Barrett Özofagusu
Barrett özofagusu, modern tıbbın üzerinde büyük önemle durduğu sindirim sistemi rahatsızlıklarından biridir. Genellikle uzun süreli gastroözofageal reflü hastalığı (GERD) yaşayan kişilerde ortaya çıkar ve zamanla ciddi sonuçlara yol açabilir. Yemek borusunun (özofagus) alt kısmındaki hücrelerin, mide asidinin sürekli olarak bu bölgeye kaçmasıyla birlikte yapısal değişikliklere uğramasıdır. Bu durum, hücrelerin normal yapısının bozulmasına ve daha dayanıklı bir yapıya dönüşmesine neden olur. Ancak bu değişiklikler, zamanla yemek borusunda kanser riskini artıran öncü lezyonlara dönüşebilir. Bu yüzden, erken teşhis edilmesi ve düzenli olarak takip edilmesi gereken önemli bir sağlık sorunudur.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Barrett Özofagusu
Barrett özofagusu, özellikle reflü hastalarının yaklaşık %10’unda gelişir ve yaşla birlikte görülme sıklığı artar. Ancak sadece reflü hastalığı olan kişilerde değil, reflü semptomları olmayan bireylerde de görülebilir. Risk faktörleri arasında obezite, sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi ve genetik yatkınlık önemli bir yer tutar. Genellikle belirti vermez ya da reflü ile ilişkilendirilen semptomlarla karıştırılabilir. Bu da hastalığın teşhisini zorlaştıran faktörlerden biridir. Sonuç olarak, semptomların farkında olmak ve düzenli sağlık kontrollerine gitmek bu hastalığın erken teşhisi açısından kritik öneme sahiptir.
Barrett özofagusunun kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, mide asidinin yemek borusuna sürekli olarak geri kaçması sonucunda meydana gelen tahrişin, hücrelerde bir adaptasyon sürecine yol açtığı düşünülmektedir. Normal şartlarda, yemek borusunun iç yüzeyi çok katlı yassı epitel hücrelerle kaplıdır. Ancak Barrett özofagusu gelişen kişilerde, bu hücreler ince bağırsak epitel hücrelerine benzer bir yapıya dönüşür. Bu hücresel değişim, genellikle asit reflüsüne karşı bir savunma mekanizması olarak kabul edilir; ancak, bu dönüşüm aynı zamanda adenokarsinom adı verilen ciddi bir yemek borusu kanserine zemin hazırlayabilir.
Tedavi edilmeyen Barrett özofagusu vakalarında kanser riski yüksektir. Ancak bu risk, doğru tanı ve tedavi yöntemleriyle yönetilebilir. Barrett özofagusu teşhisi konan hastalarda, düzenli endoskopik takip ve biyopsi, hastalığın ilerlemesini ve potansiyel kanser gelişimini kontrol altında tutmak için kritik öneme sahiptir. Ayrıca yaşam tarzı değişiklikleri ve bazı farmakolojik tedaviler de Barrett özofagusunun ilerlemesini yavaşlatabilir veya tamamen durdurabilir. Ancak Barrett özofagusu ile ilgili bilinçlenme, erken teşhis ve tedavi yöntemlerinin etkinliği konusunda hala yeterli farkındalık oluşturulmuş değildir.
Barrett Özofagusu Nedir?
Genellikle gastroözofageal reflü hastalığı (GERD) ile ilişkilendirilen, yemek borusunun alt kısmındaki epitel hücrelerinde meydana gelen yapısal bir değişikliktir. Normalde yemek borusunun yüzeyini kaplayan hücreler, mide asidinin sürekli maruziyeti sonucu, daha dayanıklı bağırsak tipi hücrelere dönüşür. Bu duruma “intestinal metaplazi” adı verilir ve Barrett özofagusu, bu metaplazinin bir sonucudur. Barrett özofagusu, GERD’nin sık görülen bir komplikasyonu olmakla birlikte, reflü semptomları yaşamayan bireylerde de ortaya çıkabilir.
Bu hücresel değişim, yemek borusunun mide asidine karşı bir adaptasyon mekanizmasıdır; ancak ne yazık ki, bu değişim aynı zamanda adenokarsinom gibi ciddi yemek borusu kanserlerine yol açabilecek bir süreçtir. Barrett özofagusu olan kişilerin düzenli tıbbi kontrollerle izlenmesi bu nedenle hayati önem taşır.
