Kulak Zarı Ameliyatı Riskleri: 6 Ameliyat Türü
Kulak zarı, kulak sağlığının kritik unsurlarından biridir ve işitme fonksiyonunda hayati bir rol oynar. Tıbbi literatürde “timpanik membran” olarak bilinen bu ince zar, orta kulağı dış ortamdan ayıran bir bariyer görevi görür. Ses dalgalarını toplayarak titreşimlere dönüştüren kulak zarı, işitme sürecinin başlangıç noktasıdır. Ancak çeşitli sebeplerle bu zar zarar görebilir veya delinme gibi sorunlar yaşayabilir. Travma, kronik enfeksiyonlar, basınç değişiklikleri veya yüksek sesli patlamalar bu duruma neden olabilen yaygın faktörler arasındadır. Bu tür hasarlar işitme kaybına, kulak enfeksiyonlarına ve yaşam kalitesinde ciddi düşüşlere yol açabilir. Kulak zarı hasarının tedavisinde cerrahi müdahale sıklıkla başvurulan bir yöntemdir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Kulak Zarı Ameliyatı Riskleri: 6 Ameliyat Türü
Miringoplasti ve Timpanoplasti olarak bilinen bu cerrahi işlemler, hasar görmüş veya delinmiş kulak zarının onarılmasına yönelik prosedürlerdir. Ameliyatların başarı oranı yüksek olsa da her cerrahi müdahale gibi belirli riskler taşır. Bu makalede, kulak zarı ameliyatının potansiyel risklerine, komplikasyonlarına ve bu risklerin nasıl minimize edilebileceğine dair detaylı bir bakış sunulacaktır.
Kulak zarı ameliyatı, genellikle minimal invaziv bir prosedür olmasına rağmen bazı hastalar için komplikasyonlar yaratabilir. Ameliyat sonrası enfeksiyon, kanama ve işitme kaybı gibi riskler, her ne kadar nadir olsa da, dikkate alınması gereken ciddi durumlardır. Özellikle cerrahi prosedürlerin ardından iyileşme sürecinde yaşanan problemler, hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, ameliyatın öncesinde ve sonrasında hasta eğitimi ve bilgilendirilmesi büyük önem taşır.
Kulak zarı ameliyatına karar veren hastalar ve sağlık profesyonelleri, bu risklerin farkında olmalı ve ameliyat öncesi hazırlık süreci, ameliyatın teknik detayları ve iyileşme dönemi boyunca dikkatli bir yaklaşım sergilemelidir. Bu yazının amacı, kulak zarı ameliyatıyla ilgili detaylı bilgi sunmak ve bu tür cerrahi müdahalelerin risklerini ele alarak hem hasta hem de hekimler için faydalı bir rehber sunmaktır.
Kulak Zarı Ameliyatı Türleri
Kulak zarı ameliyatı, genellikle kulak zarında meydana gelen delik, yırtık veya enfeksiyon gibi sorunların tedavi edilmesi amacıyla uygulanır. Bu tür ameliyatlar, işitme kaybını önlemek, enfeksiyon riskini azaltmak ve hastanın yaşam kalitesini artırmak için yapılır. Kulak zarının onarımında kullanılan cerrahi yöntemler, hastanın durumuna, kulak zarındaki hasarın büyüklüğüne ve işitme kaybının derecesine göre değişiklik gösterebilir. Aşağıda, en sık uygulanan kulak zarı ameliyatı türleri detaylı bir şekilde ele alınmıştır:
1. Miringoplasti (Kulak Zarı Onarımı)
Miringoplasti, kulak zarında küçük yırtık veya deliklerin onarılması amacıyla yapılan bir cerrahi müdahaledir. Bu prosedürde, işitme kemikçiklerine dokunulmadan sadece kulak zarı tamir edilir. Miringoplasti genellikle enfeksiyon sonucu oluşan küçük delikler için tercih edilir.
Uygulama Süreci:
- Ameliyat lokal veya genel anestezi altında yapılabilir.
