Sedef Hastalığı: 10 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi

100 / 100

Sedef hastalığı, tıp literatüründe psöriyazis olarak adlandırılan, kronik, bağışıklık sistemi temelli bir cilt hastalığıdır. Bu hastalık, genetik yatkınlık ve çevresel tetikleyicilerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkar ve ciltte gümüşi pullarla kaplı kırmızı plakların oluşmasıyla karakterizedir. Sadece cildi değil, aynı zamanda tırnakları, saç derisini ve nadir durumlarda eklemleri de etkileyebilir. Bu nedenle, hastalık hem dermatolojik hem de romatolojik bir boyut taşır. Dünya genelinde yaklaşık %2-3’lük bir prevalans oranıyla oldukça yaygın olan sedef hastalığı, bireylerin fiziksel sağlığını etkilediği gibi, psikososyal yaşam kalitesinde de ciddi bir düşüşe neden olabilir. Hastalığın, bağışıklık sistemindeki hücrelerin anormal aktivasyonu sonucu cilt hücrelerinin normalden çok daha hızlı çoğalmasıyla geliştiği bilinmektedir.

Sağlık Bilgisi İçeriği

Sedef Hastalığının 10 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi (Psöriasis)

Sedef hastalığı, hem genetik faktörlerle hem de çevresel tetikleyicilerle ilişkilendirilmiştir. Aile öyküsü olan bireylerde hastalık riski önemli ölçüde artarken, stres, enfeksiyonlar, iklim değişiklikleri ve belirli ilaçlar gibi dış etkenler hastalığın başlangıcını tetikleyebilir veya alevlenmelere neden olabilir. Psöriyazisin altında yatan temel mekanizma, bağışıklık sisteminin yanlış yönlendirilmiş bir yanıtıdır. Bağışıklık hücreleri, özellikle T hücreleri, sağlıklı cilt hücrelerini yabancı bir tehdit olarak algılar ve bir bağışıklık yanıtı başlatır. Bu durum, ciltte iltihaplanma, kızarıklık ve pul pul dökülmelerle kendini gösterir. Ayrıca, bu bağışıklık reaksiyonu vücudun diğer bölgelerini de etkileyerek eklem iltihabı (psöriatik artrit) gibi komplikasyonlara yol açabilir.

Bu hastalığın karmaşıklığı, semptomlarının bireyden bireye büyük farklılıklar göstermesiyle daha da belirgin hale gelir. Bazı hastalarda hafif bir şekilde seyreden sedef hastalığı, sadece küçük cilt bölgelerini etkilerken, diğer hastalarda geniş cilt yüzeylerine yayılan ve yoğun kaşıntı, ağrı gibi semptomlara yol açan şiddetli bir tabloya dönüşebilir. Hastalığın kronik yapısı nedeniyle, alevlenme ve remisyon dönemleri sıkça görülür. Bu döngüsel seyir, hastaların günlük yaşamlarını planlamasını zorlaştırırken, aynı zamanda psikolojik yük oluşturur. Özellikle yüz, eller gibi görünür bölgelerde ortaya çıkan lezyonlar, bireylerde özsaygı kaybına ve sosyal izolasyona neden olabilir. Dolayısıyla, hastalık yalnızca tıbbi bir durum değil, aynı zamanda kapsamlı bir yaşam kalitesi sorunu olduğu açıktır.

Sedef hastalığı, modern tıpta dikkat çeken ve üzerinde çok sayıda araştırma yapılan bir hastalıktır. Tedavi stratejileri, hastalığın şiddetine, yayılımına ve bireyin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Lokalize hafif vakalarda topikal tedaviler öncelikli olarak kullanılırken, şiddetli vakalarda sistemik ilaçlar ve biyolojik tedaviler devreye girer. Ancak tedavi seçenekleri hastalığı tamamen ortadan kaldırmaktan ziyade semptomları kontrol altına almayı ve alevlenmeleri önlemeyi amaçlar. Bunun yanı sıra, yeni tedavi yaklaşımları geliştirmek için hastalığın genetik, immünolojik ve çevresel kökenlerine yönelik çalışmalar devam etmektedir. Psöriyazis, hem hastaların fiziksel sağlığını hem de duygusal ve sosyal refahını etkileyen çok yönlü bir hastalık olarak, bireylerin bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmesini gerektirir.

Sedef Hastalığının 10 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi (Psöriasis)

Sedef Hastalığı Nedir?

