Fobik Bozukluklar Nelerdir? Fobi Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Fobik bozukluklar, insan psikolojisinin karmaşık doğasını anlamak açısından önemli bir alanı temsil eder. Günümüzde, giderek daha fazla insan, belirli nesnelere, durumlara veya olaylara karşı yoğun korkular geliştirdiği için, bu tür bozukluklar psikoloji literatüründe daha fazla dikkat çekmektedir. Fobiler, insanların günlük yaşam aktivitelerini ve sosyal ilişkilerini ciddi şekilde etkileyebilir. Ayrıca bu bozukluklar, sadece bireysel düzeyde değil, aynı zamanda toplumun genel ruh sağlığı üzerinde de geniş bir etkiye sahiptir. Bu nedenle, bunların tanınması ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi, modern psikolojinin temel hedeflerinden biridir.

Fobik Bozukluklar Nelerdir? Fobi Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Fobik bozukluklar, çoğunlukla sıradan korkulardan farklıdır çünkü bireyin hayat kalitesini düşürecek kadar yoğun ve sürekli bir şekilde ortaya çıkar. Basit bir korku, genellikle tehdit ortadan kalktığında sona ererken, fobik bozukluklarda korku irrasyoneldir ve kişinin tepkilerini kontrol etmesini zorlaştırır. Bu bozukluklar, hem fiziksel hem de duygusal belirtilerle kendini gösterebilir. Çarpıntı, terleme, nefes darlığı gibi fiziksel semptomlar, bir tetikleyici ile karşılaşıldığında hemen ortaya çıkabilir ve kişiyi ciddi bir panik haline sokabilir.

Psikolojik olarak, bu bozukluklar bireyde sürekli bir kaçınma davranışı yaratır. Kişi, korktuğu durum veya nesneyle karşılaşmaktan kaçınmak için sosyal hayatını sınırlayabilir, iş veya eğitim hayatında performans düşüklüğü yaşayabilir. Bu durum, bireyin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiler ve sosyal izolasyona neden olabilir. Örneğin, sosyal fobiye sahip bir birey, arkadaşlarıyla buluşmaktan veya topluluk önünde konuşmaktan kaçınabilir. Bu tür davranışlar, yalnızlık duygusunu artırabilir ve depresyon gibi diğer psikolojik sorunlara yol açabilir.

Fobik bozuklukların nedenleri genellikle bireyin geçmiş travmaları, genetik yatkınlık veya biyolojik faktörlere dayanır. Ancak, bu faktörlerin etkisi kişiden kişiye değişebilir. Bu nedenle, fobik bozuklukların tedavisinde bireysel bir yaklaşım benimsemek önemlidir. Tedavi yöntemleri arasında bilişsel davranışçı terapi, ilaç tedavisi ve maruz kalma terapisi gibi etkili teknikler yer alır. Bu makale, fobik bozuklukların doğasını, belirtilerini, nedenlerini ve tedavi seçeneklerini ayrıntılı bir şekilde ele alarak, bu konunun anlaşılmasına katkı sağlamayı amaçlamaktadır.

Fobik Bozukluklar Nelerdir? Fobi Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Fobik Bozukluk Nedir? Fobi Nedir?

Fobik bozukluk, bireylerin belirli nesnelere, durumlara veya olaylara karşı yoğun ve mantık dışı bir korku hissettiği psikolojik bir durumdur. Bu korku genellikle kontrol edilemez düzeydedir ve kişinin günlük yaşamını önemli ölçüde etkileyebilir. Genellikle tehlikeli olmayan durumlara karşı orantısız bir tepki ile karakterizedir ve bu tepki, bireyin kaçınma davranışlarına yol açar. Örneğin, uçakla seyahat etmekten korkan bir birey, seyahat planlarını iptal edecek kadar şiddetli bir korku hissedebilir. Bu tür korkuların temelinde, genellikle travmatik bir geçmiş deneyim, öğrenilmiş davranışlar veya biyolojik faktörler bulunabilir.