- Kulak zarındaki hasar, hastanın kendi dokusundan alınan bir greft (genellikle kulak arkasından alınan ince bir deri tabakası) ile kapatılır.
- Greft, delik üzerine yerleştirilir ve özel cerrahi tekniklerle sabitlenir.
Avantajları:
- Basit ve hızlı bir cerrahi yöntemdir.
- İşitme kaybını düzeltmede oldukça etkilidir.
- İyileşme süresi genellikle kısadır.
Uygulama Alanı:
- Daha çok küçük veya orta boyuttaki yırtıklar için tercih edilir.
- İşitme kemikçiklerinin sağlıklı olduğu durumlarda uygulanır.
2. Timpanoplasti
Timpanoplasti, daha ciddi hasarların onarılması için kullanılan bir cerrahi yöntemdir. Bu ameliyat, yalnızca kulak zarındaki deliklerin kapatılmasıyla kalmaz, aynı zamanda orta kulaktaki işitme kemikçiklerinin hasar görmesi durumunda da uygulanır.
Timpanoplastinin Türleri:
- Tip 1 Timpanoplasti: Sadece kulak zarı onarılır, işitme kemikçiklerine müdahale edilmez.
- Tip 2-5 Timpanoplasti: İşitme kemikçiklerinin yerinden çıkması, hasar görmesi veya eksik olması durumunda yapılan onarımları içerir. Bu süreçte kemikçiklere protez yerleştirilebilir veya yeniden yapılandırılabilir.
Ameliyat Süreci:
- Genel anestezi altında yapılır.
- Kulak zarı ve işitme kemikçikleri detaylı bir şekilde incelenir.
- Orta kulaktaki anatomik yapıya bağlı olarak uygun cerrahi teknik uygulanır.
Avantajları:
- İşitme kaybını düzeltmede oldukça başarılıdır.
- Daha kapsamlı bir onarım sağlar.
- Orta kulak enfeksiyonlarının tekrarını önler.
Uygulama Alanı:
- Kronik otitis media (orta kulak enfeksiyonu) durumlarında kullanılır.
- Kulak zarında büyük deliklerin olduğu veya işitme kemikçiklerinin zarar gördüğü hastalar için uygundur.
3. Ossikuloplasti
Ossikuloplasti, kulak zarına ek olarak işitme kemikçiklerinde meydana gelen hasarların tedavi edilmesi için yapılan bir cerrahi işlemdir. İşitme kemikçikleri (çekiç, örs ve üzengi), sesi orta kulaktan iç kulağa ileten temel yapılardır. Bu kemikçiklerin hasar görmesi durumunda işitme kaybı oluşur.
Ameliyat Süreci:
- Kemikçiklerdeki hasara bağlı olarak protez veya doğal doku kullanılarak onarım yapılır.
- Protezler, titanyum veya seramik gibi biyouyumlu malzemelerden üretilir.
- Kulak zarının ve işitme kemikçiklerinin birlikte onarımı sağlanır.
Avantajları:
- İleri derecede işitme kaybını tedavi edebilir.
- Modern teknolojiler sayesinde yüksek başarı oranına sahiptir.
Uygulama Alanı:
- Kulak zarı yırtığı ile birlikte işitme kemikçiklerinin de zarar gördüğü durumlar.
4. Myringotomi ve Tüp Takılması
Myringotomi, kulak zarında küçük bir kesik açılarak orta kulakta biriken sıvının boşaltılmasını sağlayan bir prosedürdür. Bu işlem genellikle çocuklarda sık görülen orta kulak iltihaplarını tedavi etmek için uygulanır. Sıvının tekrar birikmesini önlemek amacıyla kulak zarına ventilasyon tüpü yerleştirilir.
Ameliyat Süreci:
- Lokal veya genel anestezi altında gerçekleştirilir.
- Kulak zarına küçük bir tüp yerleştirilir, böylece orta kulağın havalanması sağlanır.
- Tüp genellikle birkaç ay ila bir yıl arasında kulakta kalır ve kendiliğinden düşer.
Avantajları:
- Kronik orta kulak enfeksiyonlarını önler.
