İnsan vücudu, yaşamsal fonksiyonları sürdürebilmek adına oldukça karmaşık ve hassas bir yapıya sahiptir. Bu yapının en önemli bölümlerinden biri kemik sistemidir. Kemikler, vücudun temel yapısını oluşturur ve hareketi, korunmayı ve destek sağlamayı mümkün kılar. Ancak, günlük yaşamda karşılaşılan çeşitli kazalar, darbeler veya yaralanmalar, kemiklerin kırılmasına neden olabilir. Kemik kırıkları, bireyin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen sağlık problemleri arasında yer alır. Kırık iyileşmesi ise karmaşık biyolojik süreçler içeren bir olaydır ve vücudun kendi kendini onarma kapasitesi bu süreçte büyük bir rol oynar. Ancak her kırık, vücut tarafından aynı hızda veya şekilde iyileşmez. İyileşme süreci, kırığın tipi, bireyin yaşı, genel sağlık durumu ve tedavi şekline göre değişkenlik gösterir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Kırık İyileşmesi Nasıl Olur? Kırıkların Tedavisi Nasıl Yapılır?
Kemik kırıkları, tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bunlar arasında kemik enfeksiyonları, kemik dokusunun yanlış kaynaması veya tamamen kaynamaması gibi durumlar yer alır. Bu nedenle, kırıkların doğru bir şekilde tedavi edilmesi hayati önem taşır. Kırıkların iyileşme süreci; inflamasyon, yenilenme ve yeniden şekillenme aşamalarını içerir. Bu aşamalar, vücudun biyolojik tepkilerine bağlı olarak farklı sürelerde gerçekleşebilir. Örneğin, bazı kırıklar birkaç hafta içinde iyileşirken, bazıları aylar sürebilir. İyileşme süreci boyunca doğru tedavi yöntemlerinin kullanılması, bireyin yaşam kalitesini artırmak açısından kritik bir faktördür.
Günümüzde, kemik kırıkları ve kırık iyileşmesi konusunda pek çok tedavi yöntemi geliştirilmiştir. Geleneksel tedavi yöntemleri arasında alçı uygulaması, atel kullanımı ve cerrahi müdahaleler bulunur. Ancak, modern tıp ve teknoloji sayesinde bu alandaki tedavi seçenekleri her geçen gün genişlemekte ve gelişmektedir. Özellikle biyoteknoloji alanındaki ilerlemeler, kırık iyileşme sürecini hızlandırmayı ve komplikasyonları en aza indirmeyi hedefleyen yeni tedavi yaklaşımlarını gündeme getirmiştir. Kırık tedavisine yönelik bu yeni yaklaşımlar arasında biyomateryallerin kullanımı, gen terapisi ve kök hücre tedavileri önemli bir yer tutmaktadır.
Kırık iyileşmesi sürecini etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır. Yaş, cinsiyet, beslenme durumu, kemik sağlığı ve genel sağlık durumu bu faktörlerin başında gelir. Ayrıca, bireyin yaşam tarzı ve kırığın meydana geldiği bölge de iyileşme süresini doğrudan etkileyebilir. İyileşme sürecini hızlandırmak veya iyileşme kalitesini artırmak için bireyin doktor tavsiyelerine uyması ve rehabilitasyon sürecine aktif olarak katılması büyük önem taşır. Bu makalede, kırık iyileşmesinin nasıl gerçekleştiği, bu süreci etkileyen faktörler, tedavi yöntemleri ve modern tıbbın sunduğu yeni yaklaşımlar detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
Kırık Nedir ve Nasıl Oluşur?
Kemik kırığı, kemiğin bütünlüğünün bozulduğu bir yaralanma türüdür. Kemikler, genellikle dayanıklı yapılar olsalar da, aşırı basınç altında veya ani travmalar sonucu kırılabilir. Kırıklar, basit bir düşme sonucu oluşabileceği gibi, ciddi trafik kazaları veya spor yaralanmaları gibi şiddetli travmalar sonucunda da meydana gelebilir. Kemik kırıkları, kemiğin hasar durumuna ve kırığın şekline göre farklı sınıflandırmalara tabi tutulur.