Fobik bozukluklar, genel olarak üç ana kategoriye ayrılır:

  1. Spesifik (Basit) Fobiler: Belirli nesneler veya durumlarla ilgili korkulardır. Örneğin, yılan korkusu (ofidiyofobi) veya yüksekten korkma (akrofobi) gibi.
  2. Sosyal Fobi: Sosyal durumlarda utanma, yargılanma veya reddedilme korkusuyla kendini gösterir. Topluluk önünde konuşma gibi durumlar yoğun kaygıya neden olabilir.
  3. Agorafobi: Açık alanlarda bulunmaktan, kalabalık yerlerden veya kaçmanın zor olacağı durumlarda panik yaşama korkusudur. Bu, kişinin evinden çıkmayı tamamen reddetmesine bile yol açabilir.

Fobik bozuklukların birey üzerindeki etkileri ciddi olabilir ve tedavi edilmediği takdirde yaşam kalitesini düşürebilir. Neyse ki, bilişsel davranışçı terapi (CBT) ve maruz kalma terapisi gibi yöntemlerle bu bozuklukların üstesinden gelmek mümkündür.

Fobik Bozuklukların Çeşitleri

Fobik bozukluklar, belirli nesnelere, durumlara veya etkinliklere karşı aşırı ve mantıksız bir korkuyla karakterize edilir. Bu bozukluklar genellikle üç ana kategoriye ayrılır: spesifik fobiler, sosyal fobi ve agorafobi. Her biri kendi içinde farklı özellikler ve belirtiler içerir. Aşağıda, bu fobik bozukluk türlerini detaylandırıyoruz.

1. Spesifik Fobiler

Spesifik fobiler, belirli bir nesne, durum veya etkinlik karşısında aşırı korku duyma durumudur. Bu tür fobiler oldukça yaygındır ve genellikle bireyin günlük yaşamını doğrudan etkiler. Bazı yaygın spesifik fobi türleri şunlardır:

  • Hayvan Fobileri: Yılan, örümcek, köpek veya diğer hayvanlara karşı duyulan korku.
  • Doğal Çevre Fobileri: Yükseklik, fırtına, su veya karanlıktan korkma durumu.
  • Durumsal Fobiler: Uçakla seyahat, asansör kullanımı veya dar alanlarda bulunmaktan korkma.
  • Tıbbi Fobiler: Kan görme, iğne olma veya cerrahi işlemlerden korkma.
  • Diğer Fobiler: Örneğin, balon patlama sesi gibi sıra dışı tetikleyicilere karşı korkular.

2. Sosyal Fobi (Sosyal Anksiyete Bozukluğu)

Sosyal fobi, sosyal durumlarda aşırı utanç veya yargılanma korkusunu ifade eder. Bireyler, başkalarının önünde hata yapmaktan veya alay konusu olmaktan aşırı derecede korkarlar. Bu durum genellikle iş hayatını, okul performansını ve sosyal ilişkileri olumsuz etkiler.

  • Toplum Önünde Konuşma Korkusu: Kalabalık önünde konuşma sırasında panik veya utanç hissi.
  • Tanıdık Olmayan İnsanlarla Etkileşim Korkusu: Yeni insanlarla tanışma veya sosyal ortamlarda bulunma korkusu.
  • Değerlendirilme Korkusu: Olumsuz yargılanma veya eleştirilme korkusuyla belirli sosyal durumlardan kaçınma.

3. Agorafobi

Agorafobi, kaçmanın zor veya utanç verici olabileceği durumlar karşısında duyulan yoğun korkudur. Bu durum, açık alanlarda bulunma, kalabalık yerlere gitme veya yalnız seyahat etme gibi durumları içerir. Bireyler genellikle bu durumların tetikleyebileceği panik ataklardan korkarlar ve bu nedenle şu tür ortamlardan kaçınabilirler:

  • Açık Alan Korkusu: Parklar, meydanlar veya geniş açık alanlar.
  • Kapalı Alan Korkusu: Sinema, mağaza veya asansör gibi kapalı mekânlar.
  • Toplu Taşıma Korkusu: Otobüs, tren, uçak veya metro kullanımı.
  • Kalabalık Ortam Korkusu: Alışveriş merkezleri, konserler veya sosyal etkinlikler.
  • Eve Yakın Olmayan Yerler: Evden uzak bir yerde yalnız kalma korkusu.

