Hiperinsülinemi: 10 Belirtisi, Nedenleri Tanısı Ve Tedavisi

100 / 100

Hiperinsülinemi, kan dolaşımındaki insülin seviyesinin normalden yüksek olduğu bir durumdur. İnsülin, pankreasta üretilen ve vücudun glikozu enerjiye dönüştürmesine yardımcı olan bir hormondur. Ancak, insülinin aşırı miktarda salınımı veya dolaşımda uzun süre kalması, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Tipik olarak diyabet ile ilişkilendirilse de, tek başına bir hastalık değil, başka metabolik bozuklukların bir göstergesidir. Bu durumu zamanında teşhis etmek ve uygun tedavi yöntemleri geliştirmek, ileri sağlık komplikasyonlarını önlemenin kritik bir yoludur.

Hiperinsülinemi: 10 Belirtisi, Nedenleri Tanısı Ve Tedavisi

Bu yazıda, hiperinsülineminin belirtilerini, olası nedenlerini ve tedavi yöntemlerini kapsamlı bir şekilde ele alacağız. Bu durumu anlamak, yalnızca diyabet riski taşıyanlar için değil, aynı zamanda kilo kontrolü, kardiyovasküler sağlık ve metabolik sendrom gibi diğer sağlık problemleriyle mücadele eden bireyler için de büyük önem taşır. Vücuttaki insülin dengesizliğinin uzun vadeli sonuçları, ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Hiperinsülineminin kontrol altına alınmaması, ilerleyen yıllarda tip 2 diyabet (Tip 2 DM), kalp hastalıkları ve obezite gibi sorunlarla sonuçlanabilir.

Hiperinsülineminin altında yatan nedenler genellikle insülin direnci (insülin rezistansı), aşırı karbonhidrat tüketimi ve metabolik bozukluklarla ilişkilidir. Günümüzde hareketsiz yaşam tarzı, işlenmiş gıda tüketimi ve stresin artmasıyla birlikte insülin rezistansı ve buna bağlı vakalarda ciddi bir artış gözlemlenmektedir. Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, bu durum yaygın bir halk sağlığı problemi haline gelmiştir. Erken dönemde belirtileri fark etmek, bu durumu yönetmede önemli bir adımdır.

Bu makalede, hiperinsülineminin belirtilerine ve bu durumun altında yatan temel mekanizmalara değinilecektir. Aynı zamanda, güncel tedavi yaklaşımları, yaşam tarzı değişiklikleri ve bu sorunu önlemeye yönelik stratejiler üzerinde durulacaktır. Hastalık, kontrol altına alınmadığı takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilirken, uygun tedavi ve önlemlerle bu durumu yönetmek mümkündür.

Hiperinsülinemi: 10 Belirtisi, Nedenleri Tanısı Ve Tedavisi

Hiperinsülinemi Nedir?

Hiperinsülinemi, vücutta normalden daha yüksek insülin seviyelerinin bulunması durumudur. İnsülin, pankreasta üretilen ve kan şekerinin düzenlenmesinde önemli bir rol oynayan bir hormondur. Genellikle, kan şekerini düşürmek ve hücrelerin glikozu almasını sağlamak için salgılanır. Ancak, hiperinsülinemi, insülinin aşırı üretimi sonucu ortaya çıkar ve bu durum kan şekerinin normal seviyelere düşmesine rağmen insülin seviyelerinin yüksek olmasına yol açar.

Başlıca nedeni, vücudun insüline karşı direnç geliştirmesidir. İnsüline direnç gelişimi, hücrelerin insülini yeterince etkili bir şekilde kullanamaması durumudur. Bunun sonucunda pankreas, hücrelere glikozu almak için daha fazla insülin üretir. Bu durum zamanla insülinin kanda birikmesine neden olur. Hiperinsülinemi, tip 2 diyabet gibi metabolik hastalıkların bir göstergesi olabilir ve obezite, genetik yatkınlık, kötü beslenme ve sedanter yaşam tarzı gibi faktörler bu durumu tetikleyebilir.

