Aort Diseksiyonu Nedir? 8 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi

100 / 100

Aort diseksiyonu, kalbin en büyük arterlerinden biri olan aort duvarında meydana gelen ciddi bir tıbbi durumdur. Aort, kalpten gelen oksijen bakımından zengin kanı vücudun diğer bölgelerine taşır ve bu işlevi yerine getirebilmesi için sağlam ve esnek bir yapıya sahip olmalıdır. Ancak bazı durumlarda, aort duvarı katmanları arasında yırtılmalar meydana gelebilir ve bu da kanın katmanlar arasına sızmasına neden olabilir. Aort diseksiyonu, genellikle ani ve şiddetli göğüs ağrısına yol açar ve acil tıbbi müdahale gerektiren ölümcül bir durumdur. Bu yazıda, aort diseksiyonunun nedenleri, belirtileri, teşhisi ve tedavi yöntemleri ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

Aort Diseksiyonu Nedir? 8 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi (Aort Yırtılması)

Aort diseksiyonu, her yıl dünya genelinde binlerce insanı etkileyen nadir fakat hayati tehlike taşıyan bir durumdur. Aort duvarının yırtılması genellikle yüksek tansiyon, bağ dokusu hastalıkları, genetik yatkınlıklar ve aort duvarının zayıflaması ile ilişkilidir. Bununla birlikte, durumun hızlı ilerleyebilmesi ve belirtilerinin diğer kalp hastalıklarıyla karışabilmesi nedeniyle, aort diseksiyonunun tanısı zor olabilir. Aort diseksiyonunun tipik olarak iki ana türü vardır: Tip A diseksiyonları, aortun yükselen kısmını etkilerken, Tip B diseksiyonları daha çok aortun inen kısmında meydana gelir. Bu sınıflandırma, tedavi planlamasında önemli bir rol oynar, çünkü her tip farklı yaklaşımlar gerektirebilir.

Aort diseksiyonunun belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir, ancak en yaygın belirtilerden biri ani ve şiddetli göğüs veya sırt ağrısıdır. Ağrı genellikle yırtılmanın olduğu bölgede hissedilir ve “bıçak saplanması” şeklinde tanımlanır. Bunun dışında, nefes darlığı, bayılma, nabız farkı, bacaklarda güçsüzlük ve felç benzeri nörolojik semptomlar da görülebilir. Aort diseksiyonu geçiren bir kişinin hızlı bir şekilde acil servise başvurması hayati öneme sahiptir. Erken teşhis ve tedavi, yaşam şansını önemli ölçüde artırabilir.

Tedavi yöntemleri diseksiyonun tipine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterir. Cerrahi müdahale genellikle Tip A diseksiyonları için tercih edilirken, Tip B diseksiyonlarında ilaç tedavisi ve izlem sıklıkla tercih edilir. Ameliyatın temel amacı, diseksiyon bölgesini onarmak ve kan akışını yeniden düzenlemektir. İlaç tedavisi ise, kan basıncını düşürerek diseksiyonun ilerlemesini yavaşlatmayı hedefler. Her iki tedavi yaklaşımında da, hastaların yaşam boyu sıkı bir takip altında tutulması gereklidir.

Aort Diseksiyonu Nedir? 8 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi (Aort Yırtılması)

Aort Diseksiyonu Nedir?

Aort diseksiyonu, aort duvarındaki iç tabakanın yırtılması sonucu kanın bu yırtık boyunca duvarın orta tabakasına sızmasıyla oluşur. Bu, aortun duvar katmanlarının ayrılmasına neden olur ve damar içinde anormal bir kan yolu yaratır. Diseksiyon ilerledikçe, aortun zayıflayan kısmı tamamen yırtılabilir, bu da genellikle ölümcül sonuçlar doğurabilir. Aort diseksiyonu, özellikle 60-70 yaş aralığındaki erkeklerde daha sık görülür ve yüksek tansiyon, sigara kullanımı, ateroskleroz ve genetik faktörler bu riski artıran başlıca nedenlerdir.