Derinin üst tabakasında hızlı hücre üretimi ve birikimi ile karakterizedir. Normalde, deri hücreleri belirli bir süre sonra dökülerek yenileriyle değiştirilir. Ancak bu hastalıkta bu süre çok kısadır, bu da deri hücrelerinin birikmesine ve pullanmaya yol açar. Sedef, genellikle kızarıklık, plaklar ve kaşıntı ile kendini gösterir.

Sedef Hastalığı Nedenleri

Genellikle genetik, çevresel ve bağışıklık sistemiyle ilgili faktörlerin etkileşimi sonucunda ortaya çıkan bir kronik deri hastalığıdır. Bu hastalığın tam olarak nedeni bilinmemekle birlikte, birkaç ana faktör hastalığın gelişimine katkıda bulunabilir.

  1. Genetik Faktörler: Sedef hastalığı genetik yatkınlıkla ilişkilidir. Ailede hastalık öyküsü bulunan kişilerde, bu hastalığı geliştirme riski daha yüksektir. Belirli genetik faktörlerin, bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesine neden olarak hastalığın ortaya çıkmasına katkıda bulunduğu düşünülmektedir.
  2. Bağışıklık Sistemi Bozuklukları: Bağışıklık sistemi, vücudu yabancı organizmalara karşı koruyan bir savunma mekanizmasıdır. Ancak, bazı durumlarda bağışıklık sistemi hatalı bir şekilde vücudun kendi hücrelerine saldırabilir. Bağışıklık sistemi deri hücrelerine saldırarak hücre üretimini hızlandırır ve deri yüzeyinde kalın, pul pul lezyonlara neden olur.
  3. Çevresel Etkenler: Çeşitli çevresel faktörlerin hastalığın ortaya çıkmasında rol oynayabileceği düşünülmektedir. Stres, alkol tüketimi, sigara içme, enfeksiyonlar ve hava kirliliği gibi çevresel etkenler, hastalığın şiddetini artırabilir veya tetikleyebilir.
  4. Hormonal Faktörler: Hormonal değişikliklerin, özellikle ergenlik dönemi, hamilelik ve menopoz gibi dönemlerde, hastalığın ortaya çıkmasında etkili olabileceği düşünülmektedir. Hormonların bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri, hastalığın gelişimine katkıda bulunabilir.
  5. Enfeksiyonlar: Bazı enfeksiyonlar hastalığın ortaya çıkmasını tetikleyebilir. Streptokok enfeksiyonu, özellikle çocukluk döneminde, hastalığın ortaya çıkmasına neden olabilir.

Hastalığın nedenleri karmaşık ve çok faktörlüdür. Her bireyde farklı faktörlerin etkisi farklı olabilir. Ancak, genetik yatkınlık ve bağışıklık sistemiyle ilgili faktörlerin önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir.

Sedef Hastalığı Belirtileri

Sedef hastalığı, cilt hücrelerinin normalden daha hızlı yenilenmesiyle sonuçlanan kronik bir otoimmün hastalıktır. Bu hızlanma, ciltte birikimlere ve çeşitli fiziksel belirtilere neden olur. Yalnızca cildi değil, eklemleri ve hatta genel sağlık durumunu etkileyebilen sistemik bir hastalıktır. Belirtiler hastadan hastaya değişiklik göstermekle birlikte, bazı belirgin özellikler evrenseldir.

1. Ciltte Kırmızı ve Pullu Lezyonlar

Sedef hastalığının en yaygın ve karakteristik belirtisi, cilt yüzeyinde görülen kırmızı (eritematöz) ve pullu (skuamöz) lezyonlardır. Bu lezyonların özellikleri şunlardır:

  • Lezyonların Görünümü: Kırmızı plakaların üzerinde beyaz veya gümüş renginde pullanmalar görülür. Bu plaklar, derinin anormal derecede hızlı yenilenmesi nedeniyle oluşur.
  • Yerleşim Bölgeleri: Genellikle diz, dirsek, kafa derisi ve bel bölgesinde görülür. Ancak ciddi vakalarda tüm vücuda yayılabilir.
  • Kaşıntı ve Ağrı: Lezyonlar genellikle kaşıntılıdır ve tahriş edildiğinde kanayabilir. Ağrılı çatlaklar da yaygındır.

