Sperm analizi, erkek üreme sağlığının değerlendirilmesinde kritik bir rol oynayan tıbbi bir testtir. Erkeklerde kısırlık veya düşük sperm kalitesi gibi sorunların tespiti ve tedavisi için bu test sıklıkla yapılır. Semen örneğinin mikroskop altında incelenmesi ve çeşitli parametrelerin ölçülmesi ile gerçekleştirilir. Test sonucunda sperm sayısı, hareketliliği, morfolojisi gibi faktörler detaylı olarak değerlendirilir. Bu değerlendirme, üreme sağlığı hakkında önemli bilgiler sunarak olası sorunların kaynağını belirlemeye yardımcı olur. Gelişen tıbbi teknolojiler ve araştırmalar sayesinde, analizin hassasiyeti ve doğruluğu sürekli artmaktadır. Günümüzde, sadece kısırlık tedavisi için değil, aynı zamanda genel üreme sağlığı takibi için de yaygın olarak kullanılmaktadır.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Sperm Analizi: Sperm Sağlığını Artırmak için 8 Öneri
Erkeklerde kısırlık, tüm dünyada yaygın bir problemdir ve bu durum, çiftlerin çocuk sahibi olma şansını doğrudan etkiler. Bu nedenle, bu gibi testler, çocuk sahibi olamama şikayetiyle doktora başvuran çiftlerde ilk yapılması gereken testlerden biridir. Bir erkeğin doğurganlık potansiyelini anlamak için en doğru yöntemlerden biri olan sperm analizi, spermlerin sayısını, hareketliliğini ve yapısını inceler. Bu parametreler, sperm sağlığı hakkında kapsamlı bilgi sağlar ve kısırlık tedavisi için izlenecek yol haritasını belirlemede rehberlik eder. Bunun yanı sıra, sperm analizi sonuçları, diğer sağlık problemlerine de işaret edebilir; örneğin hormonal dengesizlikler, enfeksiyonlar veya genetik bozukluklar gibi.
Sperm analizi, aynı zamanda çeşitli yaşam tarzı faktörlerinin ve çevresel etkenlerin erkek üreme sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendirmek için de kullanılır. Sigara, alkol tüketimi, stres, aşırı kilo gibi faktörler sperm kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu bağlamda, analiz sonuçları, yaşam tarzı değişikliklerinin ve tedavilerin etkinliğini izlemek için de önemlidir. Ayrıca, sperm kalitesinin korunması ve iyileştirilmesi için alınabilecek önlemler hakkında değerli bilgiler sunar. Örneğin, sperm sağlığını artırmak için sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve zararlı alışkanlıklardan kaçınmak gibi adımlar önerilmektedir. Bu önlemler, hem genel sağlığı destekler hem de üreme fonksiyonlarını iyileştirir.
Sperm analizi sonuçları, kişisel sağlık ve doğurganlık dışında, bazı genetik bozukluklar ve hastalıklar hakkında da ipuçları verebilir. Anormal sperm morfolojisi veya hareketliliği, bazı genetik hastalıkların veya hormonal dengesizliklerin bir göstergesi olabilir. Bu nedenle, analiz sadece kısırlık problemi olanlar için değil, üreme sağlığı ile ilgili genel bir kontrol yaptırmak isteyen tüm erkekler için önerilmektedir. Ayrıca, sperm analizi sonuçları, tüp bebek gibi yardımcı üreme tekniklerinin başarısını tahmin etmek ve tedavi sürecini planlamak için de kullanılmaktadır. Gelişmiş laboratuvar yöntemleri ve teknolojiler sayesinde, günümüzde analiz daha detaylı ve güvenilir bir şekilde yapılabilmektedir.
Sperm Analizi Nedir?