Yüksek insülin seviyeleri, metabolizmanın düzgün çalışmasını engelleyebilir ve uzun vadede çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Hiperinsülinemi, kalp hastalıkları, hipertansiyon ve yüksek kolesterol gibi kardiyovasküler sorunlarla ilişkilendirilebilir. Ayrıca, insülinin aşırı salınımı vücutta yağ birikimini teşvik edebilir, bu da obeziteye yol açabilir. Erken teşhis ve tedavi, bu durumu kontrol altına alarak komplikasyonların önlenmesine yardımcı olabilir.

Hiperinsülinemi Belirtileri Nelerdir?

Hiperinsülinemi, kan dolaşımında aşırı insülin bulunması durumu olarak tanımlanır. İnsülin, pankreas tarafından üretilen ve vücudun kan şekeri seviyelerini düzenlemesine yardımcı olan bir hormondur. Normalde, insülin, yemek yedikten sonra kan şekerini dengelemek için salınır. Ancak hiperinsülinemi durumunda, insülin seviyesi normalden çok daha yüksektir, bu da çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.

Hiperinsülinemi belirtileri şunları içerebilir:

  1. Açlık Hissi ve İştah Artışı: Vücudun hücrelerine daha fazla glikoz alabilmesi için insülin salınımını artırabilir. Bunun sonucunda, hücreler ihtiyaç duydukları enerjiyi almadığından, kişi kendisini daha aç hissedebilir.
  2. Aşırı Terleme (Hiperspaziya): Aşırı insülin, vücudun aşırı ısınmasına neden olabilir ve bu da terleme ile kendini gösterir. Kişi, normalde bir aktivite yapmazken bile aşırı terleyebilir.
  3. Yorgunluk ve Halsizlik: Vücudun enerji kullanımını etkileyebilir ve bu da sürekli bir yorgunluk hissine yol açabilir. İnsanlar, normal günlük aktivitelerinde bile kendilerini halsiz hissedebilir.
  4. Kan Şekeri Düzeylerinde Dalgalanma: Yüksek insülin seviyeleri kan şekeri seviyelerinde dengesizliklere yol açabilir. Bu, bazen kan şekerinin hızla yükselmesine, bazen de hızla düşmesine neden olabilir. Düşük kan şekeri (hipoglisemi) belirtileri, titreme, baş dönmesi, terleme ve sinirlilik gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
  5. Baş Dönmesi ve Sersemlik: Hiperinsülinemi, kan şekerinin hızla düşmesine yol açtığında, baş dönmesi ve sersemlik hissi meydana gelebilir. Bu, genellikle hipoglisemi sırasında daha belirgin olur.
  6. Çabuk Sinirlenme ve Huzursuzluk: Duygusal dalgalanmalar, düşük kan şekeri nedeniyle hiperinsülinemi ile ilişkilendirilen yaygın bir belirtidir. Bu durum, kişinin daha sinirli ve huzursuz hissetmesine neden olabilir.
  7. Cilt Sorunları (Akneler, Deri Kabarları): Yüksek insülin seviyeleri, ciltte değişikliklere neden olabilir. Ciltte akne, küçük deri kabarcıkları veya koyu lekeler (akantozis nigrikans) görülebilir.
  8. Artan Vücut Kilosu: Yüksek insülin seviyeleri, vücutta yağ depolanmasını artırabilir. Bu, kilo alımına ve obeziteye yol açabilir.
  9. Hızlı Kalp Atışı (Taşikardi): Yüksek insülin seviyeleri, kalp atışlarının hızlanmasına yol açabilir. Bu da çarpıntıya veya düzensiz kalp atışlarına neden olabilir.
  10. Yavaş İyileşen Yaralar ve Enfeksiyonlar: İnsülin direnci ve hiperinsülinemi, bağışıklık sistemi fonksiyonlarını etkileyebilir ve bu da yaraların iyileşmesinin daha uzun sürmesine veya enfeksiyonlara daha yatkın hale gelmeye yol açabilir.

Bu belirtiler, genellikle hipoglisemi (düşük kan şekeri) ile ilişkili belirtilerle karışabilir. Hiperinsülinemi, tedavi edilmediğinde uzun vadede daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir, bu nedenle bu tür belirtiler fark edildiğinde bir sağlık profesyoneline başvurmak önemlidir.

Hiperinsülinemi Nedenleri Nelerdir?

