Madde bağımlılığı, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur. Bu bağımlılık, bireylerin yaşam kalitesini düşürmekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal, ekonomik ve hukuki sorunlara da yol açar. Bağımlılık, bireylerin beyindeki ödül sistemini değiştirir ve bu değişiklikler sonucunda kişi, bağımlı olduğu maddeyi sürekli kullanma arzusu duyar. Tedavi edilmediğinde, madde bağımlılığı bireylerin hayatını kontrol altına alabilir ve ciddi fiziksel, psikolojik ve sosyal sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, madde bağımlılığı tedavisi, toplum sağlığı açısından büyük bir önem taşır.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Madde Bağımlılığı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Madde bağımlılığı tedavisi, oldukça karmaşık ve çok yönlü bir süreçtir. Tedavinin başarılı olabilmesi için bireyin fiziksel, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarının dikkate alınması gerekir. Her bireyin bağımlılığı, bağımlı olduğu madde, bağımlılık süresi, kullanım sıklığı, kişisel ve ailevi geçmiş gibi faktörlere bağlı olarak farklılık gösterir. Bu nedenle, her birey için uygun tedavi yönteminin belirlenmesi ve kişiye özel bir tedavi planının oluşturulması büyük bir önem taşır. Tedavi süreci, yalnızca bireyin maddeyi bırakmasını sağlamaya yönelik değil, aynı zamanda bağımlılık sonrası dönemde de bireyin topluma yeniden kazandırılmasını amaçlamalıdır.
Madde bağımlılığı tedavisinde kullanılan çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Farmakolojik tedaviler, psikoterapi, davranışsal terapi, grup terapileri ve rehabilitasyon programları, bu süreçte en yaygın kullanılan yöntemlerdir. Bu yöntemlerin her biri, bağımlılığın farklı yönlerine hitap eder ve genellikle bir arada kullanılarak bireyin tedavi sürecindeki ihtiyaçlarına yanıt verir. Örneğin, farmakolojik tedaviler, yoksunluk belirtilerini hafifletmek ve nüks riskini azaltmak için kullanılırken, psikoterapi ve davranışsal terapi, bireyin bağımlılık davranışlarını değiştirmesine ve sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmesine yardımcı olur.
Madde bağımlılığı tedavisinde başarı oranları, bireyin tedaviye katılımı, tedavi süresince aldığı destek, tedavi sonrası takip ve bireyin motivasyonu gibi birçok faktöre bağlıdır. Tedavi süreci, genellikle uzun bir zaman dilimi gerektirir ve birçok zorluğu beraberinde getirir. Ancak, uygun tedavi yöntemleri ve destekleyici bir çevre ile bireyler, bağımlılıktan kurtulabilir ve sağlıklı bir yaşam sürebilirler. Bu makale, madde bağımlılığı tedavisinin farklı yönlerini inceleyerek, bu süreçte kullanılan yöntemler hakkında detaylı bilgiler sunacaktır.
Madde Bağımlılığının Tanımı ve Nedenleri Nelerdir?
Madde Bağımlılığı Nedir?
Madde bağımlılığı, bir bireyin belirli bir maddeyi tekrar tekrar kullanma isteğini kontrol edememesi ve bu maddenin kullanımının yaşamında olumsuz etkilere yol açmasına rağmen bu davranışı sürdürüyor olması durumudur. Bağımlılık, kişinin fiziksel sağlığını, psikolojik durumunu ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Madde bağımlılığı, hem yasadışı hem de yasal maddelere yönelik olabilir. Alkol, tütün, opioidler, amfetaminler ve kokain gibi maddeler, bağımlılık yapıcı potansiyeli yüksek olan maddelerdir.
Madde Bağımlılığının Nedenleri Nelerdir?
Madde bağımlılığı, genetik, çevresel ve psikolojik faktörlerin bir kombinasyonu sonucunda gelişir. Genetik yatkınlık, bazı bireylerin bağımlılık geliştirme riskini artırabilir. Aile geçmişinde madde bağımlılığı olan bireylerde bu risk daha yüksektir. Çevresel faktörler arasında, sosyal çevre, ekonomik durum, stres seviyeleri ve travmatik yaşam olayları sayılabilir. Psikolojik faktörler ise, depresyon, anksiyete ve diğer ruh sağlığı bozuklukları gibi bireyin içsel durumlarıyla ilgilidir. Bu faktörler, bir araya gelerek bireyin madde kullanımını başlatmasına ve devam ettirmesine yol açabilir.