Barrett Özofagusu Nedenleri
Barrett özofagusunun ana nedeni, uzun süreli ve şiddetli gastroözofageal reflüdür. GERD, mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasına neden olan bir hastalıktır ve bu asit kaçağı, yemek borusunun alt kısmında sürekli tahrişe yol açar. Mide asidinin neden olduğu bu kronik tahriş, zamanla yemek borusunun alt kısmındaki epitel hücrelerinde yapısal bir değişikliğe neden olur.
Bununla birlikte, GERD dışındaki bazı faktörler de Barrett gelişme riskini artırabilir. Bunlar arasında:
- Obezite: Obezite, mideye baskı yaparak mide içeriğinin yemek borusuna kaçmasını kolaylaştırabilir. Ayrıca, obezitenin kendisi yemek borusunda hücresel değişikliklere yol açabilen bir inflamatuar duruma neden olabilir.
- Sigara ve Alkol Kullanımı: Sigara ve alkol tüketimi, yemek borusundaki hücrelerin yapısını bozabilir ve reflüyü tetikleyebilir.
- Genetik Yatkınlık: Ailede Barrett ya da yemek borusu kanseri öyküsü olan bireylerde risk artmaktadır.
- Yaş: Genellikle 50 yaş üstü bireylerde daha sık görülür.
- Cinsiyet: Erkeklerde gelişme riski kadınlara göre daha yüksektir.
Barrett Özofagusu Belirtileri
Barrett özofagusu, reflü semptomları ile karıştırılabilecek bazı belirtilere yol açabilir.
Bu nedenle, hastalık genellikle belirgin bir semptom vermeden ilerler. Ancak aşağıdaki semptomlar hastalığın habercisi olabilir:
- Kronik Reflü: Mide yanması ve mide asidinin boğaza geri gelmesi şeklinde hissedilen şikayetler.
- Yutma Güçlüğü: Yemek yerken ya da su içerken yutkunmada zorlanma.
- Göğüs Ağrısı: Kalp krizi ile karıştırılabilecek şiddetli göğüs ağrıları.
- Kanlı Kusma veya Dışkı: Yemek borusundaki tahriş sonucu oluşan yaralar kanayabilir.
Barrett Özofagusu Risk Faktörleri ve Korunma Yolları
Barrett özofagusu gelişme riskini artıran pek çok faktör bulunmaktadır.
Risk altındaki kişiler için bazı korunma yolları önerilebilir:
- Kilo Kontrolü: Obezitenin reflü ve Barrett özofagusu riskini artırdığı bilinmektedir. Düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı beslenmek, mide üzerindeki baskıyı azaltabilir.
- Sigara ve Alkol Tüketiminden Kaçınma: Sigara ve alkol, yemek borusu hücrelerinde hasara yol açabilir ve reflüyü tetikleyebilir. Bu nedenle bu zararlı alışkanlıklardan kaçınmak önemlidir.
- Beslenme Düzeni: Reflüye neden olan yiyeceklerden (baharatlı, asitli, yağlı yiyecekler) kaçınmak, mide asidinin yemek borusuna kaçmasını engellemeye yardımcı olabilir.
- Düzenli Sağlık Kontrolleri: Özellikle reflü hastalığı olan bireylerin düzenli olarak endoskopi yaptırması, Barrett özofagusunun erken teşhisi açısından kritiktir.
Komplikasyonları
Barrett özofagusu olan kişilerde özofagus kanseri riski yüksektir. Yemek borusu hücrelerinde kanser öncesi değişiklikler olan kişilerde bile risk küçüktür. Neyse ki Barrett özofagusu olan çoğu insanda hiçbir zaman özofagus kanseri gelişmeyecektir.
Barrett Özofagusu Teşhisi
Endoskopi genellikle Barrett özofagusunun olup olmadığını belirlemek için kullanılır. Ucunda bir kamera (endoskop) bulunan ışıklı bir tüp, yemek borusu dokusunda değişiklik olup olmadığını kontrol etmek için boğazınızdan aşağı geçirilir. Normal yemek borusu dokusu soluk ve parlak görünür. Barrett özofagusunda doku kırmızı ve kadifemsi görünür.
