Kuduz Hastalığı: 4 Belirtisi, Tanısı Ve Tedavisi

100 / 100

Kuduz, insanlık tarihinin en ölümcül hastalıklarından biri olarak bilinir ve bugüne kadar tam anlamıyla tedavi edilememiştir. Antik çağlardan beri var olan bu hastalık, özellikle vahşi hayvanlardan insanlara bulaşarak yayılan zoonotik bir hastalık olarak tanımlanır. Virüs, genellikle enfekte hayvanların ısırıkları yoluyla insanlara geçer. Kuduzun en korkutucu yanı, semptomlar bir kez ortaya çıktıktan sonra hastalığın neredeyse her zaman ölümcül olmasıdır. Bu nedenle erken teşhis ve profilaksi (önleyici tedavi) çok önemlidir. Dünya genelinde her yıl binlerce insan bu hastalığa maruz kalmakta ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde kuduzla mücadele büyük bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir.

Kuduz Hastalığı: 4 Belirtisi, Tanısı Ve Tedavisi

Kuduzun yayılma yolları, belirtileri ve sonuçları hakkında bilgi sahibi olmak, bu ölümcül hastalıkla mücadelede en önemli adımdır. Bu yazıda, kuduz hastalığının nasıl ortaya çıktığı, nasıl bulaştığı ve nasıl önlenebileceği üzerine detaylı bir inceleme yapacağız. Aynı zamanda kuduz hastalığının dünya üzerindeki yaygınlığı, riskli bölgeler ve koruyucu önlemler hakkında da bilgiler sunacağız. Kuduz, her ne kadar ölümcül bir hastalık olsa da, doğru yöntemler ve bilinçlendirme ile önlenebilir ve kontrol altına alınabilir.

Günümüzde özellikle gelişmekte olan ülkelerde kuduz vakaları yüksek oranda görülmekte, bu da toplum sağlığını büyük oranda tehdit etmektedir. Hastalığın önlenmesi için ulusal sağlık otoriteleri tarafından aşılamalar ve halkın bilinçlendirilmesi büyük önem taşır. Enfekte hayvanlarla temas eden kişilere uygulanan kuduz aşısı, enfeksiyonun yayılmasını önlemede en etkili yollardan biridir. Ancak aşılama süreçleri her zaman yeterli düzeyde uygulanamamakta ve bu da hastalığın yayılmasına neden olabilmektedir.

Kuduzun dünya genelindeki etkileri, toplumsal farkındalık çalışmaları ve uluslararası sağlık organizasyonlarının çabaları sayesinde belirgin şekilde azalmış olsa da, hastalık tamamen ortadan kaldırılabilmiş değildir. Özellikle kırsal alanlarda yaşayan bireyler ve veterinerlik hizmetlerine ulaşımın zor olduğu bölgelerde kuduz vakaları hala büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bu bağlamda, kuduz hastalığının ne olduğunu, bulaşma yollarını ve korunma yöntemlerini anlamak, hastalığın önlenmesinde büyük bir rol oynar. Aşağıdaki bölümlerde kuduz hastalığının bilimsel ve tıbbi yönlerini daha detaylı olarak inceleyeceğiz.

Kuduz Hastalığı: 4 Belirtisi, Tanısı Ve Tedavisi

Kuduz Nedir?

Kuduz, Rabies lyssavirus adı verilen bir virüsün neden olduğu viral bir enfeksiyondur. Bu virüs, merkezi sinir sistemini etkileyerek, ölümcül bir beyin iltihabına (ensefalit) neden olur. Kuduz virüsü özellikle sinir dokusuna saldırarak hızlı bir şekilde beyine yayılır ve burada ciddi hasarlara yol açar. Enfekte hayvanların tükürüklerinde bulunan virüs, ısırık yoluyla insanlara bulaşır. Bulaşma genellikle köpekler, yarasalar, tilkiler ve çakallar gibi memelilerden gerçekleşir.