Sperm analizi, erkeğin semen (meni) örneğinde yer alan sperm hücrelerinin sayısı, hareketliliği ve şekli gibi özelliklerini değerlendiren bir laboratuvar testidir. Bu test, erkeklerde kısırlık nedenlerini araştırmak ve üreme sağlığı hakkında bilgi edinmek için yapılır. Sperm analizinde, spermin sayısı (sperm sayısı), hareket kabiliyeti (motilite), şekli (morfoloji) ve diğer bazı parametreler incelenir. Bu parametreler, sperm kalitesini ve dolayısıyla erkeğin doğurganlık kapasitesini belirlemede önemlidir.
Semen örneği, genellikle özel bir kapta mastürbasyon yoluyla elde edilir. Örnek alındıktan sonra, laboratuvar koşullarında incelenir ve çeşitli analizler yapılır. Bu analizlerin sonucunda, spermin kalitesi hakkında detaylı bilgi sağlanır. Sperm sayısı, bir mililitre semendeki sperm hücrelerinin sayısını belirtir. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, bir mililitre semende en az 15 milyon sperm hücresi bulunması normal kabul edilir. Motilite, sperm hücrelerinin ileri doğru hareket etme kabiliyetini ifade eder ve doğurganlık açısından kritiktir. Morfoloji ise, spermlerin normal veya anormal şekilli olup olmadığını değerlendirir.
Sperm Analizinin Önemi
Erkek kısırlığının teşhisinde ilk basamaktır. Kısırlık sorunu yaşayan çiftlerin yaklaşık %40-50’sinde, sorun erkeğin üreme sağlığı ile ilişkilidir. Bu nedenle, kısırlık tedavisi için doğru bir yol haritası oluşturmak açısından büyük önem taşır. Analiz sonuçları, sperm sayısının düşük olduğu oligospermi, spermlerin hiç bulunmadığı azoospermi veya hareketliliğin düşük olduğu astenospermi gibi durumları tespit edebilir. Bu tür sorunlar, çeşitli tıbbi tedaviler veya yaşam tarzı değişiklikleri ile iyileştirilebilir.
Aynı zamanda genel sağlık durumu hakkında da bilgi verebilir. Anormal sperm parametreleri, testislerdeki sorunlara, hormonal dengesizliklere veya genetik bozukluklara işaret edebilir. Ayrıca, sigara kullanımı, alkol tüketimi, obezite ve stres gibi yaşam tarzı faktörleri de sperm kalitesini etkileyebilir. Bu durumlar, spermin analizi ile tespit edilip, gerekli önlemler alınabilir.
Sperm Analizi Parametreleri
- Sperm Sayısı: Spermin analizi sırasında ölçülen en önemli parametrelerden biridir. Normal bir sperm sayısı, mililitre başına en az 15 milyon sperm hücresidir. Düşük sperm sayısı, doğurganlık sorunlarına yol açabilir ve çeşitli faktörlerden etkilenebilir.
- Sperm Motilitesi (Hareketliliği): Sperm hücrelerinin hareket edebilme yeteneğini ifade eder. Sperm hücreleri, yumurtayı döllemek için rahim ve fallop tüplerinde ilerleyebilmelidir. Hareketliliğin düşük olduğu durumlar, doğal yolla gebelik şansını azaltabilir.
- Sperm Morfolojisi (Şekli): Sperm hücrelerinin normal veya anormal şekilli olup olmadığını değerlendiren parametredir. Normal morfolojideki sperm hücreleri, dölleme kapasitesine sahipken, anormal şekilli spermler bu yeteneğe sahip olmayabilir.
- pH Seviyesi: Semenin pH seviyesi, üreme sağlığı hakkında bilgi verir. Normal semen pH’si 7.2 ile 8.0 arasında olmalıdır. Düşük veya yüksek pH seviyeleri, çeşitli enfeksiyonların veya genetik bozuklukların habercisi olabilir.
- Semen Hacmi: Ejakülasyon sırasında üretilen semen miktarını ifade eder. Normal bir semen hacmi, 1.5 ile 5 mililitre arasında olmalıdır. Düşük semen hacmi, hormonal dengesizlikler veya üreme kanallarındaki tıkanıklıklar nedeniyle olabilir.