Kırık Türleri
- Basit (Kapalı) Kırıklar: Kırık kemiğin deriyi delmediği, vücut dışına çıkmadığı kırıklardır. Bu tür kırıklar genellikle daha az komplikasyonla iyileşir.
- Açık (Bileşik) Kırıklar: Kemiğin deriyi deldiği ve vücut dışına çıktığı kırıklardır. Bu tür kırıklar enfeksiyon riski taşıdığı için daha dikkatli tedavi gerektirir.
- Tam Kırıklar: Kemiğin tamamen iki veya daha fazla parçaya ayrıldığı durumlardır.
- Kısmi Kırıklar: Kemiğin yalnızca bir kısmının kırıldığı, tamamen bölünmediği kırıklardır.
- Çatlaklar: Kemikte ince bir çatlak şeklinde oluşan, daha hafif kırıklardır.
- Stres Kırıkları: Kemik üzerine tekrarlanan küçük travmalar sonucu oluşan kırıklardır.
Bu farklı kırık türleri, iyileşme süreçleri açısından da çeşitlilik gösterir. Örneğin, açık kırıklar enfeksiyon riskine karşı daha dikkatli takip edilmelidir ve iyileşme süresi genellikle daha uzun olabilir.
Kırık İyileşmesi Süreci
Genellikle birkaç aşamada gerçekleşir:
- İnflamasyon Aşaması: Kırık, kemik dokusunun zarar görmesine yol açar ve bu da vücudun inflamatuar yanıtını tetikler. Kırık bölgesindeki kan damarları hasar gördüğü için kanamaya ve çevre dokuların ödemlenmesine neden olur. Beyaz kan hücreleri ve inflamatuar hücreler, yaralı bölgeye göç ederek iyileşme sürecini başlatır. Bu aşamada, kırık bölge çevresindeki dokuların zarar görmesini önlemek için hareket kısıtlı olabilir ve ağrı genellikle belirgindir.
- Yumuşak Kallus Oluşumu Aşaması: İnflamasyon aşamasının ardından, kırık bölgesindeki hasarlı dokuların onarımı başlar. İyileşme sürecinin bu aşamasında, fibroblastlar ve kondrositler gibi hücreler kırık bölgede bir yumuşak kallus oluşturmak için bir araya gelir. Yumuşak kallus, kırık kemik parçalarını birleştirmeye yardımcı olur ve iyileşme sürecinin devamı için bir çerçeve sağlar. Bu aşamada, kırık bölgenin stabilizasyonunu sağlamak için alçı veya atel gibi dış destekler kullanılabilir.
- Sert Kallus Oluşumu Aşaması: Yumuşak kallus oluşumu aşamasının ardından, kırık bölgedeki bağ dokusu mineralleşmeye başlar ve daha sağlam bir yapı olan sert kallusa dönüşür. Oluşan sert kallus, kırığın iyileşmesini destekler ve kırık bölgenin stabilitesini artırır. Bu aşamada, hastanın hareketliliği genellikle artar ve kırık bölgeye hafif yüklenme izin verilebilir.
- Remodelleme Aşaması: Sert kallus oluşumu aşamasının tamamlanmasının ardından, kemik dokusu kırık bölgede yeniden şekillenir ve güçlenir. Bu süreç, fazla kemik dokusunun rezorbsiyonu (emilimi) ve kemik doku yoğunluğunun artmasıyla karakterizedir. Kırık bölgedeki kemik dokusu, normal kemik dokusuna benzer bir yapıya geri döner. Bu aşamada, kırık bölgenin tamamen iyileşmesi ve eski işlevselliğine kavuşması beklenir.