Fobik Bozuklukların Yaygın Sonuçları

Fobik bozuklukların türü ne olursa olsun, tedavi edilmezse bireyin yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. Bu tür bozukluklar genellikle:

  • Günlük aktiviteleri sınırlandırır.
  • Sosyal ilişkilerde zorluklara neden olur.
  • İş veya eğitim hayatında performans kaybına yol açabilir.

Fobik bozukluklar konusunda farkındalık sahibi olmak ve gerektiğinde profesyonel destek almak, bu korkularla başa çıkmanın en etkili yollarından biridir.

Fobik Bozuklukların Nedenleri Nelerdir?

Fobik bozuklukların nedenleri, genetik yatkınlık, çevresel etkiler ve bireysel deneyimlerin bir kombinasyonu olarak değerlendirilebilir. Bu nedenler, kişiden kişiye farklılık gösterebilmekle birlikte, aşağıdaki başlıklar altında incelenebilir:

1. Genetik Yatkınlık

  • Aile Geçmişi: Fobik bozukluklara sahip bir aile üyesinin varlığı, bireyde benzer bir durumun gelişme riskini artırabilir. Bu, genetik mirasın etkisiyle açıklanabilir.
  • Biyolojik Faktörler: Bazı bireylerin beyindeki kimyasal dengesizliklere veya aşırı duyarlılığa yatkın olduğu bilinmektedir. Özellikle serotonin ve dopamin gibi nörotransmitterlerin dengesizliği fobik bozuklukların oluşumunda rol oynayabilir.

2. Travmatik Deneyimler

  • Çocukluk Travmaları: Çocukluk döneminde yaşanan korkutucu veya travmatik olaylar, belirli durumlara veya nesnelere karşı kalıcı bir korku geliştirilmesine neden olabilir.
  • Şartlanma: Örneğin, bir köpeğin saldırısına uğramış bir birey, köpeklere karşı yoğun bir korku geliştirebilir. Bu, öğrenilmiş bir davranış örneğidir.

3. Çevresel Faktörler

  • Ebeveyn Davranışları: Çocuklukta aşırı korumacı veya kaygılı ebeveynlere sahip olmak, bireyin fobik bozukluk geliştirme olasılığını artırabilir.
  • Sosyal Etkiler: Bireyin büyüdüğü kültür ve çevrenin, belirli korkuların öğrenilmesi ve pekiştirilmesinde etkili olduğu gözlemlenmiştir.

4. Bilişsel Eğilimler

  • Aşırı Düşünme: Bazı bireyler, olayları aşırı analiz etme ve kötü sonuçlar hayal etme eğilimindedir. Bu eğilim, korkuları ve fobileri tetikleyebilir.
  • Yanlış İnançlar: Bazı kişiler, belirli durumların veya nesnelerin tehdit oluşturduğuna dair yanlış inanışlar geliştirebilir.

5. Beyin ve Sinir Sistemi İşlevleri

  • Amigdala Aktivitesi: Amigdala, korku tepkilerinin oluşumunda kilit bir role sahiptir. Aşırı aktif bir amigdalaya sahip bireylerin fobik bozukluklara yatkın olduğu düşünülmektedir.
  • Otonom Sinir Sistemi: Fobik bireylerde otonom sinir sisteminin aşırı duyarlı olması, tehlikeli olmayan durumlara bile güçlü bir fiziksel tepki verilmesine neden olabilir.

6. Kültürel ve Toplumsal Etkiler

  • Toplumsal Baskılar: Bazı fobiler, toplumsal normlar ve beklentiler tarafından körüklenebilir. Örneğin, başarısızlık korkusu, rekabetçi bir toplumda daha belirgin hale gelebilir.
  • Medya Etkisi: Filmler, haberler ve diğer medya araçları, bireylerde belirli durumlara veya nesnelere karşı korkunun gelişmesine katkıda bulunabilir.

7. Fiziksel veya Kronik Hastalıklar

  • Ağır Hastalık Deneyimleri: Kendi sağlığı veya bir yakınını kaybetme korkusu, belirli durumlara karşı fobi geliştirilmesine neden olabilir.
  • Beyin Hasarı: Beyin travması veya nörolojik bir rahatsızlık, fobik davranışların ortaya çıkmasına sebep olabilir.

