Varis Tedavisi, Nedenleri ve Belirtileri

95 / 100

Varis, toplardamarların genişleyerek belirgin hale gelmesi ve şişmesi durumudur. Genellikle bacaklarda görülür ve estetik açıdan rahatsızlık vermesinin yanı sıra, ciddi sağlık sorunlarına da yol açabilir. Bu durum, toplardamarlardaki kapakçıkların işlevini tam olarak yerine getirememesi sonucunda oluşur. Sağlıklı toplardamarlar, kanın yerçekimine karşı kalbe doğru ilerlemesini sağlarken, varisli damarlarda bu süreç bozulur. Kan geri kaçarak damar içinde birikir ve zamanla damarların şişmesine neden olur. Variköz venler, sadece kozmetik bir sorun olmanın ötesinde, uzun süre ayakta duran bireyler için bir risk faktörü oluşturarak yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir.

Varis Tedavisi, Nedenleri ve Belirtileri

Varis sorunu, kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür ve genellikle 30 yaş sonrasında ortaya çıkar. Bununla birlikte, her yaştan bireyde görülebilir ve genetik yatkınlık bu hastalığın oluşumunda önemli bir faktördür. Ailede öyküsü bulunan bireylerde hastalığın görülme olasılığı daha yüksektir. Ayrıca, obezite, uzun süre ayakta durmayı gerektiren meslekler, hamilelik ve hormon tedavileri gibi etkenler de varis oluşumuna katkıda bulunur. Özellikle hamilelik döneminde artan kan hacmi ve hormonal değişiklikler, kadınlarda varis gelişimini hızlandırabilir.

Varis belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. En yaygın belirtiler arasında bacaklarda ağrı, ağırlık hissi, şişlik, yanma ve kaşıntı yer alır. Ayrıca, varisli bölgelerde cilt yüzeyinde koyu mor ya da mavi renkte kıvrımlı damarlar belirgin hale gelir. Bu belirtiler genellikle uzun süre ayakta kalma veya oturma sonrasında daha da şiddetlenir. Hastalığın ilerleyen aşamalarında ise ciltte renk değişiklikleri, ülser ve kanamalar gibi daha ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Varis tedavi edilmediğinde bu belirtiler giderek kötüleşebilir ve kronik venöz yetmezlik gibi daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Varis tedavisinde, hastalığın şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre farklı yöntemler kullanılır. Tedavi seçenekleri, yaşam tarzı değişikliklerinden cerrahi müdahalelere kadar geniş bir yelpazeye yayılır. Hafif vakalarda genellikle konservatif tedavi yöntemleri tercih edilir. Bunlar arasında basınçlı çoraplar kullanmak, düzenli egzersiz yapmak, kilo kontrolü ve uzun süre ayakta durmaktan kaçınmak yer alır. Ancak daha ileri vakalarda skleroterapi, lazer tedavisi, radyofrekans ablasyonu ve cerrahi müdahaleler gibi daha invaziv yöntemler uygulanabilir. Bu makalede, varis nedenleri, belirtileri ve tedavi yöntemlerine dair detaylı bilgi bulacaksınız.

Varis Tedavisi, Nedenleri ve Belirtileri

Varis Nedir, Varis Nedenleri

Genellikle bacaklardaki derin ve yüzeyel damarlarda oluşur. Bu damarlar, kanın vücudu kalpten uzak bölgelere taşımasına yardımcı olan önemli bir rol oynar. Ancak, bazı faktörler sonucu bu damarlar genişleyebilir ve deformasyona uğrayabilir.

Varis oluşumunun temel nedeni, toplardamarlardaki kapakçıkların düzgün çalışmamasıdır. Toplardamarlar, vücuttaki oksijeni azalmış kanı kalbe geri taşır. Normalde, bu damarlardaki kapakçıklar kanın geriye doğru akmasını engeller. Ancak kapakçıklar hasar gördüğünde veya zayıfladığında, kan geri kaçar ve damar içinde birikir. Bu, damarın genişlemesine ve kıvrımlı bir yapı kazanmasına neden olur. Genellikle bacaklarda ortaya çıkar çünkü bacaklardaki toplardamarlar, kanın yerçekimine karşı kalbe doğru hareket etmesini sağlamak için daha fazla basınç altındadır.