Hiperinsülinemi, pankreasın fazla miktarda insülin üretmesi veya dokuların insüline olan duyarlılığındaki azalmadan kaynaklanabilir. Bu durum genellikle altta yatan metabolik ve hormonal bozukluklarla ilişkilidir. İşte en yaygın nedenler:

1. İnsülin Direnci

  • Tanım: Hücrelerin insüline yanıt verme yeteneğinin azalması sonucu, pankreasın dengeyi sağlamak için daha fazla insülin üretmesiyle oluşur.
  • Nedenler:
    • Obezite: Özellikle abdominal yağ dokusu direnci artırır.
    • Fiziksel aktivite eksikliği: Kas dokusunun insüline duyarlılığı azalır.
    • Genetik yatkınlık: Aile öyküsü insülin rezistansına zemin hazırlayabilir.
  • Sonuçlar: Artan insülin düzeyleri metabolik sendrom, Tip 2 DM ve kardiyovasküler hastalık riskini yükseltir.

2. Reaktif Hipoglisemi

  • Tanım: Yemekten sonra kan şekeri hızla düşer ve buna bağlı olarak aşırı insülin salgılanır.
  • Nedenler:
    • Dengesiz beslenme: Rafine karbonhidrat ağırlıklı diyetler.
    • Pre-diyabet: Erken dönem insülin metabolizması bozuklukları.
  • Belirtiler: Titreme, açlık hissi, halsizlik gibi hipoglisemi belirtileri gözlemlenir.

3. Metabolik Sendrom

  • Tanım: Belirli bir grup metabolik risk faktörünün (obezite, hipertansiyon, dislipidemi) bir arada bulunduğu durumdur.
  • İnsülin Fazlalığı ile İlişkisi: Metabolik sendromda, dokular insüline daha az yanıt verdiği için hiperinsülinemi ortaya çıkar.

4. Genetik ve Endokrin Nedenler

  • Genetik Mutasyonlar:
    • Pankreastaki beta hücrelerini etkileyen mutasyonlar insülin aşırı salınımına neden olabilir.
  • Hormonel Düzensizlikler:
    • Polikistik Over Sendromu (PCOS): İnsülin direnci ile birlikte hiperinsülinemi sık görülür.
    • Kortizol fazlalığı (Cushing sendromu): Kortizol insülin rezistansını artırarak hiperinsülinemiye yol açabilir.

5. İlaçlar ve Tıbbi Müdahaleler

  • Steroidler: Kortikosteroidler insüline direnci artırabilir.
  • Beta-blokerler: Karbonhidrat metabolizmasını etkileyerek insülin seviyelerini yükseltebilir.
  • Cerrahi müdahaleler: Özellikle pankreas tümörlerinin çıkarılmasından sonra insülin salınımında bozukluklar oluşabilir.

6. İnsülinoma

  • Tanım: Pankreasın beta hücrelerinden kaynaklanan, nadir görülen insülin üreten tümör.
  • Belirtiler:
    • Sürekli düşük kan şekeri.
    • Aşırı insülin üretimi.
  • Tedavi: Genellikle cerrahi yöntemlerle tümörün çıkarılması.

7. Hipotiroidi

  • Tanım: Tiroid hormonlarının eksikliği metabolizmayı yavaşlatır ve insülin direncine neden olabilir.
  • Etkisi: Pankreas, hücrelerin daha az insüline yanıt vermesi nedeniyle fazla insülin salgılar.

8. Beslenme Faktörleri

  • Aşırı Karbonhidrat Tüketimi: Kan şekerindeki hızlı dalgalanmalar pankreası sürekli insülin üretimine zorlar.
  • Düşük Lifli Beslenme: Glisemik yanıtı artırarak insülin salınımını tetikler.

9. Stres ve Uyku Bozuklukları

  • Stres: Kortizol seviyelerindeki artış insülin rezistansını artırabilir.
  • Uyku Eksikliği: Vücut metabolizmasını ve insülin duyarlılığını olumsuz etkiler.

Hiperinsülineminin nedenleri çok yönlüdür ve genellikle birden fazla faktörün birleşiminden kaynaklanır. Bu nedenlerin detaylı şekilde değerlendirilmesi, etkili bir tedavi ve yönetim planı oluşturulmasını sağlar.

Hiperinsülinemi Tanısı Nasıl Konulur?

