Doğum Lekesi Nedir? 6 Nedeni, Türleri, Tanısı Ve Tedavisi
Doğum lekeleri, cildin üzerinde bulunan ve genellikle doğumda veya kısa bir süre sonra ortaya çıkan renk farklılıkları ya da deri altındaki damarların belirginleşmesi ile karakterize edilen deri kusurlarıdır. Bu lekeler, genellikle zararsız olmalarına rağmen bazı durumlarda altta yatan tıbbi bir durumun belirtisi olabilir. Halk arasında yaygın olarak bilinen doğum lekeleri, pek çok farklı türde olabilir ve bu türlerin her biri farklı bir oluşum mekanizmasına sahip olabilir. Doğum lekelerinin çeşitli türleri, görünüşleri ve vücutta bulundukları bölgeler, kişinin yaşam kalitesini etkileyebilir veya tamamen kozmetik bir sorun olarak kalabilir. Bu lekelerin tıbbi açıdan değerlendirilmesi, doğru tanı ve tedavi sürecini belirlemek açısından büyük önem taşır.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Doğum Lekesi Nedir? 6 Nedeni, Türleri, Tanısı Ve Tedavisi
Doğum lekeleri, cildin rengini değiştiren genetik faktörler ya da damar sistemine bağlı bozukluklardan kaynaklanabilir. Kimi zaman anne karnındaki gelişim sürecinde meydana gelen olayların sonucunda oluşabilir. Bu lekeler, bebeğin cilt yüzeyinde farklı renklerde ve şekillerde ortaya çıkabilir ve çoğunlukla zararsızdır. Ancak bazı lekeler, büyüme, kanama ya da vücutta başka belirtilerle birlikte ortaya çıktığında daha ciddi bir durumun işareti olabilir. Lekelerin tıbbi açıdan değerlendirilmesi, özellikle ailelerin bu konuda daha bilinçli hale gelmesini sağlamaktadır.
Genellikle iki ana kategoriye ayrılır: pigmente doğum lekeleri ve vasküler doğum lekeleri. Pigmente doğum lekeleri, ciltte melanin üretimindeki farklılıklardan kaynaklanırken, vasküler doğum lekeleri ise cilt altındaki damarların anormal gelişimi sonucu oluşur. Bu kategoriler altındaki lekeler, büyüklük, renk ve şekil bakımından büyük çeşitlilik gösterebilir. Pigmente doğum lekeleri arasında kahverengi, siyah ya da mavi renkte lekeler bulunurken, vasküler doğum lekeleri kırmızı ya da mor renkte olabilir.
Doğum Lekesi Nedir?
Doğum lekesi, cildin belirli bir bölgesinde oluşan renk veya yapı değişiklikleriyle karakterize edilen ve doğumdan itibaren var olan cilt kusurlarıdır. Bu lekeler, yeni doğan bebeklerde veya birkaç hafta içerisinde kendiliğinden ortaya çıkabilir. Çoğunlukla zararsız olan lekeler, kozmetik bir sorun olarak kabul edilir ve tedavi gerektirmez. Ancak, bazıları büyüyebilir, renk değiştirebilir veya başka tıbbi belirtilerle birlikte ortaya çıkabilir. Bu durumlar, doğumsal lekelerin dikkatle incelenmesi ve gerekirse tedavi edilmesi gerektiğini gösterir.
Doğum lekelerinin ortaya çıkış nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin bu lekelerin oluşumunda rol oynadığı düşünülmektedir. Kimi lekeler cildin pigment hücrelerinin aşırı ya da yetersiz çalışmasından kaynaklanırken, bazı lekeler ise kan damarlarının anormal gelişimi sonucu oluşur. Doğum lekelerinin türleri, görünümleri ve neden oldukları belirtiler, doğru bir tanı ve tedavi sürecinin belirlenmesinde önemli rol oynar.
Doğum Lekesi Türleri
Genel olarak iki ana kategoriye ayrılır: Pigmente doğum lekeleri ve Vasküler doğum lekeleri. Bu iki kategori altında farklı alt türler yer alır. Her bir alt tür, farklı görünüm, oluşum mekanizması ve belirtiler gösterir. Bu bölümde doğum lekesi türlerini detaylı olarak ele alacağız.
Pigmente Doğum Lekeleri
Cildin pigment üretimindeki farklılıklar sonucu ortaya çıkan renk değişiklikleriyle karakterize edilir. Melanosit adı verilen pigment hücreleri, cildin rengini belirleyen melanin adlı bir madde üretir. Bu hücrelerdeki anormal gelişim ya da işlev bozukluğu, cildin belirli bölgelerinde renk değişikliklerine neden olur.