- Lökosit Sayısı: Semende lökosit bulunması, enfeksiyon belirtisi olabilir. Yüksek lökosit sayısı, enfeksiyonların tedavi edilmesi gerektiğini gösterir.
Sperm Analizini Etkileyen Faktörler
Sperm analizi sonuçları, çeşitli faktörlerden etkilenebilir. Bu faktörlerin bilinmesi, doğru ve güvenilir sonuçlar elde etmek için önemlidir. Analizi etkileyen başlıca faktörler şunlardır:
- Yaşam Tarzı: Sigara ve alkol kullanımı, obezite, düzensiz uyku ve stres gibi faktörler sperm kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, analiz yaptırmadan önce bu faktörlerden kaçınılmalıdır.
- Beslenme: Vitamin ve mineral açısından zengin bir diyet, sperm kalitesini artırabilir. Özellikle C vitamini, E vitamini, çinko ve selenyum gibi antioksidanlar sperm sağlığını destekler.
- Çevresel Faktörler: Kimyasal maddelere maruz kalmak, ağır metaller ve toksik maddeler, sperm kalitesini düşürebilir. Ayrıca, yüksek ısıya maruz kalmak (örneğin, saunada uzun süre kalmak) sperm üretimini olumsuz etkileyebilir.
- Tıbbi Durumlar ve İlaçlar: Diyabet, varikosel, hormonal bozukluklar ve bazı ilaçlar sperm kalitesini etkileyebilir. Ayrıca, enfeksiyonlar ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar da sperm parametrelerini bozabilir.
Sperm Analizi Sonuçlarının Değerlendirilmesi
Erkeklerin üreme sağlığını değerlendirmek ve infertilite sorunlarını araştırmak için temel bir testtir. Bu testin sonuçları, sperm kalitesi hakkında değerli bilgiler sunar. Sperm analizi sonuçlarını doğru bir şekilde yorumlamak, hem doktorlar hem de hastalar için oldukça önemlidir. Bu bölümde, sperm analizi sonuçlarının nasıl değerlendirileceği, hangi parametrelerin önemli olduğu ve anormal sonuçların ne anlama geldiği detaylı bir şekilde açıklanacaktır.
1. Sperm Sayısı (Sperm Kontrasyonu)
Sperm sayısı, en önemli parametrelerden biridir. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, normal sperm sayısı mililitre başına 15 milyon sperm ve daha fazlası olarak kabul edilir. Sperm sayısının düşük olması (oligospermi), erkek infertilitesinin bir göstergesi olabilir. Düşük sperm sayısının birçok nedeni olabilir; bunlar arasında hormonal dengesizlikler, varikosel (testislerdeki damar genişlemesi), enfeksiyonlar, yaşam tarzı faktörleri (alkol, sigara kullanımı, aşırı stres) ve genetik faktörler bulunur. Sperm sayısının yüksek olması, genellikle sağlıklı bir üreme fonksiyonunun göstergesidir.
2. Sperm Motilitesi (Hareketlilik)
Sperm motilitesi, sperm hücrelerinin hareket etme yeteneğini ölçen bir parametredir. Sperm analizi, sperm hareketliliğinin yüzde kaçının ileri doğru hareket ettiğini ve ne kadar sağlıklı olduklarını gösterir. Normalde, sonuçlarda en az %40’lık bir motilite oranı beklenir. Bu oran, sperm hücrelerinin yumurtayı dölleme yeteneğini etkileyebilir. Düşük hareketlilik (asthenozoospermi), sperm hücrelerinin yumurtaya ulaşmada zorlanması anlamına gelir ve genellikle gebelik şansını azaltır. Sperm motilitesinin azalmasının nedenleri arasında enfeksiyonlar, genetik bozukluklar, çevresel faktörler ve yaşam tarzı alışkanlıkları yer alır.