Doktorunuz yemek borunuzdan doku (biyopsi) alacaktır. Biyopsi yapılan doku, değişimin derecesini belirlemek için incelenebilir.
Doku değişikliği derecesinin belirlenmesi
Laboratuvarda dokuyu inceleme konusunda uzmanlaşmış bir doktor (patolog), yemek borusu hücrelerinizdeki displazinin derecesini belirler. Yemek borusundaki displaziyi teşhis etmek zor olabileceğinden, en az biri gastroenteroloji patolojisinde uzmanlaşmış olmak üzere iki patologun tanınız üzerinde hemfikir olması en iyisidir. Dokunuz şu şekilde sınıflandırılabilir:
- Barrett özofagusu mevcutsa displazi yoktur ancak hücrelerde kanser öncesi değişiklikler bulunmaz.
- Hücreler kanser öncesi değişikliklerin küçük belirtilerini gösteriyorsa düşük dereceli displazi.
- Hücreler çok fazla değişiklik gösteriyorsa yüksek dereceli displazi. Yüksek dereceli displazinin, hücrelerin yemek borusu kanserine dönüşmeden önceki son adım olduğu düşünülmektedir.
Barrett yemek borusu taraması
Amerikan Gastroenteroloji Koleji, en az haftada bir GERD semptomları gösteren, proton pompa inhibitörü ilaç tedavisine yanıt vermeyen ve aşağıdakiler de dahil olmak üzere en az iki risk faktörüne sahip olan erkekler için taramanın önerilebileceğini söylüyor:
- Ailede Barrett özofagus veya özofagus kanseri öyküsü olması
- Erkek olmak
- Beyaz olmak
- 50 yaşın üzerinde olmak
- Halen veya geçmişte sigara içiyor olmak
- Çok fazla karın yağına sahip olmak
Kadınların Barrett yakalanma olasılığı önemli ölçüde daha düşük olsa da, kontrolsüz reflüleri varsa veya Barrett için başka risk faktörleri varsa kadınlar taranmalıdır.
Barrett Özofagusu Tedavisi
Barrett özofagusu tedavisinde öncelikli amaç, hastalığın ilerlemesini durdurmak ve yemek borusu kanseri riskini azaltmaktır. Tedavi seçenekleri, hastalığın ciddiyetine ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Tedavi yöntemleri arasında şunlar yer alır:
- Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Beslenme alışkanlıklarını düzenlemek, reflüyü tetikleyen yiyecek ve içeceklerden kaçınmak ve kilo kontrolü sağlamak Barrett özofagusunun ilerlemesini yavaşlatabilir.
- İlaç Tedavisi: Proton pompa inhibitörleri (PPİ) gibi asit baskılayıcı ilaçlar, reflü semptomlarını kontrol altına almak için kullanılır. Bu ilaçlar mide asidini azaltarak yemek borusunun iyileşmesine yardımcı olabilir.
- Endoskopik Tedaviler: Eğer Barrett ilerlemişse ya da displazi (kanser öncesi hücre değişiklikleri) gelişmişse, endoskopik müdahalelerle anormal hücreler çıkarılabilir.
- Cerrahi Müdahale: İleri derecede Barrett ve yemek borusu kanseri gelişmiş hastalarda cerrahi seçenekler değerlendirilir. Yemek borusunun bir kısmının ya da tamamının alınması gibi operasyonlar gerekebilir.
Barrett Özofagusu ve Kanser İlişkisi
Barrett, tedavi edilmediği takdirde yemek borusu kanseri riskini önemli ölçüde artırabilir. Özellikle adenokarsinom adı verilen bir kanser türü, Barrett özofagusu olan kişilerde daha yaygın görülmektedir. Kanser gelişme riski, Barrett özofagusu olan bireylerde düşük olmasına rağmen, hastaların düzenli olarak takip edilmesi önemlidir. Erken teşhis edilen vakalarda, kanser riski minimize edilebilir ve uygun tedavi yöntemleri ile hastalığın ilerlemesi durdurulabilir.