2. Ciltte Kuruluk ve Çatlaklar

Bu hastaların cilt bariyeri zayıflar, bu da cildin aşırı kurumasına ve çatlamasına yol açar:

  • Kuruluk: Lezyonlu bölgelerde cilt genellikle çok kurudur ve bu durum rahatsız edici bir gerginlik hissine neden olur.
  • Çatlaklar: Özellikle dirsek, diz gibi sürekli hareket eden bölgelerde çatlaklar oluşabilir. Bu çatlaklar bazen kanayarak enfeksiyon riskini artırır.

3. Tırnak Belirtileri (Tırnak Psöriasis)

Yalnızca ciltte değil, tırnaklarda da belirgin değişikliklere neden olabilir. Tırnak tutulumu genellikle hastalığın daha ciddi formlarında görülür:

  • Tırnakta Çukurlaşma: Tırnak yüzeyinde toplu iğne başı büyüklüğünde çukurlar oluşabilir.
  • Tırnak Kalınlaşması ve Renk Değişikliği: Tırnaklar sarımsı veya kahverengi bir renk alabilir ve kalınlaşabilir.
  • Tırnak Yataklarından Ayrılma (Onikoliz): Tırnaklar, yataklarından ayrılarak enfeksiyonlara karşı hassas hale gelir.

4. Kafa Derisinde Lezyonlar

Kafa derisinde sedef hastalığına özgü plaklar sık görülür ve bu durum estetik kaygılara yol açabilir:

  • Pullu Döküntüler: Kafa derisinde kepeğe benzer beyaz döküntüler oluşabilir. Bu döküntüler, saç dökülmesine neden olmaz, ancak kaşıma saç kaybına yol açabilir.
  • Kaşıntı: Şiddetli kaşıntı kafa derisi hastalığın yaygın bir belirtisidir.
  • Yayılma: Hastalık, saç çizgisine veya kulak çevresine kadar yayılabilir.

5. Eklemlerde Ağrı ve Şişlik (Psoriatik Artrit)

Sedef hastalığının bir diğer belirgin belirtisi, psoriatik artrit olarak bilinen eklem tutulumu ile ilişkilidir. Bu durum, hastaların yaklaşık %30’unda görülür:

  • Eklemlerde Sertlik: Sabahları daha belirgin olan eklem sertliği yaşanabilir.
  • Ağrı ve Şişlik: Eklem bölgelerinde ağrı ve şişlik, günlük aktiviteleri kısıtlayabilir.
  • Deformasyon: Tedavi edilmezse eklemlerde kalıcı şekil bozukluklarına yol açabilir.

6. Kaşıntı ve Yanma Hissi

Hastalığın neden olduğu plaklar sıklıkla kaşıntılıdır ve yanma hissine neden olabilir:

  • Kaşıntı Şiddeti: Hafif bir rahatsızlıktan, yaşam kalitesini etkileyen şiddetli kaşıntıya kadar değişebilir.
  • Yanma: Ciltteki inflamasyon nedeniyle yanma hissi oluşabilir. Bu his, özellikle plakların tahriş olduğu durumlarda artar.

7. Lezyonların Şiddeti ve Yaygınlığı

Sedef hastalığının belirtileri, lezyonların boyutu ve vücutta kapladığı alana göre farklılık gösterir:

  • Hafif Formlar: Vücut yüzeyinin %3’ünden daha azını etkiler ve genellikle lokalize küçük plaklarla sınırlıdır.
  • Orta Şiddetli Formlar: Vücut yüzeyinin %3-10’unu kaplar.
  • Ağır Formlar: Vücudun %10’undan fazlasını etkiler ve yaygın plaklarla karakterizedir. Eritrodermik psöriasis gibi ciddi formlar, tüm cildi etkileyerek hayatı tehdit edici bir hal alabilir.

8. Saç Dökülmesi

Kafa derisinde bulunan yoğun lezyonlar, kaşıma nedeniyle saç dökülmesine neden olabilir. Bu saç kaybı genellikle geçici olup, tedavi sonrası saçlar yeniden uzayabilir.

9. Sistemik Belirtiler

Bazı türleri, yalnızca cilt ve eklemleri değil, tüm vücudu etkileyen belirtilerle de kendini gösterebilir:

  • Ateş ve Yorgunluk: Özellikle eritrodermik psöriasis gibi şiddetli formlarda ateş, halsizlik ve yorgunluk yaygındır.
  • Enfeksiyon Riski: Deri bariyerinin bozulması, enfeksiyonlara yatkınlık oluşturabilir.