3. Sperm Morfolojisi (Şekil ve Yapı)
Sperm morfolojisi, sperm hücresinin şekli ve yapısı ile ilgilidir. Sağlıklı bir sperm, bir baş, boyun ve kuyruktan oluşur. Sperm analizi sonuçlarında, sperm hücrelerinin morfolojisi de değerlendirilir. Normal morfoloji oranı %4 veya daha fazlası olmalıdır. Düşük morfoloji oranı (teratozoospermi), sperm hücrelerinin şekil bozuklukları nedeniyle döllenme kapasitesinin azalmasına yol açabilir. Sperm morfolojisindeki bozukluklar genetik faktörlere, çevresel etmenlere ve yaşam tarzı seçimlerine bağlı olarak ortaya çıkabilir.
4. Sperm Volümü (Sperm Hacmi)
Sperm volümü, ejakülasyon sırasında atılan semen miktarını ifade eder. Normal sperm hacmi, bir ejakülasyonda 1.5 mililitre ile 5 mililitre arasında olmalıdır. Sperm hacminin düşük olması (hipospermi) veya yüksek olması (hiperspermi), sperm kalitesini ve üreme sağlığını etkileyebilir. Düşük hacim, testislerde sperm üretiminde sorun olabileceğini veya semen yollarında tıkanıklık olabileceğini gösterebilir. Yüksek hacim ise genellikle semen sıvısının aşırı üretimi ile ilişkilidir, ancak bunun gebelik şansı üzerindeki etkisi minimal olabilir.
5. pH Değeri
Semenin pH değeri, genellikle 7.2 ile 8.0 arasında olmalıdır. Bu değer, spermlerin asidik ortamlara karşı dayanıklılığını etkileyebilir. Sperm analizi sırasında pH seviyesi asidik (7.0’dan düşük) veya alkali (8.0’dan yüksek) ise, bu durum, prostat bezinden gelen sıvıların kalitesiz olduğunu veya semendeki asidik bir ortamın sperm hareketliliği üzerinde olumsuz bir etki yaratabileceğini gösterebilir. Asidik ortam, sperm hücrelerini öldürebilir, bu da gebelik şansını azaltabilir.
6. Fruktoz Seviyesi
Fruktoz, semen sıvısında bulunan bir şeker türüdür ve sperm için enerji sağlar. Sperm analizi sonuçlarında fruktoz seviyesinin düşüklüğü, genellikle seminal veziküllerin fonksiyonel sorunlarını veya tıkanıklığını gösterir. Düşük fruktoz seviyeleri, sperm hücrelerinin yeterli enerjiye sahip olmamasına ve dolayısıyla hareketliliklerinin azalmasına neden olabilir. Bu durum, sperm üretimi ve fonksiyonları hakkında önemli bilgiler sunar.
7. Lökosit (Beyaz Kan Hücreleri) Sayısı
Sperm analizinde beyaz kan hücrelerinin (leucosit) varlığı, enfeksiyonları veya inflamasyonu gösterebilir. Normalde, ejakülatta çok az sayıda beyaz kan hücresi bulunmalıdır. Yüksek beyaz kan hücresi sayısı, sperm enfeksiyonları, prostatit veya üreme organlarında başka enfeksiyonların bir belirtisi olabilir. Yüksek leucosit sayısı, sperm hareketliliği ve morfolojisi üzerinde olumsuz etkiler yapabilir.
8. Sperm DNA Fragmentasyonu
Sperm DNA fragmentasyonu, sperm hücresinin genetik materyalinde kırılmalar meydana geldiğinde ortaya çıkar. Bu durum, spermin genetik yapısındaki hasarları ifade eder ve gebelik şansını azaltabilir. Yüksek sperm DNA fragmentasyonu oranı, genellikle sperm kalitesinin düşmesinin bir belirtisidir ve daha ileri üreme tedavisi gerektirebilir. Bu test genellikle rutin analizde yapılmaz, ancak şüpheli durumlarda doktorlar tarafından istenebilir.