Aort Diseksiyonu Türleri

Aort diseksiyonu, genellikle Stanford ve DeBakey sınıflandırmalarına göre iki ana tipe ayrılır:

  • Tip A Diseksiyonu: Aortun çıkan kısmında, kalbe en yakın bölgede oluşur. Bu tür diseksiyonlar daha tehlikelidir ve genellikle acil cerrahi müdahale gerektirir.
  • Tip B Diseksiyonu: Aortun inen kısmında, yani göğsün alt bölgesinde ya da karın bölgesinde meydana gelir. Bu durumda cerrahi müdahale daha az sıklıkla gereklidir, ancak sıkı bir ilaç tedavisi ve izlemle yönetilebilir.

Her iki tip diseksiyon da ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Özellikle aort yırtılması, kalp krizine, felce, organ yetmezliğine ve ani ölüme neden olabilir.

Aort Diseksiyonu Nedenleri ve Risk Faktörleri

Aort diseksiyonu nedenleri arasında yüksek tansiyon, aortun doğuştan gelen anormallikleri, aort yoluyla kan pompalayan kalp kapaklarının hastalıkları ve travma bulunur. Risk faktörleri arasında aile öyküsü, yaş, cinsiyet ve bazı tıbbi durumlar da vardır.

  1. Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon): Yüksek tansiyon, aort duvarına sürekli olarak yüksek basınç uygulayabilir. Bu, aort duvarının zayıflamasına ve yırtılma riskinin artmasına neden olabilir.
  2. Doğumsal Anormallikler: Bazı insanlar doğuştan aort duvarının zayıf olduğu veya aortun yapısında anormallikler bulunduğu nadir genetik durumlara sahip olabilirler. Bu durumlar, aort duvarının dayanıklılığını azaltabilir.
  3. Aortit: Aortit, aortun iltihaplanması anlamına gelir. Bu iltihaplanma aort duvarının zayıflamasına ve yırtılma riskinin artmasına neden olabilir. Aortiti tetikleyen nedenler arasında romatoid artrit, sifiliz veya vaskülit gibi iltihaplı hastalıklar bulunabilir.
  4. Aort Yoluyla Kan Pompalayan Kalp Kapaklarındaki Sorunlar: Aort kapağı ve aortun birleşim bölgesindeki problemler, kanın aort duvarına geriye kaçmasına (aort yetmezliği) veya aort kapağının yırtılmasına yol açabilir.
  5. Aort Üzerine Travma: Travma, aortun yırtılmasına neden olabilir. Özellikle trafik kazaları, düşmeler veya ciddi darbeler sonucu AD riski artabilir.
  6. Marfan Sendromu ve Bağ Dokusu Bozuklukları: Marfan sendromu gibi bağ dokusu bozuklukları, aort duvarının zayıf olmasına neden olabilir. Bu durumlar genellikle genetik faktörlere dayanır.
  7. Hipertansiyon İlaçları: Nadiren, yüksek tansiyonu tedavi etmek için kullanılan bazı ilaçlar, aortun yapısını etkileyebilir ve yırtılma riskini artırabilir.
  8. Hamilelik: Gebelik sırasında aortun genişlemesi ve aort duvarının zayıflaması, nadir durumlarda aort diseksiyonuna yol açabilir.

AD nedenleri çeşitlilik gösterebilir ve her hasta farklı bir etkenle bu duruma maruz kalabilir. Özellikle yüksek tansiyon ve genetik faktörler, AD riskini artıran önemli etkenlerdir. Bu nedenle, yüksek tansiyonun kontrol altında tutulması ve aile öyküsünün göz önünde bulundurulması önemlidir. Aort diseksiyonu riski taşıyan kişiler, düzenli tıbbi takip ve danışmanlıkla bu riski azaltabilirler.