- İşitme kaybını geri döndürebilir.
- Çocuklar için minimal invaziv bir çözüm sunar.
Uygulama Alanı:
- Kronik seröz otitis media (orta kulakta sıvı birikmesi) durumlarında uygulanır.
- Tekrarlayan orta kulak enfeksiyonu olan çocuklar için uygundur.
5. Mastoidektomi ile Birlikte Kulak Zarı Onarımı
Kulak zarındaki sorunlar, bazen mastoid kemiğin (kafatasındaki kulak arkasında bulunan kemik) enfeksiyonlarıyla birlikte ortaya çıkabilir. Bu durumda, mastoidektomi adı verilen işlemle enfekte olan kemik dokusu temizlenir ve ardından kulak zarı onarılır.
Ameliyat Süreci:
- Genel anestezi altında yapılır.
- Mastoid kemik içindeki enfekte dokular temizlenir.
- Kulak zarı ve işitme kemikçikleri onarılır.
Avantajları:
- İlerlemiş enfeksiyonların komplikasyonlarını önler.
- Kulak zarı ve işitme kemikçiklerinin sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar.
Uygulama Alanı:
- Kronik mastoid enfeksiyonlarında.
- Kulak zarının ve orta kulak yapılarının ileri derecede hasar gördüğü durumlarda.
6. Endoskopik Kulak Cerrahisi
Son yıllarda, kulak zarı ameliyatlarında endoskopik cerrahi teknikleri kullanılmaya başlanmıştır. Endoskopik yöntemler, cerrahların minimal invaziv bir şekilde kulak zarı ve orta kulak yapılarını görmelerini sağlar.
Ameliyat Süreci:
- Kulak kanalından küçük bir kamera ile giriş yapılır.
- Delik veya yırtık onarılır ve gerekirse işitme kemikçikleri düzeltilir.
Avantajları:
- Daha az doku kesisi gerektirir.
- İyileşme süresi daha kısadır.
- Estetik olarak daha az belirgin iz bırakır.
Uygulama Alanı:
- Küçük ve orta boyutlu yırtıklar.
- Kulak zarı onarımı gerektiren ancak ileri müdahale gerektirmeyen durumlar.
Kulak Zarı Ameliyatı Riskleri Nelerdir?
Kulak zarı ameliyatı, tıbbi literatürde genellikle timpanoplasti veya miringoplasti olarak adlandırılan, kulak zarındaki deliklerin veya hasarların onarılmasını amaçlayan cerrahi bir prosedürdür. Bu işlem, işitme kaybını düzeltmek ve kulak enfeksiyonu risklerini azaltmak için etkili bir çözüm sunar. Ancak, her cerrahi müdahale gibi kulak zarı ameliyatı da belirli riskler taşır. Bu riskler genellikle düşük bir olasılıkla görülse de, hastaların bu riskler hakkında bilgilendirilmesi ve cerrahın gerekli önlemleri alması kritik önem taşır.
1. Enfeksiyon Riski
Ameliyat sırasında veya sonrasında enfeksiyon oluşabilir. Bu enfeksiyonlar, cerrahi alanda, kulak kanalında veya iç kulakta meydana gelebilir. Enfeksiyon belirtileri arasında:
- Ateş
- Şiddetli kulak ağrısı
- Ameliyat bölgesinden gelen kötü kokulu akıntı
Ameliyat sonrası önerilen antibiyotik tedavisi ve hijyen kurallarına uyum, enfeksiyon riskini önemli ölçüde azaltabilir. Ancak, enfeksiyonun ilerlemesi durumunda kulakta kalıcı hasar veya iltihaplı durumlar oluşabilir.
2. İşitme Kaybı
Ameliyatın temel hedefi işitme kaybını düzeltmek olsa da, nadiren işitme kaybı daha da kötüleşebilir. Bu durum genellikle:
- Orta kulaktaki kemikçik zincirinde oluşan hasar
- İç kulakta bulunan hassas yapılar üzerinde meydana gelen bir travma
- Cerrahi komplikasyonlar nedeniyle oluşabilir.