Bu aşamalar, genel olarak kırık iyileşmesi sürecinin ana hatlarını oluşturur. Ancak, her kırık vakası farklıdır ve iyileşme süreci bireyden bireye değişebilir. İyileşme sürecini etkileyen faktörler arasında kırığın tipi, konumu, şiddeti, hasta yaşam tarzı ve sağlık durumu bulunur. Bu nedenle, kırık tedavisi ve rehabilitasyonu her hasta için kişiselleştirilmelidir.
Kırık İyileşmesini Etkileyen Faktörler
Kırık iyileşmesini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörler, kırığın tipine, konumuna, hastanın yaşına, sağlık durumuna ve tedaviye verilen tepkiye bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
İşte kırık iyileşmesini etkileyen ana faktörlerin detayları:
- Kırığın Tipi ve Şiddeti: Kırığın tipi ve şiddeti, iyileşme sürecini doğrudan etkiler. Basit, düz kırıklar genellikle daha hızlı iyileşirken, komplike veya açık kırıkların iyileşme süreci daha uzun ve karmaşıktır.
- Kırığın Konumu: Kırığın vücuttaki konumu, iyileşme sürecini etkiler. Örneğin, kırık bölgenin yakınında bulunan eklemler veya büyük damarlar, iyileşme sürecini olumsuz yönde etkileyebilir.
- Hastanın Yaşı: Yaş, kırık iyileşmesinde önemli bir faktördür. Genç, sağlıklı bireylerin kemikleri daha hızlı iyileşebilirken, yaşlı veya kemik yoğunluğu düşük olan kişilerin iyileşme süreci daha uzun sürebilir.
- Sağlık Durumu: Hastanın genel sağlık durumu, kırık iyileşmesini etkiler. Obezite, diyabet, osteoporoz gibi sağlık sorunları, iyileşme sürecini olumsuz yönde etkileyebilir ve komplikasyon riskini artırabilir.
- Sigara İçme ve Alkol Kullanımı: Sigara içme ve aşırı alkol kullanımı, kemik iyileşmesini yavaşlatabilir ve komplikasyon riskini artırabilir.
- Beslenme Durumu: Dengesiz beslenme, kemiklerin sağlıklı bir şekilde iyileşmesini engelleyebilir. Kalsiyum, protein, vitamin D gibi besin öğelerinin yeterli alınması, kemik iyileşmesini destekler.
- Tedavi Yöntemi: Kırık tedavisi, iyileşme sürecini belirleyen önemli bir faktördür. Alçı, atel, cerrahi müdahale gibi tedavi yöntemleri, iyileşme sürecini doğrudan etkiler.
- Rehabilitasyon Programı: Kırık iyileştikten sonra uygulanan rehabilitasyon programı, kırığın tam iyileşmesini ve fonksiyonun geri kazanılmasını sağlar. Fizyoterapi, kas güçlendirme egzersizleri ve hareketlilik çalışmaları, iyileşme sürecini hızlandırabilir.
- Hasta Uyum ve Katılımı: Hasta uyumu ve katılımı, iyileşme sürecinde önemlidir. Tedavi planına uyum sağlamak, ilaçları düzenli kullanmak, doktor tavsiyelerine uymak, iyileşme sürecini olumlu yönde etkiler.
- Komplikasyonlar ve İyileşme Süreci: Kırığın neden olduğu olası komplikasyonlar, iyileşme sürecini etkileyebilir. Enfeksiyonlar, kemik kaynamasının gecikmesi, kırık bölgede dolaşım problemleri gibi komplikasyonlar, iyileşme sürecini uzatabilir ve daha fazla tedavi gerektirebilir.
Bu faktörlerin tümü, kırık iyileşmesinin karmaşıklığını ve sürecin nasıl yönetileceğini belirler. Her hasta için bireysel bir yaklaşım gereklidir ve doktorun kırığın özelliklerini dikkate alarak uygun bir tedavi planı oluşturması önemlidir.