Aort Diseksiyonu Belirtileri

  1. Şiddetli Göğüs Ağrısı: En sık görülen belirtisi şiddetli göğüs ağrısıdır. Bu ağrı genellikle aniden başlar ve “şimşek çarpması” olarak tanımlanabilir. Göğüs ağrısı, göğüs kemiğinin arkasında veya sırtta hissedilebilir.
  2. Sırt Ağrısı: Göğüs ağrısı yanı sıra sırtta da şiddetli ağrı görülebilir. Bu ağrı, omuzlar arasında veya bel bölgesinde hissedilebilir.
  3. Nefes Darlığı: AD hastalarında nefes darlığı yaygın bir semptomdur. Aort yırtıldığında, kanın normal akışı bozulur ve vücudun organlarına yeterince oksijen gitmez, bu da nefes darlığına yol açabilir.
  4. Bayılma Hissi veya Bayılma: Aort diseksiyonu, kan basıncının hızla düşmesine neden olabilir. Bu durum bayılma hissine veya bayılmaya yol açabilir.
  5. Nabızda Anormallikler: Bazı hastalarda, aort diseksiyonu nedeniyle nabızda anormallikler görülebilir. Nabız hızı değişebilir veya düzensizleşebilir.
  6. Mide Ağrısı veya Karın Ağrısı: Belirtiler arasında karın bölgesinde ağrı da yer alabilir. Bu ağrı, mide bölgesinde veya karın alt kısmında hissedilebilir.
  7. Soğuk Terleme: Bazı hastalar aort diseksiyonu sırasında soğuk terleme yaşarlar. Bu, vücuttaki kan akışının bozulmasının bir sonucu olabilir.
  8. Bilinç Kaybı: Şiddetli kan basıncı düşüşüne yol açarsa, bilinç kaybı meydana gelebilir.

Belirtiler bazen karmaşık olabilir ve hastalar genellikle acil tıbbi yardım aramak zorunda kalırlar.

Aort Diseksiyonu Tanısı

Aort diseksiyonu tanısı için genellikle görüntüleme testleri kullanılır. Bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi yöntemler, yırtılan bölgeyi ve damarın yapısını ayrıntılı olarak gösterir.

  1. Hasta Öyküsü ve Belirti Değerlendirmesi:
    • Doktor, hastanın yaşadığı semptomları ayrıntılı bir şekilde sorgular. Özellikle şiddetli göğüs ağrısı, sırt ağrısı, nefes darlığı, bayılma hissi gibi belirtiler üzerine odaklanılır.
    • Hastanın tıbbi geçmişi, aile öyküsü ve risk faktörleri değerlendirilir. Özellikle hipertansiyon (yüksek tansiyon), bağ doku hastalıkları veya aort diseksiyonu öyküsü gibi risk faktörleri göz önünde bulundurulur.
  2. Fizik Muayene:
    • Fizik muayene sırasında doktor, hastanın tansiyonunu ölçer. Aort diseksiyonu sırasında kan basıncında farklılıklar gözlemlenebilir.
    • Göğüs ve sırt bölgesinde hassasiyet, kalp atışlarında düzensizlikler veya nabızda anormallikler aranır.
  3. Laboratuvar Testleri:
    • Kan testleri, aort diseksiyonunun belirli belirtilerini değerlendirmek için kullanılabilir. Örneğin, dolaşımdaki D-dimer seviyeleri yükselmişse, bu durum yırtılmış damar duvarının belirteci olabilir. Ancak bu test tanı koymak için yeterli değildir ve görüntüleme testleri gereklidir.
  4. Görüntüleme Testleri:
    • Aort diseksiyonu tanısının kesinleştirilmesi için görüntüleme testleri kullanılır. Bunlar arasında bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) bulunur. Bu testler, yırtılan aort duvarını ve diseksiyonun türünü ayrıntılı olarak gösterir.
    • Transözofageal ekokardiyografi (TEE) de tanıda kullanılabilir. Bu test, yemek borusundan bir cihazın geçirilerek kalp ve aortun daha yakından görüntülenmesini sağlar.
  5. Angiografi:
    • Angiografi, aort diseksiyonunu doğrulamak veya daha ayrıntılı bilgi sağlamak için kullanılabilir. Bu işlem sırasında kontrast madde, damarlar içine enjekte edilir ve X-ışınları ile aortun görüntüleri alınır.