Virüsün insanlara bulaşmasının ardından ilk belirtiler grip benzeri semptomlar ile başlar. Yüksek ateş, halsizlik, kas ağrıları ve baş ağrısı gibi genel belirtiler, hastalığın erken evrelerinde görülür. Ancak virüs sinir sistemine yayıldıkça daha ciddi nörolojik semptomlar ortaya çıkar. Bu aşamada kas spazmları, yutkunma zorlukları, ajitasyon ve hatta su korkusu (hidrofobi) gibi belirtiler kendini gösterir. Bu semptomlar ortaya çıktıktan sonra hastalık neredeyse her zaman ölümle sonuçlanır. Kuduz vakalarının büyük çoğunluğu, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, enfekte hayvanlarla temas sonucunda ortaya çıkar.

Kuduz Hastalığının Bulaşma Yolları

Kuduz, genellikle enfekte hayvanların tükürükleri yoluyla bulaşan ölümcül bir viral hastalıktır. Bulaşma yolları çeşitli olabilir ve her biri farklı risk seviyeleri taşır. Aşağıda kuduzun bulaşma yolları detaylı olarak açıklanmıştır:

1. Hayvanlardan İnsana Bulaşma

1.1. Isırıklar: Kuduzun en yaygın bulaşma yolu, enfekte bir hayvan tarafından ısırılmaktır. Kuduz virüsü, hayvanın tükürüğünde bulunan virüs partikülleri aracılığıyla ciltteki veya derideki hasarlı bölgeler yoluyla vücuda girer. Köpekler, sıçanlar, yarasalar ve diğer memeliler kuduz taşıyıcıları olabilir.

1.2. Tırmalamalar: Isırık kadar nadir de olsa, enfekte hayvanların tırmalamaları da virüsün bulaşmasına neden olabilir. Tırnak altındaki tükürük veya virüs içeren diğer vücut sıvıları açık yara veya mukoz membranlar aracılığıyla vücuda girebilir.

1.3. Tükürük Teması: Virüsün bulaşmasında tükürükle doğrudan temas da rol oynar. Enfekte bir hayvanın tükürüğü açık yaraya, gözlere, buruna veya ağıza temas ederse kuduz bulaşabilir.

2. İnsandan İnsana Bulaşma

2.1. Organ Nakli: Kuduzun insandan insana bulaşması son derece nadirdir, ancak organ nakli yoluyla mümkündür. Organ bağışı sırasında enfekte bir donörden alınan organlar, alıcıya kuduz virüsü taşıyabilir.

2.2. Nadiren Diğer Yollar: Teorik olarak, kuduz virüsü kan yoluyla da bulaşabilir. Ancak, mevcut literatürde insandan insana kuduz bulaşmasına dair kayıtlı vakalar çok azdır.

3. Diğer Bulaşma Yolları

3.1. Enfekte Vücut Sıvıları: Virüsün bulaşmasında enfekte hayvanın vücut sıvıları (örneğin, salya) önemli rol oynar. Bu sıvıların doğrudan temas ettiği durumlarda bulaşma riski artar.

3.2. Doğrudan Temas: Enfekte bir hayvanın tükürüğüyle doğrudan temas etmek, özellikle açık yaralara temas halinde kuduz bulaşma riskini artırır.

3.3. Hava Yolu: Kuduz virüsünün hava yoluyla bulaşması oldukça nadirdir ve genellikle laboratuvar ortamı dışındaki koşullarda görülmez. Ancak, solunum damlacıklarıyla bulaşma teorik olarak mümkündür.

4. Risk Faktörleri ve Önleme

4.1. Risk Altındaki Hayvanlar: Köpekler, dünyada kuduz vakalarının büyük çoğunluğunu oluşturur. Ayrıca, yarasalar da kuduz taşıyıcıları olarak bilinir ve özellikle tropikal bölgelerde önemli bir risk faktörüdür.