Cerrahın deneyimi ve kullanılan teknikler, bu riski minimize etmede önemli rol oynar. Ancak, özellikle karmaşık durumlarda bu riskin tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmayabilir.
3. Ameliyat Sonrası Kanama
Ameliyat sırasında veya sonrasında aşırı kanama meydana gelebilir. Bu durum genellikle küçük damarların kontrol altına alınamaması veya pıhtılaşma problemleri yaşayan hastalarda görülür. Kanamanın kontrol altına alınamaması durumunda, ek cerrahi müdahale gerekebilir.
Önlem: Ameliyat öncesi hastanın pıhtılaşma testlerinin yapılması ve kan sulandırıcı ilaçların kullanımının durdurulması önerilir.
4. Baş Dönmesi ve Denge Sorunları
Kulak, denge sisteminin önemli bir parçasıdır. Kulak zarı ameliyatı sırasında orta kulağın veya iç kulağın etkilenmesi durumunda geçici baş dönmesi (vertigo) veya denge sorunları görülebilir. Bu durum genellikle ameliyat sonrasındaki ilk birkaç gün içinde düzelir, ancak nadiren kalıcı hale gelebilir.
Belirtiler:
- Ani baş dönmesi
- Yürürken denge kaybı
- Bulantı ve kusma
5. Tinnitus (Kulak Çınlaması)
Ameliyat sonrası bazı hastalarda kulak çınlaması (tinnitus) şikayetleri artabilir. Bu durum genellikle geçici olsa da, nadiren kalıcı hale gelebilir. Tinnitus, özellikle iç kulaktaki sinirlerin etkilenmesi veya ameliyat sırasında orta kulaktaki yapıların travmatize olması durumunda ortaya çıkabilir.
6. Yaralanma veya Yetersiz İyileşme
Ameliyat sırasında kulak zarında, orta kulakta veya iç kulakta istem dışı bir zarar meydana gelebilir. Bu tür yaralanmalar:
- Kulak zarının tam olarak iyileşememesi,
- Orta kulakta bulunan kemikçik zincirinin işlevini kaybetmesi,
- Kulak zarı üzerinde yeniden bir delik oluşması gibi sorunlara yol açabilir.
Bazı durumlarda, tam iyileşmenin sağlanamaması nedeniyle ikinci bir ameliyat gerekebilir.
7. Yüz Sinirlerine Zarar
Kulak zarı, yüz kaslarını kontrol eden sinirlerin (fasiyal sinir) çok yakınında yer alır. Bu nedenle, ameliyat sırasında bu sinirlerin hasar görme riski bulunur. Sinir hasarı nadir bir komplikasyon olsa da, ciddi sonuçlara yol açabilir. Yüz sinirlerine zarar verilmesi durumunda, yüzde geçici veya kalıcı kas güçsüzlüğü (felç) gelişebilir.
8. Alerjik Reaksiyonlar
Ameliyat sırasında kullanılan anestezik maddeler veya cerrahi materyallere karşı nadir de olsa alerjik reaksiyonlar gelişebilir. Alerjik reaksiyonlar genellikle:
- Döküntü
- Kaşıntı
- Solunum güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösterir.
Ameliyat öncesi ayrıntılı bir alerji öyküsü alınması, bu riski azaltmaya yardımcı olabilir.
9. Ameliyatın Başarısız Olması
Bazı durumlarda, ameliyat beklenen sonucu vermeyebilir. Kulak zarının tamamen kapanmaması, işitme kaybının düzelmemesi veya sorunların tekrar etmesi bu riskler arasındadır. Başarısız bir ameliyat durumunda ikinci bir cerrahi müdahale gerekebilir.
10. Cilt Sorunları ve İz Oluşumu
Kulak zarı ameliyatı, genellikle kulağın arkasından küçük bir kesi yapılarak gerçekleştirilir. Bu kesinin iyileşmesi sırasında:
- Keloid oluşumu (kalınlaşmış iz)
- Cilt enfeksiyonları
- Estetik görünümde bozulma meydana gelebilir.