Bu faktörlerin her biri tek başına etkili olabileceği gibi, çoğu zaman birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle fobik bozukluklar gelişir. Bireysel farklılıklar ve yaşam deneyimleri, bu nedenlerin etki derecesini belirler.

Fobik Bozuklukların Belirtileri Nelerdir?

Fobik bozuklukların belirtileri, genellikle kişinin belirli bir duruma, nesneye ya da aktiviteye karşı aşırı ve mantıksız bir korku hissetmesiyle ortaya çıkar. Bu korku, hem fiziksel hem de psikolojik semptomlarla kendini gösterebilir.

1. Fiziksel Belirtiler

Fobik bozukluk yaşayan bireylerde, korku uyandıran durum ya da nesneyle karşılaşıldığında fiziksel semptomlar ortaya çıkabilir. Bu belirtiler şunlardır:

  • Kalp çarpıntısı (taşikardi)
  • Hızlı nefes alıp verme (hiperventilasyon)
  • Terleme
  • Titreme
  • Baş dönmesi veya sersemlik hissi
  • Mide bulantısı veya karın ağrısı
  • Ağız kuruluğu
  • Soğuk terleme veya sıcak basması

2. Psikolojik Belirtiler

Fobik bozukluk, kişinin duygusal ve zihinsel durumunu da etkiler. Bu belirtiler arasında:

  • Yoğun kaygı ve korku hissi
  • Tehlikenin abartılı bir şekilde algılanması
  • Korkulan durum ya da nesneden kaçınma davranışı
  • Kendini kontrol edememe ya da çılgına döneceği hissi
  • Ölüm korkusu ya da bayılma korkusu
  • Sürekli olarak korkulan şeyin düşüncesiyle meşgul olma

3. Davranışsal Belirtiler

Fobik bozukluk, kişinin davranışlarını da doğrudan etkiler:

  • Korkulan durumlardan veya nesnelerden kaçınma çabası
  • Günlük yaşamın önemli ölçüde etkilenmesi
  • Korku duyulan nesneyle yüzleşmek zorunda kalındığında kontrol edilemeyen tepkiler verme
  • Sosyal izolasyon veya belirli aktivitelerden kaçınma

4. Süreklilik ve Yoğunluk

Fobik bozuklukların belirtileri genellikle:

  • Sürekli bir şekilde devam eder.
  • Kişinin günlük hayatını ve sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkiler.
  • Korkunun orantısız olması sebebiyle kişinin bunu mantık dışı bulmasına rağmen üstesinden gelememesiyle kendini gösterir.

Fobik bozuklukların belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve bu durumun şiddeti farklı seviyelerde görülebilir. Belirtilerin doğru bir şekilde anlaşılması, bu rahatsızlığın teşhis ve tedavisinde önemli bir adımdır.

Fobik Bozuklukların Tanısı Nasıl Konur?

Fobik bozuklukların tanısı, bireyde fobi belirtilerinin belirlenmesi ve bu belirtilerin başka psikolojik veya fizyolojik durumlarla karıştırılmaması için detaylı bir süreç gerektirir. Tanı süreci genellikle şu adımlardan oluşur:

1. Klinik Görüşme

Klinik görüşme, tanı sürecinin temel taşıdır. Bu aşamada aşağıdaki adımlar takip edilir:

  • Hastanın Öyküsü: Hasta, korkularının ne zaman başladığını, hangi durumlarla tetiklendiğini ve bu korkuların yaşamını nasıl etkilediğini anlatır.
  • Belirtilerin Şiddeti: Korkunun bireyin günlük yaşamını ne derece kısıtladığı ve hangi fiziksel belirtilerle kendini gösterdiği değerlendirilir.
  • Eşlik Eden Durumlar: Depresyon, anksiyete veya başka psikolojik bozukluklarla birlikte görülüp görülmediği incelenir.