4.2. Aşı Durumu: Evcil hayvanların düzenli olarak kuduz aşısının yapılması, bulaşma riskini önemli ölçüde azaltır. Ayrıca, kuduz aşısı olmayan hayvanlarla temastan kaçınılmalıdır.

4.3. Hijyen ve Koruyucu Önlemler: Enfekte hayvanlarla temas sonrası hemen temizleme, yara bakımının doğru yapılması ve sağlık kuruluşlarına başvurulması önemlidir. Ayrıca, yüksek riskli bölgelerde koruyucu kıyafet ve ekipman kullanımı bulaşma riskini azaltır.

Kuduz, önlenebilir bir hastalık olmasına rağmen, bulaşma riskini en aza indirmek için bilinçli ve dikkatli olunması gerekmektedir. Hayvanlarla etkileşimde bulunurken gerekli önlemlerin alınması ve kuduz aşısının düzenli olarak yapılması, hastalığın yayılmasını önlemede kritik öneme sahiptir.

Kuduz Hastalığı Belirtileri

Kuduz hastalığı, genellikle kuduz virüsü taşıyan bir hayvanın ısırmasıyla bulaşan ve sinir sistemini etkileyen ciddi bir enfeksiyondur. Hastalığın belirtileri, enfeksiyonun vücutta yayılma sürecine bağlı olarak kuluçka dönemi, erken belirtiler ve ileri evre belirtileri şeklinde sınıflandırılabilir.

1. Kuluçka Dönemi Belirtileri

Kuduzun kuluçka dönemi genellikle 1-3 ay sürse de, bu süre birkaç gün ile bir yıl arasında değişebilir. Bu dönemde belirgin semptomlar görülmez, ancak virüs ısırılan bölgeden sinirler yoluyla beyne doğru ilerlemeye başlar.

  • Kuluçka döneminde hastalar herhangi bir belirti hissetmez veya sadece ısırık yerinde hafif bir rahatsızlık yaşayabilirler.
  • Bu rahatsızlık, kaşıntı, ağrı ya da yanma hissi şeklinde ortaya çıkabilir.

2. Erken Belirtiler

Virüsün merkezi sinir sistemine ulaşmaya başlamasıyla erken belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtiler genellikle grip benzeri semptomlarla karıştırılabilir:

  • Ateş ve halsizlik: Enfekte bireylerde hafif ateş, yorgunluk ve genel halsizlik hissi görülür.
  • Baş ağrısı ve kas ağrıları: Baş ağrısı ile birlikte vücutta yaygın kas ağrıları da yaşanabilir.
  • Bulantı ve kusma: Bazı hastalarda sindirim sistemi rahatsızlıkları gözlenir.
  • Isırık bölgesinde hissizlik veya karıncalanma: En belirgin erken belirtilerden biri, virüsün giriş yaptığı alanda karıncalanma, uyuşma veya ağrı hissidir.

3. İleri Evre Belirtiler

Kuduzun ileri evresinde, virüsün beyin ve omuriliğe tamamen yerleşmesiyle daha ciddi semptomlar ortaya çıkar. Bu belirtiler iki ana formda görülür:

  • Öfkeli Kuduz (Furiyöz Kuduz): Hastaların %80’inde görülür.
    • Ajitasyon ve sinirlilik: Kişilerde ani ruh hali değişiklikleri, saldırganlık ve huzursuzluk gözlenir.
    • Hidrofobi (su korkusu): Su içme sırasında spazmlar nedeniyle hastalar su içmekten korkar hale gelirler.
    • Halüsinasyonlar ve bilinç bulanıklığı: İleri evrede nörolojik bozukluklar sıkça görülür.
    • Aşırı salya akışı ve yutkunma güçlüğü: Yutma kaslarında spazmlar nedeniyle salya akışı artar.
  • Sessiz Kuduz (Paralitik Kuduz): Daha nadir görülür (%20).
    • Kaslarda zayıflık: Hastalar genellikle kas zayıflığı ile başlar ve ilerleyen süreçte felç gelişir.
    • Bilinç kaybı: Zamanla derin koma durumu ortaya çıkar.