Pigmente doğum lekelerinin başlıca türleri şunlardır:
- Kafe-au-lait Lekeleri
- Görünüm: Kahverengi ya da açık kahverengi lekelerdir. Düz ve pürüzsüzdürler, vücudun herhangi bir yerinde bulunabilirler.
- Boyut: Farklı boyutlarda olabilir, bazen çok küçük bazen de birkaç santimetre genişliğinde olabilir.
- Oluşum Mekanizması: Melanosit hücrelerinin belirli bölgelerde fazla melanin üretmesi sonucu oluşur.
- Belirtiler ve Riskler: Bir ya da iki tane kafe-au-lait lekesi genellikle zararsızdır. Ancak, vücutta çok sayıda bu tür leke bulunması, nörofibromatozis adı verilen genetik bir hastalığın belirtisi olabilir. Bu durum, sinir sistemi üzerinde tümör gelişimine yol açabilir.
- Mongol Lekesi
- Görünüm: Mavi ya da gri-mavi renkte olan bu lekeler genellikle düz ve yuvarlaktır.
- Lokasyon: Genellikle sırt ya da kalça bölgesinde bulunur. Asya, Afrika ve Amerikan yerlileri kökenli bebeklerde daha sık görülür.
- Oluşum Mekanizması: Melanin pigmentinin derinin daha derin tabakalarına yerleşmesi sonucu oluşur.
- Belirtiler ve Riskler: Genellikle bebeklik döneminde görülür ve çocuk büyüdükçe kaybolma eğilimindedir. Zararsızdır ve tıbbi müdahale gerektirmez.
- Benler (Nevüsler)
- Görünüm: Kahverengi, siyah ya da cilt renginde olabilir. Düz ya da kabarık yapıda olabilirler.
- Oluşum Mekanizması: Melanositlerin belirli bölgelerde kümelenmesi sonucu oluşur.
- Belirtiler ve Riskler: Çoğu ben zararsızdır. Ancak büyük doğuştan benler (konjenital nevüsler) cilt kanseri (melanoma) riski taşır. Benlerin şekil, renk ya da boyutunda ani bir değişiklik fark edildiğinde dermatolog tarafından incelenmelidir.
- Konjenital Melanositik Nevüs
- Görünüm: Çocuk doğduğunda mevcut olan büyük kahverengi veya siyah lekeler. Küçük ya da çok büyük olabilirler.
- Lokasyon: Vücudun herhangi bir yerinde bulunabilir.
- Oluşum Mekanizması: Doğuştan gelen pigment hücrelerindeki gelişim bozuklukları.
- Belirtiler ve Riskler: Büyük konjenital melanositik nevüsler, yaşam boyu melanoma gelişme riskini artırabilir. Bu nedenle dikkatle izlenmesi önemlidir.
Vasküler Doğum Lekeleri
Kan damarlarının anormal gelişimi sonucu ortaya çıkar. Bu lekeler genellikle kırmızı, pembe ya da mor renkte olup, cilt yüzeyine yakın damarların yoğunluğuna bağlı olarak değişir.
Vasküler doğum lekelerinin başlıca türleri şunlardır:
- Somon Lekesi (Nevüs Simpleks)
- Görünüm: Açık pembe ya da kırmızı renkte, ince ve düz lekelerdir.
- Lokasyon: Genellikle bebeğin alnında, ense ya da göz kapaklarında bulunur. Halk arasında “leylek ısırığı” ya da “melek öpücüğü” olarak bilinir.
- Oluşum Mekanizması: Cilt yüzeyine yakın damarların genişlemesi sonucu oluşur.
- Belirtiler ve Riskler: Somon lekeleri genellikle bebeklik döneminde fark edilir ve çoğu zaman kendiliğinden kaybolur. Tedavi gerektirmez.
- Şarap Lekesi (Port-Wine Stain)
- Görünüm: Kırmızı, pembe ya da mor renkte, düzensiz şekilli ve düz olan bu lekeler, zamanla kalınlaşabilir ve renkleri koyulaşabilir.
- Lokasyon: Genellikle yüzde ya da vücudun başka bölgelerinde görülebilir.
- Oluşum Mekanizması: Kan damarlarının genişlemesi ve büyümesi sonucu oluşur.