Sonuç
Özellikle uzun süreli reflü hastalığı yaşayan bireylerde görülen ciddi bir sağlık sorunudur. Bu hastalık, yemek borusunun alt kısmındaki hücrelerin yapısal değişikliğe uğramasıyla karakterizedir ve zamanla yemek borusu kanseri riskini artırabilir. Barrett özofagusu teşhisi konan hastaların düzenli olarak takip edilmesi, erken tedavi yöntemleri ile hastalığın ilerlemesinin durdurulması açısından hayati önem taşır. Yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavileri ve gerekirse cerrahi müdahaleler, hastalığın yönetiminde etkili stratejiler olarak öne çıkar.
Referanslar:
- Barrett Özofagusu
- Spechler SJ, Souza RF. Barrett’s Esophagus. N Engl J Med. 2014;371:836-845.
- El-Serag HB, et al. Risk factors for Barrett’s esophagus. Gastroenterology. 2012;142(5):1072-1078.
- Wang KK, Sampliner RE. Updated guidelines 2008 for the diagnosis, surveillance and therapy of Barrett’s esophagus. Am J Gastroenterol. 2008;103(3):788-797.
- Fitzgerald RC, et al. British Society of Gastroenterology guidelines on the diagnosis and management of Barrett’s esophagus. Gut. 2014;63:7-42.
- Sharma P, et al. Guidelines for the diagnosis and management of Barrett’s esophagus. Am J Gastroenterol. 2009;104(3):580-597.
- Shaheen NJ, et al. ACG Clinical Guideline: Diagnosis and management of Barrett’s esophagus. Am J Gastroenterol. 2016;111(1):30-50.
- Hvid-Jensen F, et al. Incidence of adenocarcinoma among patients with Barrett’s esophagus. N Engl J Med. 2011;365:1375-1383.
- Vakil N, et al. The Montreal definition and classification of gastroesophageal reflux disease: a global evidence-based consensus. Am J Gastroenterol. 2006;101(8):1900-1920.
- Hillman LC, Chiragakis L, Shadbolt B, Kaye GL. Proton pump inhibitor therapy and the development of dysplasia in patients with Barrett’s oesophagus. Med J Aust. 2004;180(8):387-391.
- Weston AP, et al. Risk stratification of Barrett’s esophagus: updated model to predict progression to high-grade dysplasia and adenocarcinoma. Dis Esophagus. 2007;20(5):444-451.
- Lagergren J, Bergstrom R, Lindgren A, Nyren O. Symptomatic gastroesophageal reflux as a risk factor for esophageal adenocarcinoma. N Engl J Med. 1999;340:825-831.
- Reid BJ, et al. Barrett’s esophagus: cell biology and biomarkers for clinical practice. Nat Rev Gastroenterol Hepatol. 2010;7:369-378.
- Corley DA, et al. Long-term survival after Barrett’s adenocarcinoma diagnosis: implications for management. J Natl Cancer Inst. 2009;101(13):906-914.
- Rubenstein JH, et al. Risk factors for Barrett’s esophagus among patients with gastroesophageal reflux disease: a prospective study. Am J Gastroenterol. 2007;102:1091-1098.
- Cook MB, et al. Obesity and Barrett’s esophagus: a systematic review and meta-analysis. Am J Gastroenterol. 2008;103(5):1173-1183.
- Jankowski JA, et al. Molecular evolution of the metaplasia-dysplasia-adenocarcinoma sequence in the esophagus. Am J Pathol. 1999;154(4):965-973.
- Anderson LA, Watson RG, Murphy SJ, Johnston BT, Comber H, Mc Guigan J. Risk factors for Barrett’s esophagus and esophageal adenocarcinoma: results from the FINBAR study. World J Gastroenterol. 2007;13(10):1585-1594.
- Shaheen NJ, Ransohoff DF. Gastroesophageal reflux, Barrett esophagus, and esophageal cancer. JAMA. 2002;287(15):1972-1981
- https://my.clevelandclinic.org/health/diseases/14432-barretts-esophagus
- https://www.niddk.nih.gov/health-information/digestive-diseases/barretts-esophagus
- https://www.hopkinsmedicine.org/health/conditions-and-diseases/barretts-esophagus
- https://www.webmd.com/heartburn-gerd/barretts-esophagus-symptoms-causes-and-treatments