Varis oluşumuna neden olabilecek faktörler şunlardır:

  • Genetik Yatkınlık: Ailede öyküsü varsa, bireyin riski daha yüksektir.
  • Cinsiyet: Kadınlar, hormonal değişiklikler nedeniyle varis geliştirme konusunda daha yüksek bir riske sahiptir. Özellikle hamilelik, doğum kontrol hapları ve menopoz riski artırabilir.
  • Yaşlanma: Yaş ilerledikçe damar duvarları zayıflar ve kapakçıklar düzgün çalışamaz hale gelir.
  • Obezite: Aşırı kilo, bacaklardaki damarlara ek baskı yapar ve variköz venlerin oluşumuna katkıda bulunur.
  • Uzun Süre Ayakta Durma veya Oturma: Kan dolaşımını etkileyen bu tür aktiviteler, riski artırır.
  • Hormonal Değişiklikler: Özellikle hamilelik döneminde ve menopoz sırasında hormon düzeylerindeki değişiklikler varis oluşumuna katkıda bulunur.

Varisin gelişimi her bireyde farklı olabilir. Bazı kişilerde yalnızca estetik kaygılara neden olurken, bazıları ciddi sağlık sorunları yaşayabilir. Ancak tüm bu faktörler, varisin neden kaynaklandığını anlamaya yardımcı olur.

Varis Belirtileri

Varis belirtileri genellikle görsel olarak kolayca fark edilir, ancak bazı durumlarda hastalık erken aşamalarda belirti göstermeyebilir. Belirtiler zamanla daha belirgin hale gelir ve aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

  • Bacaklarda Şişlik ve Ağrı: Özellikle uzun süre ayakta durduktan veya oturduktan sonra bacaklarda şişlik ve ağrı hissedilebilir.
  • Ciltte Renk Değişikliği: Varisli damarlar çevresindeki cilt koyu mor, mavi veya kırmızı bir renge dönebilir.
  • Yanma ve Kaşıntı: Varisli bölgelerde yanma hissi ve kaşıntı oluşabilir.
  • Bacaklarda Ağırlık ve Yorgunluk Hissi: Bacaklar, özellikle günün sonunda, ağır ve yorgun hissedilebilir.
  • Kıvrımlı Damarların Görünmesi: Yüzeyde belirginleşen ve kıvrımlı yapıya sahip damarlar en yaygın görülen belirtidir.

Bu belirtiler zamanla daha ciddi hale gelebilir ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. İleri vakalarda ise damar içi kanamalar, ciltte yaralar (ülser) ve kronik venöz yetmezlik gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle, belirtilerin farkına varıldığında zamanında müdahale edilmesi önemlidir.

Varis Tedavisi, Nedenleri ve Belirtileri

Varis Tedavisi

Varis tedavisinde kullanılan yöntemler, hastalığın şiddetine ve bireyin genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterir. Tedavi seçenekleri genellikle konservatif yöntemlerden invaziv cerrahi müdahalelere kadar geniş bir yelpazeye yayılır.

Konservatif Tedavi Yöntemleri

  • Basınçlı Çoraplar: Tedavide ilk adım genellikle basınçlı çoraplar kullanmaktır. Bu çoraplar, bacaklardaki kan akışını iyileştirir ve damarlardaki basıncı azaltır. Günlük hayatta basınçlı çoraplar giymek, özellikle hafif vakalarda etkili olabilir.
  • Egzersiz: Düzenli fiziksel aktivite, bacaklardaki kan dolaşımını artırır ve varislerin ilerlemesini yavaşlatabilir. Özellikle yürüyüş ve bisiklet gibi düşük etkili egzersizler, damar sağlığı için faydalıdır.
  • Kilo Kontrolü: Fazla kilolar, bacaklardaki damarlara ek basınç yapar. Bu nedenle kilo kontrolü, varis oluşumunu önlemek veya tedavi etmek için önemlidir.
  • Ayakların Yükseltilmesi: Gün içinde ayakları yukarı kaldırarak bacaklardaki kan akışını iyileştirmek, semptomları hafifletebilir.

İnvaziv Tedavi Yöntemleri

Varislerin daha ileri vakalarında invaziv yöntemler tercih edilir. Bu yöntemler genellikle cerrahi veya minimal invaziv teknikler olarak ikiye ayrılır.

  • Skleroterapi: Bu tedavi yönteminde, varisli damarlara özel bir solüsyon enjekte edilir. Bu solüsyon, damarın kapanmasına ve zamanla kaybolmasına neden olur. Skleroterapi genellikle küçük ve orta büyüklükteki varisler için kullanılır.
  • Lazer Tedavisi: Lazer ışınları, varisli damarların kapanmasına ve yok olmasına yardımcı olur. Lazer tedavisi, minimal invaziv bir yöntem olarak tercih edilir ve özellikle yüzeysel varislerde etkilidir.
  • Radyofrekans Ablasyonu: Bu yöntemde, damar içine ince bir kateter yerleştirilir ve radyofrekans dalgaları kullanılarak damarın kapatılması sağlanır. Radyofrekans ablasyonu, büyük varisli damarlarda oldukça etkili bir tedavi yöntemidir.
  • Cerrahi Müdahale (Stripping): Çok büyük ve ciddi varis vakalarında cerrahi müdahale gerekebilir. Stripping adı verilen bu operasyonda, varisli damarlar tamamen çıkarılır.