9. Sonuçların Değerlendirilmesi
Sperm analizi sonuçlarının değerlendirilmesi, sadece tek bir parametreye dayanarak yapılmamalıdır. Sonuçlar, bir bütün olarak ele alınmalı ve ilgili parametrelerin tümü birlikte göz önünde bulundurulmalıdır. Bir parametrede normal dışı bir sonuç, her zaman infertiliteye neden olmayabilir, ancak doktor tarafından yapılan kapsamlı bir değerlendirme ile doğru bir teşhis konulabilir. Anormal sonuçlar, genellikle ilave testler ve tedavi seçeneklerinin belirlenmesi için bir işaret olabilir.
Sonuç olarak, sperm analizi, erkek üreme sağlığının önemli bir göstergesi olup, doğru bir şekilde yorumlanması gerekir. Test sonuçlarının doğru şekilde değerlendirilmesi, infertilite tedavisinde önemli bir adımdır ve bireysel tedavi planlarının oluşturulmasına yardımcı olur.
Sperm Sağlığını Artırmak İçin Öneriler
Sperm sağlığı, erkek fertilitesi açısından büyük önem taşır. Sağlıklı sperm üretimi, yalnızca üreme yeteneğini artırmakla kalmaz, aynı zamanda doğurganlık sorunlarının önlenmesine ve genel sağlık düzeyinin iyileştirilmesine katkıda bulunur. Aşağıda, sperm sağlığını artırmak için bilimsel çalışmalara dayalı olarak önerilen yaşam tarzı değişiklikleri ve alışkanlıklar detaylı bir şekilde incelenmiştir.
1. Sağlıklı Beslenme
Beslenme alışkanlıkları, sperm kalitesini doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Vitaminler, mineraller ve antioksidanlar bakımından zengin bir diyet, sperm sağlığını iyileştirebilir.
- Antioksidan Zengin Gıdalar: C vitamini, E vitamini, çinko ve selenyum içeren gıdalar oksidatif stresi azaltır. Oksidatif stres, sperm DNA’sına zarar vererek kaliteyi düşürür. Portakal, ceviz, badem ve ıspanak gibi besinler tüketilmelidir.
- Omega-3 Yağ Asitleri: Balık, keten tohumu ve cevizde bulunan omega-3 yağ asitleri, sperm hareketliliğini artırır.
- Protein Kaynakları: Düşük yağlı protein kaynakları (örneğin tavuk, balık ve baklagiller) tercih edilmelidir.
- Şeker ve İşlenmiş Gıdalardan Kaçınma: Fazla şeker tüketimi ve işlenmiş gıdalar hormonal dengesizliklere yol açabilir.
2. Fiziksel Aktivite ve Sağlıklı Kilo Yönetimi
Fiziksel aktivite, hormon seviyelerinin düzenlenmesine ve sperm kalitesinin artmasına yardımcı olur.
- Düzenli Egzersiz: Haftada en az 3-4 gün orta düzeyde egzersiz yapmak testosteron seviyelerini artırabilir ve sperm üretimini destekleyebilir.
- Aşırı Egzersizden Kaçınma: Aşırı yoğun fiziksel aktivite, testosteron seviyesini düşürerek sperm kalitesini olumsuz etkileyebilir.
- Sağlıklı Kilo: Fazla kilo ve obezite, hormon dengesini bozarak sperm hareketliliğini ve sayısını azaltabilir. Sağlıklı bir vücut kitle indeksi (VKİ) hedeflenmelidir.
3. Stres Yönetimi
Kronik stres, kortizol hormonunun artışına neden olarak testosteron üretimini baskılayabilir. Bu durum sperm kalitesini doğrudan etkiler.
- Meditasyon ve Yoga: Bu teknikler, stresin azaltılmasında etkili olabilir.
- Zaman Yönetimi: İş ve özel hayat dengesini sağlamak, stresi kontrol altına alabilir.
- Profesyonel Destek: Gerektiğinde psikolojik danışmanlık alınmalıdır.
4. Toksik Maddelerden Uzak Durma
Çevresel toksinler ve zararlı maddeler, spermleri ciddi şekilde etkileyebilir.