4. Son Evre ve Ölüm

Kuduz tedavi edilmezse genellikle 7-10 gün içinde ölümle sonuçlanır. İleri evrede solunum kaslarının felci ve kardiyovasküler sistemin durması sonucu hastalar hayatını kaybeder.

Bu belirtilerin ortaya çıkması durumunda hızlı tıbbi müdahale büyük önem taşır. Kuduzun klinik belirtilerinin başlamasından sonra genellikle tedavi edilemez hale geldiği için, erken tanı ve önleyici aşı uygulaması hayat kurtarıcıdır.

Kuduz Hastalığı Tanısı

Kuduz hastalığının tanısı, hem klinik gözlemler hem de laboratuvar testleri ile yapılır. Hastalık genellikle semptomlar ortaya çıktıktan sonra fark edildiği için, erken tanı koymak oldukça zordur. Ancak, hastalığın hızlı ilerleyişi ve ölümcül doğası nedeniyle doğru ve erken tanı hayati önem taşır.

1. Klinik Tanı

Klinik tanı, hastanın tıbbi geçmişi, belirtileri ve kuduz riski taşıyan bir hayvan tarafından ısırılıp ısırılmadığı gibi bilgilerle başlar. Tanı sürecinde aşağıdaki faktörler değerlendirilir:

  • Maruziyet öyküsü: Hasta, kuduz olduğu düşünülen bir hayvanla temas etmiş mi? Özellikle ısırık, tırmalama veya açık yara ile hayvan tükürüğünün teması önemlidir.
  • Belirtiler: Başlangıçta ateş, baş ağrısı, halsizlik gibi genel belirtiler görülürken; ilerleyen dönemlerde ajitasyon, hidrofobi, aerofobi, kas spazmları ve nörolojik semptomlar gibi karakteristik belirtiler ortaya çıkar.

Bu belirtiler, diğer enfeksiyon hastalıklarıyla karışabileceği için klinik tanı genellikle yalnızca şüphe oluşturur.

2. Laboratuvar Tanı

Kuduz tanısını doğrulamak için çeşitli laboratuvar testleri yapılır. Bu testler, virüsü doğrudan tespit etmeyi veya vücudun enfeksiyona verdiği yanıtı belirlemeyi amaçlar:

  • Direkt Floresan Antikor (DFA) Testi: Kuduz tanısında altın standart olarak kabul edilir. Enfekte olmuş dokularda (özellikle beyin dokusu) kuduz virüsü antijenlerinin tespit edilmesi için kullanılır. Bu yöntem genellikle otopsi materyalleri üzerinde uygulanır.
  • Deri Biyopsisi: Enfeksiyon sırasında virüs, sinir uçlarından yayılarak deri altına ulaşabilir. Ense bölgesinden alınan deri biyopsisi, DFA yöntemiyle incelenebilir.
  • Tükürük ve Serebrospinal Sıvı (CSF) Testleri: Tükürük örneklerinde kuduz virüsünün RNA’sı, RT-PCR yöntemiyle tespit edilebilir. CSF örneklerinde ise antikorlar aranır.
  • Serolojik Testler: Kan örneklerinde kuduz virüsüne karşı oluşmuş antikorlar ölçülür. Bu yöntem genellikle aşılanmış hastalarda bağışıklık durumunu değerlendirmek için kullanılır.

3. Post-Mortem Tanı

Kuduz hastalığı genellikle semptomların ortaya çıkmasından sonra ölümcül olduğundan, kesin tanı çoğu durumda post-mortem incelemelerle yapılır. Bu süreçte, beyin dokusunda kuduz virüsünün varlığı incelenir. Özellikle Negri cisimcikleri, kuduz tanısında klasik bir mikroskobik bulgudur.