2. Tanı Ölçütlerinin Değerlendirilmesi

Tanı için kullanılan ölçütler genellikle DSM-5 (Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) veya ICD-10 gibi tanı rehberlerine dayanır:

  • Aşırı ve Sürekli Korku: Belirli bir nesne, durum veya etkinliğe karşı duyulan korkunun orantısız olması gerekir.
  • Kaçınma Davranışı: Bireyin, korkuya neden olan durumlardan sürekli olarak kaçınmaya çalışması.
  • Fonksiyonel Bozulma: Bu korkuların bireyin sosyal yaşamını, iş hayatını veya diğer önemli alanları olumsuz etkilemesi.

3. Fiziksel ve Psikolojik Muayene

Fobik bozukluk belirtilerinin fiziksel bir hastalık ya da madde kullanımına bağlı olup olmadığını belirlemek için aşağıdaki yöntemler kullanılır:

  • Fiziksel Sağlık Kontrolleri: Özellikle tiroid bozuklukları, kardiyovasküler rahatsızlıklar gibi fiziksel durumların etkisi dışlanır.
  • Psikolojik Testler: Anksiyete seviyesini ölçmek için Beck Anksiyete Ölçeği gibi standart testler uygulanabilir.

4. Aile ve Çevresel Etkenlerin İncelenmesi

Fobik bozuklukların ortaya çıkmasında genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin etkili olduğu bilinir. Bu nedenle:

  • Aile Öyküsü: Benzer belirtilere sahip aile üyeleri olup olmadığı değerlendirilir.
  • Travmatik Olaylar: Geçmişte yaşanan travmatik deneyimlerin etkisi sorgulanır.

5. Diferansiyel Tanı

Fobik bozuklukların, benzer belirtilere sahip diğer ruhsal bozukluklardan ayrılması için dikkatli bir analiz yapılır:

  • Genel Anksiyete Bozukluğu: Yaygın kaygı bozukluğundan farklı olarak, fobiler belirli bir nesne veya duruma özgüdür.
  • Panik Bozukluğu: Panik bozukluğu ile karışan durumlarda, panik atakların tetikleyicisi olan fobik durumlar araştırılır.
  • Obsesif Kompulsif Bozukluk: Korkunun obsesyonlar veya kompulsif davranışlardan kaynaklanıp kaynaklanmadığı değerlendirilir.

6. Tanının Kesinleştirilmesi

Tanı süreci, elde edilen tüm bilgilerin bir araya getirilmesiyle tamamlanır. Bu aşamada:

  • Uzman Görüşü: Psikiyatrist ya da klinik psikolog, hastanın belirtilerine dayanarak kesin tanıyı koyar.
  • Tedavi Planı: Tanı kesinleştirildikten sonra, bireyin ihtiyaçlarına uygun bir tedavi planı hazırlanır.

Fobik bozuklukların doğru bir şekilde tanımlanması, etkili bir tedavi süreci için kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle, tanı koyma sürecinde bireyin tüm yaşam öyküsü ve belirtileri dikkatlice değerlendirilmelidir.

Fobik Bozukluklar Nelerdir? Fobi Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Fobik Bozuklukların Tedavisi Nasıl Yapılır?

Fobik bozuklukların tedavisinde kullanılan yöntemler, bireyin korkularını anlamasına, kontrol etmesine ve bu korkuların yaşam kalitesine etkilerini azaltmaya yöneliktir. Tedavi genellikle psikoterapi, ilaç tedavisi veya her ikisinin kombinasyonunu içerir. Aşağıda bu tedavi yöntemleri detaylandırılmıştır.

Psikoterapi

Fobik bozuklukların tedavisinde psikoterapi temel bir yöntemdir. Bu terapi türü, bireyin fobilerini anlamasına ve başa çıkma mekanizmalarını geliştirmesine yardımcı olur.

  1. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
    • Fobilerin tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir.
    • Kişinin korkularını tetikleyen düşünce kalıplarını değiştirmeyi amaçlar.
    • Maruz bırakma terapisi ile bireyin korkularıyla yüzleşmesi sağlanır.
  2. Maruz Bırakma Terapisi
    • Kişinin korkusuna kontrollü bir şekilde maruz kalmasını içerir.
    • Korkulan nesne ya da duruma yönelik duyarsızlaşma hedeflenir.
    • Fobinin şiddetine göre bu süreç kademeli olarak ilerletilir.
  3. Gevşeme Teknikleri
    • Nefes egzersizleri, meditasyon ve kas gevşetme yöntemleri kullanılır.
    • Bu teknikler, anksiyetenin azaltılmasında etkili olabilir.