Aort Diseksiyonu Nedir? 8 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi (Aort Yırtılması)

Aort Diseksiyonu Tedavisi

Aort diseksiyonu, hayatı tehdit eden bir durum olduğundan, hızlı ve doğru bir şekilde tedavi edilmesi gereklidir. Tedavi, diseksiyonun tipine (Stanford A veya B tipi), diseksiyonun kapsamına, hastanın genel sağlık durumuna ve yaşına bağlı olarak değişiklik gösterir. Tedavi planı genellikle medikal, cerrahi ve endovasküler yaklaşımları içerir. Amaç, kan akışını stabilize etmek, aortun yırtılmasını önlemek ve olası komplikasyonları yönetmektir.

1. Acil Tedavi ve Stabilizasyon

Aort diseksiyonunun ilk adımı, hastayı stabilize etmektir. Acil durumlarda öncelikli hedefler şunlardır:

  • Kan Basıncını Kontrol Altına Almak: Diseksiyonun ilerlemesini önlemek için kan basıncı hızlı bir şekilde düşürülmelidir. Beta blokerler (örn. esmolol) genellikle ilk tercih edilen ilaçlardır. Gerekirse, nitroprussid gibi vazodilatörler de eklenir.
  • Kalp Hızını Yavaşlatmak: Kalp atış hızını düşürmek, aort duvarındaki gerilimi azaltır ve diseksiyonun kötüleşme riskini azaltır.
  • Ağrıyı Yönetmek: Ağrı, stres ve tansiyonu artırabilir. Bu nedenle, opioid bazlı ağrı kesiciler genellikle tercih edilir.

2. Aort Diseksiyonunun Cerrahi Tedavisi

Cerrahi müdahale, özellikle Stanford A tipi diseksiyonlarda ilk tedavi seçeneğidir. Aort kökünün veya çıkan aortun yırtıldığı durumlarda hayat kurtarıcıdır.

a. Açık Cerrahi
  • Protez Greft Yerleştirme: Diseksiyonlu aort segmenti çıkarılır ve yerine yapay bir greft yerleştirilir. Bu yöntem, yırtılmayı ve yeniden diseksiyonu önlemek için kullanılır.
  • Aort Kapak Onarımı veya Değişimi: Eğer diseksiyon, aort kapağını etkiliyorsa, kapak onarımı veya protez bir kapak yerleştirilmesi gerekebilir.
  • Hemiark veya Tam Ark Değişimi: Eğer diseksiyon aort arkına kadar uzanıyorsa, ark segmenti de değiştirilir.

Açık cerrahi, riskli bir prosedürdür ve yoğun bakım sonrası uzun bir iyileşme süreci gerektirir. Bu nedenle, cerrahi kararları hastanın genel sağlık durumu göz önünde bulundurularak verilir.

b. Endovasküler Onarım (TEVAR – Thoracic Endovascular Aortic Repair)

Stanford B tipi diseksiyonlarda veya cerrahi riski yüksek hastalarda endovasküler onarım tercih edilebilir. Bu yöntem, diseksiyonun olduğu bölgeye kateter yoluyla bir stent greft yerleştirilmesini içerir.

  • Avantajları: Daha az invazivdir, iyileşme süresi kısadır ve cerrahi komplikasyon riski düşüktür.
  • Dezavantajları: Teknik olarak karmaşık olabilir ve uzun dönemde greft yerinden oynayabilir veya komplikasyon gelişebilir.