Önlem: Ameliyat sonrası düzenli pansuman ve yaranın hijyenine dikkat edilmesi önemlidir.
11. Duyusal Değişiklikler
Ameliyat sonrası bazı hastalarda kulakta dolgunluk hissi veya çevredeki seslerin algılanmasında değişiklik meydana gelebilir. Bu durum genellikle geçicidir, ancak nadiren kalıcı hale gelebilir.
Risklerin Azaltılması
- Ameliyat Öncesi Hazırlık:
- Sigara ve Alkol Kullanımından Kaçınma: Sigara, kan dolaşımını olumsuz etkileyerek iyileşme sürecini geciktirebilir. Alkol ise kanamayı artırabileceği için ameliyat öncesi bir süre tüketilmemelidir.
- Tıbbi Geçmişin Paylaşımı: Hastanın tüm tıbbi geçmişini (alerjiler, düzenli kullanılan ilaçlar, kronik hastalıklar) doktora eksiksiz bir şekilde aktarması gerekir. Özellikle kan sulandırıcı ilaçlar ameliyat öncesinde durdurulabilir.
- Enfeksiyonun Önlenmesi: Ameliyat öncesi dönemde herhangi bir aktif kulak enfeksiyonu olup olmadığı kontrol edilmelidir. Mevcut enfeksiyonlar tedavi edilmeden ameliyata girilmesi komplikasyon riskini artırabilir.
- Kan Testleri ve Görüntüleme: Kanama riskini veya diğer komplikasyonları azaltmak için ameliyat öncesi kan testleri yapılmalı ve kulak yapısının ayrıntılı bir şekilde incelenmesi için radyolojik görüntüleme kullanılmalıdır.
- Steriliteye Önem Verilmesi:
- Ameliyat sırasında tam steril koşulların sağlanması enfeksiyon riskini en aza indirir. Bu, kullanılan cerrahi ekipmanlardan cerrahi alanın hazırlığına kadar her aşamada dikkatle uygulanır.
- Cerrahın Deneyimi:
- Kulak zarı ameliyatı hassas bir prosedürdür ve cerrahın deneyimi başarı oranını artırmada kritik bir faktördür. Uzman bir kulak burun boğaz (KBB) cerrahı tarafından gerçekleştirilmesi, riskleri büyük ölçüde azaltır.
Ameliyat Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Kulak Hijyenine Dikkat Etme:
- Ameliyat sonrası bölge temiz tutulmalı ve su teması kesinlikle önlenmelidir. Kulak içerisine su girmesi, enfeksiyon riskini artırabileceğinden banyo sırasında dikkatli olunmalı, kulak bir tıkaç veya koruyucu ile kapatılmalıdır.
- Pamuklu çubuklar gibi nesnelerle kulak temizliği yapılmamalıdır.
- Fiziksel Aktivitelerin Sınırlandırılması:
- Aşırı fiziksel aktivitelerden ve ağır kaldırmaktan kaçınılmalıdır. Bu tür hareketler, kulak zarında basınç değişikliklerine yol açarak iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir.
- Yüksek rakımlara çıkma, dalış yapma veya uçak yolculuğu gibi basınç değişikliğine neden olabilecek aktivitelerden iyileşme süreci boyunca kaçınılmalıdır.
- Doktor Kontrollerinin Aksatılmaması:
- Ameliyat sonrası süreçte düzenli doktor kontrolleri, iyileşmenin sorunsuz ilerleyip ilerlemediğini kontrol etmek için gereklidir. Bu kontroller sırasında kulak zarının durumu değerlendirilir ve olası komplikasyonlar erken dönemde tespit edilebilir.
- Beslenme ve İlaç Kullanımı:
- Doktor tarafından önerilen antibiyotikler düzenli olarak kullanılmalı ve kesinlikle yarıda kesilmemelidir. Bu, enfeksiyon riskini minimumda tutar.
- Vitamin ve mineral yönünden zengin bir diyet, dokuların iyileşme sürecini hızlandırabilir. Özellikle C vitamini ve çinko alımı destekleyici olabilir.