- Belirtiler ve Riskler: Şarap lekesi kalıcı bir lekedir ve zamanla büyüyebilir. Sturge-Weber sendromu adı verilen nadir bir nörolojik hastalık ile ilişkilendirilebilir, bu durumda beyin ve gözde damar anomalileri olabilir. Lazer tedavisi ile tedavi edilebilir.
- Hemanjiom
- Görünüm: Kırmızı, mor renkte, kabarık ya da düz olabilir. Genellikle hızlı büyür ve daha sonra küçülmeye başlar.
- Lokasyon: Yüz, kafa derisi, gövde ya da bacaklarda görülebilir.
- Oluşum Mekanizması: Hemanjiomlar, kan damarlarının hızla büyümesi sonucu oluşur.
- Belirtiler ve Riskler: Çoğu hemanjiom zamanla kaybolur. Ancak bazıları çok hızlı büyüyebilir, bu da fonksiyonel veya estetik sorunlara yol açabilir. Nadir durumlarda cerrahi müdahale ya da ilaç tedavisi gerekebilir.
- Venöz Malformasyon
- Görünüm: Mavi ya da mor renkte, cilt yüzeyine yakın genişlemiş damarlar. Düz ya da hafif kabarık olabilir.
- Lokasyon: Yüz, boyun, kol veya bacak gibi bölgelerde ortaya çıkabilir.
- Oluşum Mekanizması: Damarların anormal şekilde genişlemesi ve düzgün bir şekilde kapanmaması sonucu oluşur.
- Belirtiler ve Riskler: Venöz malformasyonlar yaşam boyu kalıcı olabilir ve zamanla genişleyebilir. Bu tür lekeler genellikle ağrısızdır ancak estetik ve fonksiyonel sorunlara neden olabilir. Skleroterapi ve lazer tedavisi seçenekleri mevcuttur.
- Lenfatik Malformasyon
- Görünüm: Cilt altında sıvı dolu kesecikler şeklinde görülen, şeffaf ya da hafif renkli lekelerdir.
- Lokasyon: Genellikle baş ve boyun bölgesinde bulunur.
- Oluşum Mekanizması: Lenf damarlarının düzgün gelişmemesi sonucu lenf sıvısının cilt altında birikmesiyle oluşur.
- Belirtiler ve Riskler: Genellikle yavaş büyür ve komplikasyon oluşturmadığı sürece tedavi gerektirmez. Ancak bazı durumlarda ameliyat gerekebilir.
- Arteriovenöz Malformasyon (AVM)
- Görünüm: Damarların anormal bir şekilde birbiriyle bağlantı kurduğu ve hızlı kan akışının olduğu, genellikle cilt altında şişlik oluşturan bir yapı.
- Lokasyon: Vücudun herhangi bir yerinde bulunabilir.
- Oluşum Mekanizması: Arter ve venlerin doğrudan birbirine bağlandığı durumlarda oluşur, bu da damarların anormal gelişimine yol açar.
- Belirtiler ve Riskler: AVM’ler ciddi komplikasyonlara yol açabilir ve genellikle cerrahi müdahale gerektirir. Tedavi edilmediği takdirde çevre dokulara zarar verebilir.
Doğum Lekelerinin Belirtileri
Genellikle doğumda veya doğumdan kısa bir süre sonra fark edilir. Lekelerin görünümü, rengi, büyüklüğü ve şekli lekelerin türüne bağlı olarak değişir. Pigmente doğum lekeleri genellikle kahverengi, siyah veya mavi renkte olurken, vasküler doğum lekeleri kırmızı, pembe ya da mor renkte olabilir. Lekeler zamanla büyüyebilir, rengini değiştirebilir veya kalınlaşabilir. Bazı lekeler tamamen düzken, bazıları ise cilt yüzeyinden kabarık olabilir.
Özellikle şarap lekesi gibi vasküler doğum lekeleri zamanla daha belirgin hale gelebilir ve çevresindeki deriyle karşılaştırıldığında daha koyu ve kalın bir görünüm kazanabilir. Bunun yanı sıra, bazı doğum lekeleri kanama, enfeksiyon veya ağrıya neden olabilir. Bu tür durumlar genellikle tıbbi müdahale gerektirir.
Doğum lekelerinin belirtileri çoğunlukla sadece kozmetik olmakla birlikte, bazıları altta yatan bir sağlık sorununun işareti olabilir. Örneğin, nörofibromatozis gibi genetik hastalıklarla ilişkili doğum lekeleri, cilt dışında sinir sistemi ve diğer organlarla ilgili sorunlara da işaret edebilir.