3. Aort Diseksiyonunun Medikal Tedavisi

Stanford B tipi diseksiyonlarda, eğer diseksiyon stabilize ise ve hayati organlara kan akışı devam ediyorsa, medikal tedavi birincil seçenek olabilir. Bu durumlarda cerrahi veya endovasküler müdahaleye gerek kalmadan hastalık yönetilebilir.

  • Antihipertansif İlaçlar: Kan basıncını kontrol etmek için uzun süreli beta bloker, ACE inhibitörleri veya kalsiyum kanal blokerleri kullanılabilir.
  • Düzenli Takip: Diseksiyonun ilerlemesini veya komplikasyonları izlemek için düzenli olarak bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans anjiyografi (MRA) yapılır.

4. Komplikasyonların Tedavisi

Aort diseksiyonu tedavisi sırasında veya sonrasında komplikasyonlar gelişebilir:

  • Aort Ruptürü: Acil cerrahi müdahale gerektirir.
  • Organ Yetmezliği: Diseksiyon, hayati organlara kan akışını etkilerse, spesifik organ fonksiyonlarını desteklemek için tedavi planlanır (örneğin, böbrek yetmezliği için diyaliz).
  • Nörolojik Komplikasyonlar: Beyne giden kan akışında azalma varsa, felç riskini azaltmak için uygun müdahaleler yapılır.

5. Uzun Dönem Yönetim

Aort diseksiyonu geçiren hastalar için uzun dönem takip ve yönetim hayati önem taşır:

  • Düzenli Görüntüleme: Diseksiyonun ilerlemesini veya yeni bir diseksiyon gelişimini tespit etmek için BT veya MRA ile izleme yapılır.
  • Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Tansiyonu kontrol altında tutmak için düşük sodyumlu diyet, düzenli egzersiz ve stres yönetimi önerilir.
  • İlaç Tedavisi: Kan basıncını kontrol etmek için ömür boyu antihipertansif ilaç kullanımı gerekebilir.
  • Sigara ve Alkol Tüketiminin Bırakılması: Bu alışkanlıklar, aort duvarını zayıflatabileceğinden tamamen bırakılmalıdır.

6. Yenilikçi Tedavi Yaklaşımları

Gelişen tıbbi teknolojiler, aort diseksiyonu tedavisinde yeni umutlar sunmaktadır:

  • Gen Terapisi: Aort duvarının yapısal zayıflıklarını düzeltmek için genetik müdahaleler üzerinde çalışmalar devam etmektedir.
  • Kök Hücre Tedavisi: Hasarlı aort dokusunun onarılmasına yardımcı olabilecek potansiyel bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir.

Aort diseksiyonu tedavisi, bireysel olarak hastanın durumu ve diseksiyonun özellikleri göz önünde bulundurularak planlanır. Erken teşhis ve uygun tedavi, bu ciddi durumun ölümcül sonuçlarını önleyebilir ve hastaların yaşam kalitesini artırabilir.

Aort Diseksiyonundan Korunma Yolları

Aort diseksiyonu, ciddi ve yaşamı tehdit eden bir durumdur; ancak önleyici tedbirlerle risk önemli ölçüde azaltılabilir. Korunma stratejileri, genellikle kişinin yaşam tarzını iyileştirme, tıbbi kontrol altında kalma ve risk faktörlerini en aza indirme üzerine odaklanır. Bu bölümde, aort diseksiyonundan korunmanın detaylı yollarını inceleyeceğiz.