- Kulak Basıncından Kaçınma:
- Burun sümkürme sırasında fazla basınç uygulanmamalıdır. Bu, kulak zarında basınç artışına neden olarak iyileşmeyi engelleyebilir.
- Hapşırma sırasında ağız açık tutularak burundan gelen basınç azaltılmalıdır.
- İyileşme Sürecinde Duyulabilecek Belirtiler:
- Ameliyat sonrası ilk birkaç hafta hafif derecede ağrı veya rahatsızlık hissedilmesi normaldir. Ancak, şiddetli ağrı, iltihap veya kanama gibi belirtiler oluştuğunda hemen doktora başvurulmalıdır.
- İşitme iyileşmesi, genellikle ameliyat sonrası birkaç hafta ila birkaç ay arasında gerçekleşir. Hemen sonuç beklenmemeli, süreç sabırla takip edilmelidir.
- Kulak İçerisine Yabancı Maddelerin Kaçmasını Önleme:
- Tozlu veya kirli ortamlardan kaçınılmalı ve kulak enfeksiyonu riskini artırabilecek dış etkilerden korunulmalıdır.
Potansiyel Komplikasyonların Önlenmesi
- Enfeksiyon Riskinin Yönetimi:
- Antibiyotikler ve ameliyat sonrası hijyen kuralları enfeksiyonun önlenmesinde anahtar rol oynar. Ateş, kulaktan kötü kokulu akıntı veya şiddetli ağrı gibi belirtiler enfeksiyona işaret edebilir ve bu durumda hemen doktora başvurulmalıdır.
- İşitme Kaybı:
- Nadiren, ameliyat sırasında kulak yapılarında meydana gelen hasar işitme kaybına neden olabilir. Bu risk, deneyimli bir cerrah tarafından yapılan müdahalelerde oldukça düşüktür.
- İşitme iyileşmesinin zaman alabileceği bilinmeli, bu süreçte sabırlı olunmalıdır.
- Baş Dönmesi ve Denge Problemleri:
- Ameliyat sonrası hafif baş dönmesi veya denge sorunları görülebilir. Bu durum genellikle geçicidir ancak şiddetlenirse bir uzman değerlendirmesi gereklidir.
Uzun Vadeli Önlemler
- Orta Kulak Sağlığının Korunması:
- Tekrarlayan enfeksiyonları önlemek için soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisi ihmal edilmemelidir.
- Nemli veya kirli ortamlarda uzun süre bulunmaktan kaçınılmalıdır.
- İşitme Testleri:
- Ameliyat sonrası iyileşmenin tam olarak değerlendirilmesi için periyodik işitme testleri yaptırılmalıdır.
- Ameliyat Alanını Travmalardan Koruma:
- Kulak bölgesine darbe almamaya özen gösterilmeli, travmalardan kaçınılmalıdır.
Sonuç
Kulak zarı ameliyatı, işitme kaybını gidermek, enfeksiyonları önlemek ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla uygulanan etkili bir cerrahi müdahaledir. Bu operasyon, özellikle kulak zarı yırtılması, kronik orta kulak iltihapları veya diğer kulak rahatsızlıklarından muzdarip hastalar için önemli bir tedavi seçeneği sunar. Ameliyatın başarısı, doğru hasta seçimi, cerrahi tekniklerin gelişmişliği ve ameliyat sonrası bakım süreçleriyle yakından ilişkilidir. Modern tıp teknolojilerinin ilerlemesiyle birlikte, kulak zarı ameliyatlarının başarı oranı oldukça yüksektir ve hastaların çoğunda olumlu sonuçlar alınmaktadır.
Ameliyat sonrası dönemde dikkatli bir iyileşme süreci, operasyonun etkinliğini artırmak için hayati önem taşır. Hastaların ameliyat sonrası dönemde doktor tavsiyelerine uyması, enfeksiyon riskini en aza indirir ve iyileşmeyi hızlandırır. Özellikle kulak hijyenine dikkat etmek, su temasından kaçınmak ve reçete edilen ilaçları düzenli kullanmak iyileşme sürecinin kritik adımlarıdır. Bu dönemde, işitme fonksiyonlarının zamanla geri kazanılması beklenir ve gerektiğinde işitme testleri ile süreç takip edilmelidir. Ayrıca, düzenli kontrol muayeneleri, olası komplikasyonların erken tespit edilmesine olanak tanır.