Madde Bağımlılığının Tedavisinde Temel Aşamalar
Madde bağımlılığı tedavisi, genellikle birkaç temel aşamadan oluşur:
- Değerlendirme ve Teşhis: Tedavi sürecinin ilk adımı, bireyin bağımlılık düzeyinin ve genel sağlık durumunun değerlendirilmesidir. Uzmanlar, bu süreçte fiziksel ve psikolojik muayeneler yaparak bireyin tedaviye uygunluğunu tespit ederler.
- Detoksifikasyon: Bireyin vücudunda biriken zararlı maddelerin temizlenmesi amacıyla yapılan detoksifikasyon, fiziksel bağımlılığı sonlandırmayı amaçlar. Bu süreç, özellikle ciddi yoksunluk belirtileri olan hastalarda tıbbi gözetim altında gerçekleştirilir.
- Psikoterapi ve Danışmanlık: Madde bağımlılığının psikolojik boyutları üzerinde çalışan terapiler, bireyin duygusal durumunu iyileştirmeyi ve sağlıklı davranış kalıpları geliştirmesini amaçlar.
- Rehabilitasyon ve Sosyal Destek: Bireyin topluma yeniden kazandırılması için sosyal destek mekanizmalarının kullanılması önemlidir. Destek grupları ve aile danışmanlığı, rehabilitasyonun önemli bileşenleridir.
Madde Bağımlılığı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Madde bağımlılığı tedavisi, bireylerin bağımlı olduğu maddeden uzaklaşmalarını sağlamak ve bağımlılık yapıcı davranışların tekrarlanmasını önlemek amacıyla geliştirilmiş çeşitli yöntemler içerir. Her bireyin ihtiyaçları farklı olduğundan, tedavi sürecinde kullanılan yöntemler de kişiye özeldir. Bu bölümde, madde bağımlılığı tedavisinde kullanılan temel yöntemleri daha ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.
1. Farmakolojik Tedavi
İlaç Tedavisi
Farmakolojik tedavi, madde bağımlılığını kontrol altına almak ve yoksunluk belirtilerini hafifletmek için kullanılan ilaçları içerir. Bu tedavi yöntemi, genellikle opioidler, alkol ve nikotin gibi maddelere bağımlı olan bireylerde etkilidir. Farmakolojik tedavide kullanılan başlıca ilaçlar şunlardır:
- Metadon: Özellikle opioid bağımlılığı tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Metadon, bireyde yoksunluk belirtilerini azaltır ve maddeye karşı duyulan isteği kontrol altına alır. Bu ilaç, uzun süreli tedavi programlarının bir parçası olarak kullanılabilir.
- Buprenorfin: Bu ilaç da opioid bağımlılığı tedavisinde kullanılır ve metadondan farklı olarak kısmi agonist özellikler gösterir. Buprenorfin, opioidlerin etkisini taklit eder ancak daha düşük bir yoğunlukta, bu sayede yoksunluk belirtilerini hafifletirken, nüks riskini de azaltır.
- Naltrekson: Alkol ve opioid bağımlılığı tedavisinde kullanılan bir diğer ilaçtır. Naltrekson, beyindeki opioid reseptörlerini bloke ederek, bireyin maddeye karşı hissettiği ödüllendirici etkiyi engeller. Bu sayede, bireyin madde kullanımı sonrasındaki keyif alma duygusu ortadan kaldırılır.
- Disülfiram: Alkol bağımlılığı tedavisinde kullanılan bu ilaç, bireyin alkol aldığında vücutta rahatsız edici semptomlar yaşamasına neden olur. Bu durum, bireyin alkol kullanmaktan kaçınmasını teşvik eder.
Farmakolojik Tedavinin Avantajları ve Zorlukları
Farmakolojik tedavi, bağımlılığın fiziksel boyutunu ele alırken, yoksunluk belirtilerini azaltmada ve nüks riskini düşürmede etkilidir. Ancak bu tedavi yöntemi, yalnızca bağımlılığın fiziksel yönünü hedef alır ve psikolojik destekle birleştirilmediğinde, uzun vadede yeterli olmayabilir. Ayrıca, ilaçların yan etkileri ve bireyin ilaçlara bağımlı hale gelme riski de göz önünde bulundurulmalıdır.