1. Kan Basıncını Kontrol Altında Tutmak

Hipertansiyon (yüksek tansiyon), aort diseksiyonunun en önemli risk faktörlerinden biridir. Aort damarına uygulanan yüksek basınç, damar duvarının zayıflamasına ve yırtılma riskinin artmasına neden olabilir. Kan basıncını kontrol altında tutmak için aşağıdaki adımlar atılmalıdır:

  • Düzenli Tansiyon Takibi: Kan basıncı seviyelerini düzenli olarak ölçmek ve kayıt altına almak, riskin erken tespit edilmesine yardımcı olur.
  • İlaç Kullanımı: Doktor kontrolünde kullanılan antihipertansif ilaçlar, kan basıncını ideal seviyelerde tutar. Beta blokerler, ACE inhibitörleri ve kalsiyum kanal blokerleri gibi ilaçlar sıklıkla önerilir.
  • Düşük Tuz Diyeti: Yüksek tuz tüketimi, kan basıncını artırabilir. Bu nedenle, tuz alımını sınırlayan bir diyet benimsemek önemlidir.
  • Stres Yönetimi: Kronik stres, tansiyonun yükselmesine neden olabilir. Meditasyon, yoga ve derin nefes egzersizleri gibi yöntemlerle stres kontrolü sağlanmalıdır.

2. Sigara ve Alkol Kullanımını Bırakmak

Sigara ve aşırı alkol tüketimi, damar sağlığını ciddi şekilde olumsuz etkiler. Sigara, damar duvarlarını zayıflatan inflamatuar süreçleri tetikler ve aort diseksiyonu riskini artırır. Alkol ise tansiyonu yükselterek damar üzerindeki baskıyı artırabilir. Bu alışkanlıkların bırakılması, aort diseksiyonu riskini azaltmanın en etkili yollarından biridir.

  • Sigara Bırakma Programları: Nikotin replasman tedavileri ve davranışsal terapiler, sigarayı bırakmada destekleyici olabilir.
  • Alkol Alımını Azaltma: Alkol tüketimi tamamen bırakılmalı veya çok sınırlı düzeyde tutulmalıdır (erkekler için günde maksimum 2 birim, kadınlar için 1 birim).

3. Sağlıklı Beslenme Alışkanlıkları Edinmek

Dengeli bir diyet, damar sağlığını korumada kritik bir rol oynar. Özellikle aort diseksiyonu riski olan bireylerde, kalp-damar sistemini destekleyen bir beslenme düzeni benimsenmelidir.

  • Antioksidanlardan Zengin Besinler: Meyve, sebze, tam tahıllar ve kuruyemişler gibi gıdalar, damar duvarlarını güçlendiren antioksidanlar içerir.
  • Omega-3 Yağ Asitleri: Somon, uskumru ve ceviz gibi besinlerde bulunan omega-3 yağ asitleri, damar sertliğini önler ve inflamasyonu azaltır.
  • Kolesterolü Azaltan Diyet: Kırmızı et ve doymuş yağ tüketimini sınırlamak, damar tıkanıklığını önlemek için önemlidir.
  • Lif Tüketimini Artırmak: Lif içeriği yüksek gıdalar (yulaf, sebze ve meyve gibi) kolesterol seviyelerini dengeleyerek kalp sağlığını destekler.

4. Düzenli Egzersiz Yapmak

Fiziksel aktivite, hem genel sağlık hem de damar sağlığı için faydalıdır. Ancak aort diseksiyonu riski taşıyan bireylerde egzersiz programları dikkatle planlanmalıdır.

  • Orta Şiddette Egzersizler: Yürüyüş, yüzme ve yoga gibi düşük etkili aktiviteler, kan dolaşımını iyileştirir ve tansiyonu dengeler.
  • Aşırı Zorlama Riskinden Kaçınmak: Aşırı ağır kaldırma veya yüksek yoğunluklu egzersizler, aort duvarına zarar verebilir. Egzersiz öncesinde doktor onayı alınmalıdır.
  • Egzersiz Sürekliliği: Haftada en az 150 dakika orta düzeyde egzersiz yapmak önerilir.