Komplikasyonlar ve Önlemler
- Enfeksiyonlar: Cerrahi müdahale sonrası veya alçı uygulaması sırasında enfeksiyon riski bulunmaktadır. Enfeksiyonlar, iyileşme sürecini uzatabilir ve ciddi komplikasyonlara yol açabilir.Önlem: Cerrahi müdahale sırasında sterilizasyona dikkat edilmeli, hijyen kurallarına uyulmalı ve enfeksiyon belirtileri izlenmelidir. Ayrıca, yara bakımı düzenli olarak yapılmalı ve enfeksiyon riski olan durumlarda uygun antibiyotikler kullanılmalıdır.
- Kötü Kırık Birleşimi: Kemik parçalarının uygun şekilde birleşmemesi durumunda kötü kırık birleşimi meydana gelebilir. Bu durumda, kemiklerin doğru şekilde kaynaması zorlaşabilir ve iyileşme süreci uzayabilir.Önlem: Cerrahi müdahalede, kemik parçalarının doğru şekilde hizalanması ve sabitlenmesine özen gösterilmelidir. Ayrıca, kırığın türüne ve konumuna göre uygun tedavi yöntemi seçilmelidir.
- Eklem Tutukluğu: Uzun süreli alçı kullanımı veya hareketsizlik, eklem tutukluğuna neden olabilir. Bu durumda, eklemdeki hareket aralığı azalabilir ve rehabilitasyon süreci zorlaşabilir.Önlem: Alçı uygulaması sırasında veya kırığın iyileşme sürecinde, eklem hareketlerinin korunması için uygun egzersizler yapılmalıdır. Ayrıca, fizyoterapistlerin rehberliğinde düzenli olarak rehabilitasyon programlarına katılmalıdır.
- Damar veya Sinir Hasarı: Bazı kırıklar, damar veya sinirleri etkileyebilir ve bu da ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Sinir hasarı durumunda, hissizlik veya güçsüzlük gibi belirtiler ortaya çıkabilir.Önlem: Cerrahi müdahale sırasında, damar ve sinirlerin korunmasına özen gösterilmelidir. Ayrıca, kırık iyileşme sürecinde belirtilen sinir hasarı belirtileri dikkatlice izlenmeli ve gerekirse uzman bir doktora başvurulmalıdır.
- DVT (Derin Ven Trombozu) ve PE (Pulmoner Emboli): Uzun süreli hareketsizlik, özellikle alçı kullanımı sırasında, derin ven trombozu ve pulmoner emboli riskini artırabilir. Bu durumlar yaşamı tehdit edici olabilir.Önlem: Hareketsizlikten kaçınmak için uygun egzersizler yapılmalı ve bacaklarda dolaşımı artırmak için düzenli olarak hareket edilmelidir. Ayrıca, doktorun önerdiği kan inceltici ilaçlar kullanılmalıdır.
Kırık iyileşmesinde komplikasyonların önlenmesi, doğru tedavi yöntemlerinin seçilmesi ve hastanın uygun şekilde izlenmesiyle sağlanabilir.
Kemik Kırıklarının Tedavisi Nasıl Yapılır?
Kemik kırıklarının tedavisi, kırığın türüne, yerine, şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak farklılık gösterir. Tedavinin temel hedefi, kemik parçalarını doğru pozisyonda hizalamak, iyileşme sürecini desteklemek ve kemiğin normal işlevini geri kazandırmaktır. Tedavi süreci genellikle tıbbi müdahale, fizik tedavi, rehabilitasyon ve yaşam tarzı düzenlemelerini içerir.
1. İlk Yardım ve Acil Müdahale
Kemik kırıklarında tedavinin ilk aşaması, uygun ilk yardımın sağlanmasıdır. Bu süreçte aşağıdaki adımlar önemlidir:
- Hareketin Sınırlandırılması: Kırık bölge hareket ettirilmemelidir. Bu, daha fazla hasarın ve komplikasyonların önlenmesine yardımcı olur.
- Atel Uygulaması: Geçici olarak bölgeyi stabilize etmek için atel kullanılabilir.
- Soğuk Uygulama: Şişliği ve ağrıyı azaltmak için kırık bölgeye buz uygulanabilir. Ancak buz, cilde doğrudan temas ettirilmemelidir.