2. Psikoterapi
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
Bilişsel davranışçı terapi (BDT), madde bağımlılığı tedavisinde en yaygın olarak kullanılan psikoterapi yöntemlerinden biridir. Bu terapi türü, bireyin madde kullanımı ile ilgili olumsuz düşünce kalıplarını ve davranışlarını tanımlamasına ve bunları daha sağlıklı alternatiflerle değiştirmesine odaklanır. BDT’nin temel amacı, bireyin bağımlılığı tetikleyen düşünceleri ve durumları tanımasına ve bunlarla başa çıkma stratejileri geliştirmesine yardımcı olmaktır.
- Tetikleyici Durumların Belirlenmesi: BDT, bireyin madde kullanımını tetikleyen durumları ve düşünceleri belirlemesine yardımcı olur. Bu tetikleyiciler, stres, sosyal baskılar veya belirli duygusal durumlar olabilir. Terapist, bu tetikleyicilerle başa çıkma stratejileri geliştirerek bireyin madde kullanımından uzak durmasını sağlar.
- Olumsuz İnançların Değiştirilmesi: BDT, bireyin madde kullanımı ile ilgili olumsuz inançlarını sorgulamasına ve bunları daha olumlu düşüncelerle değiştirmesine yardımcı olur. Örneğin, birey “Madde kullanmadan stresle baş edemem” gibi bir düşünceye sahipse, terapist bu düşüncenin gerçekçi olmadığını gösterebilir ve bireyin daha sağlıklı başa çıkma mekanizmaları geliştirmesine destek olur.
- Davranışsal Stratejilerin Geliştirilmesi: BDT, bireyin sağlıksız davranışlarını değiştirerek, bağımlılık yapıcı davranışlardan kaçınmasını sağlar. Örneğin, birey, madde kullanımını tetikleyen durumlardan kaçınmayı veya bu durumlarla başa çıkmak için alternatif aktiviteler geliştirmeyi öğrenir.
Motivasyonel Görüşme (MG)
Motivasyonel görüşme, bireyin madde kullanımıyla ilgili kararsızlıklarını ele almak ve içsel motivasyonunu artırmak için kullanılan bir psikoterapi yöntemidir. Bu terapi türü, bireyin değişim için içsel bir istek geliştirmesine yardımcı olur.
- Değişim İsteklerinin Keşfi: MG, bireyin madde kullanımını bırakma konusundaki kararsızlıklarını ve içsel çelişkilerini keşfetmesine yardımcı olur. Terapist, bireyin değişim yapma konusundaki güçlü ve zayıf yönlerini anlamasına destek olur.
- Değişim için Plan Yapma: MG, bireyin madde kullanımını bırakmak için somut adımlar atmasına yardımcı olur. Terapist, bireyin değişim sürecini planlamasına ve bu plana sadık kalmasına destek olur.
Psikodinamik Terapi
Psikodinamik terapi, bireyin bilinçdışı düşünce ve duygularını keşfetmesine yardımcı olarak, bağımlılık davranışlarının kökenine inen bir yaklaşım sunar. Bu terapi türü, bireyin çocukluk deneyimleri, bastırılmış duygular ve içsel çatışmalar gibi faktörlerin bağımlılık üzerindeki etkilerini anlamasına odaklanır.
- Bilinçdışı Çatışmaların Keşfi: Psikodinamik terapi, bireyin bilinçdışındaki çatışmaların bağımlılık davranışlarını nasıl etkilediğini anlamasına yardımcı olur. Bu süreçte, terapist, bireyin geçmiş deneyimlerini ve bu deneyimlerin bugünkü davranışlarını nasıl şekillendirdiğini araştırır.
- Duygusal Farkındalık Geliştirme: Terapist, bireyin duygusal farkındalığını artırarak, bağımlılık yapıcı davranışların altında yatan duygusal ihtiyaçları anlamasına yardımcı olur. Bu sayede, birey, bağımlılık davranışlarını daha sağlıklı yollarla yönetmeyi öğrenir.
3. Davranışsal Terapi
Koşullu Güçlendirme
Koşullu güçlendirme, bireyin olumlu davranışlarını teşvik etmek amacıyla ödüller kullanarak uygulanan bir davranışsal terapi yöntemidir. Bu yöntem, bireyin bağımlılık yapıcı davranışlardan uzaklaşmasını sağlamak için pozitif pekiştirme ilkesine dayanır.
- Ödüllendirme Sistemleri: Birey, belirli bir süre boyunca madde kullanmadığında ödüllendirilir. Bu ödüller, para, hediye kartları veya sosyal etkinlikler gibi bireyin ilgisini çeken şeyler olabilir. Bu şekilde, birey, olumlu davranışları sürdürmek için motive edilir.