- Sigara ve Alkol Kullanımı: Sigara ve aşırı alkol tüketimi, sperm sayısını ve hareketliliğini azaltır. Bunlardan kaçınılmalıdır.
- Kimyasallar ve Pestisitler: Tarım ilaçlarına ve endüstriyel kimyasallara maruz kalmaktan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.
- Isı Maruziyeti: Testisler aşırı sıcağa duyarlıdır. Sauna, sıcak banyo ve dizüstü bilgisayarın uzun süre kucakta tutulması gibi alışkanlıklar sınırlandırılmalıdır.
5. Vitamin ve Mineral Takviyeleri
Yeterli miktarda vitamin ve mineral alınması spermlerin sağlığını destekleyebilir.
Doktor tavsiyesiyle aşağıdaki takviyeler kullanılabilir:
- C Vitamini: Antioksidan etkisiyle sperm DNA’sını korur.
- D Vitamini: Testosteron seviyesini artırabilir.
- Çinko: Sperm üretimi için gereklidir.
- Koenzim Q10: Sperm hareketliliğini artırabilir.
6. Düzenli Uyku
Uyku düzeni, hormonal denge ve genel sağlık üzerinde önemli bir rol oynar. Yetersiz uyku, sperm sağlığını olumsuz etkileyebilir.
- 7-8 Saatlik Uyku: Yeterli ve kaliteli uyku, testosteron seviyelerini dengede tutar.
- Uyku Hijyeni: Elektronik cihazlardan uzak durarak ve düzenli bir uyku rutini oluşturarak uyku kalitesi artırılabilir.
7. Düzenli Sağlık Kontrolleri
Sperm sorunlarının önlenmesinde erken teşhis önemlidir. Düzenli olarak üroloji veya androloji uzmanına danışmak faydalıdır.
- Hormon Testleri: Testosteron ve diğer hormon seviyelerinin kontrol edilmesi gerekebilir.
- Varikosel Tedavisi: Varikosel gibi fiziksel durumlar sperm kalitesini düşürebilir ve tedavi edilmelidir.
8. Doğru Giyim Tercihleri
Sıkı ve dar kıyafetler, testis sıcaklığını artırarak sperm kalitesini düşürebilir. Pamuklu ve rahat iç çamaşırları tercih edilmelidir.
Sperm sağlığını artırmak için önerilen bu alışkanlıklar, yalnızca doğurganlık üzerinde değil, genel sağlık üzerinde de olumlu etkiler yaratır. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek hem mevcut sperm kalitesini iyileştirmek hem de ilerleyen yaşlarda oluşabilecek sağlık sorunlarını önlemek mümkündür.
Referanslar:
- Sperm Analizi: Sperm Sağlığını Artırmak İçin 8 Öneri
- Mieusset, R., & Bujan, L. (2015). Male infertility and environmental factors. Minerva Ginecologica, 67(1), 1-8.
- Agarwal, A., Prabakaran, S., & Yousef, M. I. (2006). Effects of oxidative stress on male reproduction. World Journal of Urology, 24(4), 510-515.
- Chavarro, J. E., Toth, T. L., & Wright, D. L. (2010). A prospective study of dietary fat intake and male infertility. Human Reproduction, 25(2), 393-400.
- Pizzarotti, B., Falcetta, A., & Cattaruzza, M. S. (2014). Sperm quality and environmental factors: A review. Annali di Igiene: Medicina Preventiva e di Comunità, 26(5), 487-496.
- Wainer, J. R., & Zhang, C. (2015). The impact of lifestyle on male fertility. Urology, 86(4), 635-641.
- Sikka, S. C. (2001). Oxidative stress and role of antioxidants in normal sperm function. Frontiers in Bioscience, 6, 78-86.
- Tiana, M., & Di Carlo, C. (2013). The impact of environmental toxicants on male fertility. Journal of Toxicology and Environmental Health, 76(15), 1-9.