4. Ayırıcı Tanı

Kuduz hastalığının belirtileri, tetanoz, viral ensefalitler, Guillain-Barré sendromu ve diğer nörolojik hastalıklarla karışabilir. Bu nedenle ayırıcı tanı büyük önem taşır. Laboratuvar testleri, kuduzun diğer hastalıklardan ayrılmasında belirleyici rol oynar.

5. Erken Tanının Önemi

Kuduzun semptomları ortaya çıktıktan sonra hastalığı tedavi etmek mümkün değildir. Bu nedenle, maruziyet şüphesi durumunda, tanı koyulmadan önce koruyucu aşı ve immünoglobulin uygulaması yapılmalıdır. Bu yaklaşım, semptomlar başlamadan önce hastalığı önlemek için kritik öneme sahiptir.

Sonuç olarak, kuduz tanısı, klinik değerlendirme ve laboratuvar testlerinin bir kombinasyonu ile yapılır. Hızlı ve doğru bir tanı, hastanın yaşamını kurtarmak veya halk sağlığı önlemlerini zamanında başlatmak için gereklidir.

Kuduz Hastalığı: 4 Belirtisi, Tanısı Ve Tedavisi

Kuduz Hastalığı Tedavisi ve Kuduz Aşısı

Kuduz, erken teşhis edilip uygun şekilde tedavi edilmediğinde ölümcül sonuçlar doğuran viral bir hastalıktır. Bu nedenle, kuduz şüphesi taşıyan bir durumda hızlı müdahale hayati önem taşır. Bu bölümde, kuduz hastalığının tedavi yöntemleri ve kuduz aşısının önemi detaylandırılacaktır.

Kuduz Şüphesi Durumunda İlk Müdahale

Kuduz hastalığı genellikle enfekte hayvanların ısırması veya tırmalaması sonucu bulaşır. Virüs, genellikle salyadan bulaştığı için yaralı bölgenin hemen temizlenmesi önemlidir:

  • Yarayı Yıkama: Yaralı bölge bol sabunlu su ve antiseptik solüsyonlarla en az 10-15 dakika boyunca yıkanmalıdır. Bu işlem virüsün ciltteki konsantrasyonunu azaltabilir.
  • Tıbbi Yardım: İlk müdahale sonrası kişi, en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Uzman bir sağlık çalışanı, yarayı inceleyerek kuduz aşısı ya da immünoglobulin gereksinimini değerlendirecektir.

Kuduz Aşısı

Kuduz aşısı, hastalığın gelişimini önlemede en etkili yöntemlerden biridir. İki temel durumda uygulanır:

  1. Koruyucu Amaçlı Aşılama (Preekspozisyon Aşısı):
    • Kuduz riski yüksek meslek gruplarında çalışanlar (veterinerler, hayvan bakıcıları, laboratuvar çalışanları) veya sıkça vahşi hayvanlarla temas eden bireyler için uygulanır.
    • Üç doz şeklinde yapılır: 0., 7. ve 21. ya da 28. günlerde.
  2. Tedavi Amaçlı Aşılama (Postekspozisyon Aşısı):
    • Kuduz virüsüyle temas riski taşıyan durumlarda, ısırık ya da tırmalama sonrası uygulanır.
    • Aşılama Takvimi: 0., 3., 7., 14. ve gerekirse 28. günlerde toplam 4 veya 5 doz şeklinde yapılır.
    • Kuduz İmmünoglobulini (RIG): Riskli temas durumlarında, virüsü etkisiz hale getirmek için yaralı bölgeye doğrudan enjekte edilir. Aşıyla birlikte kullanıldığında koruyuculuğu artırır.

Tedavide Başarı Şansı

Kuduz hastalığının semptomları ortaya çıktıktan sonra mevcut tedavi yöntemleri maalesef etkili değildir. Bu nedenle kuduz tedavisinde temel amaç, hastalık belirtileri başlamadan önce önleyici tedbirleri almak ve hızlıca kuduz aşısı uygulamaktır.