- Acil Tıbbi Yardım: Kırığın şiddetine bağlı olarak hastanın hızlı bir şekilde bir sağlık kuruluşuna götürülmesi gerekir.
2. Kırığın Türüne Göre Tedavi Yaklaşımları
Kemik kırıkları farklı türlerde olabilir ve tedavi buna göre şekillenir:
- Kapalı (Basit) Kırıklar:
- Kapalı kırıklarda deri bütünlüğü bozulmaz. Genellikle alçı veya atel ile kemiğin doğru pozisyonda tutulması sağlanır.
- Küçük ve sabit kırıklar için istirahat ve koruyucu tedavi yeterli olabilir.
- Açık (Komplike) Kırıklar:
- Deri bütünlüğünün bozulduğu açık kırıklarda enfeksiyon riski yüksektir. Bu nedenle yara temizliği ve antibiyotik tedavisi gerekebilir.
- Kırık bölge genellikle cerrahi müdahaleyle stabilize edilir.
- Çatlak ve Mikro Kırıklar:
- Genellikle spor yaralanmaları veya tekrarlayan stres nedeniyle oluşur. İstirahat, fizik tedavi ve bazen özel destekleyici cihazlar kullanılır.
- Parçalı Kırıklar:
- Kemiğin birden fazla parçaya ayrıldığı durumlarda, cerrahi müdahale ve metal plakalar, çiviler veya vidalarla sabitleme yapılabilir.
- Deplasmanlı (Yerinden Oynamış) Kırıklar:
- Kırık kemik parçalarının yeniden hizalanması gerekebilir. Bu işlem manuel olarak (kapalı redüksiyon) veya cerrahi olarak yapılabilir.
3. Alçı ve Atel Uygulaması
Kırıkların tedavisinde yaygın olarak kullanılan yöntemlerden biri alçı ve atel uygulamasıdır. Bu yöntem, kemik parçalarını sabitleyerek iyileşme sürecini destekler.
- Alçı: Genellikle daha stabil kırıklarda tercih edilir ve kırığın tamamen hareketsiz kalmasını sağlar.
- Atel: Kırığın etrafında hafif hareketlere izin verir ve genellikle şişlik durumlarında kullanılır.
Alçı veya atel uygulandıktan sonra düzenli olarak doktor kontrollerine gidilmesi önemlidir. Bu kontrollerde iyileşme süreci izlenir ve alçıda gevşeme, şişlik veya dolaşım problemleri olup olmadığı değerlendirilir.
4. Cerrahi Müdahale
Bazı kırık türlerinde, özellikle açık veya parçalı kırıklarda cerrahi müdahale gereklidir. Cerrahi yöntemler şunları içerir:
- İnternal Fiksasyon: Kemiğin içine veya yüzeyine metal plakalar, çiviler veya vidalar yerleştirilir. Bu yöntem, kemik parçalarını bir arada tutarak iyileşme sürecini destekler.
- Eksternal Fiksasyon: Kırık kemik dıştan sabitlenir. Bu yöntemde cilt üzerinden geçen vidalar ve çubuklar kullanılır.
- Kemik Grefti: Şiddetli kırıklarda, hasarlı kemik dokusunu onarmak için vücudun başka bir bölgesinden alınan kemik dokusu kullanılabilir.
Cerrahi müdahaleden sonra enfeksiyon, kanama ve diğer komplikasyon risklerine karşı dikkatli bir takip süreci gereklidir.
5. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Kırıklar iyileştikten sonra, kemiğin eski gücüne ve hareketliliğine kavuşması için fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulanır. Bu süreçte:
- Egzersizler: Kırık bölgeyi çevreleyen kasların güçlendirilmesi için özel egzersizler yapılır.
- Hareket Kabiliyetini Geri Kazandırma: Fizyoterapistler tarafından uygulanan yöntemlerle eklem hareketliliği artırılır.