10. Psikolojik Belirtiler

Fiziksel belirtilerin yanı sıra psikolojik etkileri de belirgindir:

  • Depresyon ve Kaygı: Görünür cilt lezyonları ve sosyal damgalama, hastalarda düşük benlik saygısı, depresyon ve anksiyeteye yol açabilir.
  • Uyku Bozuklukları: Şiddetli kaşıntı nedeniyle gece uykusunun bölünmesi yaygındır.

Belirtilerin Çeşitliliği ve Hastalığın Seyri

Sedef hastalığı belirtileri, hastalığın türüne ve şiddetine bağlı olarak değişir:

  • Plak Psöriasis: En yaygın formudur ve yukarıda belirtilen karakteristik plaklarla kendini gösterir.
  • Gutatt Psöriasis: Küçük, su damlası şeklinde lezyonlarla karakterizedir ve genellikle enfeksiyon sonrası ortaya çıkar.
  • Püstüler Psöriasis: Beyaz, irinle dolu kabarcıklar içerir ve ciddi inflamasyona neden olur.
  • Eritrodermik Psöriasis: Cildin tamamını etkileyen, ciddi kızarıklık ve soyulma ile karakterize, nadir ve tehlikeli bir formdur.

Hastalığın belirtileri, erken tanı ve tedavi ile yönetilebilir. Ancak tedavi edilmezse hem fiziksel hem de psikolojik etkileri hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. Bu nedenle hastalığın belirtileri dikkatle gözlemlenmeli ve uygun bir sağlık uzmanına başvurulmalıdır.

Sedef Hastalığı Tanısı

Sedef hastalığı tanısı genellikle klinik bulgulara dayanarak konur. Ancak bazen kesin tanı için ileri tetkiklere ihtiyaç duyulabilir.

1. Klinik Değerlendirme

  • Hastalık Öyküsü: Ciltte kızarıklık, pullanma, kaşıntı gibi belirtilerin süresi, şiddeti ve ailede sedef hastalığı öyküsü sorgulanır.
  • Fizik Muayene: Plakların dağılımı, büyüklüğü ve tipik özellikleri değerlendirilir.
    • Plak Psöriasis: Dizler, dirsekler, saçlı deri gibi bölgelerde kalın, gümüş renkli pullanmalar.
    • Guttat Psöriasis: Damla şeklinde küçük lezyonlar.
    • Püstüler Psöriasis: Pus dolu kabarcıklar.

2. Deri Biyopsisi

  • Gerekli Durumlar: Tanının belirsiz olduğu veya diğer cilt hastalıklarından ayrım yapılması gerektiği durumlarda kullanılır.
  • Histolojik Bulgular:
    • Epidermal kalınlaşma (akantoz),
    • Stratum corneumda parakeratoz (çekirdek içeren keratin),
    • Dermiste inflamatuar hücre infiltrasyonu.

3. Kan Testleri

  • Psöriasis genellikle laboratuvar testleriyle doğrudan teşhis edilmez, ancak eşlik eden inflamasyonun varlığını değerlendirmek için yapılabilir:
    • C-reaktif protein (CRP): Sistemik inflamasyonu gösterir.
    • Eritrosit Sedimentasyon Hızı (ESR): Yüksek değerler inflamasyonu işaret eder.

4. Ayırıcı Tanılar

Sedef hastalığı, egzama, liken planus, dermatofitoz gibi diğer cilt hastalıklarıyla karıştırılabilir. Ayırıcı tanı için klinik muayene ve gerekirse biyopsi yapılır.

5. Genetik Testler

  • Aile öyküsü olan hastalarda HLA-Cw6 gibi genetik belirteçlerin varlığı araştırılabilir. Ancak bu testler rutin olarak kullanılmaz.

6. Görüntüleme Yöntemleri

  • Psoriatik artrit şüphesi varsa, eklem hasarını değerlendirmek için röntgen veya MR taramaları yapılabilir.

Sedef hastalığı tanısı hızlı ve doğru bir şekilde konduğunda, erken tedaviyle hastalığın ilerlemesi ve komplikasyonları önlenebilir. Bu nedenle hem dermatologların hem de diğer uzmanlık alanlarının iş birliği önem taşır.