  • Milwaukee Protokolü: Kuduz belirtileri başlamış hastalarda deneysel bir tedavi yöntemi olarak kullanılır. Ancak bu yöntemin başarı oranı düşüktür ve nadir durumlarda olumlu sonuç verir.

Aşının Yan Etkileri ve Önlemler

Kuduz aşısı genellikle güvenli bir aşıdır. Yan etkileri hafif ve geçicidir. Yaygın yan etkiler arasında şunlar bulunur:

  • Aşı yapılan bölgede ağrı, kızarıklık ya da şişlik,
  • Hafif ateş, halsizlik ya da baş ağrısı.

Alerjik reaksiyonlar çok nadir görülse de böyle bir durumda sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Kuduz, önlenebilir bir hastalıktır ve aşılama, bu önlemede kilit bir role sahiptir. Koruyucu aşı programları, hem bireyleri hem de toplum sağlığını tehdit eden kuduzun kontrol altına alınmasında önemli bir yer tutar. Erken müdahale, bilinçli davranışlar ve etkili aşılama programları sayesinde kuduz kaynaklı ölümlerin önüne geçmek mümkündür.

Kuduz Hastalığının Yaygınlığı ve Riskli Bölgeler

Kuduz, dünya genelinde her yıl yaklaşık 59.000 insanın ölümüne yol açmaktadır. Bu ölümlerin büyük bir kısmı Afrika ve Asya’nın kırsal bölgelerinde görülmektedir. Gelişmiş ülkelerde kuduz vakaları nadiren görülse de, gelişmekte olan ülkelerde hala ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Özellikle Hindistan, Çin ve Afrika’nın bazı bölgeleri, kuduz vakalarının en sık görüldüğü yerler arasındadır. Bu bölgelerdeki kuduz vakalarının büyük çoğunluğu, aşı ve tıbbi hizmetlerin yeterince yaygın olmaması nedeniyle ortaya çıkmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), kuduzun kontrol altına alınabilmesi için özellikle köpek aşılaması ve halkın bilinçlendirilmesi üzerinde durmaktadır. Enfekte köpekler, dünya genelindeki kuduz vakalarının %99’undan sorumludur. Kuduzun köpekler arasında yayılmasını engellemek, hastalığın insanlara bulaşma riskini büyük oranda azaltacaktır. WHO ve diğer uluslararası sağlık organizasyonları, kuduzla mücadele için toplu aşılama kampanyaları ve eğitim programları düzenlemektedir.

Kuduzun Önlenmesi

Kuduzun önlenmesi, hem bireysel hem de toplumsal seviyede alınacak önlemlerle mümkündür. En önemli korunma yöntemi, kuduz aşısıdır. Riskli bölgelerde yaşayan bireylerin ve hayvanlarla sıkça temas eden meslek gruplarının kuduz aşısı yaptırmaları şiddetle önerilir. Aynı zamanda evcil hayvanların düzenli olarak aşılanması, kuduzun yayılma riskini önemli ölçüde azaltır. Köpekler başta olmak üzere evcil hayvanların kuduz aşıları, hastalığın kontrol altına alınmasında kritik bir rol oynar.

Riskli bölgelerde seyahat eden kişilerin dikkatli olmaları ve vahşi hayvanlarla temastan kaçınmaları gerekmektedir. Ayrıca, kuduz vakalarının sık görüldüğü bölgelerde halkın bilinçlendirilmesi ve eğitim programları düzenlenmesi önemlidir. Isırık vakalarının ardından hemen tıbbi yardım alınması ve post-exposure profilaksi (PEP) tedavisi uygulanması, virüsün yayılmasını önlemek için en etkili yoldur.

Kuduz Hastalığının Geleceği ve Eradikasyon Çabaları

Kuduz hastalığının dünya genelinde tamamen ortadan kaldırılması, zorlayıcı bir hedef olmakla birlikte mümkündür. Dünya Sağlık Örgütü ve diğer sağlık otoriteleri, kuduzun özellikle köpeklerden bulaşmasını engelleyerek hastalığı kontrol altına almayı amaçlamaktadır. Aşılamalar ve eğitim programları bu süreçte kritik öneme sahiptir. Dünya çapında toplu aşı kampanyaları ve kuduz vakalarının yoğun görüldüğü bölgelerde halkın bilinçlendirilmesi, hastalığın eradikasyonu için atılan en önemli adımlardan biridir.