- Dayanıklılık Çalışmaları: Özellikle uzun süre hareketsiz kalan bölgelerde yeniden işlev kazandırmak için dayanıklılık egzersizleri yapılır.
- Ağrı Yönetimi: TENS cihazı gibi teknikler, iyileşme sürecindeki ağrıyı hafifletmek için kullanılabilir.
Rehabilitasyon süreci, hastanın günlük yaşamına dönme hızını artırır ve komplikasyon risklerini en aza indirir.
6. Beslenme ve Yaşam Tarzı Düzenlemeleri
Kemik iyileşme sürecinde beslenme önemli bir rol oynar. İyileşmeyi desteklemek için şu beslenme önerileri dikkate alınmalıdır:
- Kalsiyum ve D Vitamini: Kemik dokusunun yeniden yapılanması için kritik öneme sahiptir. Süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler ve güneş ışığı bu ihtiyacı karşılamada yardımcıdır.
- Protein: Kemik onarımı için gereklidir. Yeterli protein alımı, kas kaybını da önler.
- C ve K Vitaminleri: Kolajen üretimini destekler ve kemik sağlığını iyileştirir.
Ayrıca, sigara ve alkol tüketiminden kaçınılmalıdır. Sigara, kemik iyileşmesini yavaşlatırken, alkol vücudun iyileşme yeteneğini olumsuz etkileyebilir.
7. Kronikleşen Kırıklar ve Komplikasyon Yönetimi
Bazı kırıklar zamanında ve doğru şekilde tedavi edilmediğinde yanlış kaynama, eklem sertliği veya enfeksiyon gibi komplikasyonlara yol açabilir. Bu durumda:
- Revizyon Cerrahisi: Yanlış kaynamış kırıkların düzeltilmesi için ikinci bir cerrahi işlem gerekebilir.
- Fizyoterapi: Uzun süre hareketsiz kalan bölgelerde hareket kabiliyetini yeniden kazandırmak için yoğun fizik tedavi gerekebilir.
Kemik kırıklarının tedavisi, kırığın türüne ve şiddetine göre farklılık gösterse de, doğru tedavi ve bakım ile kırıklar genellikle tamamen iyileşir. Erken müdahale, doğru tıbbi yaklaşım ve düzenli takip, tedavinin başarısını artırır. Kırıkların iyileşme sürecinde sabır ve uzman desteği, uzun vadede hastanın sağlıklı bir şekilde günlük yaşamına dönmesini sağlar.
Kırık İyileşmesinde Yeni Yaklaşımlar
Modern tıp, kırık iyileşmesini hızlandırmak ve komplikasyonları en aza indirmek amacıyla sürekli olarak yeni tedavi yöntemleri geliştirmektedir. Bunlar arasında gen terapisi, biyoteknoloji tabanlı tedaviler ve akıllı malzemelerin kullanımı dikkat çekmektedir.
1. Gen Terapisi
Gen terapisi, vücudun kendi iyileşme mekanizmalarını harekete geçiren bir yöntemdir. Bu tedavi yönteminde, iyileşme sürecini hızlandıran genler kırık bölgesine enjekte edilir. Gen terapisi, özellikle kemik iyileşmesi yavaş olan bireylerde etkili olabilir.
2. Akıllı Malzemeler
Akıllı malzemeler, kırık tedavisinde kullanılan ve vücutla etkileşime giren biyomateriallerdir. Bu malzemeler, kırık bölgesine yerleştirildiğinde iyileşme sürecini destekler ve zamanla vücut tarafından emilir. Akıllı malzemeler, özellikle karmaşık kırıklarda etkili bir tedavi seçeneği sunar.
Sonuç
Kırık iyileşmesi, vücudun kendi kendini onarma yeteneğinin etkileyici bir örneğidir. İyileşme süreci dikkatli takip ve uygun tedavi ile desteklenmeli ve gerektiğinde doktorun rehberliğinde ilerlenmelidir. Unutulmaması gereken, iyileşme sürecinin hastanın yaşam tarzına ve sağlık durumuna uygun şekilde yönetilmesinin önemli olduğudur.