Sedef Hastalığının 10 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi (Psöriasis)

Sedef Hastalığı Tedavisi

Sedef hastalığı, kronik ve inflamatuvar bir deri hastalığıdır. Tedavisi, hastalığın şiddeti, türü, yaygınlığı, hastanın yaşı, eşlik eden hastalıklar ve yaşam kalitesine etkisi gibi birçok faktöre bağlı olarak bireyselleştirilir. Tedavi seçenekleri topikal ilaçlardan sistemik tedavilere kadar geniş bir yelpazeye yayılır ve gerektiğinde bu yöntemler birleştirilerek uygulanır. Ayrıca, hastalığın remisyon ve alevlenme dönemleri dikkate alınarak tedavi planları düzenlenir.

1. Topikal Tedaviler

Hafif ve orta şiddetli hastalıkta ilk basamak tedavi genellikle topikal ajanlardır. Bunlar doğrudan deri üzerine uygulanır ve yan etkileri sistemik tedavilere kıyasla daha sınırlıdır.

1.1. Kortikosteroidler
  • Etkisi: Enflamasyonu ve cilt hücrelerinin hızlı çoğalmasını baskılar.
  • Kullanım: Orta ve yüksek potent kortikosteroidler genellikle lokalize plak psöriasiste kullanılır. Yüz ve hassas bölgelerde daha düşük potent olanlar tercih edilir.
  • Uzun Süreli Kullanım Sorunları: Deri incelmesi, stria (çatlaklar) ve tolerans gelişimi gibi yan etkiler görülebilir.
1.2. D vitamini Analogları (Kalsipotriol, Kalsitriol)
  • Etkisi: Keratinositlerin büyümesini düzenler ve enflamasyonu azaltır.
  • Kullanım: Genellikle kortikosteroidlerle kombine edilir. Uzun süreli kullanımda güvenlidir ve yan etkisi sınırlıdır.
1.3. Tazaroten (Topikal Retinoid)
  • Etkisi: Hücre döngüsünü normalleştirir ve inflamasyonu azaltır.
  • Kullanım: Özellikle kalın plaklarda etkilidir ancak cilt tahrişi yapabileceğinden hassas bölgelerde dikkatli kullanılmalıdır.
1.4. Katran ve Antralin
  • Etkisi: Cilt hücrelerinin üretimini yavaşlatır ve inflamasyonu azaltır.
  • Kullanım: Daha eski bir tedavi yöntemi olmakla birlikte özellikle ekonomik nedenlerle bazı durumlarda tercih edilir.
1.5. Nemlendiriciler ve Emoliyanlar
  • Etkisi: Deriyi yumuşatarak kaşıntıyı ve pullanmayı azaltır. Tedavinin diğer aşamalarını destekler.

2. Fototerapi

Orta ve şiddetli sedef hastalığında, özellikle topikal tedaviye yanıt vermeyen hastalarda etkili bir yöntemdir. Fototerapi, ultraviyole ışınlarının (UV) kontrollü olarak uygulanmasını içerir.

2.1. UVB Fototerapi (Dar Bant UVB)
  • Etkisi: Cilt hücrelerinin hızlı çoğalmasını baskılar ve inflamasyonu azaltır.
  • Kullanım: Haftada birkaç kez uygulanır. Plak psöriasiste yaygın olarak tercih edilir.
  • Yan Etkiler: Uzun süreli uygulamada cilt yaşlanması ve kanser riski artabilir.
2.2. PUVA Terapisi (Psoralen + UVA)
  • Etkisi: Psoralen adlı bir ilaç kullanılarak cildin UVA ışınlarına duyarlılığı artırılır. Hücre çoğalmasını ve inflamasyonu kontrol altına alır.
  • Kullanım: Daha şiddetli veya dirençli vakalarda tercih edilir.
  • Yan Etkiler: Bulantı, baş ağrısı, güneş hassasiyeti ve uzun dönemde cilt kanseri riski.

3. Sistemik Tedaviler

Orta-şiddetli sedef hastalığında ve özellikle psoriatik artrit varlığında sistemik ilaçlar devreye girer. Bu ilaçlar tüm vücuda etki ederek inflamatuvar süreçleri baskılar.

3.1. Metotreksat
  • Etkisi: Bağışıklık sistemini baskılar ve inflamasyonu kontrol altına alır.
  • Kullanım: Haftalık düşük dozlarda ağız yoluyla veya enjeksiyonla uygulanır.
  • Yan Etkiler: Karaciğer toksisitesi, kemik iliği baskılanması ve gastrointestinal yan etkiler.
3.2. Siklosporin
  • Etkisi: T hücre aktivitesini baskılar.
  • Kullanım: Hızlı etki gösterdiği için akut alevlenmelerde tercih edilir.
  • Yan Etkiler: Böbrek hasarı, hipertansiyon ve enfeksiyon riskinde artış.
3.3. Retinoidler (Acitretin)
  • Etkisi: Keratinizasyon sürecini düzenler.
  • Kullanım: Özellikle pullanma ve plakların belirgin olduğu vakalarda etkilidir.
  • Yan Etkiler: Karaciğer toksisitesi, doğum defektleri ve cilt kuruluğu.