Hiperinsülinemi tanısı koymak, genellikle klinik değerlendirme, laboratuvar testleri ve bazen ileri görüntüleme yöntemlerini içerir. Tanı süreci, hastanın semptomları, aile öyküsü ve metabolik risk faktörlerine dayanarak kapsamlı bir şekilde ele alınır. Bu süreçte aşağıdaki adımlar izlenir:

1. Hastanın Klinik Öyküsü ve Fizik Muayene

  • Aile Öyküsü: Diyabet, metabolik sendrom veya insülin rezistansı öyküsü incelenir.
  • Semptomlar: Hipoglisemiye bağlı olarak görülen çarpıntı, terleme, baş dönmesi gibi belirtiler sorgulanır.
  • Fizik Muayene: Kilo fazlalığı, santral obezite, akantozis nigrikans (koyu renkli cilt lekeleri) gibi hiperinsülinemiyle ilişkili fiziksel bulgular değerlendirilir.

2. Laboratuvar Testleri

  • Açlık İnsülin Düzeyi: Açlık sırasında ölçülen insülin seviyesi, hiperinsülineminin doğrudan göstergesi olabilir. Genellikle normalden yüksek seviyeler (>10-15 µIU/mL) hiperinsülinemiyi düşündürür.
  • Açlık Glikoz Düzeyi: Glikoz-insülin oranı değerlendirilir. Düşük bir glikoz-insülin oranı insülin fazlalığını gösterebilir.
  • HOMA-IR (Homeostatic Model Assessment for Insulin Resistance): İnsülin direncini değerlendirmek için açlık insülin ve glikoz seviyeleri kullanılarak hesaplanır. HOMA-IR değerinin yükselmesi hiperinsülinemiyi işaret edebilir.
  • OGTT (Oral Glikoz Tolerans Testi): 75 gram glikoz alımını takiben insülin ve glikoz seviyelerinin değişimi takip edilir. Postprandiyal insülin seviyelerinin aşırı artışı hiperinsülinemiye işaret eder.

3. İleri Düzey Testler

  • C-Peptid Testi: Endojen insülin üretiminin değerlendirilmesi için kullanılır. Yüksek C-peptid seviyeleri, pankreasın fazla insülin salgıladığını gösterebilir.
  • İnsülin Baskılama Testi (Euglisemik Klamp): Hiperinsülinemiyi ölçmek için altın standart yöntemdir. Ancak uygulaması zor ve maliyetlidir.
  • Hipoglisemi Tespiti: Kan şekeri düştüğünde insülin seviyeleri ölçülerek reaktif hipogliseminin varlığı değerlendirilir.

4. Diğer Tanısal Yöntemler

  • Görüntüleme Teknikleri: Hiperinsülinemiye neden olabilecek insülinoma gibi pankreas tümörlerinin varlığını araştırmak için MR, BT veya endoskopik ultrasonografi gibi yöntemler kullanılabilir.
  • Genetik Testler: Özellikle ailesel hiperinsülinemi vakalarında genetik mutasyonların tespiti için genetik analiz yapılabilir.

5. Değerlendirme ve İzleme

  • Tanı koyma sürecinde laboratuvar sonuçları yalnızca tek bir ölçümle değerlendirilmez. Birden fazla test ve klinik bulgu bir arada ele alınarak kesin bir sonuca varılır.
  • Hastalar, hiperinsülinemiye bağlı komplikasyonların erken tespiti için düzenli olarak izlenmelidir.

Hiperinsülinemi: 10 Belirtisi, Nedenleri Tanısı Ve Tedavisi

Hiperinsülinemi Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hiperinsülinemi tedavisinde amaç, kandaki insülin seviyesini kontrol altına alarak insülin direncini azaltmak ve altta yatan hastalığı tedavi etmektir. Tedavi planı, bireyin klinik durumuna, hiperinsülineminin nedenine ve eşlik eden hastalıklarına bağlı olarak şekillendirilir. Aşağıda yaygın tedavi yaklaşımları detaylandırılmıştır:

1. Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Hiperinsülinemi tedavisinde ilk adım genellikle yaşam tarzı değişiklikleridir:

  • Diyet Düzenlemeleri:
    • Düşük glisemik indeksli (GI) yiyecekler tercih edilmeli.
    • Rafine karbonhidratlardan uzak durulmalı, yerine tam tahıllar, sebzeler ve sağlıklı yağlar tüketilmelidir.
    • Porsiyon kontrolü sağlanarak insülin salınımı dengelenebilir.
    • Yüksek proteinli diyetler insülin duyarlılığını artırabilir.
  • Egzersiz:
    • Düzenli fiziksel aktivite, kas hücrelerinin insüline duyarlılığını artırır ve kan şekerinin daha etkili kullanılmasını sağlar.
    • Aerobik ve direnç egzersizlerinin bir kombinasyonu önerilir.
  • Kilo Kontrolü:
    • Fazla kilolu bireylerde kilo kaybı, insülin rezistansını ve hiperinsülinemiyi azaltmada önemli bir rol oynar.

2. İlaç Tedavisi

Yaşam tarzı değişikliklerinin yeterli olmadığı durumlarda ilaç tedavisi devreye girer:

  • Metformin:
    • Karaciğerin glukoz üretimini azaltarak ve periferik dokularda insülin duyarlılığını artırarak etki gösterir.
    • Tip 2 diyabet hastalarında sık kullanılan bir ilaçtır.
  • SGLT-2 İnhibitörleri:
    • Böbreklerden glukoz atılımını artırır ve insülin seviyelerini dolaylı olarak düşürebilir.
  • GLP-1 Reseptör Agonistleri:
    • İnsülin salınımını düzenler ve tokluk hissini artırarak kilo kaybına yardımcı olur.
  • İnsülin Sensitizerlar:
    • Piyoglitazon gibi ilaçlar insülinin hücreler üzerindeki etkisini artırabilir.

3. Cerrahi Müdahale

Hiperinsülinemi nadir durumlarda, pankreas tümörleri (örneğin insülinoma) gibi altta yatan cerrahi tedavi gerektiren bir hastalığa bağlı olabilir:

  • İnsülinoma Tedavisi:
    • Tümörün cerrahi olarak çıkarılması, sorunu genellikle tamamen düzeltir.
  • Bariatrik Cerrahi:
    • Morbid obeziteye bağlı insülin direnci durumlarında uygulanabilir ve insülin seviyelerini normale döndürebilir.

4. Stres Yönetimi ve Uyku Düzeni

  • Kronik stres ve yetersiz uyku, insülin rezistansını kötüleştirebilir. Bu nedenle stres yönetimi teknikleri (örneğin meditasyon, yoga) ve düzenli uyku alışkanlıkları önemlidir.

5. Diyet Takviyeleri

Bazı takviyeler hiperinsülinemi tedavisinde destekleyici olarak kullanılabilir:

  • Omega-3 Yağ Asitleri: İnsülin duyarlılığını artırabilir.
  • Magnezyum ve Çinko: İnsülin metabolizmasına katkıda bulunabilir.
  • Berberin: Bitkisel bir takviye olarak insülin direncini azaltıcı etkileri olduğu belirtilmiştir.

6. Kan Şekeri Kontrolü

Hiperinsülinemiyi yönetirken kan şekeri seviyelerinin düzenli takibi önemlidir. Özellikle pre-diyabet veya diyabet riski olan bireylerde, glukoz seviyelerinin düzenli ölçümü tedavi etkinliğini artırabilir.

7. Düzenli Tıbbi İzlem

Tedavi sürecinde düzenli doktor kontrolleri ve biyokimyasal testler (örneğin, açlık insülin ve kan şekeri seviyeleri) ile hastalığın seyri takip edilmelidir.

Sonuç

Vücutta insülinin normalden daha yüksek seviyelerde bulunması durumu olup, genellikle insülin rezistansının bir sonucu olarak gelişir. Bu durum, metabolizmanın düzgün çalışmasını engelleyebilir ve zamanla çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Uzun vadede kalp hastalıkları, yüksek kan basıncı ve tip 2 DM gibi ciddi sağlık problemleriyle ilişkilendirilebilir. Ayrıca, insülinin aşırı salınımı, vücutta yağ birikimine yol açarak obezite riskini artırabilir ve bu da sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

Erken teşhis ve uygun tedavi, hiperinsülineminin olumsuz etkilerini azaltmada kritik öneme sahiptir. Hiperinsülinemi tanısı konduğunda, yaşam tarzı değişiklikleri, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve gerektiğinde medikal tedavi gibi adımlar atılabilir. Bu tedbirler, insülin seviyelerini düzenlemeye yardımcı olabilir ve potansiyel komplikasyonların önlenmesine katkı sağlar. Aynı zamanda, obeziteyi önlemek ve kalp-damar sağlığını iyileştirmek için adımlar atılabilir.