- Negatif Pekiştirme: Koşullu güçlendirme, aynı zamanda olumsuz davranışların sonuçlarına odaklanarak, bireyin bu davranışlardan kaçınmasını sağlar. Örneğin, madde kullanan bir birey, belirli haklardan veya ödüllerden mahrum bırakılabilir.
Maruz Bırakma Terapisi
Maruz bırakma terapisi, bireyin madde kullanma arzularını tetikleyen durumlarla güvenli bir ortamda yüzleşmesini sağlayarak, bu durumlarla başa çıkma becerilerini geliştirmeyi amaçlar. Bu terapi yöntemi, özellikle belirli tetikleyicilere karşı yoğun arzu duyan bireyler için etkili olabilir.
- Güvenli Maruz Bırakma: Terapist, bireyin madde kullanımıyla ilgili tetikleyici durumlarla güvenli bir ortamda yüzleşmesini sağlar. Bu süreçte, birey, bu durumlarla başa çıkma becerilerini geliştirir ve madde kullanımından kaçınma yeteneğini artırır.
- Kaygı Azaltma: Maruz bırakma terapisi, bireyin madde kullanımıyla ilgili kaygılarını azaltmaya odaklanır. Terapist, bireyin tetikleyicilere maruz kaldığında hissettiği kaygı düzeyini yönetmesine yardımcı olur ve bu sayede bireyin madde kullanma ihtiyacı duymadan bu durumlarla başa çıkmasını sağlar.
4. Grup Terapileri
Destek Grupları
Destek grupları, benzer sorunlarla mücadele eden bireylerin bir araya geldiği ve deneyimlerini paylaştığı grup terapileri türüdür. Bu terapiler, bireylerin sosyal destek bulmasını, birbirlerinden öğrenmesini ve tedavi sürecine bağlılıklarını artırmasını sağlar.
- Anonim Alkolikler (AA) ve Anonim Narkotikler (NA): Bu tür destek grupları, bağımlılıkla mücadele eden bireylerin bir araya gelerek deneyimlerini paylaştığı, birbirlerine destek olduğu ve birlikte iyileşmeye çalıştığı topluluklardır. AA ve NA, katılımcılara anonim kalma imkanı sunar ve grup üyeleri arasında güçlü bir dayanışma duygusu oluşturur.
- Eğitim ve Bilgilendirme: Grup terapileri, aynı zamanda bireylere madde bağımlılığı, tedavi süreçleri ve nüksle başa çıkma stratejileri hakkında eğitimler verir. Bu bilgilendirme, bireylerin bağımlılık hakkında daha fazla bilgi edinmesini ve tedavi sürecine olan güvenlerini artırmasını sağlar.
Aile Terapisi
Aile terapisi, bireyin madde bağımlılığı ile ilgili olarak ailesiyle olan ilişkilerini ele alır ve bu ilişkilerin tedavi sürecindeki rolünü inceler. Aile, bireyin iyileşme sürecinde önemli bir destek kaynağı olabilir, ancak aynı zamanda bazı durumlarda stres kaynağı da olabilir.
- Aile Dinamiklerinin İncelenmesi: Aile terapisi, aile bireyleri arasındaki ilişkileri ve bu ilişkilerin bireyin bağımlılığı üzerindeki etkilerini inceler. Terapist, aile üyeleri arasındaki iletişimi iyileştirerek, bireyin tedavi sürecine daha iyi destek olabilmesini sağlar.
- Destekleyici Bir Çevre Oluşturma: Aile terapisi, aile üyelerine bağımlılık hakkında bilgi vererek, onların bireyi nasıl daha iyi destekleyebileceğini öğretir. Bu süreç, bireyin tedavi sürecinde karşılaştığı zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olur.
5. Rehabilitasyon Programları
Yatılı Rehabilitasyon Programları
Yatılı rehabilitasyon programları, bireylerin madde kullanımından tamamen uzak bir ortamda yoğun tedavi aldığı programlardır. Bu programlar genellikle 30, 60 veya 90 gün sürebilir ve bireyin yaşamını yeniden inşa etmesine yardımcı olur.
- Yoğun Tedavi: Yatılı rehabilitasyon programları, bireyin bağımlılığını kontrol altına almak için günlük olarak terapi seansları, grup terapileri ve eğitici faaliyetler sunar. Bu yoğun tedavi süreci, bireyin maddeye karşı olan bağımlılığını zayıflatır ve yeni başa çıkma becerileri geliştirir.