Doğum Lekesi Neden Olur?
Doğum lekelerinin oluşum nedeni hala tam olarak anlaşılamamıştır, ancak bu lekelerin gelişimine neden olan bazı genetik ve çevresel faktörler üzerinde durulmaktadır. Genellikle iki ana kategoriye ayrıldığından (pigmente ve vasküler doğum lekeleri), her iki kategori için farklı mekanizmalar öne sürülmektedir.
Bu lekelerin ortaya çıkış nedenleri ile ilgili bilinen ve üzerinde araştırmalar yapılan bazı temel faktörler:
1. Genetik Faktörler
Doğumsal lekelerin genetik bir yatkınlık sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bazı lekeler, özellikle vasküler lekeler, genetik mutasyonlarla ilişkilendirilmiştir. Örneğin, Sturge-Weber sendromu gibi nörolojik hastalıklarla ilişkili şarap lekelerinin genetik mutasyonlardan kaynaklandığı bilinmektedir. Bu tür mutasyonlar, embriyonik dönemde damarların anormal gelişimine yol açarak doğumda lekelerin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Ayrıca, nörofibromatozis gibi bazı genetik bozukluklar, ciltte kafe-au-lait lekelerinin çoğalmasına neden olabilir. Nörofibromatozis, sinir sisteminde tümörlerin gelişimine neden olan bir genetik hastalıktır ve bu durum lekelerin sayısını ve büyüklüğünü artırabilir.
2. Embriyonik Dönemdeki Anomaliler
Doğum lekelerinin oluşumunda embriyonik dönemde meydana gelen damar ve cilt gelişimindeki bozukluklar önemli bir rol oynar. Özellikle vasküler doğum lekelerinde, fetüsün kan damarlarının düzgün bir şekilde gelişmemesi ya da yanlış bir şekilde bağlanması (arter ve venlerin birbiriyle anormal şekilde bağlanması) doğumdan sonra bu lekelerin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Pigmente doğum lekelerinde ise, melanin pigmentini üreten melanositlerin cildin belirli bölgelerinde anormal bir şekilde birikmesi veya dağılım bozukluğu sonucu lekeler oluşur. Bu dağılım bozukluğu, embriyonik dönemde cilt hücrelerinin gelişimi sırasında meydana gelen hatalardan kaynaklanır.
3. Hormonal Faktörler
Bazı araştırmacılar, doğumsal lekelerinin gelişiminde hormonal değişimlerin etkili olabileceğini öne sürmektedir. Anne karnındaki fetüsün hormon seviyelerindeki değişiklikler, özellikle vasküler lekelerin oluşumuna katkıda bulunabilir. Ancak bu konuda kesin bir kanıt yoktur ve hormonal etkiler üzerinde daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
4. Çevresel Faktörler
Çevresel faktörlerin de rol oynayabileceği düşünülmektedir. Gebelik sırasında annenin maruz kaldığı radyasyon, kimyasallar ya da enfeksiyonlar fetüsün damar sisteminde ya da cilt pigmentasyonunda değişikliklere neden olabilir. Ancak bu tür çevresel etkilerin doğrudan lekelere neden olup olmadığı hala belirsizdir.
5. Vasküler Malformasyonlar
Vasküler doğum lekeleri genellikle kan damarlarının anormal gelişimi sonucu ortaya çıkar. Kan damarlarının embriyonik dönemde düzgün bir şekilde gelişmemesi, damarların genişlemesine ve ciltte belirgin hale gelmesine yol açar. Örneğin, şarap lekesi (port-wine stain) doğumdan itibaren mevcut olan ve zamanla kalınlaşabilen bir vasküler malformasyondur. Bu durum, kan damarlarının kontrolsüz bir şekilde büyümesinden kaynaklanır.
6. Pigmentasyon Bozuklukları
Pigmente doğum lekeleri ise, cildin belirli bölgelerinde pigment üreten hücrelerin (melanositler) fazla ya da yetersiz çalışmasından kaynaklanır. Mongol lekesi gibi doğum lekelerinde, pigment hücrelerinin derinin alt tabakalarında birikmesi sonucu ciltte mavi ya da gri renkte lekeler görülür. Bu durum, cilt hücrelerinin farklı tabakalara yerleşmesi sırasında meydana gelen gelişim bozukluğuna bağlı olabilir.