Kuduzun tamamen ortadan kaldırılması, uluslararası iş birliği ve finansman gerektiren uzun vadeli bir hedeftir. Ancak bu hedefin gerçekleştirilmesi, binlerce insanın hayatını kurtaracak ve bu ölümcül hastalığın kontrol altına alınmasını sağlayacaktır. Sağlık otoriteleri tarafından yapılan çalışmalar ve küresel çapta uygulanan aşı kampanyaları, kuduzun gelecekte eradike edilmesi için umut verici gelişmeler sunmaktadır.

Referanslar:

  1. Kuduz Hastalığı: 4 Belirtisi, Tanısı Ve Tedavisi
  2. World Health Organization. (2020). Rabies vaccines: WHO position paper.
  3. Centers for Disease Control and Prevention (CDC). (2019). Rabies.
  4. Fooks, A. R., Banyard, A. C., Horton, D. L., Johnson, N., McElhinney, L. M., & Jackson, A. C. (2014). Current status of rabies and prospects for elimination.
  5. Warrell, M. J., & Warrell, D. A. (2017). Rabies and other lyssavirus diseases.
  6. Wilde, H., & Hemachudha, T. (2019). Rabies prevention—needs and challenges.
  7. Jackson, A. C. (2016). Rabies: Scientific basis of the disease and its management.
  8. Knobel, D. L., Cleaveland, S., Coleman, P. G., Fèvre, E. M., Meltzer, M. I., Miranda, M. E. G., & Meslin, F. X. (2005). Re-evaluating the burden of rabies in Africa and Asia.
  9. Rupprecht, C. E., Hanlon, C. A., & Hemachudha, T. (2002). Rabies re-examined.
  10. Lankester, F., Hampson, K., Lembo, T., Palmer, G., & Cleaveland, S. (2014). Implementing Pasteur’s vision for rabies elimination.
  11. Shwiff, S. A., Nunan, C. P., Wilkins, P., Kahn, S., & Slate, D. (2013). Animal and human health implications of rabies transmission by wildlife.
  12. Nel, L. H., & Rupprecht, C. E. (2007). Emergence of lyssaviruses in the old world: The case of Africa.
  13. Hemachudha, T., Laothamatas, J., & Rupprecht, C. E. (2002). Human rabies: a disease of complex neuropathogenetic mechanisms and diagnostic challenges.
  14. Lembo, T., Hampson, K., Kaare, M. T., Ernest, E., Knobel, D., Kazwala, R. R., & Cleaveland, S. (2010). The feasibility of canine rabies elimination in Africa: dispelling doubts with data.
  15. Hampson, K., Coudeville, L., Lembo, T., Sambo, M., Kieffer, A., Attlan, M., … & Meslin, F. X. (2015). Estimating the global burden of endemic canine rabies.
  16. Schneider, M. C., Belotto, A., Adélaïde, D. M., Hendrickx, S., Leanes, L. F., & Rodrigues, M. J. (2007). Current status of human rabies transmitted by dogs in Latin America.
  17. https://scholar.google.com/
  18. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  19. https://www.researchgate.net/
  20. https://www.mayoclinic.org/
  21. https://www.nhs.uk/
  22. https://www.webmd.com/
Kuduz Hastalığı: 4 Belirtisi, Tanısı Ve Tedavisi
Kuduz Hastalığı: 4 Belirtisi, Tanısı Ve Tedavisi

 

Sağlık Bilgisi Paylaş !
Op. Dr. Ali GÜRTUNA
Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Çocuk Cerrahisi Uzmanı
Sağlık Bilgisi: aligurtuna.com

Articles: 1372