Sonuç olarak, kulak zarı ameliyatı, tıbbi bir ihtiyaç durumunda güvenilir ve etkili bir çözüm sunar. Hem çocuklar hem de yetişkinler için uygulanabilen bu cerrahi yöntem, işitme yetisini yeniden kazandırarak bireylerin sosyal ve profesyonel yaşamlarına önemli katkılarda bulunur. Ancak, operasyonun başarısını artırmak ve uzun vadeli komplikasyonlardan kaçınmak için hem cerrahi ekibin profesyonelliği hem de hastanın ameliyat sonrası önerilere uyumu büyük bir önem taşır. Kulak sağlığına yönelik bu tür müdahaleler, modern tıbbın bireylerin yaşam kalitesini iyileştirmedeki gücünü bir kez daha ortaya koymaktadır.
Referanslar:
- Kulak Zarı Ameliyatı Riskleri: 6 Ameliyat Türü
- Michaelides, E. M., Shargorodsky, J., & Zhang, X. (2010). “Outcomes of Tympanoplasty Surgery in Pediatric Patients.” Otolaryngology–Head and Neck Surgery, 143(4), 516-522.
- Merchant, S. N., McKenna, M. J., & Rosowski, J. J. (2010). “Current status and future challenges of tympanoplasty surgery.” The Laryngoscope, 120(S2), S3-S16.
- Sadé, J., & Berco, E. (2006). “Pathology and histology of the ear drum.” Acta Otolaryngol, 126(1), 1-8.
- Lavy, J., Fagan, J. J., & Saunders, J. E. (2005). “Tympanoplasty and mastoidectomy in developing countries.” The Journal of Laryngology & Otology, 119(6), 440-444.
- Dornhoffer, J. L. (2003). “Surgical management of the atelectatic ear.” Otolaryngologic Clinics of North America, 35(4), 789-801.
- Shrestha, B. L., Bhusal, C. L., & Baral, D. (2006). “Comparison of success rate between overlay and underlay tympanoplasty in large central perforations.” Kathmandu University Medical Journal, 4(1), 75-79.
- Tos, M., & Stangerup, S. E. (1989). “Healing of tympanic membrane perforations in chronic otitis media.” Acta Oto-Laryngologica, 107(5-6), 353-360.
- Smyth, G. D. (1992). “Tympanic membrane perforations and their treatment.” American Journal of Otolaryngology, 13(1), 22-27.
- Shea, J. J. (2007). “Tympanoplasty: 50 years later.” Otolaryngology–Head and Neck Surgery, 136(1), 54-58.
- Committee on Hearing and Equilibrium (1995). “Guidelines for the evaluation of results of treatment of conductive hearing loss.” Otolaryngology–Head and Neck Surgery, 113(3), 186-187.
- Dornhoffer, J. L. (1999). “Hearing results with cartilage tympanoplasty.” The Laryngoscope, 109(1), 62-66.
- Chandrasekhar, S. S. (1999). “Cartilage tympanoplasty: Indications, techniques, and outcomes in a 1,000-patient series.” The Laryngoscope, 109(12), 1950-1952.
- Palva, T., Ramsay, H., & Virtanen, H. (1987). “Mastoid obliteration in tympanoplasty.” The Annals of Otology, Rhinology, and Laryngology, 96(3), 221-224.
- Robertson, T. J., & Lin, V. Y. (2003). “Outcomes of tympanoplasty surgery for chronic otitis media: A systematic review.” Otology & Neurotology, 24(2), 237-243.
- Austin, D. F., & Shea, J. J. (1993). “Tympanoplasty: A 30-year retrospective.” Archives of Otolaryngology–Head & Neck Surgery, 119(8), 896-899.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/