İlaç Tedavisi

Fobik bozuklukların tedavisinde ilaç tedavisi, psikoterapiye ek olarak ya da tek başına kullanılabilir. İlaçlar genellikle semptomları hafifletmek için tercih edilir.

  1. Antidepresanlar
    • Serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar) yaygın olarak kullanılır.
    • Fobinin neden olduğu anksiyeteyi azaltmaya yardımcı olur.
  2. Beta Blokerler
    • Özellikle fiziksel semptomları (hızlı kalp atışı, titreme) azaltmak için tercih edilir.
    • Performans kaygısı gibi spesifik fobilerde etkili olabilir.
  3. Anksiyolitikler
    • Anksiyeteyi hızlı bir şekilde azaltabilir.
    • Kısa süreli kullanım için uygundur ve genellikle kriz durumlarında kullanılır.

Alternatif ve Destekleyici Yöntemler

  1. Destek Grupları
    • Fobik bozukluklarla mücadele eden kişiler için paylaşım ve destek imkânı sunar.
    • Empati ve moral desteği sağlar.
  2. Mindfulness ve Meditasyon
    • Kişinin anda kalmasını ve korkularını objektif bir şekilde değerlendirmesini sağlar.
    • Düzenli uygulama ile anksiyetede azalma gözlenebilir.
  3. Diyet ve Egzersiz
    • Sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite, genel ruh sağlığını destekler.
    • Egzersiz, stres yönetiminde etkili bir araçtır.

Kombinasyon Tedavileri

Psikoterapi ve ilaç tedavisinin bir arada kullanılması, bazı bireylerde daha etkili sonuçlar verebilir. Bu yaklaşım, bireyin ihtiyaçlarına göre özelleştirilir ve uzun vadeli başarı şansını artırır.

Her bireyin tedaviye verdiği yanıt farklı olabilir. Bu nedenle, tedavi süreci genellikle kişiselleştirilir ve uzman gözetiminde yürütülür.

Modern Dünyada Fobik Bozuklukların Yaygınlığı

Modern dünyada yaygınlık giderek artmaktadır. Bunun başlıca nedenleri arasında hızlı yaşam temposu, sosyal medya etkileri ve sürekli artan performans baskısı bulunmaktadır. Özellikle genç nüfus, dijital dünyada sosyal kabul görme ve mükemmeliyetçilik kaygıları nedeniyle sosyal fobi gibi bozukluklarla daha sık karşılaşmaktadır.

Bununla birlikte, teknoloji ve dijitalleşme, fobik bozuklukların tedavisi açısından da yeni çözümler sunmaktadır. Online terapi seansları, mobil uygulamalar ve sanal gerçeklik terapisi gibi yenilikçi yaklaşımlar, fobik bireylerin korkularını yönetmelerine yardımcı olabilecek yeni tedavi yöntemleridir. Özellikle sanal gerçeklik terapisi, bireylerin korktukları durumlarla sanal bir ortamda yüzleşmelerini sağlayarak maruz bırakma terapisinin etkili bir alternatifini sunmaktadır.

Sonuç

Sonuç olarak, bireylerin yaşamlarını derinden etkileyen ciddi zihinsel sağlık sorunlarıdır. Bu bozukluklar, belirli nesnelere ya da durumlara karşı duyulan mantıksız ve aşırı korku ile karakterizedir. Fobilerin nedenleri karmaşık ve çok yönlü olup, genetik yatkınlık, travmatik yaşantılar, öğrenilmiş davranışlar ve beyin kimyasındaki dengesizlikler bu bozuklukların gelişiminde rol oynar. Fobik bozuklukların belirtileri ise hem fiziksel hem de duygusal düzeyde kendini gösterir ve bireylerin günlük yaşamını kısıtlayabilir.