- Güvenli Çevre: Yatılı rehabilitasyon merkezleri, bireyin maddeye erişiminin olmadığı güvenli bir çevre sağlar. Bu çevre, bireyin madde kullanımından tamamen uzak kalmasına ve tedavi sürecine odaklanmasına olanak tanır.
Ayakta Tedavi Programları
Ayakta tedavi programları, bireylerin günlük yaşamlarına devam ederken tedavi almalarına olanak tanır. Bu programlar, esneklik ve erişilebilirlik açısından avantajlıdır ve bireylerin toplumsal hayatlarını sürdürmelerine yardımcı olur.
- Esnek Tedavi Planları: Ayakta tedavi programları, bireylerin iş veya okul gibi günlük sorumluluklarını yerine getirirken tedavi almalarına olanak tanır. Bu programlar, genellikle haftada birkaç kez terapi seanslarına katılmayı içerir.
- Destekleyici Çevre: Ayakta tedavi programları, bireylerin toplumsal destek bulmalarına ve bağımlılık yapıcı ortamlardan uzak durmalarına yardımcı olur. Bu programlar, aynı zamanda bireyin tedavi sürecinde toplumsal katılımını sürdürmesini sağlar.
Sonrası Destek Programları
Tedavi sonrası destek programları, bireylerin tedavi sürecinin ardından yeniden topluma entegrasyonlarını desteklemek amacıyla tasarlanmıştır. Bu programlar, nüks riskini azaltmaya ve bireylerin sağlıklı bir yaşam sürdürmelerine yardımcı olur.
- Nüks Önleme: Sonrası destek programları, bireylerin tedavi sürecinden sonra karşılaşabilecekleri zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olacak stratejiler sunar. Bu programlar, bireylerin madde kullanımına geri dönmelerini önlemek için düzenli takip ve destek sağlar.
- Topluma Yeniden Entegrasyon: Bu programlar, bireylerin tedavi sonrasında iş bulma, eğitimlerine devam etme veya sosyal çevrelerini yeniden inşa etme gibi süreçlerde destek sağlar. Bu sayede bireyler, tedavi sürecinin ardından topluma daha kolay adapte olabilir.
Madde Bağımlılığı Tedavisinde Yeni Yaklaşımlar
Teknoloji Destekli Tedaviler
Dijital Terapi Platformları
Gelişen teknolojiyle birlikte, bağımlılık tedavisinde dijital terapiler yaygınlaşmıştır. Mobil uygulamalar ve çevrimiçi platformlar, bireylerin 7/24 destek almasını sağlar. Örneğin:
- CBT tabanlı mobil uygulamalar: Kişiye özgü terapi planları sunar.
- Teleterapi: Psikologlarla uzaktan görüşme yapma imkanı tanır.
Sanal Gerçeklik (VR) Tabanlı Terapi
Sanal gerçeklik, bireylerin tetikleyici ortamlarla güvenli bir şekilde yüzleşmesini sağlar. Örneğin, alkol bağımlılığı olan bir birey, VR gözlükleri aracılığıyla bar ortamında simülasyonlar yaparak kendini kontrol etme pratiği yapabilir.
Biyolojik Tedaviler
Madde bağımlılığı tedavisinde biyolojik yaklaşımlar da gelişmeye devam etmektedir. Beyin stimülasyonu, genetik tedaviler ve nöroterapiler, bu alanda araştırılan yeni tedavi yöntemleri arasındadır. Bu tür tedaviler, bireyin beyin kimyasını ve nörolojik yapısını değiştirerek, bağımlılık davranışlarını kontrol altına almayı hedefler. Biyolojik tedaviler, henüz geniş çapta uygulanmamakla birlikte, gelecekte madde bağımlılığı tedavisinde önemli bir rol oynayabilir.
Toplum Temelli Tedavi Yaklaşımları
Toplum temelli tedavi yaklaşımları, madde bağımlılığı tedavisinde giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Bu yaklaşım, bireylerin tedavi sürecinde toplumun aktif bir parçası olmalarını sağlar. Toplum temelli programlar, bireylerin sosyal çevrelerinde destek bulmalarını ve bağımlılıkla başa çıkmalarına yardımcı olur. Bu tür programlar, genellikle yerel sağlık kuruluşları ve sosyal hizmetler tarafından desteklenir.