4. Biyolojik Tedaviler

Son yıllarda sedef hastalığı tedavisinde devrim niteliğinde gelişmeler sağlayan biyolojik ajanlar, bağışıklık sistemi üzerinde hedefe yönelik etkiler gösterir. Genellikle şiddetli ve tedaviye dirençli vakalarda kullanılır.

4.1. TNF-α İnhibitörleri
  • İlaçlar: Etanercept, Adalimumab, İnfliximab.
  • Etkisi: Tümör nekroz faktör-alfa (TNF-α) adlı inflamatuvar sitokinin etkisini bloke eder.
  • Kullanım: Hem plak psöoriasiste hem de psoriatik artritte etkilidir.
  • Yan Etkiler: Enfeksiyon riski artışı ve otoimmün hastalık aktivasyon riski.
4.2. IL-17 İnhibitörleri
  • İlaçlar: Secukinumab, Ixekizumab.
  • Etkisi: İnterlökin-17’yi hedef alarak inflamasyonu baskılar.
  • Kullanım: Orta-şiddetli plak psöriasiste yüksek başarı oranına sahiptir.
4.3. IL-23 İnhibitörleri
  • İlaçlar: Guselkumab, Risankizumab.
  • Etkisi: İnterlökin-23’ü hedefleyerek immün yanıtı düzenler.
  • Kullanım: Özellikle biyolojik tedaviye dirençli vakalarda etkilidir.
4.4. IL-12/23 İnhibitörleri
  • İlaçlar: Ustekinumab.
  • Etkisi: İnterlökin-12 ve -23’ü hedef alır ve inflamasyonu baskılar.

5. Destekleyici Yaklaşımlar

Tedaviye ek olarak, yaşam tarzı değişiklikleri ve eşlik eden hastalıkların yönetimi sedef hastalığının kontrolünde önemli rol oynar.

  • Stres Yönetimi: Stres, hastalığın alevlenmelerini tetikleyebilir. Yoga, meditasyon gibi yöntemler faydalıdır.
  • Sağlıklı Beslenme: Omega-3 yağ asitleri, antioksidanlar ve düşük iltihaplı diyetler önerilir.
  • Sigara ve Alkol Kullanımından Kaçınma: Her ikisi de sedef hastalığını kötüleştirebilir.
  • Egzersiz: Hafif egzersizler, inflamasyonu azaltabilir ve psoriatik artrit semptomlarını iyileştirebilir.

6. Kombinasyon Tedavileri

Tedavi etkinliğini artırmak ve yan etkileri azaltmak amacıyla, topikal ajanlar, fototerapi ve sistemik ilaçlar sıklıkla kombine edilir. Örneğin, biyolojik tedaviyle birlikte topikal kortikosteroid kullanımı, daha hızlı iyileşme sağlar.

Sedef Hastalığı Komplikasyonları Nelerdir?

Sadece deri üzerinde değil, aynı zamanda vücutta sistemik etkiler yaratabilecek kronik bir inflamatuar hastalıktır. Tedavi edilmediği veya uygun şekilde yönetilmediği durumlarda çeşitli komplikasyonlara yol açabilir. Bu komplikasyonlar, hastalığın tipi, şiddeti ve bireyin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir.

1. Psoriatik Artrit

  • Açıklama: Psoriatik artrit, sedef hastalarının yaklaşık %20-30’unda görülen, eklem iltihabına yol açan bir durumdur. Genellikle cilt belirtilerinin başlamasından sonra ortaya çıkar.
  • Belirtiler: Eklem ağrısı, şişlik, sertlik ve hareket kısıtlılığı. Zamanla kalıcı eklem hasarına neden olabilir.
  • Etkileri: Bu durum tedavi edilmediğinde, hareket kabiliyetini ciddi şekilde kısıtlayabilir.