- Park, S., Yeo, H., & Choi, Y. (2019). Vitamin E supplementation and sperm quality in men with infertility: A meta-analysis. Journal of Assisted Reproduction and Genetics, 36(9), 1723-1731.
- Sharma, R., & Agarwal, A. (2014). Role of antioxidants in male infertility. Urology, 83(2), 438-446.
- De Kretser, D. M., & Baker, H. W. (1999). Male infertility. The Lancet, 353(9151), 693-699.
- Aitken, R. J., & Roman, S. D. (2008). Antioxidants in male fertility. Journal of Andrology, 29(5), 501-505.
- Ghosh, R., & Chowdhury, E. K. (2009). Sperm DNA fragmentation and its implications in male infertility. Human Reproduction, 24(1), 29-36.
- Kase, B. (2017). Sperm morphology and fertility. American Journal of Obstetrics and Gynecology, 217(4), 347-354.
- Zini, A., & Sigman, M. (2009). Sperm DNA damage and its clinical relevance in the era of assisted reproductive technology. Human Reproduction Update, 15(4), 423-429.
- Sabeur, K., & Silber, S. (2003). Sperm analysis and fertilization. Journal of Assisted Reproduction and Genetics, 20(1), 29-33.
- Agarwal, A., & Prabakaran, S. (2004). Impact of lifestyle factors on male fertility. European Urology, 46(6), 731-736.
- Tanrikut, C., & Goldstein, M. (2009). Male infertility and assisted reproductive technologies. Endocrine Practice, 15(6), 581-588.
- Vassallo, M., & Thibault, M. (2011). Male infertility: An update. Fertility and Sterility, 96(5), 1021-1031.
- Choi, J., & Lee, J. H. (2017). Effects of diet and exercise on male fertility. Reproductive Biology and Endocrinology, 15(1), 88.
- Kessopoulou, E., & Sykes, A. (2007). Effect of obesity on sperm function. International Journal of Obesity, 31(2), 167-172.
- Aitken, R. J., & West, K. (2002). The role of antioxidants in the treatment of male infertility. Human Reproduction Update, 8(4), 332-338.
- Parekattil, S. J., & Gokce, E. (2011). The role of oxidative stress in male infertility. Journal of Andrology, 32(3), 238-246.
- Al-Makhzoomi, A., & Al-Ali, R. (2018). Sperm health and environmental factors. Environmental Health Perspectives, 126(3), 034503.
- Paoli, D., & Pacini, G. (2010). Mitochondrial dysfunction in male infertility. Andrologia, 42(2), 91-99.
- Wang, X., & Sharma, R. (2003). Antioxidant therapy in male infertility: Current status and future directions. International Journal of Andrology, 26(1), 1-13.
- Hauser, R., & Chia, S. (2011). Environmental exposure and male reproductive health. Science of the Total Environment, 407(11), 3524-3533.
- Zeng, L., & Lee, S. (2019). Impact of smoking on male fertility: A review of the literature. Journal of Urology, 201(3), 561-569.
- Sigman, M., & Turek, P. (2005). Male infertility: A critical review of the role of lifestyle. Fertility and Sterility, 84(3), 542-550.
- Mörseburg, T., & Tews, J. (2016). Sperm preparation techniques and their role in assisted reproductive technologies. Journal of Reproductive Medicine, 61(7), 545-551.
- Akin, A., & Yılmaz, S. (2012). The role of antioxidants in improving sperm health. Fertility and Sterility, 98(1), 17-25.
- Lotti, F., & Maggi, M. (2015). Male infertility: Recent advances in the understanding of causes and treatments. Endocrine Reviews, 36(5), 726-745.
- Akin, A., & Yılmaz, S. (2014). Obesity and male infertility: The role of oxidative stress and lifestyle modification. Reproductive Biology and Endocrinology, 12(1), 70.
- Shabani, M., & Goodarzi, M. (2016). Impact of environmental toxins on male fertility. Reproductive Toxicology, 63, 52-60
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/