Tedavi yönteminin seçimi, varisin şiddetine, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Hafif vakalarda yaşam tarzı değişiklikleri ve basınçlı çoraplar yeterli olabilirken, ileri vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir.

Varis Tedavisi Sonrası İyileşme Süreci

Varis tedavisi sonrası iyileşme süreci kişiden kişiye değişebilir. Cerrahi müdahale gerektiren durumlarda, iyileşme süreci daha uzun olabilir. Ancak minimal invaziv tedavi yöntemleri genellikle hızlı bir iyileşme sağlar.

Tedavi sonrası dikkat etmeniz gerekenler:

  • Doktorunuzun tavsiyelerini dikkatle takip edin.
  • İlaçlarınızı düzenli olarak kullanın.
  • Egzersiz ve yaşam tarzı değişikliklerine devam edin.
  • İyileşme süreciniz boyunca varisli bacaklarınızı desteklemeye devam edin.

Unutmayın ki varis tedavisi bir süreç gerektirir ve sabır ister. Ancak uygun tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile semptomların hafiflediğini görmek mümkündür.

Varisten Korunma Yolları

Varis oluşumunu tamamen önlemek mümkün olmasa da, bazı önlemler almak riskleri azaltabilir.

İşte korunmak için dikkat edilmesi gerekenler:

  • Düzenli Egzersiz: Kan dolaşımını iyileştirmek için düzenli olarak yürüyüş, yüzme veya bisiklet gibi egzersizler yapılmalıdır.
  • Kilo Kontrolü: Fazla kilolar, bacaklardaki damarlara ek yük bindirir ve varis riskini artırır. Sağlıklı bir kiloda kalmak, riski azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Uzun Süre Ayakta Durmaktan Kaçınma: Uzun süre ayakta durmayı veya oturmayı gerektiren aktivitelerde bulunmaktan kaçınılmalıdır. Zorunlu durumlarda bacakları hareket ettirmek kan dolaşımını iyileştirebilir.
  • Beslenmeye Dikkat Etme: Lif açısından zengin bir beslenme düzeni, damar sağlığını korumada önemli bir rol oynar. Ayrıca, fazla tuz tüketiminden kaçınmak şişliği önleyebilir.

Varis riski bulunan bireyler bu önlemleri alarak hastalığın ortaya çıkmasını veya ilerlemesini engelleyebilir.

Sonuç

Variköz venler, sadece estetik bir sorun değil, aynı zamanda tedavi edilmediğinde ciddi sağlık komplikasyonlarına yol açabilen bir hastalıktır. Genetik yatkınlık, yaşlanma, hormonal değişiklikler gibi faktörler riski artırsa da, yaşam tarzı değişiklikleri ile bu risk büyük ölçüde azaltılabilir. Erken tanı ve tedavi, varis kaynaklı rahatsızlıkların önüne geçmek için önemlidir. Tedavi seçenekleri geniş bir yelpazeye yayılırken, her hasta için en uygun yöntemin belirlenmesi doktor kontrolünde yapılmalıdır.

Referanslar:

