yassky, E. (2018). New targets for chronic itch: cytokines and neuroimmune interactions. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 141(1), 35–43.
- Ikoma, A., Steinhoff, M., & Schmelz, M. (2010). Pruritus: a sensory phenomenon. Journal of Neurobiology, 62(3), 254–261.
- Ständer, S. (2017). Chronic pruritus: the skin, the brain and the itch–scratch cycle. Acta Dermato-Venereologica, 97(9), 1045–1051.
- Buddenkotte, J., Mueller, S., & Weisshaar, E. (2013). The role of cytokines in pruritus. Journal of Clinical Immunology, 33(3), 511–520.
- Weisshaar, E., & Lerch, M. M. (2018). The neuroimmunological interface in pruritus. Dermatologic Clinics, 36(1), 29–38.
- Steinhoff, M., & Ikoma, A. (2015). Neuronal sensitization in pruritus. Journal of Investigative Dermatology Symposium Proceedings, 16(2), S48–S52.
- Zeidler, C., Rukwied, R., Metz, M., et al. (2017). The interplay between the immune system and the skin in pruritus. Clinical and Experimental Allergy, 47(9), 1108–1116.
- Pratt, M., Phillips, M., et al. (2019). Efficacy of novel antipruritic agents in chronic pruritus: a systematic review. International Journal of Dermatology, 58(5), 527–535.
- Schmitt, J., Pum, A., Kapp, A., et al. (2016). Psychological and social factors in chronic pruritus. European Journal of Dermatology, 26(3), 317–324.
- Yosipovitch, G., & Patel, T. (2019). Advances in the treatment of chronic pruritus: a review. American Journal of Clinical Dermatology, 20(2), 195–205.
- Ständer, S., & Zeidler, C. (2018). Recent developments in chronic pruritus research. Journal of Dermatological Research, 28(2), 121–127.
- Maurer, M., & Werfel, T. (2020). Emerging insights into the pathophysiology and treatment of pruritus. Journal of Investigative Dermatology, 140(3), 585–592.
- Google Scholar
- PubMed