5. Genetik Faktörlerin Yönetimi

Ailede aort diseksiyonu geçmişi olan bireyler, genetik yatkınlık nedeniyle daha yüksek risk altındadır. Genetik faktörlerin yönetimi için şu adımlar izlenebilir:

  • Düzenli Tıbbi Kontroller: Genetik yatkınlığı olan bireyler, periyodik olarak aort ve kalp sağlığı kontrolleri yaptırmalıdır. MR anjiyografi gibi ileri görüntüleme teknikleri, aort damarında erken değişiklikleri tespit edebilir.
  • Aile Geçmişinin Değerlendirilmesi: Aile geçmişi bilinmeli ve doktorla paylaşılmalıdır. Bu, genetik tarama testlerinin yapılmasına yardımcı olabilir.
  • Önleyici Ameliyatlar: Risk çok yüksekse, cerrahi müdahale ile aort duvarının güçlendirilmesi gerekebilir.

6. Rutin Sağlık Kontrollerini İhmal Etmemek

Aort diseksiyonu gibi ciddi bir durumu önlemek için düzenli sağlık kontrolleri önemlidir. Kontroller sırasında aşağıdaki parametreler değerlendirilmelidir:

  • Kan Basıncı ve Nabız Takibi: Hipertansiyonun erken tespiti ve tedavisi sağlanabilir.
  • Aort Genişlemesinin İzlenmesi: Aort anevrizması gibi öncü durumların tespiti için görüntüleme teknikleri kullanılabilir.
  • Lipid Profili ve Kolesterol Seviyeleri: Yüksek kolesterol damar sertliğine neden olabilir ve bu durum aort diseksiyonunu tetikleyebilir.

7. Stres ve Psikolojik Sağlık Yönetimi

Kronik stres, tansiyonun yükselmesine ve damar duvarlarının zarar görmesine neden olabilir. Stres yönetimi, aort diseksiyonu riskini azaltmada önemli bir unsurdur.

  • Rahatlama Teknikleri: Meditasyon, mindfulness ve derin nefes teknikleri tansiyonu düşürür ve kalp sağlığını destekler.
  • Profesyonel Destek: Yoğun stres veya anksiyete yaşayan bireyler, bir psikolog veya terapistten destek almalıdır.
  • Uyku Kalitesini İyileştirme: Yetersiz uyku, stres seviyelerini artırabilir. Günde 7-8 saat düzenli uyku, sağlığın korunmasına katkıda bulunur.

Sonuç

Aort diseksiyonu, hızlı ve etkili müdahale gerektiren ölümcül bir kalp-damar hastalığıdır. Risk faktörlerinin yönetimi, erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleri ile bu ciddi durumun sonuçları hafifletilebilir. Her ne kadar aort diseksiyonu nadir bir durum olsa da, belirtileri tanımak ve zamanında müdahale etmek, hayatta kalma şansını önemli ölçüde artırır.

Referanslar:

  1. Aort Diseksiyonu Nedir? 8 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi (Aort Yırtılması)
  2. DeBakey, M. E., et al. (1958). Surgical treatment of dissecting aneurysms of the aorta. JAMA, 198(7), 685-692.
  3. Daily, P. O., et al. (1970). Management of acute aortic dissections. Annals of Thoracic Surgery, 10(3), 237-247.
  4. Nienaber, C. A., & Eagle, K. A. (2003). Aortic dissection: New frontiers in diagnosis and management: Part I: From etiology to diagnostic strategies. Circulation, 108(5), 628-635.
  5. Hagan, P. G., et al. (2000). The International Registry of Acute Aortic Dissection (IRAD): New insights into an old disease. JAMA, 283(7), 897-903.
  6. Hiratzka, L. F., et al. (2010). 2010 ACCF/AHA/AATS/ACR/ASA/SCA/SCAI/SIR/STS/SVM guidelines for the diagnosis and management of patients with thoracic aortic disease. Journal of the American College of Cardiology, 55(14), e27-e129.
  7. Erbel, R., et al. (2014). 2014 ESC Guidelines on the diagnosis and treatment of aortic diseases. European Heart Journal, 35(41), 2873-2926.
  8. Isselbacher, E. M. (2005). Diseases of the aorta. In Braunwald’s Heart Disease (pp. 1425-1455). Elsevier.
  9. Elefteriades, J. A. (2002). Natural history of thoracic aortic aneurysms: Indications for surgery, and surgical versus nonsurgical risks. Annals of Thoracic Surgery, 74(5), S1877-S1880.
  10. Svensson, L. G., et al. (1999). Aortic dissection and aortic aneurysm surgery: Clinical observations, experimental investigations, and statistical analyses. Circulation, 99(8), 1044-1049.
  11. Trimarchi, S., et al. (2005). Acute B-type aortic dissection: A report from the International Registry of Acute Aortic Dissection (IRAD). Circulation, 112(9), 1099-1106.
  12. Tsai, T. T., et al. (2006). Long-term survival in patients presenting with type B acute aortic dissection. Insights from the IRAD registry. Circulation, 114(21), 2226-2231.
  13. Bonser, R. S., et al. (2011). Acute aortic dissection. The Lancet, 378(9792), 1175-1187.
  14. Golledge, J., & Eagle, K. A. (2008). Acute aortic dissection. The Lancet, 372(9632), 55-66.
  15. Chiu, P., & Miller, D. C. (2014). Evolution of surgical therapy for Stanford acute type A aortic dissection. Annals of Cardiothoracic Surgery, 3(3), 262-270.
  16. Tsai, T. T., et al. (2007). Acute aortic dissection: Perspectives from the International Registry of Acute Aortic Dissection (IRAD). European Journal of Vascular and Endovascular Surgery, 33(4), 391-396.
  17. Patel, H. J., et al. (2006). Operative outcomes and survival in patients with type A aortic dissection presenting with mesenteric malperfusion. Annals of Thoracic Surgery, 82(1), 89-94.
  18. Howard, D. P. J., et al. (2013). Global epidemiology of aortic dissection: A systematic review of incidence, prevalence, and mortality. Annals of Cardiothoracic Surgery, 2(6), 613-622.
  19. Pape, L. A., et al. (2007). Aortic diameter ≥5.5 cm is not a good predictor of type A aortic dissection: Observations from the International Registry of Acute Aortic Dissection (IRAD). Circulation, 116(10), 1120-1127.
  20. Nienaber, C. A., et al. (1999). Endovascular stent-graft placement in thoracic aortic dissection. New England Journal of Medicine, 340(20), 1539-1545.
  21. Fattori, R., et al. (2008). Acute aortic dissection: Perioperative issues. Current Cardiology Reports, 10(2), 114-121.
  22. Coady, M. A., et al. (1999). What is the appropriate size criterion for resection of thoracic aortic aneurysms? Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery, 117(3), 568-574.
  23. Trimarchi, S., et al. (2006). Contemporary results of surgery in acute type A aortic dissection: The International Registry of Acute Aortic Dissection experience. Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery, 129(1), 112-122.
  24. Rylski, B., et al. (2014). Diameter of ascending aorta and risk of dissection in patients with bicuspid aortic valves. Journal of the American College of Cardiology, 64(9), 900-908.
  25. Kim, E. K., et al. (2016). Clinical and anatomic predictors of complications in patients with acute type B aortic dissection. European Heart Journal, 37(35), 2750-2758.
  26. Czerny, M., et al. (2019). Current options and future directions in the management of thoracic aortic diseases. European Journal of Cardio-Thoracic Surgery, 56(1), 10-19
  27. https://scholar.google.com/
  28. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  29. https://www.researchgate.net/
  30. https://www.nhs.uk/
Aort Diseksiyonu Nedir? 8 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi (Aort Yırtılması)
Aort Diseksiyonu Nedir? 8 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı Ve Tedavisi (Aort Yırtılması)
Sağlık Bilgisi Paylaş !
Op. Dr. Ali GÜRTUNA
Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Çocuk Cerrahisi Uzmanı
Sağlık Bilgisi: aligurtuna.com

Articles: 1372