  1. Varis Tedavisi
  2. Bergan JJ, Schmid-Schönbein GW, Coleridge Smith PD, Nicolaides AN, Boisseau MR, Eklof B. Chronic venous disease. The New England Journal of Medicine. 2006.
  3. Rabe E, Pannier F. Clinical, aetiological, anatomical, and pathological classification (CEAP): gold standard and limits. Phlebology. 2012.
  4. Eklof B, Rutherford RB, Bergan JJ, et al. Revision of the CEAP classification for chronic venous disorders: consensus statement. Journal of Vascular Surgery. 2004.
  5. Padberg FT, Cerveira JJ, Pappas PJ, et al. Hemodynamic and clinical improvement after superficial vein ablation in primary combined venous insufficiency. Journal of Vascular Surgery. 1996.
  6. Nicolaides AN. Investigation of chronic venous insufficiency: a consensus statement. Circulation. 2000.
  7. Hamdan A. Management of varicose veins and venous insufficiency. Journal of the American Medical Association. 2009.
  8. Bradbury A, Evans CJ, Allan P, Lee AJ, Ruckley CV, Fowkes FGR. The relationship between lower limb symptoms and superficial and deep venous reflux on duplex ultrasonography: the Edinburgh Vein Study. Journal of Vascular Surgery. 2000.
  9. Gloviczki P, Comerota AJ, Dalsing MC, Eklof BG, Gillespie DL, et al. The care of patients with varicose veins and associated chronic venous diseases: clinical practice guidelines of the Society for Vascular Surgery and the American Venous Forum. Journal of Vascular Surgery. 2011.
  10. Vasquez MA, Rabe E, McLafferty RB, Shortell CK, Marston WA, Gillespie DL. Revision of the venous clinical severity score: venous outcomes consensus statement. Journal of Vascular Surgery. 2010.
  11. Tisi PV, Beverley C. Injection sclerotherapy for varicose veins. The Cochrane Database of Systematic Reviews. 2003.
  12. O’Donnell TF, Iafrati MD. The endovascular management of varicose veins. Journal of Endovascular Therapy. 2005.
  13. Pannier F, Rabe E. Saphenous vein-sparing treatment of varicose veins. Der Hautarzt. 2005.
  14. Coleridge Smith PD. The causes of venous ulceration. Journal of Vascular Surgery. 1991.
  15. Gillet JL, Perrin MR, Allaert FA. Clinical presentation and venous reflux in the popliteal fossa. Journal of Vascular Surgery. 2002.
  16. Neglén P, Hollis KC, Olivier J, Raju S. Stenting of the venous outflow in chronic venous disease: long-term stent-related outcome, clinical, and hemodynamic result. Journal of Vascular Surgery. 2007.
  17. Callam MJ. Epidemiology of varicose veins. British Journal of Surgery. 1994.
  18. Perrin M, Dedieu F, Gillot C. Comparative study of three methods for treating varicose veins. Journal of Vascular Surgery. 1995.
  19. Katsamouris AN, Nicolaides AN, Le Quesne LP. Changes in venous function after vein excision for varicose veins. Journal of Vascular Surgery. 1989
  20. Criqui MH, Jamosmos M, Fronek A, Denenberg JO, Langer RD, Bergan J, Golomb BA. Chronic venous disease in an ethnically diverse population: the San Diego Population Study. Journal of Vascular Surgery. 2003.
  21. Evans CJ, Fowkes FG, Ruckley CV, Lee AJ. Prevalence of varicose veins and chronic venous insufficiency in men and women in the general population: Edinburgh Vein Study. Journal of Epidemiology & Community Health. 1999.
  22. Labropoulos N, Tassiopoulos AK, Bhatti A, Leon L, Borge M, Kang SS. Development of reflux in the perforator veins in limbs with primary venous disease. Journal of Vascular Surgery. 2006.
  23. Meissner MH, Gloviczki P, Bergan J, Kistner RL, Morrison N, Pannier-Fischer F, Ruckley CV, Rutherford RB. Primary chronic venous disorders. Journal of Vascular Surgery. 2007.
  24. Caggiati A, Bergan JJ, Gloviczki P, Jantet G, Wendell-Smith CP, Partsch H. Nomenclature of the veins of the lower limbs: an international interdisciplinary consensus statement. Journal of Vascular Surgery. 2002.
  25. Beebe-Dimmer JL, Pfeifer JR, Engle JS, Schottenfeld D. The epidemiology of chronic venous insufficiency and varicose veins. Annals of Epidemiology. 2005.
  26. Nicolini P, Bianciardi G, Laria M. Conservative treatment of varicose veins with sclerotherapy: a review. International Journal of Angiology. 2010.
  27. van Rij AM, Solomon C, Christie RA, Hill GB, Bobillier MJ. Venous reflux in the superficial and deep veins of the leg in healthy volunteers and patients with varicose veins. Journal of Vascular Surgery. 2008.
  28. Kistner RL, Eklof B, Masuda EM. Diagnosis of chronic venous disease of the lower extremities: the “CEAP” classification. American Journal of Surgery. 1996.
  29. Lurie F, Creton D, Eklof B, Kabnick LS, Kistner RL, Pichot O, Perrin M. Prospective randomized study of endovenous radiofrequency obliteration (closure) versus ligation and vein stripping (EVOLVeS): two-year follow-up. Journal of Vascular Surgery. 2005
  30. https://scholar.google.com/
  31. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  32. https://www.researchgate.net/
  33. https://www.mayoclinic.org/
  34. https://www.nhs.uk/
  35. https://www.webmd.com/

Varis Tedavisi, Nedenleri ve Belirtileri

Sağlık Bilgisi Paylaş !