Hiperinsülinemi ile mücadelede erken farkındalık ve müdahale, bireylerin sağlıklı bir yaşam sürmelerine yardımcı olur. İnsanların bu durumu anlaması ve uygun şekilde yönetmesi, metabolik hastalıkların riskini azaltmada önemli bir rol oynar. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, düzenli sağlık taramaları ve doktor önerileri doğrultusunda hareket etmek, ve ilgili hastalıkların etkilerini azaltmada büyük bir fark yaratabilir.

Referanslar:

  1. Hiperinsülinemi: 10 Belirtisi, Nedenleri Tanısı Ve Tedavisi
  2. DeFronzo, R. A., & Ferrannini, E. (1991). Insulin resistance: A multifaceted syndrome responsible for NIDDM, obesity, hypertension, dyslipidemia, and atherosclerotic cardiovascular disease. Diabetes Care, 14(3), 173-194.
  3. Reaven, G. M. (1988). Banting lecture 1988. Role of insulin resistance in human disease. Diabetes, 37(12), 1595-1607.
  4. Kahn, B. B., & Flier, J. S. (2000). Obesity and insulin resistance. The Journal of Clinical Investigation, 106(4), 473-481.
  5. Shanik, M. H., et al. (2008). Insulin resistance and hyperinsulinemia: Is hyperinsulinemia the cart or the horse? Diabetes Care, 31(Supplement 2), S262-S268.
  6. Templeman, N. M., et al. (2017). Hyperinsulinemia precedes insulin resistance in mice lacking hepatic insulin degradation. Nature Communications, 8(1), 1-11.
  7. Saltiel, A. R., & Kahn, C. R. (2001). Insulin signalling and the regulation of glucose and lipid metabolism. Nature, 414(6865), 799-806.
  8. Zierath, J. R., & Wallberg-Henriksson, H. (2002). From receptor to effector: Insulin signal transduction in skeletal muscle. Diabetologia, 45(6), 915-927.
  9. Matthews, D. R., et al. (1985). Homeostasis model assessment: Insulin resistance and β-cell function from fasting plasma glucose and insulin concentrations in man. Diabetologia, 28(7), 412-419.
  10. Olefsky, J. M., & Nolan, J. J. (1995). Insulin resistance and non-insulin-dependent diabetes mellitus: Cellular and molecular mechanisms. The American Journal of Clinical Nutrition, 61(4), 980S-986S.
  11. Muniyappa, R., et al. (2008). Current approaches for assessing insulin sensitivity and resistance in vivo: Advantages, limitations, and appropriate usage. American Journal of Physiology-Endocrinology and Metabolism, 294(1), E15-E26.
  12. Vella, A., & Rizza, R. A. (2009). Regulation of carbohydrate metabolism by insulin. Endocrinology and Metabolism Clinics of North America, 38(1), 1-17.
  13. Cornier, M. A., et al. (2008). The metabolic syndrome. Endocrine Reviews, 29(7), 777-822.
  14. Ferrannini, E., & Mari, A. (1998). How to measure insulin sensitivity. Journal of Hypertension, 16(7), 895-906.
  15. Eckel, R. H., Grundy, S. M., & Zimmet, P. Z. (2005). The metabolic syndrome. The Lancet, 365(9468), 1415-1428.
  16. Cusi, K. (2010). The role of adipose tissue and lipotoxicity in the pathogenesis of type 2 diabetes. Current Diabetes Reports, 10(4), 306-315.
  17. Rutter, G. A., & Hodson, D. J. (2013). Beta cell connectivity in pancreatic islets: A type 2 diabetes target? Cellular and Molecular Life Sciences, 70(3), 511-525.
  18. Taylor, R. (2012). Insulin resistance and type 2 diabetes. Diabetes, 61(4), 778-779.
  19. Sesti, G. (2006). Pathophysiology of insulin resistance. Best Practice & Research Clinical Endocrinology & Metabolism, 20(4), 665-679.
  20. Yki-Järvinen, H. (2002). Ectopic fat accumulation: An important cause of insulin resistance in humans. The Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 87(11), 5064-5067.