Doğum Lekelerinin Tanısı
Doğum lekelerinin tanısı, genellikle dermatologlar tarafından cildin gözle muayenesi ile konur. Lekelerin tipi, büyüklüğü, rengi ve şekli göz önünde bulundurularak tanı koymak mümkündür. Bazı durumlarda, doğum lekesinin daha derin dokularla ilişkili olup olmadığını belirlemek için ultrason, MRI (manyetik rezonans görüntüleme) veya biyopsi gibi ek testler gerekebilir.
Özellikle şüpheli bir doğum lekesi, altında yatan bir hastalığın belirtisi olabilir. Bu gibi durumlarda daha ileri tetkikler yapılabilir. Örneğin, şarap lekesi gibi geniş vasküler doğum lekeleri, Sturge-Weber sendromu gibi nörolojik sorunlarla ilişkili olabilir ve bu nedenle ek incelemeler gerekebilir.
Doğum Lekelerinin Tedavisi
Bunların çoğu zararsızdır ve herhangi bir tedavi gerektirmez. Özellikle bebeklerdeki birçok doğum lekesi, zamanla kendiliğinden kaybolur ya da belirginliğini yitirir. Ancak, bazı lekeler estetik kaygılar ya da sağlık riskleri nedeniyle tedavi gerektirebilir. Tedavi, doğum lekesinin türüne, boyutuna, cilt üzerindeki etkisine ve kişinin yaşı gibi faktörlere bağlı olarak değişir.
1. Lazer Tedavisi
Lazer tedavisi, doğum lekelerinin tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Özellikle vasküler doğum lekeleri (örneğin, şarap lekesi) için oldukça etkili bir yöntemdir. Lazer ışığı, doğum lekesindeki kan damarlarını hedef alarak onları küçültür ve rengin açılmasını sağlar. Lazer tedavisinde kullanılan farklı dalga boyları, lekenin türüne ve derinliğine göre ayarlanır.
- Şarap Lekesi: Lazer tedavisi, şarap lekelerini tedavi etmek için en etkili yöntemlerden biridir. Lazer ışığı, lekeyi oluşturan kan damarlarını hedef alarak rengin açılmasına ve lekenin belirginliğinin azalmasına yardımcı olur. Tedavi genellikle birkaç seans sürer ve tamamen kaybolmasa da lekenin görünümünü önemli ölçüde azaltabilir.
- Hemanjiomlar: Özellikle yüz ya da boyun bölgesindeki büyük hemanjiomlar, lazer tedavisi ile küçültülebilir. Lazer, hızlı büyüyen kan damarlarını yok ederek hemanjiomun küçülmesine yardımcı olur.
2. Cerrahi Müdahale
Bazı büyük ya da derin doğum lekeleri, özellikle estetik ya da işlevsel sorunlara yol açıyorsa, cerrahi müdahale gerektirebilir. Konjenital melanositik nevüs gibi büyük doğuştan benler veya derin dokulara inen vasküler malformasyonlar, cilt kanseri riskini artırabileceğinden cerrahi olarak çıkarılabilir. Cerrahi müdahale, lekenin tamamen ortadan kaldırılması için etkili bir yöntemdir, ancak cerrahi izler bırakabilir.
- Büyük Konjenital Nevüsler: Konjenital melanositik nevüslerin malign melanoma dönüşme riski taşıdığı durumlarda cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir. Bu operasyonlar, cilt kanseri riskini azaltmak için yapılır.
- Derin Hemanjiomlar: Göz, dudak veya hava yolunu etkileyen büyük hemanjiomlar, cerrahi müdahale gerektirebilir. Cerrahi operasyonlar, hemanjiomun küçültülmesini veya tamamen çıkarılmasını amaçlar.
3. İlaç Tedavisi
Bazı vasküler doğum lekeleri, özellikle hemanjiomlar, ilaç tedavisi ile kontrol altına alınabilir. İlaç tedavisi, doğum lekesinin büyümesini durdurmak veya küçülmesini sağlamak amacıyla kullanılabilir. Propranolol ve kortikosteroidler, hemanjiom tedavisinde yaygın olarak kullanılan ilaçlardır.
- Propranolol: Propranolol, hemanjiomların tedavisinde kullanılan beta bloker sınıfında bir ilaçtır. Hemanjiyomların küçülmesine ve renginin solmasına yardımcı olur. Propranolol tedavisi genellikle bebeklerde kullanılır ve çoğunlukla etkili sonuçlar verir.