Referanslar:
- Kırık İyileşmesi Nasıl Olur? Kemik Kırıklarının Tedavisi Nasıl Yapılır?
- Einhorn, T. A. (1998). “The Cell and Molecular Biology of Fracture Healing.” Clinical Orthopaedics and Related Research, 355, 7–21.
- Claes, L., & Heigele, C. (1999). “Magnitudes of local stress and strain along bony surfaces predict the course and type of fracture healing.” Journal of Biomechanics, 32(3), 255–266.
- Marsell, R., & Einhorn, T. A. (2011). “The biology of fracture healing.” Injury, 42(6), 551–555.
- Dimitriou, R., Jones, E., McGonagle, D., & Giannoudis, P. V. (2011). “Bone regeneration: Current concepts and future directions.” BMC Medicine, 9(1), 1-10.
- Pountos, I., Georgouli, T., Calori, G. M., & Giannoudis, P. V. (2012). “Do Nonsteroidal Anti-Inflammatory Drugs Affect Bone Healing?” A Critical Analysis. Scientific World Journal.
- Dimitriou, R., Tsiridis, E., & Giannoudis, P. V. (2005). “Current concepts of molecular aspects of bone healing.” Injury, 36(12), 1392–1404.
- Aro, H. T., & Chao, E. Y. (1993). “Bone-healing patterns affected by loading, fracture fragment stability, fracture type, and fracture site compression.” Clinical Orthopaedics and Related Research, (293), 8-17.
- Gerstenfeld, L. C., Wutzler, A., & Einhorn, T. A. (2006). “Inhibition of fracture healing.” Journal of Bone and Joint Surgery, 88(2), 144–149.
- Hadjiargyrou, M., & O’Keefe, R. J. (2014). “The roles of inflammation and angiogenesis in fracture healing.” Clinical Reviews in Bone and Mineral Metabolism, 12(4), 212-221.
- Warden, S. J., & Turner, C. H. (2004). “Mechanotransduction in the cortical bone.” Clinical Orthopaedics and Related Research, 427, 2–21.
- Frost, H. M. (1989). “Bone’s mechanostat: A 200-year-old concept.” Journal of Musculoskeletal and Neuronal Interactions, 1(2), 85–92.
- Khan, Y., & Yaszemski, M. J. (2008). “Tissue engineering: implications for bone repair.” Regenerative Medicine, 3(5), 743–757.
- McKee, M. D., Schemitsch, E. H., & Waddell, J. P. (1996). “Effect of cigarette smoking on fracture healing.” The Journal of Bone and Joint Surgery. British Volume, 78(6), 953–957.
- Barnes, G. L., Kostenuik, P. J., Gerstenfeld, L. C., & Einhorn, T. A. (1999). “Growth factor regulation of fracture repair.” Journal of Bone and Mineral Research, 14(11), 1805–1815.
- Dimitriou, R., Tsiridis, E., & Giannoudis, P. V. (2005). “Current concepts of molecular aspects of bone healing.” Injury, 36(12), 1392–1404.
- El-Rashidy, A. A., Roether, J. A., Harhaus, L., Kneser, U., & Boccaccini, A. R. (2017). “A review of recent advances in the development of bioactive glass-based biomaterials for bone healing applications.” European Cells and Materials, 33, 284-306.
- Griffin, K. S., Davis, K. M., McKinley, T. O., Anglen, J. O., Chu, T. M., Boerckel, J. D., & Kacena, M. A. (2015). “Evolution of bone grafting: Bone grafts and tissue engineering strategies for vascularized bone regeneration.” Clinical Reviews in Bone and Mineral Metabolism, 13(4), 232-244.
- Shen, X., Wan, C., Ramaswamy, G., & Agrawal, C. M. (2013). “Development of biodegradable scaffold for bone tissue engineering: A comprehensive review.” Journal of Biomedical Materials Research, 101(8), 2225–2233
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