Sonuç
Madde bağımlılığı, bireylerin yaşamını derinden etkileyen karmaşık bir sağlık sorunudur. Bu bağımlılığın tedavisi, bireyin fiziksel, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını dikkate alan çok yönlü bir yaklaşım gerektirir. Farmakolojik tedavilerden psikoterapiye, grup terapilerinden rehabilitasyon programlarına kadar birçok yöntem, bu süreçte kullanılabilir. Tedavi sonrası dönemde ise nüks riskini azaltmak ve bireyin sağlıklı bir yaşam sürdürmesini sağlamak için sürekli destek ve takip gereklidir. Ayrıca, teknoloji destekli tedaviler ve biyolojik yaklaşımlar gibi yeni yöntemler, madde bağımlılığı tedavisinde umut vadeden alanlar olarak öne çıkmaktadır. Bu süreçte, toplumsal destek de büyük bir önem taşır ve bireylerin tedavi sürecinde yalnız olmadıklarını hissetmeleri sağlanmalıdır.
Madde bağımlılığı tedavisinin başarılı olabilmesi için, bireylerin tedavi sürecine aktif olarak katılmaları ve tedavi sonrası dönemde de desteklenmeleri gerekmektedir. Bu makale, madde bağımlılığı tedavisinin farklı yönlerini ele alarak, bu alanda farkındalığı artırmayı ve tedavi süreçlerinin daha etkin hale gelmesini sağlamayı amaçlamaktadır.
Referanslar:
- Madde Bağımlılığı Tedavisi Nasıl Yapılır?
- American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.).
- Volkow, N. D., & Koob, G. F. (2015). Neurobiology of addiction: A neurocircuitry analysis. The Lancet Psychiatry, 2(8), 760-773.
- Koob, G. F., & Volkow, N. D. (2016). Reinforcement and addiction: Beyond the reward pathway. The Lancet Psychiatry.
- National Institute on Drug Abuse. (2020). Principles of Drug Addiction Treatment: A Research-Based Guide (3rd ed.).
- McLellan, A. T., et al. (2000). The effectiveness of substance abuse treatment: Implications for controlling health care costs. Health Affairs.
- Hser, Y. I., et al. (2001). Predicting long-term outcomes of opioid addiction treatment: Findings from a national study.
- Marlatt, G. A., & Donovan, D. M. (2005). Relapse Prevention: Maintenance Strategies in the Treatment of Addictive Behaviors.
- Babor, T. F., et al. (2010). Alcohol: No Ordinary Commodity – Research and Public Policy. Oxford University Press.
- Miller, W. R., & Rollnick, S. (2013). Motivational Interviewing: Helping People Change (3rd ed.).
- Skinner, B. F. (1953). Science and Human Behavior.
- Yudko, E., et al. (2007). Drug Abuse: Concepts, Prevention, and Cessation.
- Gossop, M. (2009). Living with Drugs.
- Maté, G. (2010). In the Realm of Hungry Ghosts: Close Encounters with Addiction.
- Griffiths, M. (2005). A ‘components’ model of addiction within a biopsychosocial framework.
- Prochaska, J. O., & DiClemente, C. C. (1983). Stages and processes of self-change of smoking: Toward an integrative model of change.
- Bandura, A. (1977). Self-efficacy: Toward a unifying theory of behavioral change. Psychological Review.
- Nutt, D., et al. (2010). Development of a rational scale to assess the harm of drugs of potential misuse. The Lancet.
- Thombs, D. L. (2006). Introduction to Addictive Behaviors
- O’Brien, C. P. (2008). Evidence-based treatments of addiction. Philosophical Transactions of the Royal Society B: Biological Sciences, 363(1507), 3277-3286.
- Robinson, T. E., & Berridge, K. C. (2003). Addiction. Annual Review of Psychology, 54(1), 25-53.
- Leshner, A. I. (1997). Addiction is a brain disease, and it matters. Science, 278(5335), 45-47.
- Gowing, L., et al. (2014). Substitution treatment of injecting opioid users for prevention of HIV infection. The Cochrane Database of Systematic Reviews, (8).
- Dennis, M. L., & Scott, C. K. (2007). Managing addiction as a chronic condition. Addiction Science & Clinical Practice, 4(1), 45-55.
- Fiorentine, R., & Hillhouse, M. P. (2000). Drug treatment and 12-step program participation: The additive effects of integrated recovery activities. Journal of Substance Abuse Treatment, 18(1), 65-74.
- Google Scholar
- PubMed