- Kortikosteroidler: Hemanjiomun hızlı büyümesini durdurmak için kortikosteroid tedavisi uygulanabilir. Bu ilaçlar, özellikle büyük ya da karmaşık hemanjiomlar için tercih edilir.
4. Skleroterapi
Skleroterapi, doğum lekelerini tedavi etmek için kullanılan başka bir yöntemdir. Bu tedavi yöntemi, özellikle venöz malformasyonlar ve bazı vasküler doğum lekeleri için etkili olabilir. Skleroterapi sırasında, doğum lekesinin bulunduğu bölgeye özel bir solüsyon enjekte edilir. Bu solüsyon, damarları küçülterek lekenin görünümünü azaltır. Skleroterapi genellikle birkaç seans sürer ve kalıcı sonuçlar elde edilebilir.
5. Kriyoterapi
Kriyoterapi, doğum lekesinin dondurularak tedavi edilmesini sağlayan bir yöntemdir. Bu tedavi genellikle pigmente doğum lekeleri, özellikle benler için kullanılır. Küçük doğum lekeleri kriyoterapi ile dondurularak küçültülebilir veya tamamen yok edilebilir. Bu yöntem, özellikle cerrahi müdahale gerektirmeyen küçük lezyonlar için tercih edilir.
6. Destekleyici ve Estetik Tedaviler
Bazı lekeler, estetik kaygılar nedeniyle tedavi edilmese de kişinin psikolojik olarak kendini daha iyi hissetmesi için kozmetik çözümler sunulabilir. Makyaj ya da cilt tonunu eşitleyen kozmetik ürünler, lekenin görünümünü geçici olarak azaltabilir. Ancak bu yöntemler kalıcı çözüm sunmaz.
Referanslar:
- Doğum Lekesi Nedir? 6 Nedeni, Türleri, Tanısı Ve Tedavisi
- Harper J. I., Prose N. S., & Breuer J. (2006). Textbook of Pediatric Dermatology (Vol. 2). Blackwell Publishing.
- Bolognia J. L., Schaffer J. V., & Cerroni L. (2018). Dermatology (4th ed.). Elsevier.
- North P. E., & Mihm M. C. (2005). “The Genesis and Diagnosis of Vascular Birthmarks.” Pathology Annual, 39, 127-167.
- Tollefson M. M., & Frieden I. J. (2013). “Hemanjiomas and Vascular Malformations of Infancy and Childhood.” Pediatric Clinics of North America, 60(2), 475-496.
- Mulliken J. B., & Young A. E. (1988). Vascular Birthmarks: Hemangiomas and Malformations. W.B. Saunders.
- Metry D. W., & Drolet B. A. (2015). “Diagnosis and Management of Common Pediatric Skin Disorders.” Journal of Pediatrics, 166(2), 424-434.
- Waner M., & Suen J. Y. (1999). Hemangiomas and Vascular Malformations of the Head and Neck. Wiley-Liss.
- Léauté-Labrèze C., et al. (2008). “Propranolol for Severe Hemangiomas of Infancy.” The New England Journal of Medicine, 358, 2649-2657.
- Frieden I. J., & Haggstrom A. N. (2010). “Management of Hemangiomas of Infancy.” Pediatric Dermatology, 27(5), 470-477.
- Shahidullah M., et al. (2018). “Congenital Pigmentary Disorders.” Journal of Dermatological Science, 92(2), 103-112.
- Enjolras O., & Mulliken J. B. (2007). Vascular Anomalies: Hemangiomas and Malformations. Springer.
- Chang M. W., & Orlow S. J. (2002). “Nevus Simplex and Port-Wine Stains.” Journal of the American Academy of Dermatology, 46(2), 141-144.
- Heller A., & Niessen C. (2008). Dermatology: Practical and Systematic Approach. Springer.
- Pandey A., et al. (2019). “Congenital and Neonatal Dermatological Conditions.” Current Pediatric Reviews, 15(1), 46-56.
- Mills O., & Williams C. (2001). “Birthmarks: Classification and Treatment Options.” Clinical Pediatrics, 40(4), 209-214.
- Hernández-Martín A., & Torrelo A. (2008). “Congenital Melanocytic Nevi.” American Journal of Clinical Dermatology, 9(3), 193-207.
- Galadari I., & Hashim M. (2014). Clinical Dermatology (2nd ed.). Cambridge University Press.
- Jenkins P., & Rodriguez A. (2015). “Management of Vascular Birthmarks.” British Journal of Dermatology, 173(3), 564-573.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/