Tedavi yöntemleri arasında bilişsel davranışçı terapi, ilaç tedavisi ve kendi kendine yardım stratejileri bulunur. Modern dünyada bu bozuklukların yaygınlığı artmakta olup, dijitalleşmenin getirdiği yeni tedavi yöntemleri bu bozuklukların yönetiminde önemli bir rol oynamaktadır. Erken tanı ve uygun tedavi ile bireylerin yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirilebilir.

Referanslar:

  1. Fobik Bozukluklar Nelerdir? Fobi Nedir? Belirtileri ve Tedavisi
  2. American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.). Arlington, VA: American Psychiatric Publishing.
  3. Antony, M. M., & Swinson, R. P. (2008). Phobic Disorders and Panic in Adults: A Guide to Assessment and Treatment. American Psychological Association.
  4. Barlow, D. H. (2002). Anxiety and Its Disorders: The Nature and Treatment of Anxiety and Panic (2nd ed.). Guilford Press.
  5. Beck, A. T., & Emery, G. (1985). Anxiety Disorders and Phobias: A Cognitive Perspective. Basic Books.
  6. Blanco, C., & Nissenson, K. J. (2012). Phobic Disorders: A Clinical Guide. Current Psychiatry Reports, 14(3), 254–260.
  7. Craske, M. G., & Stein, M. B. (2016). Anxiety. The Lancet, 388(10063), 3048–3059.
  8. Curtis, G. C., Magee, W. J., Eaton, W. W., Wittchen, H. U., & Kessler, R. C. (1998). Specific Fears and Phobias. Epidemiology and Classification. Psychological Medicine, 28(3), 573–580.
  9. De Jongh, A., Oosterink-Wubbe, F. J., & Peters, M. L. (2005). Fear of Pain, Dental Fear, and Their Relation to Phobia. Behaviour Research and Therapy, 43(9), 1135–1143.
  10. Furmark, T. (2002). Social Phobia: Overview of Community Surveys. Acta Psychiatrica Scandinavica, 105(2), 84–93.
  11. Hofmann, S. G., & Smits, J. A. J. (2008). Cognitive-Behavioral Therapy for Adult Anxiety Disorders: A Meta-Analysis of Randomized Placebo-Controlled Trials. Journal of Clinical Psychiatry, 69(4), 621–632.
  12. Kessler, R. C., Petukhova, M., Sampson, N. A., Zaslavsky, A. M., & Wittchen, H. U. (2012). Twelve-Month and Lifetime Prevalence and Lifetime Morbid Risk of Anxiety and Mood Disorders in the United States. International Journal of Methods in Psychiatric Research, 21(3), 169–184.
  13. Klein, D. F., & Klein, H. M. (1989). Understanding Anxiety and Phobia: A Psychophysiological Perspective. Clinical Psychology Review, 9(3), 207–220.
  14. LeDoux, J. E. (2000). Emotion Circuits in the Brain. Annual Review of Neuroscience, 23, 155–184.
  15. Marks, I. M. (1987). Fears, Phobias, and Rituals: Panic, Anxiety, and Their Disorders. Oxford University Press.
  16. McLean, C. P., & Anderson, E. R. (2009). Brave Men and Timid Women? A Review of the Gender Differences in Fear and Anxiety. Clinical Psychology Review, 29(6), 496–505.
  17. Mineka, S., & Zinbarg, R. (2006). A Contemporary Learning Theory Perspective on the Etiology of Anxiety Disorders. American Psychologist, 61(1), 10–26.
  18. Öhman, A., & Mineka, S. (2001). Fears, Phobias, and Preparedness: Toward an Evolved Module of Fear and Fear Learning. Psychological Review, 108(3), 483–522.
  19. Page, A. C., & Hooke, G. R. (2002). Social Phobia and Social Anxiety: Distinctions and Similarities. Australian Journal of Psychology, 54(4), 215–227.
  20. Pollack, M. H., & Marzol, P. A. (2000). Pharmacotherapy for Social Anxiety Disorder. Journal of Clinical Psychiatry, 61(11), 9–13.