2. Kardiyovasküler Hastalıklar

  • Açıklama: Sedef hastalığı, sistemik inflamasyon nedeniyle yüksek kardiyovasküler risk ile ilişkilidir.
  • Risk Faktörleri: Hastalarda hipertansiyon, diyabet, obezite ve dislipidemi sık görülür.
  • Sonuçlar: Kalp krizi ve inme riskinde artış.

3. Metabolik Sendrom

  • Açıklama: Psöriasis hastalarında insülin direnci, abdominal obezite, yüksek kan şekeri ve dislipidemi gibi metabolik bozuklukların bir arada bulunma riski yüksektir.
  • Etkileri: Diyabet ve kardiyovasküler hastalık riskini artırır.

4. Depresyon ve Anksiyete

  • Açıklama: Hastalığın kronik doğası, cilt lezyonlarının sosyal etkileri ve sürekli tedavi ihtiyacı psikolojik sorunlara yol açabilir.
  • Etkileri: Depresyon, anksiyete ve düşük yaşam kalitesi. Tedavi edilmeyen mental sağlık sorunları, hastalığın kontrolünü zorlaştırabilir.

5. Otoimmün Hastalıklar

  • Açıklama: Sedef, diğer otoimmün hastalıklarla birlikte görülebilir. Örneğin, inflamatuar bağırsak hastalıkları (Crohn hastalığı, ülseratif kolit) ve lupus.
  • Etkileri: Tedavi süreçleri zorlaşır ve sistemik inflamasyon artar.

6. Böbrek Hastalıkları

  • Açıklama: Şiddetli sedef hastalığı olan bireylerde böbrek hasarı gelişme riski artmıştır.
  • Etkileri: Tedavi edilmediğinde, böbrek yetmezliği riski ortaya çıkabilir.

7. Kanser Riski

  • Açıklama: Sedef hastalığı tedavisinde kullanılan immünosupresif ilaçlar nedeniyle lenfoma ve deri kanseri gibi kanser türleri ile ilişkilendirilebilir.
  • Etkileri: Özellikle uzun süreli tedavi alan hastalarda düzenli tarama gereklidir.

Önleme Yöntemleri

Sedef, genetik yatkınlık ve çevresel tetikleyicilerle ortaya çıkan bir hastalık olduğundan tamamen önlenmesi mümkün değildir. Ancak hastalığın alevlenmelerini ve şiddetini azaltmak için alınabilecek önlemler vardır.

1. Sağlıklı Yaşam Alışkanlıkları

  • Beslenme: Düşük yağlı, anti-inflamatuar bir diyet benimsemek (örneğin, Akdeniz diyeti) hastalık belirtilerini hafifletebilir.
  • Hidratasyon: Yeterli su tüketimi cilt sağlığını destekler.
  • Egzersiz: Düzenli fiziksel aktivite, kilo kontrolü sağlar ve inflamasyonu azaltır.

2. Tetikleyicilerden Kaçınma

  • Stres Yönetimi: Stres, hastalığın şiddetlenmesine neden olabilir. Meditasyon, yoga ve psikoterapi stresi yönetmekte etkili yöntemlerdir.
  • Deri Travmalarından Kaçınma: Kesikler, yaralar ve cilt tahrişi Koebner fenomenine yol açarak yeni lezyonların oluşmasına neden olabilir.
  • İklim ve Nemlendirme: Soğuk ve kuru hava, sedef hastalığını kötüleştirebilir. Nemlendirici kullanımı cildi korumada önemlidir.

3. Sigara ve Alkol Tüketimini Sınırlama

  • Sigara: Psöriasis ile doğrudan ilişkili olup, hem hastalığın şiddetini hem de komplikasyon riskini artırır.
  • Alkol: Aşırı alkol tüketimi inflamasyonu artırarak hastalığı kötüleştirebilir.

4. Enfeksiyonlardan Korunma

  • Streptokok enfeksiyonları gibi enfeksiyonlar, sedef hastalığını tetikleyebilir. Düzenli el hijyeni ve bağışıklık sistemini destekleyen önlemler önemlidir.

5. Düzenli Tıbbi Kontrol

  • Hastalığın ilerlemesini önlemek için düzenli dermatoloji kontrolleri gereklidir. Ayrıca eşlik eden metabolik ve kardiyovasküler hastalıkların taranması önemlidir.

Sonuç

Psöriasis, ciltte kaşıntı, pullanma ve kızarıklık gibi semptomlarla karakterize edilen kronik bir cilt hastalığıdır. Tedavi seçenekleri semptomları hafifletmek ve hastalığın seyrini kontrol altına almak için kullanılır. Sedef hastaları, bir dermatolog veya uzman hekimle düzenli olarak iletişimde olmalı ve tedavi seçenekleri hakkında danışmalıdır.