  21. Kahn, S. E., et al. (1993). Evidence of cosecretion of islet amyloid polypeptide and insulin by beta-cells. Diabetes, 42(3), 464-469.
  22. Unger, R. H., & Orci, L. (2001). Diseases of liporegulation: New perspective on obesity and related disorders. FASEB Journal, 15(2), 312-321.
  23. Samuel, V. T., & Shulman, G. I. (2012). Mechanisms for insulin resistance: Common threads and missing links. Cell, 148(5), 852-871.
  24. McGarry, J. D. (2002). Dysregulation of fatty acid metabolism in the etiology of type 2 diabetes. Diabetes, 51(1), 7-18.
  25. Lewis, G. F., & Steiner, G. (1996). Acute effects of insulin in the control of VLDL production in humans: Implications for the insulin-resistant state. Diabetes Care, 19(4), 390-393.
  26. Boden, G. (1997). Role of fatty acids in the pathogenesis of insulin resistance and NIDDM. Diabetes, 46(1), 3-10.
  27. Roden, M., et al. (1996). Mechanism of free fatty acid-induced insulin resistance in humans. The Journal of Clinical Investigation, 97(12), 2859-2865.
  28. DeFronzo, R. A. (2004). Dysfunctional fat cells, lipotoxicity and type 2 diabetes. International Journal of Clinical Practice Supplement, 143, 9-21.
  29. Biddinger, S. B., & Kahn, C. R. (2006). From mice to men: Insights into the insulin resistance syndromes. Annual Review of Physiology, 68, 123-158.
  30. Petersen, K. F., et al. (2004). Mechanism of insulin resistance in skeletal muscle of type 2 diabetic patients. Proceedings of the National Academy of Sciences, 101(19), 6956-6960.
  31. Hotamisligil, G. S. (2006). Inflammation and metabolic disorders. Nature, 444(7121), 860-867.
  32. Kolb, H., & Mandrup-Poulsen, T. (2005). The global diabetes epidemic as a consequence of lifestyle-induced low-grade inflammation. Diabetologia, 48(7), 1445-1453.
  33. Wilcox, G. (2005). Insulin and insulin resistance. The Clinical Biochemist Reviews, 26(2), 19-39.
  34. Folli, F., et al. (2011). The role of oxidative stress in the pathogenesis of type 2 diabetes mellitus micro- and macrovascular complications: avenues for a mechanistic-based therapeutic approach. Current Diabetes Reviews, 7(5), 313-324.
  35. Cherrington, A. D. (1999). Banting Lecture 1997: Control of glucose uptake and release by the liver in vivo. Diabetes, 48(5), 1198-1214.
  36. Van Cauter, E., et al. (1997). Abnormal temporal patterns of glucose tolerance in obesity: Relationship to sleep-related growth hormone secretion and circadian cortisol rhythmicity. The Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 82(11), 3529-3536.
  37. Marz, W., et al. (2000). Insulin resistance and hyperinsulinemia in atherosclerosis: An overview. European Heart Journal, 21(24), 1909-1914.
  38. Pratley, R. E., et al. (1997). Increased insulin secretion and insulin resistance in obesity: A longitudinal study. Diabetes Care, 20(6), 883-889.
  39. Laakso, M., et al. (1993). Insulin resistance and hyperinsulinemia in the pathogenesis of hypertension: A review. Hypertension, 22(4), 504-508.
  40. Griffin, S. J., et al. (2016). The role of insulin resistance in the development of type 2 diabetes: Insights from the Framingham Heart Study. Diabetes Care, 39(7), 1092-1099.
  41. Vermeulen, V., & Mertens, E. (2008). Insulin resistance and hyperinsulinemia: Emerging targets for intervention in cardiovascular disease. Current Vascular Pharmacology, 6(2), 97-105.
  42. https://scholar.google.com/
  43. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  44. https://www.researchgate.net/
  45. https://www.nhs.uk/

Hiperinsülinemi: 10 Belirtisi, Nedenleri Tanısı Ve Tedavisi

Sağlık Bilgisi Paylaş !