  21. Rachman, S. (1990). Fear and Courage. Behavior Research and Therapy, 28(4), 327–334.
  22. Seligman, M. E. P. (1971). Phobias and Preparedness. Behavior Therapy, 2(3), 307–320.
  23. Stein, M. B., & Stein, D. J. (2008). Social Anxiety Disorder. The Lancet, 371(9618), 1115–1125.
  24. Taylor, S. (1996). Meta-Analysis of Cognitive-Behavioral Treatments for Social Phobia. Journal of Behavior Therapy and Experimental Psychiatry, 27(1), 1–9.
  25. Telch, M. J., & Telch, C. F. (1986). Group Cognitive-Behavioral Therapy for Phobic Disorders: An Experimental Design. Behavior Therapy, 17(1), 71–83.
  26. Thyer, B. A., Parrish, D. E., & Curtis, G. C. (1992). Social Phobia: An Overview of Diagnostic Issues and Treatment Options. Clinical Psychology Review, 12(3), 289–308.
  27. Torgersen, S. (1986). Genetic Factors in Anxiety Disorders. Archives of General Psychiatry, 43(3), 265–272.
  28. Turner, S. M., Beidel, D. C., & Dancu, C. V. (1996). Social Phobia and Anxiety Inventory. Psychological Assessment, 8(3), 235–245.
  29. Ursano, R. J., Fullerton, C. S., Weisaeth, L., & Raphael, B. (2007). Textbook of Disaster Psychiatry. Cambridge University Press.
  30. Wittchen, H. U., & Fehm, L. (2003). Epidemiology, Patterns of Comorbidity, and Associated Disabilities of Social Phobia. Psychiatric Clinics of North America, 26(4), 641–648.
  31. Zvolensky, M. J., Schmidt, N. B., Bernstein, A., & Keough, M. E. (2006). Risk Factors for Anxiety Disorders. Psychological Bulletin, 132(6), 876–900.
  32. Baker, S. L., Heinrichs, N., Kim, H. J., & Hofmann, S. G. (2002). The Liebowitz Social Anxiety Scale as a Self-Report Instrument: A Preliminary Psychometric Analysis. Behavior Research and Therapy, 40(6), 701–715.
  33. Foa, E. B., & Kozak, M. J. (1986). Emotional Processing of Fear: Exposure to Corrective Information. Psychological Bulletin, 99(1), 20–35.
  34. Gelder, M. (1996). Anxiety Disorders in Adults: Clinical Features and Treatment. Routledge.
  35. Heeren, A., & McNally, R. J. (2018). A Call for Complexity in the Study of Social Anxiety Disorder. Perspectives on Psychological Science, 13(5), 655–673.
  36. Liebowitz, M. R. (1987). Social Phobia. Modern Problems of Pharmacopsychiatry, 22, 141–173.
  37. Andrews, G., & Hobbs, M. J. (2010). The Importance of Anxiety Disorders. Psychiatry Clinics of North America, 33(4), 595–606.
  38. Clark, D. M., & Wells, A. (1995). A Cognitive Model of Social Phobia. In R. G. Heimberg, M. R. Liebowitz, D. A. Hope, & F. R. Schneier (Eds.), Social Phobia: Diagnosis, Assessment, and Treatment (pp. 69–93). Guilford Press.
  39. Heimberg, R. G., Brozovich, F. A., & Rapee, R. M. (2010). A Cognitive-Behavioral Model of Social Anxiety Disorder: Update and Extension. In S. G. Hofmann & P. M. DiBartolo (Eds.), Social Anxiety: Clinical, Developmental, and Social Perspectives (2nd ed., pp. 395–422). Elsevier Academic Press.
  40. Kendall, P. C., & Hedtke, K. A. (2006). Cognitive-Behavioral Therapy for Anxious Children: Therapist Manual. Child and Adolescent Psychiatric Clinics of North America, 15(2), 243–272.
  41. Spence, S. H., Rapee, R. M., McDonald, C., & Ingram, M. (2001). The Structure of Anxiety Symptoms Among Preschoolers. Behaviour Research and Therapy, 39(11), 1293–1316.
  42. https://scholar.google.com/
  43. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/

Fobik Bozukluklar Nelerdir? Fobi Nedir? Belirtileri ve Tedavisi