Referanslar:

  1. Sedef Hastalığının 10 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi (Psöriasis)
  2. Griffiths, C. E. M., & Barker, J. N. W. N. (2007). Pathogenesis and clinical features of psoriasis. Lancet, 370(9583), 263-271.
  3. Nestle, F. O., Kaplan, D. H., & Barker, J. (2009). Psoriasis. New England Journal of Medicine, 361(5), 496-509.
  4. Boehncke, W. H., & Schön, M. P. (2015). Psoriasis. The Lancet, 386(9997), 983-994.
  5. Lowes, M. A., Suarez-Fariñas, M., & Krueger, J. G. (2014). Immunology of psoriasis. Annual Review of Immunology, 32, 227-255.
  6. Armstrong, A. W., & Read, C. (2020). Pathophysiology, clinical presentation, and treatment of psoriasis. JAMA, 323(19), 1945-1960.
  7. Rendon, A., & Schäkel, K. (2019). Psoriasis pathogenesis and treatment. International Journal of Molecular Sciences, 20(6), 1475.
  8. Ghoreschi, K., Weigert, C., & Röcken, M. (2007). Immunopathogenesis and role of T cells in psoriasis. Clinical Dermatology, 25(6), 574-580.
  9. Kamiya, K., et al. (2012). Risk factors for the development of psoriasis. International Journal of Dermatology, 51(11), 1445-1452.
  10. Bowcock, A. M., & Krueger, J. G. (2005). Getting under the skin: The immunogenetics of psoriasis. Nature Reviews Immunology, 5(9), 699-711.
  11. Langley, R. G., Krueger, G. G., & Griffiths, C. E. (2005). Psoriasis: Epidemiology, clinical features, and quality of life. Annals of Rheumatic Diseases, 64(Suppl 2), ii18-ii23.
  12. Parisi, R., et al. (2013). Global epidemiology of psoriasis: A systematic review. Journal of Investigative Dermatology, 133(2), 377-385.
  13. Villani, A. P., et al. (2015). Psoriasis and smoking: Links and risks. Journal of the European Academy of Dermatology and Venereology, 29(5), 775-782.
  14. Kimball, A. B., et al. (2005). Economic burden of psoriasis in the United States. Journal of the American Academy of Dermatology, 52(3), 410-420.
  15. Menter, A., et al. (2008). Guidelines of care for the management of psoriasis. Journal of the American Academy of Dermatology, 58(5), 826-850.
  16. Di Meglio, P., Villanova, F., & Nestle, F. O. (2014). Psoriasis. Cold Spring Harbor Perspectives in Medicine, 4(8), a015354.
  17. Ritchlin, C. T., et al. (2017). Psoriatic arthritis: Clinical features and pathogenetic concepts. Annals of Rheumatic Diseases, 76(4), 552-561.
  18. Lebwohl, M. (2003). Psoriasis. The Lancet, 361(9364), 1197-1204.
  19. Tsoi, L. C., et al. (2012). Enhanced genomic understanding of psoriasis through meta-analysis. Nature Communications, 3(1), 1-10.
  20. Schön, M. P., & Boehncke, W. H. (2005). Psoriasis. New England Journal of Medicine, 352(18), 1899-1912.
  21. Reich, K., & Nestle, F. O. (2015). Psoriasis. The Lancet, 386(9997), 983-994.
  22. Gelfand, J. M., et al. (2005). Risk of myocardial infarction in patients with psoriasis. JAMA, 296(14), 1735-1741.
  23. Harden, J. L., & Krueger, J. G. (2012). Review of the pathogenesis of psoriasis. Current Problems in Dermatology, 44, 46-57.
  24. Takeshita, J., et al. (2017). Psoriasis and comorbid diseases. Journal of the American Academy of Dermatology, 76(3), 393-403.
  25. https://scholar.google.com/
  26. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  27. https://www.researchgate.net/
  28. https://www.mayoclinic.org/
  29. https://www.nhs.uk/
  30. https://www.webmd.com/

Sedef Hastalığının 10 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi (Psöriasis)

Sağlık Bilgisi Paylaş !
Op. Dr. Ali GÜRTUNA
Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Çocuk Cerrahisi Uzmanı
Sağlık Bilgisi: aligurtuna.com

Articles: 1372